Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Prof. Dr. İlyas Gökhan; Felaketler Çağı: Orta Doğu’da Kıtlık, Kara Veba ve Salgın Hastalıklar (1200-1405) isimli bu çalışmasıyla, Türk etkisinin bin yıl sürdüğü Orta Doğu’yu, özellikle, 13. ve 14. yüzyıllarda Mısır ve Suriye’yi merkeze almakla birlikte bu coğrafyanın geniş hinterlandında görülen kıtlık, Kara Veba ve salgın hastalıkları, bunların çıkış sebeplerini, yayılmalarını, etkilerini ve sonuçlarını anlatıyor. Bilhassa bir pandemi haline gelen Kara Veba’nın Asya’da çıkışı ile Avrupa ve Afrika kıtaların
Kemal H. Karpat bu çalışmasında; Türkiye'nin kentleşme problematiğini göç literatürü çerçevesinde çok boyutlu bir şekilde değerlendirmektedir. Türkiye'de özellikle 1950'lerden sonra ortaya çıkan kırdan kente göç Türk modernleşmesinin en büyük tartışma alanlarından biridir. Bu durum bütünüyle Türkiye'nin sosyal, siyasal, iktisadi ve kültürel yapısını değiştirmiş ve değiştirmeye de devam etmektedir. İşte bu çalışmada bu değişimlerin nasıl meydana geldiği, Türkiye'de kırdan kente göçün hangi amaçlarla başladığ
Fatih Sultan Mehmed, Midilli’yi fethedeli uzun yıllar olmamıştı. Türkleri kendilerine en büyük tehdit olarak gören Rodos Şövalyeleri mazlumlara zulmetmeye devam ediyordu. İşte bu şövalyelerin önderliğinde, zenginliğin ve gücün merkezi Akdeniz’i ele geçirmeye ant içmiş yeni bir Haçlı ittifakı Türk varlığını mavi sulardan silmeye kararlıydı. Fatih’in yiğit askerlerinden Yakup Ağa’nın ele avuca sığmayan yaman oğlu Hızır, bu ittifaka karşı vatanını müdafaa etmek istiyordu, ama nasıl? İşlenmeyi bekleyen cevher m
Zihin-beden, insan-doğa ayrışmalarının olmadığı kültürlerde, özünün bilincindeki kadınlara göre ay hali kutlanmaya değer bir doğuş, bir yenilenmeydi. Peki ne oldu da bu durum değişti? Kadının doğasına ait menstrual döngü nasıl “hastalık” olarak algılanmaya başladı. Dolunayın Özgür Kadınları, bu soruların cevaplarını bulmak için sizi 28 günlük bir yolculuğa çıkarıyor. Op. Dr. Ayşe Duman, kitap boyunca çok önemli bir sorunun peşine düşüyor: Hiçbir organın fonksiyonu ağrılı değilken menstruasyon neden ağrılı o
“Oyun, çocuk için sadece bir oyalanma ve eğlence aracı değildir; fiziksel, zihinsel, dilsel, motor, sosyal-duygusal gelişim alanlarını destekleyici bir role sahiptir. Oyun çocuğun en ciddi işidir” diyerek yola çıkan Ali Çankırılı Benimle Oynar mısın Anne’den sonra Benimle Oynar mısın Baba ile çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmek isteyen anne ve babalara bir destek eli uzatıyor. Bilgisayar ve internet odaklı oyunların çocuklarımızı adeta işgal ettiği şu dönemde evdeki basit materyallerle bazen de hiçbir mal
Bilginin ve bilgiye ulaşma yollarının yeniden tanımlandığı günümüzün hakikat sonrası, post-endüstriyel dünyasında gerçekle yalanı ayırt etmek zaman zaman imkânsız hale geliyor, bu da kasıtlı olarak bilmemeyi seçen insanların sayısının gitgide artmasına neden oluyor. Filozof, sosyolog ve hukuk teorisyeni Renata Salecl Cehalet Tutkusu’nda, insanlık durumunun daima bir parçası olduğunu savunduğu “cehalet”i ve bağlantılı olarak “inkâr” kavramını masaya yatırıyor; hem travmatik bilgiye ulaşmaktan kaçınan insan d
Prof. Dr. İlhami Yurdakul’dan, kültür ve medeniyetimizin “mim” süzgecinden geçirildiği yepyeni bir kültür tarihi çalışması: Bir Harf Bir Medeniyet: Mim Kitabı. Yurdakul, yazının tarihinden başlayarak genelde medeniyetleri özelde ise Türk-İslam medeniyetini “mim” harfi sembolizmi üzerinden adeta resmediyor. Sanattan edebiyata, siyasetten tasavvufa, sözlü kültürden bürokrasiye, mistisizmden rüya tabirlerine, medreseden mektebe, ebced hesabından musikiye ve gizli teşkilatlara kadar hemen her alanda kullanılan
Kötülük dünyanın bir yerinde altımızı oymaya devam ediyor. Dünya tarihinin en acımasız liderlerinden Hitler’in yolu Türkiye’ye, Tarlabaşı’nın tam orta yerine düşse ve kötülük tohumları karanlığın bağrında, yerin yedi kat dibinde yeniden filizlenmeye yüz tutsa, hatta Yermük’ten Trafalgar’a tünellerle bağlansa, dalga dalga yeryüzüne yayılsa… Ne olur? İkinci Dünya Savaşı’nın ardından insanlığın yeni bir hayat kurma uğraşı verdiği yıllarda, İnönü Türkiye’sinde sıradan bir memuriyet hayatı süren Ali Ulvi büyük p
Ol tabîb-i illet-i devlet ki bu târihde Hekîmi oldu sadre kanûn-ı şifâî bu Ali [H. 1144 / M. 1732] Hekimoğlu Ali Paşa, XVIII. yüzyılda üç kere sadaret makamına gelmiş, Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve sosyal dönüşümlerine şahit olmuş ve bunlara yön vermiş bir devlet adamıdır. 70 yılı aşan ömrü boyunca, Bosna’dan Adana’ya, Tebriz’den Kahire’ye, Girit’ten Trabzon’a, İmparatorluk coğrafyasında ayak basmadığı pek az yer bırakan Ali Paşa siyasi haşmeti, savaşlarda ve idari nizamda elde ettiği başarılarıyla, s
Tükendi
İbn Haldun tarih felsefesinin, sosyolojinin, antropolojinin, iktisat biliminin, kısacası toplum bilimlerinin kurucu babası olarak kabul edilir. Mukaddime’si, dünyanın en önde gelen bütün entelektüellerince dikkatle okunan ve pek çok devlet başkanınca fikirlerine hayran olunan bir şaheserdir. Roger Garaudy, müslüman olmadan önce kaleme aldığı İslâm Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı eserinde, İbn Haldun’a on sayfadan fazla yer ayırır ve onu “Descartes’ın, Montesquieu’nün Öncüsü ve İslâm’ın Karl Marks’ı” o
İbn Haldun tarih felsefesinin, sosyolojinin, antropolojinin, iktisat biliminin, kısacası toplum bilimlerinin kurucu babası olarak kabul edilir. Mukaddime’si, dünyanın en önde gelen bütün entelektüellerince dikkatle okunan ve pek çok devlet başkanınca fikirlerine hayran olunan bir şaheserdir. Roger Garaudy, müslüman olmadan önce kaleme aldığı İslâm Medeniyetinin İnsanlığa Katkısı eserinde, İbn Haldun’a on sayfadan fazla yer ayırır ve onu “Descartes’ın, Montesquieu’nün Öncüsü ve İslâm’ın Karl Marks’ı” o
Bir bilimin felsefesi varsa filozofu da olmalıdır. Muhasebe 1876 yılından beri bilimdir. Muhasebe Felsefesi ismini taşıyan ilk kitap ise 1907 yılında yazılmıştır. O hâlde muhasebe felsefesiyle ilgilenmiş çok sayıda muhasebe filozofu olmalıdır. Muhasebenin teorik ve pratik yönlerine katkı sunmuş filozofları, düşünürleri, aydınları, mütefekkirleri, münevverleri, entelektüelleri, reformistleri, üstadları, eğitimcileri veya adına ne derseniz deyin. “Kim bu insanlar, nerede yaşamış, neler düşünmüş, neler yazmış,
Hayatta Kalanlar, büyürken birbirine yabancılaşan üç kardeşin –Nils, Benjamin ve Pierre’in annelerinin ölümü üzerine bir araya gelmelerini anlatıyor. Kardeşler, annelerinin vasiyeti üzerine çocukluk yıllarının odağındaki eski yazlık evlerine dönüyorlar. Hikâye katman katman açıldıkça ve kardeşlerin çocukluklarına daldıkça gerçekler anlaşılıyor: Bu evde yaşananlar hepsinin karakterini, hayatını ve birbirleriyle ilişkilerini geri dönülemez şekilde etkilemiş, aileyi dağıtmış, herkeste ayrı bir yara açmış
Tükendi
Eğitim durmadan değişiyor, dönüşüyor. 21 yüzyıl öğrencisinden beklentilerimiz önceki dönemlerin öğrencilerinden beklenenlerden çok daha farklı. Bu yüzyıl problem çözebilen, eleştirel düşünebilen, hayal kurabilen, sorumluluk alabilen girişimci öğrenciler istiyor. Z ve Alfa kuşağı öğrencilerini eskinin alışılmış eğitim modellerine mahkûm etmek, onların bu potansiyellerini açığa çıkarmalarına ve kendilerini keşfetmelerine engel olmak demek. Hâl böyleyken öğretmenlerin çağın gerektirdiği yetkinliklerle donanmas
Bilgeliğin sadece sözde ve soyut bir tavır olarak kalmaması, aksine günlük hayatımızın bir parçası ve yaşam pratiğimizin bir değeri olması gerektiği düşüncesiyle yola çıkan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bilgelik Psikolojisi 1-2 adını verdiği iki eserle 21 yüzyılın en temel değeri olarak gördüğü bilgeliği masaya yatırıyor. “Rasyonel İnanç, Spinoza’nın Yanılgısı ve Evrimin Evrimi” alt başlığını taşıyan Bilgelik Psikolojisi 1 kuantum sonrası dönemde bilimin ulaştığı veriler ışığında inancın rasyonel akılla nasıl da
Bilgeliğin sadece sözde ve soyut bir tavır olarak kalmaması, aksine günlük hayatımızın bir parçası ve yaşam pratiğimizin bir değeri olması gerektiği düşüncesiyle yola çıkan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Bilgelik Psikolojisi 1-2 adını verdiği iki eserle 21 yüzyılın en temel değeri olarak gördüğü bilgeliği masaya yatırıyor. “Rasyonel İnanç, Spinoza’nın Yanılgısı ve Evrimin Evrimi” alt başlığını taşıyan Bilgelik Psikolojisi 1 kuantum sonrası dönemde bilimin ulaştığı veriler ışığında inancın rasyonel akılla nasıl da
How did Bediuzzaman use the science of logic while shaping his system of thought and proving his belief? How did he refute arguments put forward by the materialist understanding and naturalists? How did he travel from the intraatomic worlds to the belief of tawhid? What is Bediuzzaman's "two wisdom" analysis and why is it important? This book is a study to understand Bediuzzaman's astonishing personality and works. Prof. Nevzat Tarhan analyzes Bediuzzaman Said Nursi's contemplation system, view of the unive
Tükendi
Yer O’nun için... Gök O’nun için... Deniz kıyısındaki kum tanelerinin her biri O’nun için... Tüm alem O’nun, O ise tüm alem için... Kul ve resul planında vücuden en evvel, manen en ahir... O ki Allah’ın sevdiği kulu, son resulü... Hürriyetini bulmak isteyen O’na esir olsun. Allah’a kul olmak isteyen O’na uysun. Kurtuluş O’nda... Ferahlık O’nda... Selamet O’nda... Aranıp da bulunamayan hiçbir güzellik yok O’nda... Öyleyse bugün kimin gönlü bunalıyorsa, kim başına gelen imtihanlardan yorgunsa, kim sı
Timaş Tarih Hatırat Kitaplığı, Kurtuluş Savaşı kahramanlarının yazdığı hatıralarla büyümeye devam ediyor! Sakarya Savaşı’na dair yazılmış hatıraların yok denecek kadar az olduğu bir dönemde Tuğba Aydeniz, büyük dedesi Musa Kâzım Sakarya’nın hatıralarını yayıma hazırladı. Aydeniz’in, adını Bir Sakarya Savaşı Gazisinin Hatıraları koyduğu bu hatırat, dönemi canlı bir şahidin gözünden aktararak bir “ilk”e imza atıyor. I. Dünya Savaşı yıllarında başarılı eğitim hayatını yarıda bırakan, bir yaş küçük olmasına rağ
Orta Çağ Avrupası'nın önemli fikir adamlarından biri olan Padovalı Marsiglio'nun kaleme aldığı Seküler Yönetim Üzerine Yazılar isimli bu eser, yazıldığı dönemde dinî otorite ile siyasi otorite arasındaki iktidar mücadelesinin detaylarını ortaya koyarken yazarın tercihini siyasi otoriteden yana kullandığını gözler önüne sermektedir. Yazar, bu tercihini gerekçelendirirken de oldukça detaylı bir şekilde dünyevi otoritenin gerekliliği ve üstünlüğünden bahsetmektedir. Eser, Defensor Minor ve De Translatione İmpe
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1