Yazarlar : Georg Brandes, Robert Lynd, Josep Condrad, Algar Thorold, Anatole France "Kudretli eşitliğiyle yasa, zenginlerin de fakirlerin de köprülerin altında uyumasını, sokaklarda dilenmesini ve ekmek çalmasını yasaklar." -ANATOLE FRANCE Bu adam Anatole France'tır. Üslubunda öne çıkan asıl şey, onu Renan'ın halefi kılan ironidir. Bu ilişkiye rağmen, France'ın ironiyi kullanışı Renan'ınkinden çok farklı cinstendir. Bir tarihçi ya da eleştirmen olarak Renan, her zamankendi adına konuşur, felsefi piyeslerin

Bu kitabın konusu da yazılış süreci de ilginçtir. Alevi toplumunda Serçeşme'de yaşanan Babagan Bektaşilerle Çelebilerin arasındaki ayrılık önemlidir. Bu ayrılığı duyup öğrendiğim zamandan beri düşünür babamla konuşurduk. Babamla muhabbetlerimizden beri aklımda olan bu konuyu yazacak kadar araştırmıştım, toplantılarda anlatıyordum. İşte bu süreçte 2015 yılında merdivenden kayıp düştükten sonra, boynumda bir ağrı oluştu. Bunun için doktora gittim. Bizim Haydar Çağlar özel bir hastanede sorumlu müdür konum

12 bilge insan, 7 oturum biçiminde gerçekleşen söyleşilerinde akıl, zekâ, zihin, beyin, nedensellik, zaman, şamanlar, dâhiler, aydınlanmış kişiler, ahlak, ezoterizm, Kuantum Mekaniği, aşk, dindarlık, Evren'in, insanın ve dilin kökeni vs gibi yaşamsal ve varoluşsal bir çok konu üzerinde beyin fırtınası yapıyorlar.

"Yaşadığı acılara, küçük yaşına rağmen katlanmak zorunda kalmış, ancak bu acıların onun ruh dünyasında bıraktığı izleri üzerinden yıllar geçmesine rağmen silememişti. O hep yaşıtlarından farklıydı. Bakışları davranışları, tepkileri sönük, içine kapanık, adeta hayata küsmüşçesine sakin görünümlü bir çocuktu..." "Aslında hepimiz Anadolu mozaiği içinde birbirine benzeyen yakın kültürlerin insanlarıyız. Yöresel kıyafetlerimizin modelleri, motifleri nasıl birbirine benziyorsa; yöresel oyunlarımızın figürleri de

İnsan gençlik yıllarında Her şeyi bildiğimi sanarak yaşıyor, gençliğimi düşünüyorumda ne de çok yanlışlarım varmış! Oysa hiçbir şey bilmeden yaşamışım en güzel çağımı. Farkına vardığımda ne yapabilirim, telafisi var mı diye arayış içinde buldum kendimi. Gördüm ki öğrenmenin yaşı ve koşulu yok, bu dünyadaki bilgi kaynağı sınırsızdı. Tek kural aramak ve kendimin üstünde çok çalışmaktı. Yıllarca bir yol aradım neyi nasıl aramalı bilmeden. Bu kocaman evrende yerim ne idi, içimdeki aramak arzusunun kaynağı nedir

Bir anne olarak çocuğumun ağız ve diş sağlığı ile ilgili bilmem gereken her şeyi bu kadar anlaşılır ve detaylı bir şekilde bir araya getirdiği için Dr. Sakin'i gönülden tebrik ediyorum. -Prof. Dr. Seraphine V. Wegner Münster Üniversitesi, Almanya Dr. Çağlar Sakin alanında Türkiye'de bir ilke imza atıyor ve bu kitabı ile anne-babalara çocuklarının ağız ve diş sağlığını nasıl koruyacaklarını son derece güzel bir dille anlatıyor. -Quintessence Yayıncılık Dr. Sakin´in yazmış olduğu bu harika kitap ailelere yol

Kitabımızda, dünyanın kuruluşuna kısa bir giriş ile başlandıktan sonra; kademeli olarak gelişen günümüzdeki olaylar, yaşantılar, özellikle emekçinin mücadelesi kısa ‘manzum öyküler' halinde anlatılmaktadır. Bu manzum öyküler ilgi çekici, anlamlı, düşündürücü bir anlatımladır. Konularla ilgili şiir denemesi de olduğu için, okuma zevkini artırıp okumayı da sevdirir diye umuyor, öykücülüğümüzde de yeni bir çığır açacağını düşünüyorum. Bu çalışmamda yaşamın bir süreç; mutluluğun ise erdemli yaşantıda olduğunu a

Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin Uşak parçasını, Uşak İli araştırmam sırasında okumuştum. Tereddüde düştüğüm birkaç husus için, Uşak, Manisa ve Denizli'nin 16. - 17. yüzyılları tahrir kayıtlarına dayalı birer monografiyi de. Kütahya bölümünde görüleceği gibi, hâkim kızım Kütahya'ya tayin olduktan sonra şehri, Evliya Çelebi'nin izlerini takip ederek gezmeye başladım. Uşaklı bir hemşerimin haftalık gazetesinde, Kütahya notlarım yayımlandı. Bunu, Ege Bölgesi'nin il merkezi olan şehirlerine dair, büyük seyyahımı

Serinin ilk kitabı olan ve insanlık tarihi boyunca en ilgi çekici fantastik konular arasında bulunan vampir ve kurt adam mücadelelerine yeni bir grubun, büyücülerin, dâhil olmasıyla işlerin daha gizemli ve sürükleyici hale geldiği bu fantastik romanda işlenen gizem ve polisiye hikâyede okuyucu, kendisini adeta olayların içinde buluyor. Hikâyede işlenen gizem ve heyecanlı kovalamacanın yanı sıra çözülmesi gereken cinayetler ve kişilerin yaptığı soruşturmalar okuyucuyu bir yap-bozu tamamlamaya itiyor.

21. yüzyılın; Genel geçer toplum kuralları, dik başlılığı, lirikalitesi, sadakati, insan ilişkileri, yoklukları, yalanları ve yalandan farksız gerçekleri... Her birey´in dikkatini celb etmiş, vicdanlara el kol yapmıştır. Soyut organ vazifesindeki vicdan ise, bu kanlı sistemin gidişatına bir "dur" demek adına, "Parantez İçinde Üç Nokta" satırlarını kaleme almış. Ve eklemiştir; "Bu, yazılar bütününü, tüm yarım kalmışlıklara adamak, yanlış olmayacaktır." 21. yüzyılın; Genel geçer toplum kuralları, dik ba

Ecinniler, Dostoyevski´nin Suç ve Ceza ile Budala´dan sonraki üçüncü büyük romanıdır. Roman, Rusya´da önceden beri var olan liberal düşüncenin, yeni nesil arasında ateşli bir şekilde yayılması üzerine yazılmıştır. Genç nesil bu düşüncelerle öylesine aklını yitirmiştir ki, olay cinayetlere kadar varmıştır. Ayrıca nihilist düşünceyle beraber, intihar vakaları da yadsınamayacak derecede artmıştır. Bu toplumsal sıkıntılar karşısında Dostoyevski Ecinniler romanını kaleme almış, siyasi düşüncelerini açık açık ya

Soğuk... Karanlık havayla iyice keskinleşen bir soğuk... Uzaktan bir ses geliyor. Bir kadın sesi, öyle içten, öyle samimi, öyle sarsıcı ki! Sesin geldiği yöne ilerliyorum. İskele'nin sonuna oturmuş üç beş kadın, bilmediğim bir dilde şarkılar söylüyorlar. Yanlarında iki erkek var. Biri gitar çalıyor diğeri mızıka. Belki ana avrat küfrediyorlar. Belki ağıt yakıyorlar. Bana güzel gelen ses, belki bir başkasına gürültü gibi geliyor. Başkası öfkeleniyor. Bir başkası hüngür hüngür ağlıyor. Hepsinden kötüsü b

Zaman sadece yaşam kalitemizi değiştirmedi. Masumiyetimizi, saflığımızı da yavaş yavaş yok etmeye başladı. Sokakta oynanan oyunların yerini teknolojik aletler aldı mesela. Teknoloji insanı yalnızlaştırdı. Eskiden bir oda dolusu insanın toplanıp sohbetler ettiği misafirlikler, şimdilerde yerini sosyal medyaya bıraktı. Süslü sofraları, renkli geceleri paylaştıklarımızdan kimse kalmadı. Eski işte, ne yaparsan yap, ne kadar hatırlarsan hatırla, eski işte. O kadar çok şey kaybolmuş ki artık. Öylesine çok şey yo

İngiliz dostu olmasıyla tanınan varlıklı ve açık görüşlü bir ailenin oğlu olarak, Danzig'de dünyaya gelen Schopenhauer, çocukluğu boyunca ailevi nedenlerle sürekli yolculuk etmek durumunda kalmıştır. Nitekim eğitiminin değişik aşamalarını, Almanya dışında, en çok da İngiltere ile Fransa'da sürdürmüş olması, klasik diller ile çoğu modern Avrupa dilini iyi derecede konuşabilmesinin başlıca nedenidir. Kendisinden sonra yerine geçmeye ısınsın diye, henüz çocuk denebilecek bir yaşta, babasının dayatmalarıyla iş

Artvin'den Ankara'ya doğru sıyrılıp gelen bir hikâyedir bu. Hayatı avuçlarının içinde tutmaya çok küçük yaşta karar vermiş birinin, babamın hikâyesi. Seçtiği yolculuğa eşlik eden, rast gelen, yoldaşı olan dostlarını, dostça anlattı babam bu kitapta. İlk maaşını veren Nusret Uzgören'i, elbise dolabından çıkan Atatürk'ü, felsefe yaptığı Veysel Öngören'i, Boyabat'ta rakı içtiği Ahmet Muhip Dıranas'ı anlattı. Kahkahalarla güldüğü Ali Özoğuz'u, seslerinin önünde yerlere kadar eğildiği Behiye Aksoy'u, Abdullah Yü

Es gibt Menschen die Dein Herz aus dem Häuschen bringen, Deinen Zorn erregen, Dich falsche Entscheidungen treffen lassen, Deinen Mut erschlagen. Es hat sie schon immer gegeben und wird es sie immer geben. Hör auf, gegen die Anderen Krieg zu führen. Wende Dein Gesicht und Deine Seele Dir selbst zu. Sei Dein eigener und größter Rivale. Falls Du jemanden herausfordern willst, dann fordere Dich selbst heraus! Schlage wahllos irgendeine Seite dieses Buches auf welches Du in der Hand hältst. Beim Lesen wirst Du

Dillerin ve gönüllerin içerisinde büyüyen yaşamdan kesitler sunan, üçüncü bir gözden geçerek dil ve anlatımı ile bizleri büyüleyen bir eser. Yazarın bu ikinci kitabında, insana dair samimi konuların ele alındığı coğrafi iklimlerin izdüşümüne farklı bir nefes olacağını düşünerek, herkesin sevdası olan Nüdistan, hoş geldin... -Bülent Karayel / Şair Murat, yüreğinizin sızılarını defalarca sızlatacaktır. Bu kitap bütün kavşaklarda rant bekleyen yavşakların yüzüne fırlatılan tükürük, Sürgünlerde ölen aydınları

Bütün hayatım boyunca paylaşmayı çok sevdim ve sevmeye devam edeceğim. Öğrendiğim bir şeyi dünyanın her bir yanına yayacak; gezdiğim 120 ülkedeki her insanla ister sohbet esnasında isterse yazılı olarak her zaman paylaşacağım. İşte bu kitabın içindeki araştırmalarımı ve fikirlerimi; patent başvurusu yapmaya bile gerek görmeden, sırf birilerine bir ilham olur da yeniliklerin kıvılcımını yakalarlar ümidi ile sunuyorum. "İnovasyon mu? Re-inovasyon mu?" adlı kitabımdaki fikirlerin, yayımlandığı 2010 tarihinde

Egeon yakalanmıştı ancak oğlanlar, Siraküzalı Antipholus ve kölesi Siraküzalı Dromio, kardeşlerini ve Emilia'yı Efes'te, pazar yerinde arıyorlardı. Sabahın erken saatinde, kimliklerini gizleyerek, dükkan dükkan gezerek esnafa soruyorlar, bütün binalara bakıyorlardı. Kim olduklarının ve Siraküza'dan geldiklerinin anlaşılmaması gerekiyordu. Bu anlaşılırsa Efes Dükü onları yakalayıp ömür boyu hapse atabilirdi. Ama neden? Neden "Yanlışlıklar Komedyası?" Keyifle ve gülümseyerek okuyacağınız bu hikayede tüm sorul

"İntihar" sözcüğü sohbetlerde sürekli olarak yinelendiği için bu sözcüğün anlamının herkes tarafından bilinildiği ve tanımını yapmanın gereksiz olduğu düşünülebilir. Fakat gündelik dilde kullanılan kavramlar genellikle birden fazla anlama gelebilir ve bu sözcükleri bilindik anlamı dışında kullanan bilim insanları her daim yanlış anlaşılma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Bu sözcüklerin belirsiz anlamları sadece argümanın gereklerine göre durumdan duruma farklılık göstermez, aynı zamanda içinde bulunduk