Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 90 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Bu kitap, Anadolu'nun doğal yaşam tarzında yapılıp yenen, şehir ve şehirli kültürüyle karışmamış lezzetlerine yer veriyor. Yemeklerimizde, et kullanılmıyor. Vejetaryenlik daha keşfedilmeden ve târif edilmeden çok önce zorunlu nedenlerle etsiz yapılıp yenmeye başlanan Anadolu yemeklerini tanıtmayı amaçlıyor. Ama tanıttığı yemeklerin hiçbirini yeniden keşfetmiyor. Sadece bu lezzetli yemekleri hâlâ yapmaya devam edenlerden ve yiyenlerden târiflerini alıp derledik. Kitabımızın Gurmelik gibi bir iddiası bulunmuy
Tükendi
Olağanüstü yetenekli bir insan olan Nietzsche, bir kültür psikoloğu, bir estetikçi ve ahlâkçıdır. Aydınlanmayı aşmış bir aydınlanma karşıtı, tutkulu bir ateisttir. Aforizmalarında muhalifliğin bütün unsurlarını bulmak mümkündür. Geleneklerin de, ideolojilerin de birey üstündeki totaliterliğine karşı durur. Bütün baskıcı geleneklerden-ideolojilerden ve dinden bile sıyrılmayı vazeder özgürleşmiş insana. Çok iyi tanıdığı ve reddettiği kendi dini olan Hıristiyanlığın, her dinden Tanrı'nın yerine, içinde daha y
Tükendi
Tapu Dairesinde, Nüfus dairesinde ve evlendirme memuru önünde devlete değeriz. Devlet varlığımızı tanır, bizimle ilişkilenir. Karakolda, savcılıkta ve mahkemede de devlet bize değer. Varlığını hissettirir ve kendisini tanımamızı ister. Gözlerimize kurucu, yapıcı, onarıcı gibi görünen devlet teorik bir konuşmanın konusudur. Belki biraz siyasetin veya felsefenin... Gözümüze gaz sıkan devlet ise bu kitabın konusu. Bir gün herhangi bir davranışımızın, sözümüzün, ihmalimizin yahut isteğimizin suç kabul edildi
Tükendi
Bu küçük çalışmanın maksadı, Osmanlılar´da bilimsel çalışmaları yönlendiren Kuramsal Çerçeveleri ve bu çerçeveleri kuran temel etmenleri belirlemektir. Osmanlı bilginleri, doğayı incelerken ve doğanın bilgisini ararken, Yaratıcı-Yaratılan İlişkisi´ni öne çıkaran ve Orta Çağ İslâm Dünyası´ndan miras alınan bir yaklaşım içerisindeydiler; kısacası onlar için önemil olan, doğada bulunan nesneleri ve bu nesnelerin neden oldukları olguları aklî bir çabayla kavramak değil, Yaratılan olarak görülen bu unsurlarla,
Tükendi
Bir aşırı sağcı militanın 1990'lı yıllar boyunca komada kaldığını ve 2000'li yıllarda da komadan çıktığını, nihayet günlük hayatına yeniden döndüğünü hayal edelim: İlk olarak içinde yer aldığı siyasî çevrelerin aşırı sert ırkçı tutumları karşısında dehşete kapılır, ikinci olarak içinde yer aldığı aşırı sağcı grubun ittifakları karşısında dehşete kapılır. Çünkü mensubu olduğu aşırı sağcı grubun, kendini devletin ve halkın sahibi sanan cumhuriyetçi-laiklerle, laik solcularla, kendini sosyalist ve komünist ola
Camille Paglia, bu devasa çalışmanın amacını şöyle açıklıyor: "Batı kültürünün antik çağlardan günümüze kesintisizce devam eden bütünlüğünü-devamlılığını göstermek ve kadının çok eski zamanlara dayanan gizemi ve ihtişamına hak ettiği değeri yeniden kazandırmak." Tabuların tarihini kışkırtıcı bir tarzda ihlâl eden ve dağıtan Camille Paglia, cinselliğin ve cinsel kimliklerimizin biçimlendiği tarihi, antik çağlardan günümüze edebiyat, sanat tarihi, psikoloji, din gibi disiplinlerin ürünlerinden yararlanarak ar
Tükendi
Popülist Akıl Laclau´nun Chantal Mouffe ile yazdıklan ve üzerinden hâlâ temel tartışmaların yürütüldüğü "Hegemonya ve Sosyalist Strateji" adlı kitapta geliştirdikleri post-Marksizm ve radikal demokrasi kuramını genişletme girişimidir. Laclau, "Popülizm kendi başlangıcı olan politikanın yadsımşı mıdır? Yoksa popülizm politikanın kendisi midir? Popülist akıl nedir? Popülizm hangi toplumsal ve ideolojik gerçekliğe uyar? Popülizm hangi toplumsal gerçek ya da durumun ifadesidir? Popülizm söz konusu olduğunda "sı
Tükendi
´Standart ve herkesçe kabul edilebilir bilimsel temelli bilgilerin henüz yetersiz, spekülatif ve yersiz umut yaratıcı yaklaşımların kolay kabul gördüğü otizm ve ilişkili gelişim bozuklukları alanında, anne-baba ve uzmanlara yardımcı olacak yayınların sayıca ve nitelikçe artması dileğini değişik ortamlarda yansıttım. Özlem görür ve Hülya Kayaoğlu, otizm ve ilişkili durumlardaki eğitim uygulamalarından elde ettikleri deneyimleri bir kitap haline getirerek, özellikle anne-babaların ne yapacaklarını ya da nası
Tükendi
Burjuvazinin Sosyolojisi, burjuvazinin gizemlerini usulünce kapatan örtünün bir köşesini kaldırarak burjuva egemenliğinin sürmesine yarayan ayrıcalıkları gösteriyor Kapitalizmin bitmeyen inşasını tanımlayan temeller, elbette ki ekonomi dünyasında, başka sınıfları ekonomik olarak sömüren mekanizmada aranır. Ekonomik sömürü sonsuzdur ve işte, sömürü şurada bitiyor! diyebileceğimiz bir hudutla da işaretlenemez. Ekonomik sömürü görülür, en azından alım gücünün erişemediği tüketim nesneleri karşısında algılanır.
Tükendi
Şiddet Üzerine Düşünceler bir klasik. Sorel bu kitaptaki düşünceleri nedeniyle lanetlendi. Adı Güçün tarihsel etiği aracılığıyla tarif edilmiş olan şiddet kavramının kötülük çağrıştıran yankısı ve ürkütücü tablosuyla birlikte anıldı. Bu eser, üç kavramın kesişme noktasında yer alıyor: İlki kolektif psikolojiyle ilişkili olarak kolektif bir tasarım şeklinde sunulan ve tarihsel ilerleme tasarımının boyun eğici-kabullenici felsefesine karşı ortaya konulan mit kavramıdır. Mit eylem için gereken zihinsel devrimc
Tükendi
Savunmasız Gezegen, bir çevre tarihi çalışması: Gezegenin 500 yıl boyunca, çevresel yıkıma doğru nasıl ilerlediğini inceliyor. Tarih bize, toplumların uzun zamandan beri çevreyle savaştığını ve doğayı da yararlanacak bir kaynak ya da içine çöplerini boşaltabilecekleri bir bulaşık çukuru muamelesi yaptıklarını öğretir. Doğanın böyle tek taraflı bir sömürüsü, en sonunda bugünkü çevre felâketini yaratmıştır. Çevre krizi, 1400lerin sonlarına doğru, Avrupada başlayan kapitalist dünya sisteminin aşamalı doğuşuyla
Tükendi
Birbirinden ayrılamaz olan ve birbirini tanımlayan bilim insanı - akademi - akademisyen kavramları nasıl oluştu ? Evrensel bir eylem olan bilimsel üretim sürecinde akademilerin daha doğrusu bilim insanının rolü nedir ? Bilim insanı - akademisyenin farklı toplumlardaki, politik, dinî ve ekonomik sistemlerle ilişkisinin boyutları nedir? Bilim insanı - akademisyenin yönetenler ve tâcirlerle ilişkisinin tarihsel boyutları nedir? "Bilim İnsanının Toplumdaki Rolü" adlı bu kitap, toplumda en çok saygı du
Tükendi
Taksim Gezi Parkı'ndaki direnişin ateşlediği fitil "Türkiye"nin neredeyse her yerinde memleketin görmediği bir "isyana" yol açtı. "İsyan", duvarları, kepenkleri, camları kirleten yazılarla söze geldi. Hükümete muhalif olan kim varsa yüzbinler halinde sokaklara aktı, zaptedilemediler. Yüzbinlerin isyanı, yüzbinlerin doldurduğu alanlarda boya-fırça/sprey boya ile yazı yazılabilecek her yere nakşedildi. Meydanlar kolluk kuvvetlerinin su, gaz ve orantısız şiddetiyle boşaltıldıktan hemen sonra "yazılar" görevlil
Tükendi
Bu kitap, işçilerin, memurların, sözleşmeli personelin, geçici personelin işverenleriyle ilişkilerini ve bugünkü sorunlarını genel bir çerçeve içinde sunmaktır. Patron/işveren olarak devlet ve "bildiğimiz" patron/işverenlerle çalışanlar arasındaki ücret ilişkisi gayet "belirsizdir": İşverenler (devlet ve patronlar) çalışana ücret öderken rahatsızdır, çalışan ise aldığı ücretin azlığından şikâyetçidir. Çalışan aldığı ücretle ailesinin geçimini sağlamaya çalışacaktır, işveren (devlet ve patronlar) ise ve
Tükendi
20. yüzyılın seçkin bilgini Einstein'ın da dostu olan Reichenbach, mekân, zaman, determinizm, doğrulanabilirlik ilkesi, tümevarım konularını işlemiş ve bu kavramları fiziğin yeni verilerine dayanarak eleştirmişti. Bilimde, özellikle fiziksel olgular arasındaki ilişkilerin zorunlu değil de olası olduğunu savunmuştu. Aristoteles mantığından ayrı bir mantığın gerekli olduğunu öne sürmüş, Ernst Mach'ın deneyciliği ile Bertrand Russell'ın yeni mantığını birleştirmeye çalışmıştı. Ona göre, bilimsel olanın dışınd
Tükendi
Mao'nun "Seçme Sözler"i yayımlandığı günden bu yana, en çok okunan, en çok dağıtılan, en çok sevilen ve aynı zamanda en çok nefret kazanan kitaplardan biri. Yazarı gibi bu kitapta; İyinin ve eşitliğin, ama aynı zamanda kötülüğün ve totalitarizmin simgesidir. Orta kuşak ve artık yaşlı sayılanlar bu eseri sembol adıyla yani "Küçük Kırmızı Kitap" başlığıyla hatırlatırlar. Çin'de 1966 yılında başlatılan "Kültür Devrimi"nin ve Avrupa'yı 'saran' 1968 gençlik hareketlerinin arasındadır. Hem Batılı Marksistler he
Tükendi
Sendikaların büyük çoğunluğu büyük mücadelelerin sonucunda kurulmuştur. Büyük mücadeleler binbir türlü çile ve nice nice bedellerle adım adım örülmüştür. Sendikalarını korumak için mücadele eden sayısız işçi işsiz kalmıştır. Mücadeleler içinde uzun süren grevler örgütlenmiştir. İşçiler ve aileleri uzun grevler boyunca açlık ve yoklukla da mücadele etmişlerdir. Sendikal dayanışma ve hak arama bilincini gösteren işçiler, muhtemel grev günlerinde yeniden yokluk ve acı çekmemek amacıyla para biriktirme bil
Tükendi
Demokrat Parti'den sonra tek başına en uzun süre hükümette kalan ve bütün muhalifleri bir tarafa, cumhuriyet tarihinde ilk defa askerlerin siyasetteki kadim ve de mağrur varlığını da kontrol alma kudretini gösteren AKP, "iktidar olduğunu" hem "dostları"na hem düşmanlarına devletin bütün yetkilerini/gücünü kullanarak kanıtladı. Ne var ki AKP, bu kanıtlanmış iktidarı Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca bilhassa çok partili dönemden sonra emekçilere ve ezilenlere bütün geçmiş hükümetlerin toplamından da
Avrupa edebiyatının klâsikleşmiş büyük yazarlarının verdiği eserlerin büyüklüğü iktisadî ve toplumsal süreçleri her yönüyle görmeleri ve mevcut şartlarda "daha embriyon halindeki insan tiplerini peygamberce" (Marx) yaratmalarından gelir. İnsan ile toplumsal çevresinin karşılıklı etkisinin yarattığı insan karakterini, insanı bir sınıfsal bireye dönüştüren çizgilerin formasyonunu, insanların nasıl zayıfladığını, birbirleriyle nasıl kesiştiklerini anlatırlar... Ama Varoluşçuluğun yalıtıcılığına kapılan mo
Tükendi
Tarihin hareket ettirici taraflarından biri olan ve bu nedenle kapitalizmin mezar kazıcısı olarak adlandırılan Avrupa İşçi Sınıflarının şimdiki durumu nedir? Siyasetsizliğe ya da Marksizmle arasına mesafe koymaya doğru nasıl ilerlemiştir? Deneyimli Avrupa demokrasilerinin uyguladığı ekonomik zor, Avrupa İşçi Sınıflarını nasıl etkilemiştir? Sömürgelerinde ve nüfuz sahibi olduğu ülkelerde asker ve polis şiddetinden hiçbir zaman vazgeçmeyen Batılı demokrasiler kendi halklarını ve çalışanlarını ekonomik zor y
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 90 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3