Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 459 kayıt bulunmuştur Gösterilen 440-460 / Aktif Sayfa : 23
Ludwing von Bertalanffy'nin biyoloji kuramı içinde temelini attığı,"Genel Sistem Kuramı" yetmişli yıllarda Ekonomi,Toplum Bilimi,Siyasal Bilimler,Uluslararası İlişkiler,Petagoji,Psikoloji,Tıp ve Astronomi gibi birçok bilim dallarında disiplinler arası bir paradigma olarak yerini almıştır. Bunu Amerikan sosyolojisinin en önemli düşünürlerinden biri olan Talcott Parsons'ın Yapısal-İşlevsel Sistem Kuramı'nı sosyal bilimlere kazandırması izlemiştir. 20.Yüzyılın en önemli Alman toplum bilimcilerinden biri olan
Tükendi
Engellilik bilincinin kazandırılması noktasında atılmış önemli bir adım olma özelliği taşıyan bu çalışmada, Yazar Mustafa Öztürk, engellilerin toplumla bütünleşmesinin önündeki engelleri gözler önüne seriyor ve şöyle diyor: "Bazen bir lütuf gibi takdim edilenler, aslında bizim engelimizden dolayı yasa ve yönetmeliklerin verdiği bir hak olabilir. Ancak bunların farkında olunması ve gereken tavrın gösterilebilmesi için, bilinçli bir öğrenme süreci gerekir."
Tükendi
Engellilik bilincinin kazandırılması noktasında atılmış önemli bir adım olma özelliği taşıyan bu çalışmada, Yazar Mustafa Öztürk, engellilerin toplumla bütünleşmesinin önündeki engelleri gözler önüne seriyor ve şöyle diyor: Bazen bir lütuf gibi takdim edilenler, aslında bizim engelimizden dolayı yasa ve yönetmeliklerin verdiği bir hak olabilir. Ancak bunların farkında olunması ve gereken tavrın gösterilebilmesi için, bilinçli bir öğrenme süreci gerekir.
Yazarımız bu çalışmasında; çok yüksek bir gözlem gücü ve İlk görüşün kazandırdığı orjinalitiyle bugünkü Kırgız toplumunu sosyolojik derinlikleriyle resmetme girişiminde bulunuyor. Bu amaçla en küçük sosyal görünüm ve etkileşim kırıntılarını değerlendirmekten geri durmuyor ve bunlardan hareketle tüm canlılığıyla sosyal hayatin akışını gözümüzün önüne seriliyor. Dahası bu bulgularını dinden siyasete; ekonomiden kültüre, sosyolojinin makro alanlarıyla ustalıklı bir şekilde birleştiriyor. Sonuç olarak; gelenek
Tükendi
Küreselleşme sürekli olarak değişen ve aynı zamanda oluşturduğu etkiler nedeniyle dünyayı da değiştiren bir olgudur. Artık tarafsız kalmanın neredeyse olanaksız olduğu bir tartışma ortamında küreselleşme karşıtları dahi bu olgunun olağanüstü enerjisini kabullenmiş durumdadır. Başta ekonomik analizler olmak üzere birçok bilim dalında formülasyonların vazgeçilmez bir değişkeni haline gelen küreselleşmenin sağlıklı bir şekilde ölçülmesi ise ayrı bir sorun haline gelmiştir. Küreselleşmenin doğru tekniklerle ölç
Tükendi
"Malarek'in köleleştirilmiş seks ticareti çalışanlarına dair insan dehçet veren öyküleri başka bir yüzyıldan gelir gibi. Bu çok iyi araştırılarak yapılmış çalışmanın kimi ülkelerin yönetimi ve polis güçlerini utanca sürükleyeceği, o vahşet dolu sömürünün üstüne, dossoğru yürümeye zorlayacağı kesin." -Stevie Cameron, araştırmacı gazeteci ve Ont The Take adlı kitabın yazarı -
Tükendi
Pencerelerin açık olduğu ılık bir gecede herhangi bir gelişmiş ülkenin bir şehrinin herhangi bir mahallesinde yürüyün, önünden geçtiğiniz her evden bir televizyon ekranından yansıyan mavimsi pırıltıları görürsünüz. Zaman makinesinden çıkmış bir kuşak öncesine mensup bir ziyaretçi buna, yani bütün insanların büyülenmişçesine gelip geçen görüntüleri saatlerce seyre dalmasına, pasif alıcılığa gömülmesine ne derdi acaba? Televizyon çıkmadan önce Cesur Yeni Dünya`yı yazan Aldoux Huxley, gelecekteki insanların sa
Tükendi
Bu kitap, mutlaka yeniden yapılanması gerektiğine inanılan üniversitelerimizi, düzeyli bir akademik tartışma olmaksızın, tarihimizi yapay bir biçimde yorumlayan ABD üniversite modelini mutlak bir değer olarak benimseyen ve aslında Kemalizme de tamamen ters bir özel üniversite fikrini Kemalizm adına sunan, kendisini bu konuda çok yetkili sayan YÖK yönetimine karşı bilimsel bir yanıttır. Taner Timur bu araştırmasında birçok özgün görüşler ileri sürüyor, yorumlar yapıyor. Timur´un kişisel yorumlarını payla
Tükendi
Seyyid Cemal'in (Afgani) attığı ilk adımın üzerinden yüz yıl geçti ama kimse ikinci adımı atmadı. Hıristiyanlığa itiraz edileli altı yüz yıl oldu (Protestanlık). Rönesans'ın üzerinden dört yüz yıl geçti. ...Zaman geçip gidiyor. Yeni nesil hızla değiştiriliyor. ...Eğer dini asırlardır alışılagelmiş şekil kalıbından kurtaramaz ve onu bir harekete dönüştüremezsek kendisine bir gelenek olarak bağlı kalan yaşlı ve bunak neslin ölümüyle din de ölecektir. Bu kötü düşünceli, şüpheli ve bulanık... kişilerin varlığı
Henüz on beş yaşımda iken, bir yandan lisede okuyor ve bir yandan da düğünlerde ve özel eğlencelerde bağlama çalıyordum. Her gittiğim düğünde ve eğlencede istenen şarkılar değişiyordu. Bir düğünde taşrada milliyetçilik marşı olarak bilinen "Genç Osman" şarkısı istenirken; başka bir düğünde yine taşrada sol düşünce ile bağdaştırılan "Leylim Ley" şarkısı isteniyordu. Bazı eğlencelerde bırakın Kürtçe bir şarkıyı, Ahmet Kaya çalmak "bile" kesinlikle yasaktı. Çünkü biz eğlence mekânına gidip teknik donanımı kura
Tükendi
ORYANTALİZM ve ORYANTALİSTLER Batının doğu halkları ve kültürlerini tanımaya yönelik merakı çok eskilere dayanır. Batı, dînî açıdan kendine rakip gördüğü İslamiyet'i etkisizleştirmek için savaş dahil çeşitli yollara başvurmuştur. Bu meyanda Müslümanlarla etkileşim sonucu İslam kültürünü tanımış ve bilimsel gelişmelerinde bundan yararlanmıştır. Bu etkileşim daha sonraları ilmi anlamda oryantalizmi doğurmuştur, kavram olarak 19. yy. da ansiklopedilere bile giren oryantalizm, doğu halkları ve özellikle Müslüma
Bu çalışmanın amacı, namus ve töre kavramlarından yola çıkarak Yargı'nın kadına karşı şiddete ilişkin eril bakış açısını örnekleri ile göstermek ve bu zihniyetin arkasındaki düşünsel ve mantıksal altyapıyı ortaya koymaktır. Eser namusve töre cinayetleri kavramlarını çok disiplinli bir yaklaşımla ele alarak genelde okura özelde de uygulayıcılara ve araştırmacılara hitap etmek iddiasındadır. Bu nedenle, bu çalışmada, kuramsal açıklamalara ilişkin olarak bilinçli bir şekilde sade ve yalın bir dil kullanılmaya
Birkaçı onları yerinde gördü. Bir kısmı onları yazdı. Ama herkes onları konuştu. Konuştukça dışladı, hor gördü, küçümsedi... Sayıları yüzbini aşalı çok oldu. Onların hepsine ulaşmak mümkün olmadı. Onların sesi ve vicdanı olabilecek 7 farklı coğrafyadaki, 14 farklı tipte,28 İlde, 32 cezaevinde bulunan 3555'i ile görüşüldü. Konuşma sırası onlardaydı. Onlar ne düşünüyordu dışarıdakiler için. İçeriden dışarı nasıl görünür? Nasıl mı? İşte bu kitap onun için yazıldı. Hükmedilen gerçek MAHKUM!
Tükendi
Sosyal bakım konusunun önemini vurgulamak için hazırlanan bu kitabın dört ana hedefi vardır: Başta sosyal hizmetler, sağlık ve hemşirelik olmak üzere değişik sosyal alanlarda faaliyette bulunan uzmanların bakım sektöründe de etkin olabilmelerini sağlayacağını düşündüğümüz temel bilgiler sunmak. Sosyal bakım biliminin teorik temel esaslarının çerçevesini çizmek, bakım modelleri ve plânları kapsamında bazı uygulamaları göstermek ve böylece sosyal bakımın eğitim müfredatlarında yer alabilmesi için, ilk temel t
Tükendi
Deniz Aşığı´nda, ünlü Fransız feminist ve psikanalisti Luce Irıgaray, yeni bir söylem düzenlemesiyle Nietzsche´yi "su" öğesi açısından sorguluyor. Irıgaray´a göre su, Nietzsche´nin en korktuğu öğedir; çünkü ona göre, kadın ile akışkan sıvı arasında karmaşık ve çekişmeli bir ilişki vardır. Irıgaray, Nietzsche´yle coşkulu bir söyleşiye girerek, Hegel sonrası felsefede dişil olanın sorgulanışını temel öğelerin Pre-Sokratik bir araştırmasıyla bağlantılandırıyor: Su ve Toprak arasında Nietzsche´nin üstinsanı ner
Tükendi
Kitle kültürü üzerine incelemeler, özellikle 1950´li yıllardan bu yana, çağdaş toplumu anlama çabalarının içinde önemli bir yer tutuyor. Siyasi ideolojilerin doğrudan ya da dolaylı bir biçimde vücut buldukları alan olan gündelik hayatın içinde, eğlencenin, televizyonun, müziğin, çizgi romanın, pembe dizilerin, reklamların neyi temsil ettikleri, ne gibi bir işleve sahip oldukları uzun zamandır tartışılıyor. Bu tartışmada, kabaca iki taraf olduğu söylenebilir: Bir yanda kitle kültürünü "popüler" olduğu için ö
Tükendi
Garaudy bu kitabında, entegrizm duvarını aşmayı; bir yandan marksist entegrizmi, diğer yandan da yapılanmış Hristiyanlık entegrizmini müşterek bazı ilke ve amaçlar doğrultusunda buluşturmayı dener. . . Ve bizi, bu kitapta, ulaşılmış olan sonuçlardan ziyade, onun süreçlerinin hayati önemde olduğunu anlamaktayız. . . Bilhassa, bu süreçlerden elde edeceğimiz, gelecekteki diyalog yollarını açma model ve tasarımlarının öneemi çok büyük. . . Buradaa da gürdüğümüz gibi hiçbir sorunun, temelden, felsefe ve doktr
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 459 kayıt bulunmuştur Gösterilen 440-460 / Aktif Sayfa : 23