Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 66 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Hz.Muhammed(a.s.) bir beşer(insan) ve peygamber olarak uhrevi işler gibi dünyevi işlerden de kendisini uzak tutmamıştır. Mesela: Sürekli oruç tutma, evlilikten kaçınma, uyku uyumadan ibadet etme vb. gibi davranışları devamlı yapmamış ve yapılmasını da hoş karşılamamıştır. Bir insan olarak yapılması gereken hasletleri terk etmeyi sünnetinden ayrılma olarak görmüş ve bu gibilere de şu ikazda bulunmuştur: "Allah'tan en fazla takva üzere olanınız benim, bununla beraber bazen oruç tutar bazen iftar ederim. Gecen
"Ölmüş bir bedenin canı yanar mı, incinir mi? Susuz bir ağaç, annesiz bir çocuk büyüyebilir mi? Hüzün, Hiroşima'yı kara bir sis gibi sarmıştı. Lanet bombanın getirdiği ölüm, bulaşıcı hastalık gibi, bedenden bedene bulaşmış; küçük büyük, hiçbir canlıyı ayırmadan, ruhlarını siyah bir pelerine sarıp götürmüştü. Onun annesini, benim babamı, diğerlerinin de her şeyini aldı. Sonrası, dibi görünmeyen karanlık bir kuyu. Ruhumuzda, asla tedavisi olmayacak bu yarayla nasıl yaşayacaktık?" Doğduğu gecenin sabahını gör
Havaların İyi Gittiğini Gören Şemsiye Hiç Açılmayacak Sandı Gökyüzüne
Bu kitapta adından da anlaşılacağı üzere kaygı bozukluklarını ve psikoterapi sürecini anlatmayı hedefledim. Kitabı yazarken en çok dikkat ettiğim şey herkesin anlayabileceği bir dilde olmasıydı. Bu yüzden mümkün oldukça mesleki terimlerden uzak durmaya çalıştım. Kitabı okuduktan sonra kaygı bozukluklarının nasıl tedavi edildiğini öğreneceksiniz. Ayrıca psikolojik rahatsızlıklarda psikologlar nasıl bir terapi süreci yürütüyor. Neler yapıyor? O oda da neler oluyor? Konuşmanın dışında nasıl uygulamalar yapılıy
Bu kitapta size dokunacak çok şey bulacaksınız.Başka birinin sizi iyileştirmesini beklemeden, kendi bahçeni kendin yarat ve ruhunu kendin süsle, göreceksin ki dayanıklısın, güçlüsün, azimlisin ve en önemlisi de umutlusun. Ve sen çok değerlisin sen bir annesin. Sen bir babasın. Çünkü sen savaşçı çocuk ruhunun gıdasısın. Unutmayın her çocuk farklı gelişir, önemli olan farklı gelişen çocuklarımızın gelişimine destek olmak. Doğduğundan beri bu çocuk böyle, hiçbir şey anlamıyor, anlatamıyor konuşmuyor, sürekli a
İstekler arzuya, arzular şehvete dökülüp bedenler birleşince hissedilenler ... Küçük yaşına rağmen büyük hatalar yapan bir kız aşık olursa o hisler zamanla acıya dönüşür. Peki ya aşık olduğu adam bunu biliyor mu? Aşk her engeli aşar mı? "Sence daha yaşanacak, yazılacak çok şey yok muydu?" "Sanırım bizim kaderimizi yazan bize bu kadarını layık görmüş..."
Hayatın keşmekeş koşturmacasında okuyucusuna nefes aldıracak samimi mısralar . Ne ateşlerde uçuşan, Kıvılcım kırmızısı! Ne gökyüzünden kopan, Gece mavisi! Ne güneşten süzülen, Papatya sarısı! Ne kardan yansıyan, Süt beyaz! Ne de pamuk şekerindeki, Uçuk gül pembe! Değil ki hiç biri aşkın, En gerçek rengi! Kalbimin guguk kuşu, Tek bir renge, Denk geldiğinde çırpınıyor zirâ! O renk senin rengin, İlle de lila İle de lila!
Sevgiyle büyümüştü. Sevginin her sorunu çözdüğüne inanmıştı. "Sevmeden asla evlenemem" derken, sevilmenin büyüsüne daha fazla dayanamamıştı Karen.Çünkü, Edward ona sonsuz aşkı vaat etmişti. Evlendikten sonra hayallerin yerini gerçekler aldığında, yaptığı yanlışın farkına varabilmişti. Geri dönmek istese de, artık çok geçti Karen için. Tam da umutsuzluğa kapıldığında, aşkı bulacağının farkında bile değildi. "Aşk, bir kere yaşanır" diyenlerin, bu romanı okuduklarında düşüncelerini sorgulayacakları, her satı
Bu elinizde tuttuğunuz kitap aslında yazılmadı, zamanla kendi kendini oluşturdu. Kurgu yok, farz edelim türünden uyarlanmış karakterler yok, canlandırma ya da önceden ısmarlama olaylar hiç yok. Her şey tamamen birebir yaşadığım deneyimlerimden akıp döküldü kağıdın üzerine. Bir annenin dönüşüm hikayesi keyifle okuyacaksınız ..
Tükendi
Ömrümüzün umuttan yoksun,sevgiden fakirleşmiş en zavallı dönemlerinde bütün sıkıntıları içimize atar,bütün dertlerden nasibi alır,hantal bir file dönüşür ve hiçbir yere sığamayız...Minik bir ara sokağı sıkışmış hissiyatıyla bulunduğumuz yeren kaçmak,uzaklaşmak isteriz fakat mümkün olmaz...Bastığımız topraklar ağırlığımızdan çökecek sanırız. Bazen de hayatın bizi minik bir kuşa döndürmesini bekleriz. Tüm dertlerimizden arınmış, mutluluğa kanat çırpan özgür kuşlar misali yol almak isteriz. Korkusuzca yeryüzüy
Hava soğuk. İnsanlar buz. 'Kırıyorlar da, kırılmıyorlar. Üşürüz. Üşüyelim. Giy sevgini de, kartopu oynayalım. Olsun sen yine de... "Kendine Mavi Bak"
Doruk uçuş kıyafetlerini kuşanırken,kurdun yanında sahibinin uçucak olmasının mutluluğunu gösteriyor gibi ayaklarına dolaşarak , kuyruğunu dikleştirmiş heyecanla sallıyordu. Doruk hazırlığını tamamladı,eline kaskını aldı ve kurduyla beraber uçağa doğru gidiyordu. Onun uçağı diğerlerinden çok farklı idi. Üzerindeki desenler kurdu andırıyordu.Doruk , kurdu ve uçağı üç yakın arkadaşlardı. Etraf yemyeşil çimenler ile uçsuz bucaksız doğa harikaları ile doluydu. Böyle manzaraları çok seviyordu. Bu manzaraları gök
Neydi sahi şu 'kaliteli vakit geçirmek' dedikleri? İşten koşa koşa gelip, acaba bu akşam hangi etkinliği yapsak diye düşünüp, tüm akşamı çocukla oynayarak geçirip yine de yetersiz ve suçlu hissetmek mi? Kaliteli vakit geçirmek aslında çocuğunuzla bağ kurabilmek, birlikte eğlenmek, gelişimini çok yönlü destekleyerek, birlikte deneyimlenmektir. Birlikte gülmek, birlikte eğlenmek ve birlikte gelişmektir. Bu ajanda, çocuklarımızla yaşamın doğal döngüsü içerisinde, kuracağımız bağları güçlendirmek, onun; zeka, k
Tükendi
Aslı çalışkan hayallerini gerçekleştirmiş ve aşık olduğu İstanbul'a yıllar sonra okul için tekrar gelmiş başarılı bir kızdır. Tek gayesi İslamiyeti yaşayıp kendini haram ve kötü olan pek çok şeyden korumaktır. Bu yüzden kendine kırılmaz duvarlar örmüştür. En büyük zaafı ise sınırıdır.Hayatında her şey istediği gibi gitmektedir. Okulu'nun düzenlediği Lübnan gezisine gitmeyi hak kazandığında hayatının değişeceğinin farkında bile değildir. Bu güzel gezi daha havaalanında bir kabusa dönüşür Aslı için. Kerem geç
Tükendi
Değerli oyuncu, yönetmen ve yazarın hayata geçmiş oyun ve senaryoları ardından okuyucuyla buluşan ilk romanıdır "Öyle Gittiler ki..." Milletvekili olma hayaliyle yola çıkan ama hırsızlığı seçen biri ile devrimci sevgilisi... Psikolojik sorunları bulunan, tutkuyla annesine bağlı biriyle, kendini var etmeye çalışan temizlik işçisi babanın kızı ile olan aşkı... Dört ana karakterin 1980'li yıllardan başlayarak günümüze uzanan ve hayatlarının kesiştiği noktadan itibaren yaşadıkları... "Sevgi nedir diye düşünd
Sevgili anne ve babalar, Yeni nesil anne babalar olarak, ?çocuk merkezli' aileler olmaya başladık, en iyisi olsun istedik. Gelişen teknolojiler, çeşit çeşit uzman görüşleri karşısında nasıl çocuk yetiştireceğimiz konusunda kafamız iyice karıştı. Ufak bir sıkıntı yaşasak psikologlara koşmaya başladık. Bir anne nasıl ki çocuğunun doktoru, öğretmeni ise psikoloğudur da aynı zamanda... Bu kitapta, gerek çocuklarımla yaşadığım deneyimleri, gerekse aile ve çocuklarla terapi sürecinde en sık rastladığım sorunl
Hiç hesapta olmayan bir doğal afet neticesinde oluşan kıyamet sonrası dünyada, evrendeki ufacık bir nokta kadar olduğunu unutan bir adamın diktatörlük hevesi... Ve bu heves deryası içerisinde, rüzgarın hışmıyla oradan oraya savrulan yapraklar gibi savrulan insanlar... Öte yandan, bir diktatör olmasına karşın aşık olduğu anda adeta bir ergene evrilen Harun Kudret' in, aşk çıkmazı denilen iç karartıcı ortamda, diktatörlüğün bile işe yaramadığını görmesini sağlayan hazin tecrübesi... Zira kıyamet sonrasındaki
8 Yaşında ne kadar adaletsiz olduğunu öğrendiği hayatın bir parçası daha olmaya hak kazanmıştı Onur. Bedeninin ağrılarıyla yatağına uzanmış, ruhunun derinlerinden gelen acıyla da gözleri dolmuştu. Göğüs kafesinin ağrıları şimdi kalp ağrılarına dönüşmüştü. Yalnız ve çaresiz hissediyordu kendini. Buraya ait değildi ve olmamalıydı. Kafasına kadar çektiği yorganın altına girip içinde ne varsa dökercesine ağlıyordu sessizce. Her gözyaşı hayata ve ailesine olan bağından bir parça koparıyordu. Her çocuğun vardır
Bu kitap ruhsal yolculuğun kitabı. Sen ve içindeki kutsal sen. Seni içindeki Tanrı ve özbenlik. Kendi kendini kabullenme ve öz sevgi, öz saygı Egonun sanayaptıklarını gördün. Şimdi birlik olma zamanı. Birlik bilincine giderken, egondan kurtul. Özünün, kutsal benliğininahenkli, muhteşem sesine kulak vermeyi dene. Yüce Yaradanla bağın hep güçlü olsun.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 66 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3