Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
İsmail Ediz’in kaleminden, Orta Doğu’da bir Yahudi devleti kurma düşüncesinin nasıl şekillendiğini Neoklasik Realizm teorisiyle açıklayan alanında öncü bir çalışma: Balfour Deklarasyonu: Yahudi Devletinin Kökenleri. 1917 Balfour Deklarasyonu’nu İngiliz hükümetinin ortaya çıkardığı bir karar olarak incelemeye alan eser, konuyu hem tarih hem de uluslararası ilişkiler perspektiflerinden değerlendiriyor. İngiliz arşiv belgelerini mercek altına alan kitap, günümüz araştırmalarında ihmal edilmiş yönleri, ara deği
Tükendi
Kimileri ulvi olduğuna inandıkları amaçlar için silaha sarıldı; HALİD BİN VELİD, SULTAN SELAHATTİN ve ŞARLMAN gibi… Kimileri dünya imparatorluğu için sefere çıktı; FATİH SULTAN MEHMET ya da NAPOLYON gibi… Kimileri yeni bir dünya kurmaya soyundu; BÜYÜK İSKENDER, SEZAR ve SULTAN SÜLEYMAN gibi… Kimileri dünyayı fethe çıktı; ATTİLA, CENGİZ HAN ya da HİTLER gibi… Kimileri dünyayı, kendisini fethe çıkanlardan kurtarmak için cepheye koştu; EISENHOWER, PATTON ve ZHUKOV gibi… Kimileriyse “Bağımsızlık!
“Eğer hükûmet bunu sağlamazsa millet meşrutiyeti zorla alacaktır.” diyerek isyan eden Resneli Niyâzi gözünü karartmış, Sultan’a karşı büyük bir ittifak sağlamıştı. II. Abdülhamid’in son kozu olan Şemsi Paşa Resneli Niyâzi Bey’i durdurmaya kararlıydı. İttihat ve Terakki Cemiyeti ise Meşrutiyet’in ilanı için Şemsi Paşa’yı durduracak bir fedai bulmaya mecburdu. Herkesin suikast görevinden kaçındığı bir dönemde görevi üstlenen tek bir kişi vardı: Mülâzım Atıf Bey. İttihatçı Bir Fedai: Mülâzım Atıf Kamçıl, Şe
Türkler, Asya’nın engin bozkırlarından Orta Avrupa’ya uzanan geniş yaşam alanları ve uzun geçmişleriyle, kendilerine has kültürleri ve tarihe yön veren birçok hadisedeki rolleriyle, farklı tarihçilik geleneklerine mensup eski yazarlarca birçok eserde anlatılmışlardır. Bu geleneklerden biri de Süryani tarih yazıcılığıdır. Süryani tarihçiler, özellikle 6. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar geçen süreçte, Türk tarihinin birçok yönüne ışık tutmuşlardır; hatta bazen başka kaynaklardan bilinmeyen özgün kayıtlar nakletmi
Bilim dışındaki tüm bilgi kaynaklarını reddetmek, bilimi din ile doğası gereği çatışan bir uğraş olarak sunmak ve bilimin idealize edilmiş, gerçekçi olmayan bir tarifini kabul etmek dolaylı olarak bilime zarar verir. Otoritelerin bilimi kullanarak toplumu manipüle etmesinin, bilimin geniş halk kitleleri üzerindeki imajının zedelenmesi ve toplumda bilim karşıtı görüşlerin daha çok alıcı bulması gibi kaçınılmaz sonuçlarını tarihte ve farklı disiplinlerde gözlemlemek mümkündür. Alper Bilgili, Bilim Susun
Yıllanmış bir kan davası uğruna kararan hayatlar... Aşk adı altında meşru görülen cinayetler... Ve intikam ateşiyle kavrulan yürekler... Pınarbaşı Beldesi’nin yağız delikanlısı Efruz, tanık olduğu menfur bir suçun ağırlığı altında ezilmektedir. En yakınlarının eliyle işlenen bu günah ruhunda derin yaralar açar. Geçmişin kirinden arınarak hakikatin izini sürmek isteyen Efruz için uzaklarda yeni bir yaşam filizlenecektir. Peki ya türlü suçun, günahın ve intikam hırsının kararttığı hayatlarda gerçekler gün yüz
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Olga Tokarczuk, Son Hikâyeler’de insan için en evrensel, en temel gerçeği ele alıyor: Ölüm. Okurunu tanıştırdığı üç hikâye var bu kitapta, yakınlıkları ile rahatsız eden ve hayal gücüne giderek daha derinden hükmeden üç dünya, yalnız ve kendini arayan üç kadın. Uzun bir aradan sonra eve dönen ama tanıdıkların anılarıyla teselli bulmak zorunda kalan Ida; keçisiyle dağlarda yaşayan Pareskeva ve son olarak torun Maja. Başlangıçta bağımsız gibi gözüken bu üç hikâye, aslında üç k
Birçoğumuz için ‘kendini affetmek’ tanıdık bir kavram değildir… Halbuki affetmelerin ilki, kişinin kendini affetmesidir. Kendini affetmek; bireyin geçmişte hissettiği ve bilinçaltının derinlerinde yatan suçluluk duygularını bırakıp kötü hissetmelerden kurtulmasıdır. Çoğumuz yaptığımız hatalar karşısında suçluluk duygusunu ne kadar yoğun yaşarsak, affedilmeye o kadar layık olduğumuza inanırız. Oysa kişinin bir yanlış davranıştan vazgeçebilmesi için duygusal güçlülüğe ihtiyacı vardır… Bir yanlış davranıştan s
Adem Güneş ile Kendi Kendine Terapi duygularını onarmak ve kendini affetmek isteyenler için eşsiz bir kaynak... Bırak ve Rahatla'da yönetmekte zorlandığımız duygularımızdan, kaygılarımızdan, yetersizlik ve güvensizlik duygusuyla kendimizi bir türlü iyi hissedemeyişimizden bahseden Adem Güneş, teori ve pratiği birleştirerek duygularımızı onarıp gerçek kendiliğimizi bulma yolculuğumuza rehberlik ediyor. Kendini Affet'te ise bizleri iç seslerimizle, dirençlerimizle ve zorlantılarımızla tanıştırıyor... Suçluluk
5. Mehmed’in katıldığı ilk ve son kuşatma olan Kamaniçe Kuşatması, adı çok duyulmayan bir Ukrayna seferi. O zaman Lehistan’a ait olan bu metin kalenin 10 günde fethedilmesi içeride coşkuyla, dışarıda korkuyla karşılandı. Fethi müjdeleyen edebî, süslü fetihnameler sayesinde o devrin okumuşları kale cengi hakkında teknik malumat edinirlerken Avrupa’da Osmanlı yayılmacılığına karşı uyarıcı pek çok eser yazıldı. Polonya’nın ulusal edebiyatçısı Henryk Sienkiewicz’in Bozkırdaki Yangın romanı bunların en iyi bilin
Tükendi
Gemileri yaktırıp geri dönülmeyeceğinin sinyallerini veren Tarık Bin Ziyad, gözleri ve kalbi ile fethedeceği Endülüs'e kilitlendiğinde, Fatih Sultan Mehmet, Topkapı surları önünde savaş pozisyonu almış olan askerlerine seslendiğinde, Hitler, askerlerine Stalingrad'ı 'ne pahasına olursa olsun' almalarını emrettiğinde, Hiroşima ve Nagazaki'yi haritadan silen atom bombasını atan uçağın komutanı Paul Warfield Tibbets 'bombayı bı8217; talimatını verdiğinde, Amerikan Başkanı George Bush, 1991'de Ameri
Öğretmen-öğrenci arasında yaşanan problemlerin ve akademik başarısızlıkların temelinde iletişim hataları vardır. Eğitimde tek tipleştirme, bu eğitim modeline uymayan mizaca sahip öğrencilerin eğitim hayatını hem ebeveynler hem eğitimciler hem de öğrenciler için içinden çıkılması güç büyük bir problem yumağına çevirebiliyor. İsmail Acarkan, her çocuğun farklı bir mizaçla dünyaya geldiğini ve bu yüzden anne babalar için olduğu kadar eğitimciler için de öğrenciyi tanımanın, sağlıklı iletişimi ve akademik ba
Tükendi
"İlk Haçlı Seferleri sonucu kurulan Kudüs Haçlı Krallığı, Selahaddin Eyyübî eliyle tarihe mâl edilecektir. Bu öyle bir olaydır ki Kudüs, şehre kan ve şiddetle giren Haçlılara unutulmaz bir insanlık dersi verilerek alınacaktır." Haçlı Seferleri Doğu ile Batı arasındaki hesaplaşmanın bitmeyen hikâyesidir. Nitekim Haçlı Seferleri hem Avrupa’nın hem de Türk-İslam medeniyetinin tarihini şekillendirirken, büyük bir hafızayı günümüze kadar taşıma görevini üstlenir. Geçmişten günümüze uzanan bağlantılarını koruy
Hangimiz “Uyvar’da bir Türk gibi güçlü” sözünü duymadık ki? Ya da Evliya Çelebi’nin güya ta Amsterdam’a uzanan Frengistan akınını? Askerî tarih alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Kahraman Şakul, Uyvar Kuşatması 1663 adını verdiği bu kitapta bir kuşatmanın izinde Köprülüler Devri’nden bir kesit sunuyor. Osmanlı tarihinin askerî, kültürel ve sosyal bakımdan en ilginç devirlerinden birinde bugün Slovakya topraklarında kalan Uyvar, 1663’te kanlı bir kuşatmaya sahne oldu. Evliya Çelebi’nin Dev Ali Beşe’sin
Tükendi
“Benim Don Sandalio’m dernekte satranç oynayan değil, diğeri; beni ruhumun derinliklerine sokan, peşimi bırakmayan Don Sandalio; onun hayalini kuruyorum, hatta onunla birlikte acı çekiyorum.” İnsanlara ve aptallıklarına katlanamaz hale gelen bir adam, sahil kenarında inzivaya çekilir fakat burada da insanlardan sıyrılamaz. Her gün gittiği dernekte satrancı adeta kutsal bir görevi yerine getirir gibi ustalıkla oynayan Don Sandalio’yla tanışır. Bu suskun adam, sıradan hayatının en büyük gizemi, çözmek isteme
Barbaros Hayreddin Paşa… Akdeniz’i bir Türk gölü haline getiren, düşmanlarının bile büyük saygı duyduğu denizcilik tarihinin belki de en büyük denizcisi. Çocukluğundan itibaren cesareti ve iradesiyle hep en önde olan Barbaros, Türklerin denizlere hâkim olmadığı sürece fitnenin bitmeyeceğine inanıyordu... Denizler ise acımasızdı, en yakınlarını, sevdiklerini kaybetti hırçın dalgalarda... Akdeniz’in kalbinde zehirli hançer gibi saplı Rodos Şövalyeleri, Endülüs’e zulüm eden İspanyollar, Müslümanlara zarar
Aşk, evlilik, eş, aile, ev hanımlığı, sevgi, akrabalar, aldatma, şiddet, boşanma, annelik- babalık, mutlu bir ailenin sırları ve daha fazlası... Aile kurumunun yıkılmaya yüz tutması, aile bireyleri arasındaki bağların zayıflaması ve modern dünyanın getirdiği sorunlar aile üzerinde yeni baştan durulması gerektiğini gösteriyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın kaleminden Son Sığınak Aile, aileye ilk adım olan evliliğin biyolojik, psikolojik, sosyal ve kültürel temellerini irdeliyor. Yaşanmış örneklerin ve ‘evlilik
Sene 1984… Savaş ve devrimle tanınmaz hale gelen dünya, sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletin egemenliği altındadır. Büyük Birader liderliğindeki Parti tarafından yönetilen Britanya’da halk, propaganda ve beyin yıkama yöntemiyle manipüle edilerek gözetim altında tutulmaktadır. Birey olmanın imkânsız hale geldiği, kelimelerin ve düşüncelerin kontrol altında tutulduğu, insanın robotlaştığı belleksiz ve muhalefetsiz bir toplumda Gerçek Bakanlığı’nda çalışan Winston Smith, tarihi titizlikle yen
“İngilizlerin şedid sansürüne binaen İstanbul gazetelerine Anadolu ve Rusya hakkında havadisler yazdırılmıyor, Anadolu ise havâdis ihtiyacını Sivas’ta bırakılmış küçük bir telsiz telefon ajansıyla teskin ediyordu. Sivas telsiz ajansı Ankara’ya heyetiyle birlikte naklolunduğu zamanlara kadar Bolşevik ileri harekâtı Mısır, Hind, İrlanda ihtilalleri Arabistan’daki birtakım imamların İngilizlere hücum ettiği haberleriyle vazifesini ifâya devam ediyordu.” İstiklal Savaşı, Türk milletinin binlerce yıllık tarih
“Hepimiz bu fani dünyadan bir gün göçeceğiz. Yakın tarihin aydınlatılması işinden çekinmek, vatana faydalı değildir. İbret almak, dertleri gösterip devasını aramak vatandaşlık icabıdır. Meçhul hakikatler üzerindeki esrarlı [gizli] perdeleri tarihin tenviri için yavaş yavaş kaldırmak, tarihin hakkını tarihe vermek zamanı gelmiştir.” Ali İhsan Sâbis Türk milletinin sadece hasımlarını değil, “makûs talihini” de yendiği Millî Mücadele dönemini ele alan anı-hatıra türü eserler arasında belki de en fazla di
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3