Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 109 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Yusuf, kitabı dinleyerek ve ona sarılarak huzurlu bir uykuya dalıyor. Bakalım neler oluyor? Haydi beni ve bu kitabı sana okuyanı dikkatle dinle! Güzel okumalar! -Kumru
Küçük evde işlerin ucundan tutardı, ailenin her bir ferdi. Yemek yapar, oyun oynar, evi temizlerlerdi. Kitapları inceler, birlikte çizgi film izleyip gülerlerdi. Ama mutlaka gelirdi anneyle babanın okuma saati. Geçerdi dev kütüphanenin önüne anne ve baba, Dalarlardı bir kitabın içine, Çıkmazlardı oradan saatlerce.
Şimdi gözlerinizi kapatın ve en sevdiğiniz kokuyu düşünün. O kokuyu hep yanınızda taşımak isteseniz onu nasıl toplar ve nerede saklardınız? Âsaf hayal dünyasını beş duyusu ile bütünleştiren bir çocuk ve bir gün en sevdiği kokuyu saklamak istemiş, kendince de bazı yöntemler bulmuş. Bu yöntemler ne mi? Haydi, sayfaları çevirip öğrenelim.
Merhaba, ben Fıldır. Tanıdığınız bütün kedileri unutun! Çünkü genelde ben de öyle yapıyorum. Yani kedi olduğumu unutuyorum. Patinizden düşüremeyeceğiniz bu kitapta, kedilikle insanlık arasındaki o kalın çizgide başımdan geçen türlü maceraları anlattım. Hayallerimi dinleyip hayatıma şahitlik ederken size bol kahkaha garantisi veriyor ve keyifli okumalar diliyorum.
Kitap Tanıtım Yazısı : "Beyaz yeleli kahverengi bir at uçsuz bucaksız bir ovadan salına salına geliyordu. Uzun yelesi örülmüş bu güzel at biraz nazlandıktan sonra Hamza'nın yanına gelip durdu. Hamza etrafına bakındı. Ondan başka hiç kimse yoktu etrafta. Bir at bir de Hamza. Bir Hamza bir de at. Biraz tereddüt ettikten sonra Hamza atın ipinden tutup eyere bir güzel oturdu. Hadi gidelim dedi. At ilk başta yürümeyi yeni öğrenen bir çocuk gibi adımlarını korkarak attı. Sonra kafasını kaldırıp Hamza'ya baktı ve
Öyle bir tren düşünün ki önce esrarengiz bir kazaya kurban oluyor, sonra sizi çatlak bir kabilenin eline düşürüyor, ardından da tüm dünyaya rest çeken kural tanımaz bir şehre götürüyor. Söylesenize, bu trenin yolcularından biri olmak istemez miydiniz? Gerçi biletler satıldı ve Macera Ekspresi çoktan yola çıktı ama Yeşil Kafalar'ı yakalamak hâlâ mümkün. Sadece bu kitabı elinize alıp okumaya başlamanız ve hikâyenin, sizi içine hüüüp diye çekmesini beklemeniz yeterli. Ama yanınıza haritanızı, not defterinizi
Allah çeşit çeşit ne de güzel meyveler yaratmış öyle değil mi? Peki, sen hepsini bir görüşte tanıyabilir misin? "Rabbimi Tanıyorum" serisi özellikle küçük çocuklara, etraflarında sürekli gördükleri varlıklar üzerinden Allah'ı ve onun muazzam yaratışını anlatabilmemize yardımcı olması duasıyla hazırlandı.
Okuldaki oyuncaklar, salıncaklar... Hepsi evde var! Peki ama arkadaşlar? Ve öğretmeninin öğrettiği o güzel şarkılar? Okula başlamak üzere olan Minik Canavar'dan kendi gibi miniklere hediye...
Yeşik Kafalar'ın kafaları gerçekten yeşil mi? Yoksa onlar birer uzaylı mı? Bu kitap, küçük yeşil kafaları olan uzaylı çocuklarla mı ilgili? Durun durun, hayır! Aksine bu hikaye; ağaçlara şiirler okuyan, kuş yuvalarını kurcalayan ve yıldızları kavanoza dolduran dört acayip arkadaşın maceralarını anlatıyor. Neşeli, haylaz, mızmız, obur, şakacı ve sizden biriler. Sıradan olmaları başlarının canavarlarla, kemiklerle ve cevizlerle belaya girmesine engel değil tabii. Yeşil Kafalar, diğer insanları ormanı yemen
'Bir şehrin sahibi sadece insanlar mıdır?' diye düşündü kadim çeşme, can dostu çınar ağacıyla birlikte. Eski günlerini özlemle anıyordu her zaman. Hiç kimse yok muydu onların da değerini anlayan?
Merhaba. Ben Orhan. Gümüş Sitesi'nde yaşıyorum. Size annemin gözlerinin gücünden, arkadaşımın sakarlıklarından, kulaklıkları mindere benzeyen adamdan söz edebilirim. Yanlışlıklar devesinin kulaklarını, Göktürklerden gelen atlıyı, Orhun Irmağı'nın on beşinci katında yaşayan bilgeyi, anneannemin niçin pirinç olduğunu da anlatabilirim. Ama en çok da "Türkçe insan"ı sizinle birlikte aramayı isterim. Nasıl mı? Yüzyıllar önce dikili taşlara yazılmış Orhun Yazıtları. Türkçenin ilk yazılı kaynakları... Vezir Bilge
Merhaba, uzaylı göremeyip süpernova görmeyi uman arkadaşlar! Her şey Büyük Patlamayla başladı. Yok, yok! Aslında canım biraz uzay yolculuğu çekmişti. Eee, uzay gemisi bizim mahallede ne arar! Ben de koydum ellerimi cebime. Birkaç tur dolandım mahallenin yörüngesinde. O da ne! Kara delikler, göz kamaştıran yıldızlar, aydan parlak süpernovalar... Her gün bıkmadan âlemi dolanan gezegenler. Hepsi tam gözümün önünde. Ahh, süpernova ararken bir yıldız kaydı gözümün önünden. Meğer çok bakmışım âleme. Amaan! Yetişi
Kuşlara dair neler biliyorsun? Bahçendeki ağaca tüneyen serçelerin "cik cik" seslerine, okul yolunda karşılaştığın bir karganın kaldırımda ekmek kırıntısı arayışına veya parklarda yaşlı amcaların beslediği güvercinlerin tatlı homurtularına aşina olabilirsin. Biraz nasibin varsa ve martıların olduğu bir şehirde yaşıyorsan belki bir de onların havada nasıl simit kaptıklarına şahit olmuşsundur. Peki, hiç daha fazlasını merak ettin mi? Kuşların dünyasında neler olup bittiğini, kaç çeşit kuş olduğunu, en ilginç
Salıncak ipi mi yoksa kuyruk mu? Gözlerini aç ve dikkatlice bak! Bu yaramaz hayvanları tanımak çok da kolay değil! Rabbimizin çeşit çeşit yarattığı ve harika özelliklerle donattığı muazzam hayvanlara hadi biraz daha yakından bakalım. "Rabbimi Tanıyorum" serimizin bu güzel kitabının; özellikle küçük çocuklara, etraflarında sürekli gördükleri varlıklar üzerinden Allah'ı ve onun muazzam yaratışını anlatabilmemize yardımcı olması duasıyla...
Diğer hayvanlar ne kadar faydalı ve eğlenceli işler yapıyor. Oysa gübre böceğinin görevi oldukça pis. Bazen hepimiz yaptıklarımızı değersiz ve sıkıcı buluruz ama bize küçük görünen görevler aslında büyük ve önemli olayların başlangıcı olabilir. Gübre böceği de işte yaptığı dışkı topunu iteklerken kendine sürekli, ‘'Yuvarlayınca ne olacak sanki?‘' diye soruyordu. Bu soruyu sormaktan hiç vazgeçmedi. Ta ki yuvarladığı dışkı topunun nelere dönüşebileceğini anlayana kadar.
Morpi, biraz farklı bir baykuş. Uçuyor, ağaçtan ağaca geziyor, yeni arkadaşlar edinmek için kanatlarını toplayıp pencere pervazlarına konuyor. Üstelik bazılarının "Ayy! Aman aman baykuş uğursuzluk anlamına gelir!" gibi garip inanışlarıyla da baş etmeyi biliyor. Morpi, baykuşları çok seven Filistinli çocuklarla buluşup kalbinde sakladığı o kocaman hayali gerçekleştirmek istiyor. Ama bir sorunu var: Canı çok ama çoook sıkılıyor. Her şeye çözüm bulan Morpi, bu kocaman can sıkıntısını ne yapacak dersiniz?
Her akşam yatmadan önce pijamalarımızı giyeriz. Birimizin pijaması bisikletli, ötekininse uçan balonlu! Bunlar bizi tatlı rüyalara tırmandıran rüya kostümlerimizdir. İkisi de tıpkı annem gibi mis kokar. Giyinirken annem bizi gıdıklar, rüzgâr pencereyi kapatır, kedimiz Miyu Miyu ise yorganın altına kıvrılır. Bakalım bugün hangimizin yatağına misafir?
Yusuf, tuvaletini yapmayı öğreniyor. Öğrenirken neler yaşıyor? Haydi, Yusuf'un maceralarını okumaya başlayalım! Bakalım neler oluyor? Beni ve sana bu kitabı okuyanı dikkatle dinle. Güzel okumalar! -Kumru
Dinozorlardan kedilere, güllerden ağaçlara, masanın altından girilen gizli ülkelerden kalp otuna uzanan, bu uçsuz bucaksız masal dünyasının kapısı, mutfağınıza açılıyor. 15 unutulmaz masal, 15 tarifle kol kola giriyor, lezzetin kokusu bulutlara ulaşıyor... Hangi masaldan çikolatalı kurabiye kokusu gelir? Peki, dondurma neşesi veren masal hangisidir? Yanıtlar sizde! Haydi, başlayın okumaya, afiyet olsun!
Hayal bile edemediğin öykülerin yazılı olduğu kitaplar okudun mu? Ardından bir düş masalının ipine atlayıp gökyüzüne tırmandın mı hiç? Belki de o düşler âleminden bir süpürge sesi, uçan terlik ya da kedi miyavlaması ile uyanıp çıkmışsındır. Sen de hayallerini süsleyen bu masalların ipini tutmaya çalışsan da her defasında ıskalıyor olabilirsin. Tıpkı Hayalcik gibi. O zaman bu kitap tam senlik. Kapağı arala ve Hayalyiyen Ülkesi'nde yaşananlara bir göz at.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 109 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2