"Üretim araçlarına topulm tarafından el konulması ile meta üretimi ve bunun sonucu, ürünün üretici üzerindeki egemenliği ortadan kalkar. Toplumsal üretim içindeki anarşi yerine, bilinçli planlı örgüt geçer. Bireysel yaşama savaşaımı son bulur. Böylece ilk kez olarak, insan belli bir anlamda hayvanlar dünyasından kesinlikle ayrılır, hayvansan yaşama koşullarından, gerçekten insanca yaşama koşullarına geçer. İnsanı çevreleyen, şimdiye kadar insanı egemenliği altında tutan yaşama koşulları alanı, şimdi, kendi
Aleviliği anlamak ve tanımlamak, Alevi tarihini doğru kavramaktan ve bu güne kadar yapılan yanlışlardan arındırmakla mümkündür. Alevilik üzerine yapılan bu çalışma, klasik çalışmalardan çok uzak ve farklı bir tarzda Aleviliği ele alarak tarih içinde yerli yerine koymuş, Aleviliğin gerçeklerinin görülmesine olanak sağlamıştır. Yazar, içinden geldiği toplumun inançlarını, gerçeklerini sorgulamakla kalmıyor; kimi yanlış kanılara, bilinmeyenlere de doğru ve sağlıklı yanıtlar arıyor. Zerdüşt inancından günümüze,
Okuduğunuz bu kitap Tarihi ve Sosyolojik bir araştırma-inceleme olup, daha çok Anti-Oryantalist bir bakış açısıyla bir dönemi aydınlatma çabasıdır.
Bugüne kadar medeniyetlerin başlangıç noktası olan Ortadoğu kültürü Oryantalist bakış açısıyla ortaya konulmaya çalışılırken aslında ortaya konulmak istenen batı hayranlığını arttırma çabasıdır.
Gezi Parkı eylemlerinde mizah, direnişin önemli bir unsuru olmuş, iktidar çevrelerinde öfke ve çaresizlik; direnenler cephesine ise moral ve motivasyon kaynağı haline gelmiştir. Okurken güleceğinin ve eylemcilerin yaratıcı zekasına hayran kalacağınız bu kitap, okuyucuya da moral ve motive kaynağı olacaktır diye umuyoruz.
Kayalıklarla, yasemin dallarının en bakir, insan ayağı değmemiş yerlerinden geçerken, şifalı dağ otları, gizlenmiş kuşlarla, uyuyan vaşakları uyandırarak, gözyaşı ve kasvetle beslenen o hüzünlü toprakların derinliklerine doğru gidiyorlardı.
Yabani keçi yollarını takip ederek, bilinmez, belden yukarısı çıplak ateş cinlerinin olduğu vadilerden geçtiler. Kadınlarının ağıtlarıyla yolları beklenen kaybolmuş adamlarının ekmeğini yediler. Su perilerinin inşa ettiği nehir oyuklarında, çatlaklardan sızan bin bir re
Kutsal ettiğiniz değerleri merak etmiyor musunuz? Etmiyorsanız ne zaman merak edeceksiniz? Daha doğrusu bunları sorgulayacak yürek taşıyor musunuz? Ya da bana ne bunlardan deyip aile büyükleriniz gibi birçok şeyden habersiz yaşamaya devam mı edeceksiniz?
Böyle düşünüyorsanız, düşünen varlık sıfatınızı ya kaybetmişsinizdir ya da kısa sürede o sabun gibi elinizden kayıverecektir. Çünkü doğa nasıl her gün kendisini yenilemek durumundaysa, insanda onun parçası olarak yenilenmek durumundadır. Biyolojik yönden ye
Kısa öykülerin olduğu bu kitapta, farklı hayatlara yolculuğa çıkacak, her öyküde günümüzde yaşanan toplumsal sancıların ustaca bireyselliğe dönüştürüldüğünü, bu sancıların, bireyler üstündeki etkilerini ve bu etkilerin kendi hayatlarına ve çevresindeki insanlara yansıyışının ustaca kurgulandığını göreceksiniz. İnsanı ele alan bu kitapta, insana dair her soru ve cevabı, duygu ve düşünceyi bulacaksınız. Bazen sevince- mutluluğa, bazen hüzne-yasa, bazen şehvete, bazen kahramanların gözyaşlarına ortak olacaksın
Her türlü haksızlığa duyarlılık gösteren, barış özgürlük ve toplumsal adaletin yerini bulmasını hedef edinmiş öykülerden oluşan bu kitap, yakın geçmişimizde yaşanan ve hala yaşanmakta olan toplumsal sorunları kurmaca ve gerçekle harmanlayarak okurla buluşturmayı hedef almıştır. "İyilik-kötülük, aşk, hırs, intikam, düşmanlık, yaşamın anlamı-anlamsızlığı; ne için yapıldığı belli olmayan, onca insanın ölmesine neden olan savaşlar..." İnsanlığın doğuşuyla birlikte varolmaya başlayan bu temel sorunlar oldukça ce
Gün kararmadan henüz güneş kızıl kızıl hoşçakal demeden evrene sevdama ruhunu ekle sonsuz sevginle gidelim doğduğum yere Lorca'nın aşk kuşları eşliğinde
Tufan
Araratın koynuna saklanan Nuh
Bitmeyen tufanım
Nemrutun sineği
Ay karanlık bu gece
Düşme yollara
Kadim bir gölge olarak kal
Ruhuma değ
Heyecanıma karışsın heyecanın
Boz huzurumu
Öldür ruhumdaki serserileri
Yeni Tanrılar yarat bana
Nolur gitme
Bu romanın kahramanları, Kendi uluslarının yazgılarını sırtlarında taşır. Çıktıkları gönüllü sürgün onları Avrupa topraklarında bir araya getirir. Dört kahramanda Birinci Dünya Savaşından sonra par-çalanmış ve kendiyle hesaplaşmamış imparatorluk kültürünün çocuklarıdır. Artin, Millet-i Sadıkın; Mişa, iki sefer parçalanmış büyük Rusyanın; Abdullah, dağ kavminin; Kemal ise Osmanlıda hetero-doksi ilan edilmiş bir Türkmen kavminin bireyidir. Ölüm bilinci bu kahramanların kulaklarına hep şunu fısıldamıştır; Kims
Ezilmenin tarihi binlerce yıl eskilere uzanır. Bu tarih toplumsal süreçlerle anılır. Kadınların ezilen cins konumuna düşmesi de toplumsal bir olgudur ve belirli bir tarihsel sürecin ürünüdür. Bu nedenledir ki kadının kurtuluşu sorununu ele alırken onu toplumsal bağlamlarından kopararak düşünemeyiz.
Tarihten devranılan ve günümüzde farklı formlarda kendisini yeniden üreten sorunlar, tarihsel-toplumsal gelişmenin maddi unsurları olarak ele alındığında sorunun çözümünde de doğru sonuçlar çıkarmak mümkün olabi
Olur ya ayrılık uzun sürer bu ayrılığı çekmek özgürlükmüş gibi bekle olur ya gelmez sevdiğin yine de büyüt özlemini kucağını büyüt savaş ve özlem yorgunu sevdiğin birazdan gelecekmiş gibi.
...
İnsanlık tarihinde özellikle göksel dinlerle ezilmeye aşağılanmaya sömürülmeye başlayan kadınlar 21. yüzyılın Türkiye'sinde sahip oldukları sosyal siyasi ve ekonomik haklarını kime nasıl borçludur Bu hak ve özgürlükler gelecekte daha da iyileşebilir erkeklerle aynı seviyeye yükselebilir mi ?
Kadınlar Sömürülmesin kadınlarla ilgili birçok Kur'an ayeti Peygamber sözleri ve günümüze uzanan diğer argümanlar kaynak gösterilerek oluşmuştur.
İslam kaynaklarına göre kadınlar hiç de Hz. Muhammed'in söylediği gibi a
K. Kürdistan'ın sosyo-ekonomik yapısı üzerine ezber analizlerle yol alınamayacağı ortada
olmasına rağmen, hiçbir şey olmamış gibi hareket edilmektedir.
Feodalizm, yarı-feodalizm tespitleri, çok da önemli olmamasına, artık çok gerilerde kalan bir
dönemi ifade eden ekonomik ilişkiler olmasına rağmen hala "geçerli" akçe gibi ele alınmasından dolayı, tarım ve sanayinin gelişme seyrini gösterebilmek için tek tek illeri ele almayı doğru bulduk.
Bu çalışmada varılan sonuçların bir kısmında ele alınan kaynaklar bel
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.