Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Antoine De Saint- Exupêry, yaşadığı zor ve çetin deneyimlerle son derece derin bir kişilik kazanmış; hayat görüşü, bakış açısı çok zengin ve geniş bir hal almıştır. İçe bakışı çok güçlü ve ayrıntılı olduğundan, toplumda insan mutluluğunun önceliği ve temelini aşk, sevgi ve sorumluluk olarak görmüştür. İnsanın; içinde kendisinden öte, kıymetli değerleri aramasının önemini irdeler eserlerinde. Kale adlı eserinde ise bu durum daha da belirgindir. Bir Kral’ın baba nasihatlerini hatırlayarak yaptığı içsel yolcul
Hüseyin Rahmi Gürpınar 1864’te İstanbul’da doğmuş, 8 Mart 1944’te Heybeliada’da yaşamını yitirmiştir. Edebiyatımızın en önemli romancı ve hikâyecilerinin arasında yer almaktadır. Hüseyin Rahmi, resmî ya da özel olarak düzenli bir eğitim almamıştır, tamamıyla kendi kendini yetiştirmiş bir yazardır. Küçük yaşta yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi’nin, on iki yaşında kaleme aldığı Gülbahar Hanım adlı piyesi diğer bazı kitaplarıyla birlikte Aksaray’da çıkan bir yangında yanmıştır. Üstadı saydığı Ahmed Mithat Efendi’
Tükendi
Hüseyin Rahmi Gürpınar 1864’te İstanbul’da doğmuş, 8 Mart 1944’te Heybeliada’da yaşamını yitirmiştir. Edebiyatımızın en önemli romancı ve hikâyecilerinin arasında yer almaktadır. Hüseyin Rahmi, resmî ya da özel olarak düzenli bir eğitim almamıştır, tamamıyla kendi kendini yetiştirmiş bir yazardır. Küçük yaşta yazmaya başlayan Hüseyin Rahmi’nin, on iki yaşında kaleme aldığı Gülbahar Hanım adlı piyesi diğer bazı kitaplarıyla birlikte Aksaray’da çıkan bir yangında yanmıştır. Üstadı saydığı Ahmed Mithat Efendi’
Max Beer´in usta kaleminden Hegel´in felsefesi ile diyalektiği ve Marx´ın tarih anlayışı hakkında kısa fakat son derece duru bir dille yazılmış okurların keyifle okuyacağı bir eser. Okurlara sunmaktan mutluluk duyarız.
Tükendi
Romalı ünlü tarihçi ve devlet adamı Cornelius Tacitus’un, MS 98 yılında kaleme aldığı bu eser, Germania (Cermanya) bölgesinde yaşayan halkların, kavimlerin, kökenini anlatan etnografik bir incelemedir. Bu kavimlerin, yeme içme kültürlerini, giyim tarzlarını, gündelik yaşamlarını anlatırken dönemin coğrafi sınırlarını da belirler. Bir Romalının Romalı olmayan halklara karşı bakışını da gözler önüne seren bu eser, Tacitus’un kalemiyle tarihe ışık tutar.
Tükendi
“Ruh Bilimi’nin temellerini atmış Rudolf Steiner’ın kıymetli derslerinin derlendiği bu eserde ruha bilimsel bir açıdan yaklaşan antropozofi biliminin derinliklerine ineceğiz. Ruhun üç bölümü olan Sezgin Ruh, Entelektüel Ruh ve Bilinç Ruhu’nu tanırken ruhu ve Ego’yu nasıl geliştirebileceğimize dair bir öngörü edineceğiz. Ruh anlayışının batıl inançlardan arınmış bir halde ele alınmasıyla ruh ve dünya arasındaki benzerliklere, ruh ve dünyanın birbirinden nasıl etkilendiğine, duru görü denen ruhsal dünyayı gör
Tükendi
Tanrı üstüne yazacağım. Okuyucunun pek azına güvenim var, gene de birkaç kişi beğenir diye umuyorum. Bu düşünceler hiç kimsenin hoşuna gitmezse onlara kötü denilebilir, ama herkesin hoşuna giderse kötüden de beter sayarım. Gelgelelim, dünyanın yaratılmasındaki amaç, salt yaratıkların iyiliği ise, yeryüzünde kötülük neden yaşamaktadır? Neden dünyada iyinin ezildiği ve kötünün ezdiği görülmektedir? Bunun sebebi, ya Tanrının güçsüzlüğüdür ya da Kötü İradedir. Eğer sebep, güçsüzlük ise, demek ki kötülüğü önleme
II. Meşrutiyetin ilanından sonra hız kazanan milli edebiyat eğilimi ve Türkçeye yönelim, özellikle Fuat Köprülü’nün gündeme getirmesi sonucu Yunus Emre’nin “yeniden keşfedilmesi”yle yeni bir boyut kazanmıştır. Cumhuriyetin ilanını takiben kısa süreli bir duralama dönemi yaşansa da Yunus Emre’ye olan ilgi 1930’lu yıllardan sonra tekrar hız kazanmıştır. Burhan Toprak, ardından Abdülbaki Gölpınarlı’nın şiirlerini bir araya getirmesi, Ekrem Zeki Ün’ün, flüt ve piyano için Yunus’un Mezarında isimli eserini beste
Tükendi
Bazılaına göre kurnaz bir dikdatör, bazılarına göre dahi bir lider. 20 Yüzyılın en önemli şahsiyetlerinden biri olan Stalin’in çocukluğunun, ilk gençlik yıllarının, Troçki ve Hitler’le girdiği münakaşaların, savaşta uyguladığı taktiklerin, Lenin ile olan inişli çıkışlı arkadaşlığının ve Sovyetler Birliği liderinin bilinmeyen yönlerinin anlatıldığı bu kitap, yakın tarihe ışık tutuyor.
Tükendi
Son yıllarda yalnızca reklama dayalı eski usul ticaret önemini kaybetmiş, yerini maldan ziyade üreticinin refahına ve tüketicinin ihtiyaçlarına dayalı yeni ticaret sistemine bırakmıştır. İş insanlarının yeni yeni kavramaya çalıştıkları bu sistem çalışanlarının birer makina değil; kanlı canlı, duyguları olan varlıklar olduklarını kabul etmeleriyle başlar. Bu kabullenişin sonucunda müesseselerde birlik ve beraberlik kurulur ve iş verimi artar. Tüketicinin ihtiyaçlarının göz önünde tutulduğu bu yeni sistem, tü
Tükendi
Rosa Luxemburg’un bu eseri, revizyonizmin kurucusu ve öncüsü olan Berstein’a yazılmış bir eleştiridir. Berstein’ın işçi sınıfı hareketini burjuva reformculuğuyla öldürmek istemesine, Berstein’in oportünizmine karşı Rosa Luxemburg, Marksist diyalektik ile karşı çıkıyor. Berstein’ın Marx’ın devrimci stratejisinin eskidiğini savunmasına karşın Rosa Luxemburg, Marksizm’i sonuna kadar savunuyor.
Tükendi
Ünlü Venedikli gezgin Marco Polo’nun maceralarını ve gezip gördüğü yerleri anlatan eser; döneminin farklı kültürleri arasındaki iletişimi, insanların yaşadığı iklim ve coğrafyaların kültürleri üzerindeki etkisi ve betimlemeleriyle okuyucularını hem yaşadığı çağda hem şimdiki zamanda eşsiz bir serüvene çıkararak sınırsız bir anlatıma imza atmıştır. Marco Polo’nun yaşadığı onca maceraya rağmen 1324 yılında ölmeden önce son sözleri ise "Kimse bana inanmayacağı için gördüklerimin yarısını bile anlatmadım" olmu
Tükendi
Fatma Aliye Hanım’ın yazmış olduğu ve kadının aile içindeki yerini anlatan Levayih-i Hayat adlı bu kitap, beş kadın anlatıcının birbirlerine yazmış olduğu on bir mektuptan oluşmaktadır. Evlilik hayatında mutluluk, mutsuzluk, eşler arasında uyum, aldatma, aşk ve kadınların eğitimi gibi konular, yazmış oldukları mektuplarla kendi aralarında tartışılmaktadır. Mektupla anlatım tekniği, kadınların kendilerini bir anlatıcıya ihtiyaç duymaksızın ifade etmelerine olanak tanımıştır. Bu yazışmalar Fatma Aliye’nin yaş
Tükendi
“Hakikati sade ve samimi bir yürekle aramak lazımdır. O ancak tabiatın sinesinde bulunabilir. Hakikat iyi yürekli kimselerden başkasına söylenmemelidir.” Hayatın manası ve mutluluğun sırrı üzerine birçok kitap yazılmıştır. Gelişen ve değişen teknoloji ile sınırsız maddi olanak ve doyumsuzlukta aynı oranda artmıştır maalesef. Bu gelişim ve büyüme, doyumsuzluk; beraberinde mutsuzluğu da getirmiştir. Bunun sonucu olarak kişisel gelişim adı altında insanlara mutluluğun yollarını anlatan bir anlamda yol göster
Tükendi
Prut Savaşı’nı idare eden Büyük Vezir ve Başkomutan Baltacı Mehmed Paşa, koca Rus ordularına karşı askeri idarede büyük başarılar elde etmişse de siyasi cepheyi idarede bir başarı gösterememiş ve bu suretle Prut Antlaşması’nın Türk milletinin hatırasında yaşattığı nefret hisleri, ona bir leke olarak kalmıştır. Tarihi belgeler ve Prut Antlaşması’nın şartları, Baltacı’nın, şahsi menfaatlerini koca bir millete nasıl tercih ettiğini gösterecek kadar onun toplumsal rolü ve terbiyesindeki noksanlığın bir delili o
Tükendi
“Artık ona karışamazsınız. Bey´in huyunu içinizden kimse benim kadar bilmez. O kendi hâlinde bir adamdır. Karşısına dünya güzeli çıksa başını kaldırıp da bakmaz. Kocam beni bilir, ben kocamı bilirim. Ötesi sizin neyinize gerek... Neyinize gerek sizin hanımlar? Koca benim değil mi? Sıtma tutsun, karın ağrısı tutsun, ne tutarsa tutsun... A bana öğüt vereceğinize, büsbütün ateşe körükle gidiyorsunuz. Sizin sözünüzden çok kocamın sözüne inancım vardır.” diyen bir Hanım’ın, hizmetçi parçasını kocasının önüne att
Tükendi
Cleland´ın son derece eğlenceli kitabı, İngiliz kurgusunda benzersiz bir yere sahip olan bir erotik film klasiğidir. İngilizce´nin en ünlü erotik romanı olan “Bir Fahişenin Anıları” yaygın olarak Fanny Hill olarak bilinir. Hayat çizgisi, Fanny’i bambaşka serüvenlere sürüklerken, hayatından çalıp götürdükleri ve getirdikleri Fanny’ i değiştirecek, olgunlaştıracaktır. Fanny fahişeliğe düşüyor. Ardından saygınlık kazanıyor! Cinsel maceralarının bol ve açık ayrıntılarıyla canlı şekilde renklendirilen bir itir
Max BEER’in en önemli yapıtlarındandır. Karl Marx’ın biyografi ve otobiyografisini bu kadar itina ederek yazması, “Kapital’in değerini bir o kadar daha artırmıştır. Karl Marx sadece sermayenin kullanımını değil yaşamı da planladığını bu kitapta göreceğiz. Zira kitabın başında; “Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok” diyerek geleceğin mücadelesiz mutlu geçmeyeceğine işaret etmiştir. Ayrıca “Üretime uygulanan emek miktarı, değer ölçüsünün esasıdır.” diyerek, daha sonra Ricardo’nun; “Se
Tükendi
“Paris Esrarı” adı ile Türkçeye çevirdiğimiz bu roman, 1842- 1943 yıllarında Paris’te çıkmakta olan Journal des Debats, gündelik gazetesinde tefrika edildi. Gerolştayn Prensi Rodolf’un Paris’in izbe mahallelerinde, yardıma muhtaç insanlara yardım etmesi üzerine kurulu bu romanda Eugene Sue, Paris ayak takımının maceralarını, suçlarını gözler önüne sererek toplumsal düzenin bozukluklarını dile getirir. “Les mysteres de Paris” neden böyle bir başarı kazandı? Bunu, romanı okuyup bitirdikten sonra anlayacaksını
Tükendi
Marx, tarihsel materyalizim perspektifinden bakarak toplumdaki radikal değişimlerin ekonomi temelli olduğunu belirterek insanlık tarihini sınıf savaşımları tarihi olarak görmüştür. Bu şekilde görmesinin en önemli nedenlerinden biri geçmişten günümüze kadar gelen süreçte ezilen ve ezen sınıf kavramlarının mevcudiyetir. Gerçektende Marx’ın bu görüşüne göre özgür insan- köle, patrisyen ile pleb, lonca ustası ile kalfa ve günümüzde ise proletarya ve burjuva sınıfı olmak üzere tarih boyunca bu iki sınıf yani ez
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1