Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 93 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Serdal ÖZLÜK bu kitapta, Türkiye'de konut sektörünün özelliklerini, talep ve arzı belirleyen faktörleri açıklamıştır. İlk olarak, Türkiye'de konut kavramı ve tipleri açıklanmıştır. Ardından Türkiye'deki mevcut konut durumu, hane halklarının konuttaki mülkiyet durumu, konut politikaları ve konut sektörünün ekonomi açısından önemi araştırılmıştır. Türkiye'de demografik faktörlerden dolayı potansiyel konut talebi yüksektir. Potansiyel konut talebinden kasıt; konut alabilmek için yeterli satın alma gücünün olm
Tükendi
"İnsan dediğin nehire benzer. Nehir sadece yüzeysel bilinir, derinliklerinde ne saklar, ne fırtınalar kopar bilinmez. Sadece sessizce akar gider. İnsanoğlu da aynıdır, yüzü gülse de içinde kopan fırtınalar bilinmez..."
Tükendi
DUA GİBİSİN Sevgimin kaynağı senden geliyor Canıma can katan sefa gibisin Bu sevgimi yalnız Allah biliyor Her zaman dilimde dua gibisin Neye muhtaç isem biliyorsun sen Dertlerime deva oluyorsun sen Mutlaka bir çare buluyorsun sen Allah?tan bir lütuf şifa gibisin Daha önceleri gülmedi yüzüm Böylesi bir aşka doymadı özüm Sana her bakışta nur dolar gözüm Hayra yorduğum bir rüya gibisin İlbey Özgen Altunbulak
Tükendi
Demokrasinin ve sivil toplumun gelişmesi yolunda en önemli görevleri üstlenenlerden biri de sivil toplum kuruluşlarıdır. Ülkemizde son yıllarda birçok yasal düzenleme ile STK'lerin önündeki bürokratik engellerin kaldırılması, iş ve işlemlerinin kolaylaştırılması ile STK'ler daha aktif hale gelmiştir. STK'lerin öneminin daha da artmasıyla, STK'lere olan talep de artmıştır. Bunun yansıması olarak STK'lerin sayısı arttıkça ve STK'ler büyüdükçe, işleri ve yönetim sorunları da artmıştır. Bununla birlikte yönetim
Tükendi
Hasretlik zor, gurbette kalmak çok zor... Bunu ancak çeken bilebilir. Şiirlerimde hepimizin dili olmaya çalıştım. Her bir satırı sevgi, hasret, özlem taşımaktadır. Bir tanesi bile yüreğinize dokunabiliyorsa eğer, siz de içinizde, hâlâ acısı dinmemiş, üzeri toz tutmuş fakat kapanmamış; sevgi ve özlem dolu bir kalbe sahipsiniz demektir. Umuyorum ki şiirlerim acıyan yaralara merhem, geçmeyen duygulara derman olur. Sizlere "Sevgi" adlı şiirimle selam etmek isterim. Güneşin doğuşu, akşam batışı Zamanı geçiren i
Tükendi
Sancılı bir süreçtir yazmak. Çetrefilli bir yol, dik bir yokuş, tehlikeli bir iniş bazen. Kimi zaman tek bir satır bir geceye, kimi zaman bin geceye mal olur. Kimi zaman sağanak olur sözcükler, bardaktan boşanırcasına yağar. Bazen tek bir damla düşmez çorak sayfaların üstüne; kalemi tutan el sizindir, irade kendisinin. Gün olur bir kahraman sürükler sizi peşinden; tatlı bir rüya, korkunç bir kâbus olur. Dikilir uykularınızın önüne, kâh hayal olur, kâh gerçek. Sarar bütün evrenini insanın. Bitmez sanırsın
Tükendi
Neyse artık, bu yalan dolu dünyadan yavaş yavaş kopmaya, eve dönmeye başlıyordum. En azından eşim geceleri bana sarılıyor, tekrar elimi bile tutuyordu. Ben de hiç reaksiyon göstermiyor, olayları biraz da akışına bırakıp izliyordum. Kim bilir, belki de bu büyük aşk, ömür boyu bir giz olarak kalacak, eşim hiçbir zaman bu olayı bilmeyecekti. Seneler önce günlük gazetelerden birinin iç sayfalarında böyle bir haber okumuştum. Hiç kimsenin haberi olmadan bir kadınla kırk yıl gayrimeşru ilişkisini sürdüren yetmi
Tükendi
Belki de bazılarının da dediği gibiydi her şey. Sen bana birkaç beden büyüktün, ben ise sende kalıntı bir hatıra. Onlarda haklıydı gerçi. Belki de hak etmiyordum seni. Ne cebimde beş kuruş param vardı, ne de mükemmel bir hayata sahiptim. Küstüm ben aşka, aramız çok bozuk bu aralar. Ziyaretime gelmiyor artık, Aşka beni soranlara, 'Onu tanımıyorum' diye cevap verir olmuş. Olsun alıştım böyle yaşamaya. Yokluğunda tonlarca şey yaşadım, her gün farklı farklı yerlere gidip Seni unutmayı denedim, lakin başara
Tükendi
"Dünyada varoluş sebebimiz sadece kalabalık etmek veya birilerinin yaşamında figüran olmak değildir. Biraz düşünelim; sen, ben, yani bizler olmasaydık, şu an, şu yazılanlar, okunanlar, konuşulanlar ve olaylar olmayacaktı. Ya da daha farklı olacaktı. Her birimiz bireyiz. Nasıl ki fizyolojik görünüşlerimiz farklı ise psikolojik, yani ruhsal yönlerimiz de farklı olacaktır. Unutmayalım, biz insanız, stereotip değiliz. Mutlu insanlar, ışık saçan lambalar gibidir. Patlak lambalar karanlıkta tek başlarınadır. Yaş
Tükendi
Hayatın benden aldıklarını unutabilmek ve daha fazlasını benden alamasın diye usulca, usulünce ama usumu kaybederek sokuluverdim şiirin merhametine. Ama şiir de hayat gibiymiş. Her şiir beni suçluyor gibi. Her şiirde kendimi bulmak yerine kendimi kaybettiğimi fark ettim. Yazdıkça sözcüklerin günah keçisi gibi hissediyorum kendimi. Suçlayan, suratsız, karamsar, umutsuz ve kimsenin sahiplenmek istemediği tüm kelimeler, şiirlerime üşüşmüş ve üşüşmekte. Oysa 'umut' tazelemek için bulaşmıştım bu işe. Ama olmadı.
Tükendi
"Hazırlan bebeğim. Akşam yemeğe çıkıyoruz. Sana aldığım o güzel elbisenin yanında mücevher de almak istedim ama param yine yetmedi. Senin kocan beş parasızın biri. Bence kurtul bir an evvel ondan. Akşam seni on liralık sofra şaraplarını kırk liraya satan sıradan bir restorana götüreceğim. Etin ya da balığın çok da özel olmayanıyla doyuracağız karnımızı. Fasılla eğleneceğiz. Fasıl yapan grup tabii ki ünlü değil ama yeteri kadar iyi. Lütfen elbiseni giy ve istediğim şekilde yap makyajını. Kulağına, o iri ve h
Tükendi
Arka Kapak Yazısı: 1980 yılında Bulgaristan'da doğdu. 1989 yılında Türkiye'ye göçmen olarak geldi. 1989-1996 yılları arası Konya'da yaşadı. İlk ve ortaokulu Konya'da tamamladı. 1996-2000 yılları arası Balıkesir ve İzmirde Astsubay Hazırlama Okulu ve İstihkâm Okulu'nda okudu. 2000-2009 yılları arası Astsubay olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptı. 2009 yılında malülen emekli oldu. 2009 yılından bu yana Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde yaşamaktadır. Yazar, evli ve bir çocuk babasıdır.
Tükendi
Hayat bazen en sevdiğin kişi için en sevdiğin şeyden vazgeçmeni sürer oyuna. Sınavdır bu. Taşı oynarsın ya da oynamazsın. Hamle sırası sendedir ya; sonuçta kazanırsın ya da kaybedersin. Bazen de bir hiç yüzünden, hiç istemediğin sonuçlara, sadece hırsın yüzünden neden olursun. Acı çekersin ya da çektirirsin. Ok yaydan çıkınca hedefi vurmasın diye dua edersen, yazık edersin kendine. Bazen de yanı başında sandığının, aslında senden çok uzakta olduğunu fark edemezsin. Gözlerin kapanmıştır ve kulakların tıkanm
Tükendi
Tanrı sevgidir. Tanrı, günah işlemiş tüm insanları sever, ama günahtan nefret eder. İster eşcinsel olalım, ister günah işlemiş herhangi bir insan olalım. Günahın küçüğü büyüğü yoktur. Tanrı bizi olduğumuz gibi sever, hatta olduğumuz gibi bırakmayacak kadar çok sever. Sevgili kardeşlerim, birbirimizi sevelim. Çünkü sevgi Tanrı'dandır. Seven herkes Tanrı'dan doğmuştur ve Tanrı'yı tanır. Sevmeyen kişi Tanrı'yı tanımaz. Çünkü Tanrı sevgidir.
Tükendi
1962 yılında, takdir edilen zaman diliminde dünyaya gönderildi, halen bu serüveni devam ediyor. Şimdi bu serüvende en çok istediği şeylerden sadece birini yaptı ve bu kitabı yayınladı. Bu onun ilk kitabı. O, hiçbir zaman çok iyi bir evlat, çok iyi bir eş ve çok iyi bir baba olamadı. O, bu serüvenin her anında sadece çok iyi ve doğru bir insan olmak için çabalıyor. Gerisi laf-ü güzaf. Niye mi? Çünkü o; bu serüvenin yine takdir edilen zaman diliminde biteceğini çok iyi biliyor.
Tükendi
Hakan Arıel, 10.05.1972 tarihinde İstanbul?da doğmuştur. Ailesiyle birlikte yaşamını Antalya?da sürdüren Arıel, sırasıyla Antalya Barbaros İlkokulu, Antalya Anadolu Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Arıel, çok iyi derece de İngilizce ve Almanca biliyor. Şiir kitabını yazmaya, babası Erdal Arıel'in Şiir Kitabı?ndan esinlenerek başlamış, çıktığı bu yolda kendine özgü duygu ve düşüncelerini tecrübeleriyle harmanlamıştır. Kitap özetle; insan yaşamı, doğa, duygular, ruh v
Tükendi
Hacı, hocaların aklıyla hareket edenler, Ben bilmem şeyhim bilir diyenler, utanmadan ALLAHın kitabının yanına uydurma kitaplar koyanlar, dini bilgileri yalanlar, iftiralar, hurafeler ve bidatlerden ibaret olanlar, ne yazık ki yüzlerce yıldır İslamı yozlaştırmış ve hatta bu güzel dini İslamofobiye dönüştürmüşlerdir. Dışarıdan bakıldığında Müslüman gibi gözüken, ancak içleri cahiliye devrindeki ataları gibi çürük, kokuşmuş ve bomboş olan bu kimseler, İslamı yozlaştırma hareketlerine öncelikle Kuranı değersizl
Tükendi
Yazdım. İçimde, dışımda, sağımda, solumda ne varsa biriktirdiğim. Bazen elimde kalem, öylece kalakaldım. Sayfalar da öksüz kaldı, gözyaşlarım üzerine aktı, yalnızlık bitti, yazdım... Gecelere emanet ettim bedenimi. Her sabah aynı yerde buluyordum kendimi, fakat yüreğimi kaybettim. Şimdi bensiz nerelerdedir, ne yapiyordur? diye çok acı çektim. Zaman gerçekten ilaç mıydı görünmeyen yaralarımıza? Hiçbir bahçe yetmedi çoğalan kederime. Ben de kaybettiğim yüreğime ektim. Ne var ki yağmurlarla çiçeklenmedi ekti
HER İNSANIN AZRAİLE VERİLMİŞ BİR RANDEVUSU VARDIR. PEKİ SİZİN Kİ NE ZAMAN? "Koşar gibi geldiğim mezarından zor kopardı beni hep annen. Senin yanından ayrılamıyorum ben. Kalkıp mezarından tutuverecekmişsin gibi ellerimi. Bunun olabileceğine inanıyorum ben Semih! Ben seni bekliyorum. Ben hâlâ o son gecemizde ki gidişinin dönüşünü bekliyorum." Aşkı tanıyoruz herbirimiz. Tabii ki ölümü de. Peki neden hep hazırlıksız yakalanıyoruz? Akıl ve kalp dünyanızı yerle bir edecek, yaşamınıza farklı bir gözle bakmanızı
Tükendi
Eserimin ana fikri 21.yy la giren farklı kavimlerin farklı unsurları, fertlerinin geçmişte çok farklı gen karışımlarıyla bir ülkede birlikte yaşama mecburiyetine yeni çözümler aranmasıdır. Geleceğin medeni yaşantısının nasıl olması gerektiğini, farklı soyları, kültürleri, inançları irdeleyerek bulabilir miyiz? Geçimsizlik sebepleri bulunarak olumlu birleştirici yapıların temel unsurları nelerdir? Akıl yürütme güçlendikçe problemlerimiz azalabilecek mi? Bilimler ilerledikçe insan mutluluğu genelleşecek mi? İ
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 93 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3