Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 117 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Bir üniversitede öğretmen, sınıfa bir kutu ve bir fare getirir. Öğrencilerine der ki: Bu fare bu kutunun içinde iki gün boyunca kalacak ve kimse bu kutuya dokunmayacak. İki gün sonra öğretmen sınıfa gelir. Kutuyu açar, bakarlar ki fare ölmüş. Öğretmen sorar: "Sizce fare neden ölmüştür? Sınıfın bir kısmı açlıktan, bir kısmı susuzluktan, bir kısmı da havasızlıktan der." Öğretmen kutuyu kaldırır ve içini sınıfa doğru gösterir. Ve der ki: "Bakın kutunun içinin her yeri fare tarafından kemirilmiş, fare kutudan ç
Haydi ilk adımı at... Kendini affetmekle başla... Geçmişte ne yaptıysan... Ne yaşadıysan... Hangi hüsranlara düçar olduysan... Hangi aptallıkların altına imza attıysan... Kimi kırdıysan... Kime sırtını çevirdiysen... Hepsi geride kaldı... Yapabilirsen, telafi edebileceklerinin veresiye defterinden sildir ismini, gönül silgisini uzatarak... Telafisi mümkün olmayanlar; Artık dünde kalmaya mahkum olanlardır! Onları da dünde bırak! Ve hatalarının, günahlarının, yanlışlarının şişirdikçe şişirdiği affedilmezlik b
Tutulan susma oruçlarının iftarı ne zaman açılır? Çorak yüreklerin vicdanına ekilen sevgi tohumları ne zaman yeşerir? Ve anlarsın ki ölüm sadece geride kalanlar içindir. Gidenin, geride kalan insanın darmadağınıklığının enkazından haberi bile yoktur. Onca kalabalık dağılıp gider ve sen, yalnızlığın ücra köşesinde eksilsiğini, tüm damarlarında hissetmeye başlarsın, yüreğin yana kanaya... İnsan, kalabalıkta dahi yalnız yaşayabilir. En kötü yalnızlık da bu değil midir zaten? Yüzlerce kulak arasından birisine b
Hayat üç noktadan ibarettir... Doğum... Yaşam... Ölüm... Abdi, tabutun yanına uzanıp, ona sarıldı, tıpkı kızına sarılır gibi... Tahta parçasını okşadı, kızının saçlarını okşar gibi... Burnunu dayayıp kokladı kızının kokusunu almak için... İyice tabuta sokulup sarıldı, tıpkı eskiden sarılıp bağrına bastığı gibi...
Tıbbi Kenevir (Cannabis) Nedir? Dünyanın en eski bitkileri ve süs bitkilerinden biridir. Ayrıca binlerce yıldır tıbbi bir bitki olarak kullanılmıştır. En eski kanıtlar, MÖ. 2737'den itibaren bir Çin bitkisel özetinde bulunabilir. Modern Kenevir araştırma psikoaktif Kannabinoid THC izolasyonu ile 1964 yılında başlayarak günümüze kadar kötü lanse ederek daima arka plana alınmıştır, kimine göre "Terör Finansı" kimilerine göre geleceğin "Petrol Kaynağı" diye Ülkeler arası savaşlara hatta 1.
Kalp, çakıldak yürekli bir sevdaya düşmüş, Sevdanın kahramanı aysar. Mutsuzluğa inat eden karamsar hülliyet; Yudum yudum içsem seni, Yanan yüreğimin ateşi söner mi? Yüreğim, sana susamış bitkin bir çöl, Aklım, savaşta yenilmiş mazlum bir ülke, Dilim, gülizara yenilmiş mazlum bir ülke, Ben gözlerine diz çöken, savunmasız bir nefer. "Gel umut saydığım gözüm, Yaşayalım her zerrenin mutluluğunu."
Tiyatro dünyasının duayen sanatçıları Ayla Algan'dan, Defne Yalnız'a, Cemiyet ve Magazin dünyasının sevilen simalarından Yazar ve Stil danışmanı Oya Germen'den, Türkiye Siyaset Tarihinin tartışılan isimlerinden Doğu Perinçek'in eşi, Türk siyaset tarihinin yakın tanıklarından çok nadir özel röportaj veren usta Gazeteci ve Siyasetçi Şule Perinçek'e, Psikoloji alanının en cesur kalemlerinden İlkim Öz'den, Beyaz Saray İletişim Danışmanı, BBC yorumcusu, Amerikalı yazar Laura Schwartz'a... Tiyatro, Siyaset, Tarih
"Tereciye tere satma, bununla hava atma! Doğru sözlü ol dedim, Yalana yalan katma.. Balkona çıkıverdim, Gönlüne akıverdim Aldım lafı dilinden Şarkımı yapıverdim." "Dilimizin incelikleri, Sözün yücelikleri, Mercan içinde inci gibi, Saklar güzellikleri" Bu kitap, dilimizden süzülen, adeta inci taneleri hüviyetini kazanmış "Deyimler"imizi, bir tiyatro eseri yoluyla sahnede eğlenerek öğretmenin yanı sıra aynı zamanda gençlerimize sevdirmenin, nesilden nesile aktarmanın gayesini taşımaktadır. Kitabın oluşm
Sevmek, İyi ile kötü, Yaşam ile ölüm, Su ile ateş, Cennet ile cehennem, Varlık ile yokluk arasında kalmaktı. Mahlası Arafi olanın, Mekanı Araf, Aşka taraf, Şiiri güç, Kendisi hiç, Sevdası kallavi olur...
Birgün anlayacak tüm anlamayanlar, yolun sonunda yanında olanları aradığında, aynanın karşında gibi sadece kendini gördüğünde tüm anlaşılmayanlar anlaşılacak. Bir gece pişmanlık taşacak. Gündüzde dahi saklanamayan geceye sığmayan yalnızlık belirdi mi o gün, dolup taşan ne varsa mürekkebi bitmiş kalemin çırpınışıyla kağıtta yaşam bulacak. Kağıtta yaşam bulanlar ya pişmanlıklardır ya da kaybolanlardır.
Bugüne dek gazete ve televizyonda haber olmaması geçtiğimiz yüzyılda yaşanmış mendebur olayı değersiz kılmaz, tam aksine, ayrıntılara itina göstermeyip duyulmasını istemeyen birkaç insanın kabahati sayılmalıdır. Sözü edilen yerin, zamanın ve olayın aslı astarı var mı diye sonraki yıllarda köyü ziyaret eden az sayıdaki meraklı insan sayesinde, doğruluğu konusunda şüphe edenlere kulak asmayıp tüm insani, dünyevi ve uhrevi isteklerden sıyrılınca, şehirden uzaklaşarak buraya, bu köye yerleşen büyücü Tölge Aile
Yaratılanı Yaratan'dan ötürü Centilo Bellini, İstanbul'a gelmezden önce Türkler hakkında duydukları ile İstanbul'a geldikten sonra gördüğü manzara karşısındaki ikilemi çözememiş ve bir gün Sultan Fatih'e, "Dünya dinlerinin taraftarlarını ve ibadet yerlerini bir araya toplayarak, adeta; İnançlar Müzesi oluşturduğunu, söylemiş, "Nasıl başarıyorsunuz?" diye sormuştu: Bu felsefenin temelinde ne var? Fatih, Bellini'ye önce Hazreti Peygamberin şu hadisini okudu: "Ey insanlar, aynı ana babadan dünyaya gelmişçe
Tarih kainatın vicdanıdır der Ömer Hayyam. Vicdan insan için ne ise, kainat için de odur. Dünyanın vicdanını kaybetmemesi ve daha güzel kalması tarihini yani geçmişini bilmesi ile olur. Tarih bir milletin hafızasıdır aynı zamanda. Hafızasını unutan bir insan nasıl ki geçmişe dair hiçbir şey hatırlamıyorsa, hafızasını kaybeden milletler de geçmişlerini unuttukları için geleceklerine yön veremezler. Tıpkı denizin ortasında rotasını şaşırmış bir gemi gibi dolanıp dururlar. İşte bu nedenle tarih bilmek ve özell
Tükendi
Kendi düşme pahasına sancağı düşürmeyenlere, hilal uğruna güneşi söndürmeyi göze alabilenlere, mazi ve müstakbele sözü olanlara tarihin ve talihin kapıları her zaman açık olmuşt Parçalara bölündüğüm doğruda hangi parçam nerededir bilmiyorum. Ve ben sırf bana inat olsun diye ölmüyorum.
NEDEN Hz. AŞK...? Bence (Hz.) kelimesini en çok Aşk Hak ediyor. Çünkü Aşk kime gelmişse, kime değmişse onu Hazret etmiş. Zaten Aşkın kendisi başlı başına ilahi yüce ve kutsal değil mi? Bir de sadece Aşkın dili, dini, ırkı yok. Bu yüzden Aşk herkese ama herkese Evrensel İlahi bir davet. Bu davet tüm insanlığı birleştirecek TEK kudret ve kuvvet. Kısacası Âşıksanız bu sözler sizin, değilseniz benim. Sizlerden tek ricam bu eseri Âşık olanlar okusun, Aşık olmayanlar lütfen okumasın. Çünkü Aşığın sözü aşığa derd-
Gittin sen, Ayaklarımızın toprağa değdiği yerler, Yalnız bana kaldı. Dans etti kırmızı şalım... Çiçekli elbisemi hiç çıkartmadım ve Allah'a hep inandım...
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 117 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6