Buğra adamlarına eliyle durun işareti yaptı sonra atını amcasına doğru sürdü yanına yaklaştığında amcası gibi atını durdurdu. Çevrelerinde sadece efil efil esen rüzgâr vardı. Buğra neden yaptın bunu amca diye sordu? Han, hangi Türk olsa bunu yapardı diye karşılık verdi. Buğra taaa baştan sana yaptığım teklifi kabul etmeliydin diye sitem etti. Han belki dedi fakat olmadı diyerek devam etti belki de kadere karşı gelmemeliydim. Buğra evet dedi bu Türk milletinin kaderi hem de yüksek bir kader, bu millete ada

Son 7 yıldır annelik üzerine çeşitli gazete ve dergilerde yazıyorum. Anne olduktan sonra bir blog açarak devam eden yazı yazma sevgime annelikle devam ettim. Bu güne değin, çok sayıda kitap projesi teklif edildi veya planladım. Ama bir dakika... Ben anne olacağımı öğrendiğimde özel çocuklardan oluşan bir sınıfta öğretmendim. Benim her gün karşılaştığım anneler, yüzünde bir başka hayatın çizgileri olan annelerdi. Annelik için çok şey yazabilir, çocuğumla ilgili bir kitap derleyebilirdim ama ben ilk önce öz

Nitelikli ve sağlıklı bireylerin yetiştirilmesi için, eğitime küçük yaşlarda başlanılması gerekir.. Çocuğun öğrenmesinin en güçlü olduğu dönem 0-6 yaş dönemidir. Çocuk bu dönemde temel alışkanlıklarını kazanır. Gelişimin hızlı olduğu ilk yaşların, eğitimde önemi büyüktür. İnsan bebeklik ve ilk çocukluk evrelerindeki gelişim hızına hiçbir evrede ulaşamaz. Bu hızlı gelişim evrelerinde edinilen özellikler, insan ömrü boyunca etkisini sürdürür. Bebeklik ve ilk çocukluk evrelerinde yapılan eğitim, öteki evreler

Çocukken bir hayalim vardı. ?Uçmak" Kağıttan yaptığım uçaklarla oynarken, elimi uçak seklinde tutarak hızla koşarken adeta uçuyordum. Hızla atan kalbim heyecanımın, alnımdan süzülen ter ne kadar çalışmam gerektiğinin habercisi gibiydi. Sık sık yüksek bir yere tırmanıp uçsuz bucaksız gökyüzünde ufuğa bakıyordum. Gökyüzünü seyretmek gökyüzü kadar geniş bir yer açıyordu ruhumda ve ne kadar yolum olduğunu gösteriyordu adeta. Bulutlara dokunacak kadar yakın olduğumu görüyordum rüyalarımda. Bir gün uyandığımda

Metin Özcanlı'nın 'Yeniden' adlı büyülü romanını büyük bir beğeniyle okuyacaksınız. Kendinizi evrenin sonsuz çekim gücüyle göz alıcı, vahşi, capcanlı bir romanın içinde bulacaksınız. Bir anda bilim dünyasıyla düş aleminin sınırları arasında gezinip derinliklere daldığınızı hissedeceksiniz. Kazananlar, kaybedenler dışında daima insanlığın, iyiliğin gücünün galip geldiğini gerçek yaşamda onaylayacak. Ve robotlar ile insan gücünün sınanmasında teknolojinin yanında esas olanın insan beyninin gücü olduğuna şahit

Yüce gönüllü minik canlar... Sizin saflıkla bezenmiş güzel nefesinize ve içimizde yarattığınız güzel ışımanın tarifsiz muhteşemliğine adanmış bir hediyedir bizim kuş.