Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 85 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kanadı var,uçamaz, Deryalara kaçamaz, Küçücük bir eli var, Kapısını açamaz. Cevap:Tavuk
Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Ali Bey yirmi iki yaşlarında iyi bir eğitim ve öğrenim görmüş bir gençtir. Yalnız hayat tecrübesinden yoksundur. 19.yy.'ın seçkin gezinti yerlerinden biri olan Çamlıca'da dolaşırken çok güzel bir kadınla tanışır. Kadının adı Mahpeyker'dir. Genç adam ilk karşılaşmada ilgi duyduğu bu kadını derin bir aşkla sevmeğe başlar. Bu ilk tanışmadan sonra hemen her hafta Mahpeyker'le buluşmak üzere Çamlıca'ya gider. Oysa kadının kirli bir geçmişi vardır ve Ali Bey'in sevgisine layık
Tükendi
Hak bana bir ömür vermiş Boşu boşuna boşu boşuna Vücuduma bir can girmiş Boşu boşuna boşu boşuna İsa Meryem'e mi kanmış Musa asadan ne bulmuş Süleyman bir sultan olmuş Boşu boşuna boşu boşuna Gahi gittim gahi geldim Aradım kendimi buldum Bir Mahzuni Şerif oldum Boşu boşuna boşu boşuna
Rus yazar Grigory Petrov'un çeşitli aralıklarla çıktığı Finlandiya seyahatlerindeki notlardan oluşan bu kitap, kısa sürede birçok dile çevrilerek dünyanın her tarafına yayıldı. Petrow, kendini milletine ve ülkesine adamış bir avuç aydın ve din adamının, karış karış her köyü gezip, gönül tokluğu ve özverili çalışmalarıyla insanları nasıl motive ederek kalkınma hamlesi başlattıklarını akıcı bir dille anlatıyor.
Tükendi
Türk Edebiyatı'nın ilk tarihi romanı olma özelliği taşıyan Cezmi, 1880'de ilk kez basılmıştır. Kitap iki cilt olarak düşünülse de ikinci cildi yazılmamıştır. Kitapta, II. Selim döneminde İranlılarla yapılan savaşta yer alan vatansever asker Cezmi'nin başından geçen olaylar anlatılmaktadır. Cezmi yiğit bir sipahi olduğu kadar, aynı zamanda bilgin bir şairdir. Ciritte, atlı sporda ustadır. Namık Kemal Cezmi'yi genç, cesur, vatanını ve milletini her şeyden çok seven bir karakter olarak öne çıkarırken, toplum
Tükendi
Evet, her şey çürüyor, her şey... İnsanlar da çürümeyecekler mi? Eylül de sanki bahara özlem duyan mahzun bir tazelik sanki üzerine çeken kışın kendini yok etmek isteyen sonbaharın aksine sonsuza kadar kalmak mücadelesi vardır. Fakat bunun için muhtaç olduğu şeylerden yoksun olduktan başka kendisinde de direnç kalmamış ve tabiat bunu anlamış gibi acı bir bezginlik ve düşünceyle, üzerine çeken yalnızlığın, matemin son acılığıyla düşünüyor... Sanki ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ne kadar direnirse dirensin,
Çocuk Kalbi, dünyanın en sevilen ve en çok okunan çocuk romanlarından biridir. İlköğretim çağındaki bir İtalyan öğrencinin, bir yıl boyunca tuttuğu günlükten yola çıkarak bu romanı kaleme alan Edmondo De Amicis, çocuk edebiyatının unutulmazları arasında yerini almıştır. Sevginin, dostluğun, paylaşmanın ve insan olmaya dair en sıcak duyguların dile geldiği Çocuk Kalbi, her çocuğun mutlaka okuması gereken bir klasiktir. Geleceğe erdemli, dürüst ve sevgi dolu bir kuşak bırakma sorumluluğu duyan ebeveynler d
Dostlardan biri bana tuhaf bir macerasını anlattı. Bu macera özellikle insanla ilgili olduğu için hoşuma gitti. Bu yakın zamanlarda halkımız doğallığa, sadeliğe çokça önem veriyor. Öyle mitolojik şeyler artık lezzetle okunmuyor. Bundan dolayı dostumun macerasını yine kendi dilinden kaleme alarak yayımlamak istedim, şu esercik meydana geldi. Dostumun verdiği "Yadigârlarım" adını olduğu gibi korudum.
Franz Kafka'nın Dava adlı romanının bu çevirisi, yazarın Oxford Metinleri diye adlandırılan el yazıları üzerinde Amerikalı ve Alman uzmanların yaptıkları son çalışmalarla oluşturulan metinden yapıldı. Dava, Korku Çağı diye adlandırılan 20. yüzyılda insanoğlunun artık neredeyse kurtulunması olanaksız bir yazgıya dönüşen kuşatılmış yaşamının öyküsüdür. Bu çağa korku egemendir, çünkü insan, hemcinsleriyle insanca bir dil aracılığıyla iletişim kurabilme, böyle bir dille insanca tepkiler uyandırabilme olanağın
Saygılı, dayanıklı ve kuvvetli bir ruhun ağır yükleri vardır. Onun kuvveti, daima ağırı ve en ağırı ister. "Ağır nedir?" Dayanıklı ruh böyle sorar. Deve gibi diz çöker ve iyi yüklenmek ister. "Yiğitler, en ağır şey nedir ki omzuma alayım ve kuvvetime sevineyim?" Her türlü cefayı çekebilen ruh böyle sorar. Kibirini zedelemek için alçalmak mı? Hikmetiyle alay için deliliğini belli etmek midir? Yoksa, zaferini kutlayan bir davadan ayrılmak mı? Akıl erdirmenin çayır ve otu ile geçinmek ve gerçeğin aşkıyla ruht
Platon, "Devlet" adlı eserinde ideal devletin nasıl olacağını belirtmiştir. Bu devlette insanlar üç sınıfa bölünmüştür; Çalışanlar (işçiler, çiftçiler, zanaatkarlar), bekçiler (askerler) ve yöneticiler. İşçi sınıfı çalışıp üretimde bulunarak devletin maddi ihtiyaçlarını karşılar. Bekçiler sınıfı toplum içinde güvenliği ve dışarıya karşı devletin varlığını savunur. Yöneticiler sınıfı ise devleti yönetir. Bu toplumda her sınıfın bir erdemi vardır. İşçi sınıfının erdemi kanaatkar olmak, bekçi sınıfının erdemi
Tükendi
Kendisi bu eseri, 1782'de girdiği bir iddia üzerine 6 ayda yazmıştır. Son dönem divan edebiyatının en önemli örneklerinden biri olmasının yanı sıra, tasavvu? alt yapısı ve sembolizmi ile genel olarak edebiyat ve spiritualizm açısından çok önemli bir eserdir. Eserin kahramanları güzellik (hüsn) ve güzelliğe yönelişin sonucu olan aşk'tır. Eserin her bir satırında tasavvu? simgeler bulunur; kişi isimlerinden, yer isimlerine ve benzetmelere kadar. Sebk-i Hindî (Hint üslûbu) ile kaleme alınmıştır
Tükendi
Romanlarında okurlarını hem eğlendirmeyi hem de eğitmeyi amaçlayan Ahmed Mithat Efendi'nin amacına en çok ulaşan yapıtı Felatun Bey ile Rakım Efendi'dir. Yazar, özyapıları birbirlerine bütünüyle zıt kahramanlarından Rakım Efendi'yi betimlerken örnek olarak kendisini almıştır. Felatun Bey, Rakım Efendi'nin "fotoğraf negatifi" gibidir. Bu ikilinin yaşamlarına iki İngiliz kız kardeş ve aileleri girer ve Ahmed Mithat Efendi'nin yazınımızın belki de ilk güldürü öğeleri içeren romanındaki olaylar böylece başlar.
Tükendi
Söz zevki canımı kan etti, Istırap, yolu parıltılarla aydınlık etti. Aşktan konuşmak için dudak açtım. Lakin sır perdesini daha sırlı etti. Etti sonunda firar, ilim sahibi akıldan. Heves düşkünü gönlü kanattı aşktan. Ne sorarsın İkbâl'den şu dönen feleği, Nüktedan bilgemizin aklı gitti başından. (Tanıtım Bülteninden)
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 85 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1