Tarihin İzinde İle Siz De Galata'da Macera Yaşayın! Merhaba arkadaşlar, Ben Eren. Yakın arkadaşlarım Zeynep ve Cüneyt'le yine öyle maceralara atıldık ki sormayın. Her şey çok sevdiğimiz arkeolog Hasan Abi'nin bizi Galata'da sema törenine götürmesiyle başladı. Kendimizi yine bir anda maceranın tam ortasında bulmuştuk. Galata'daki sergide gördüğümüz kötü adamların gerçek niyeti neydi? Sınıfça gittiğimiz İznik gezisinde başımıza neler gelecekti? Üsküdar'dan Galata'ya, Galata'dan İznik'e uzanan tarih ve hey

Ufaklık gözlerini açtığında, başucunda biri durmaktaydı. Başında börkü, sırtında yayı okluğu, belinde kılıcıyla bir Hun savaşçısı... Fakat bu Bayca'ydı. Çocuğun sırtına saplı bir ok vardı ve yarası ağırdı. Bayca kesik kesik sözcüklerle, "Kız kardeşim çok zor durumda Ufaklık." dedi. "İşte bu da onun zaman saati. Saat onu bıraktığım ana ve yere kilitli. Sizin yalnızca şu kırmızı düğmeye basmanız yeterli. Ne olur gidip bulun ve kurtarın kız kardeşimi." Ufaklık ve Gizem, arkadaşlarını yüz üstü bırakamazlardı ta

Sevgili Öğrenciler, Bu kitap, eğitimde başarı için hepinize büyük bir hazine kıymetindedir. Başarı Hazinesi, çağdaş eğitimcilerin öğrenmede büyük önem verdikleri "5N1K'' kuralı ile bağdaştırılarak sizin için yazıldı. "5N1K'' yani "Ne, Ne zaman, Nasıl, Neden, Kim'' sorularına verilen mükemmel cevaplarla düşünmenizi ve kendinizi keşfetmenizi sağlayıp hayatınızdaki başarılarınızın artması hedeflenmiştir. Kitapta işlenen konular kolay anlaşılır bir üslupla, yaşanmış örnekler verilerek anlatılıyor. İçeriğin

Yüzyıllardır hiç kimsenin ulaşamadığı Bizans'ın gizli hazinesinin gizemini kim çözecekti? Uluslararası mafya reisi Baron Smit, İstanbul'a niçin gelmişti? Ünlü arkeoloji profesörü Bilge Bengitaş'tan istediği neydi? Ufaklık ve Gizem, bu serüvende denizde ölmek üzereyken kurtardıkları bir çocuğa yardım etmek isterken, kendilerini büyük bir çeteyle karşı karşıya bulurlar. Ne pahasına olursa olsun, Bizans'ın gizli hazinesini bulup yurt dışına kaçırmak isteyen bu haydutlara karşı çetin bir mücadeleye girişirler.

Ünlü Türk denizcisi Piri Reis'in, bugüne kadar hiç bilinmeyen bir haritası bulunur. Yaygın bir söylentiye göre Piri Reis, gezip dolaştığı denizlerde belirlediği hazine yüklü batıkların yerlerini bu haritada işaretlemiştir. Paha biçilemez değerde, yüzlerce hazineyi gösteren bir haritadır bu. İşte, Piri Reis'in bu haritası; İstanbul'da açık artırmayla satışa çıkarılır. Uluslararası çetelerin ve gizli örgütlerin hepsi, onun peşine düşerler. Haritaya sahip olabilmek için amansız bir mücadeleye girişirler. Ufakl

Uzayın derinliklerinde, yarasa adamların yaşadığı bir gezegen, kuraklık nedeniyle ölmektedir. Bu gezegende, çılgın bir bilim adamı, Dünya'yı ele geçirmenin hayali peşindedir. Bu amaçla kralını; halkının, insan bedenlerine girerek Dünya'da yaşayabileceğine inandırır. Çalışmaları ilerleyince, önce kralı yok eder. Ardından da kraliçeyi ortadan kaldırarak, insan bedenine soktuğu eşini onun yerine tahta geçirir. Artık son bir aşama kalmıştır: Tüm yarasa adamları insan bedenlerine sokarak Dünya'yı istila etmek...

Eğlenceli ve Paldır Küldür Maceralarıyla Sakar Bora İşte Karşınızda! Merhaba arkadaşlar! Acaba bilim insanı olmayı aklınızdan geçirdiniz mi? Yoksa, "Amaaan çok sıkıcı. Böyle iyi." diyenlerden misiniz? Bence ucundan da olsa biraz düşünün derim. Gerçi ben de aklımdan geçirmiyordum ama mahallede yaşadığımız o garip olaylardan sonra biraz zoraki oldu sanki. "Garip olaylar da ne?" dediğinizi duyar gibiyim. Ohoo, hangisini söyleyeyim ki? Kafamıza kurbağa yağmasını mı, yoksa köpüklerin mahalleyi basmasını mı,

Tarihe meraklı Serdar'ın ve kardeşi Gülbanu'nun öyle bir babaanneleri var ki, onları kesin kıskanacaksınız. Neden benim babaannem böyle değil diye!.. Durun! Büyüklerinizle aranızı açmayın. O babaanne sizin de babaanneniz olabilir. Nasıl mı? Muhteşem babaannenin biraz bilgilendirici, biraz düşündürücü, tabii ki çokça eğlendirici sohbetlerine ve gezilerine katılarak... Yeni bir devir başlatan Abdülmecid'i, Pehlivan Abdülaziz'i, En kısa görev yapan 5. Murad'ı, Devleti halkla yöneten 2. Abdülhamid'i, Dün

Bazı kadınlar vardır ki, hamur gibi yoğururlar dünyayı. Zamanın, mekânın, gelenek ve törelerin dışına çıkıp, "Ben de varım!" diyen kadınlar vardır. İşte onlardan biridir Halide Edip. Bir elinde kalemi, bir elinde silahı, cehalet ve düşmana karşı kahramanca savaşan dişi bir aslandır sanki. Bir Osmanlı kadınıdır Halide Edip. Onu o yapan her ne varsa, o kadim medeniyetin zengin bir mirasıdır. Ve dahi bir Cumhuriyet kadınıdır Onbaşı Halide. Kanıyla, canıyla kuruluşunda görev aldığı cumhuriyetin kadını... Anado

9. Hariciye Koğuşu'nda bir inilti duyuluyor. Acı, elem, keder hepsi iç içe... Doktorlar, "Keseceğiz bu bacağı!" diyorlar. Peyami ise, "Hayır, iyileşecek!" diyor, iyileşiyor. Koskoca bir imparatorluk çöküyor bu kez omuzlarına. Hayret! O çelimsiz omuzlar bu yükü de kaldırıyor. Peyami Safa, dimdik duruyor o emsalsiz azmiyle. Savaşlar, yıkımlar, işgaller ve felaketler... Hangisi korkutabiliyor ki onu? Türklük kanı, damarlarında delicesine çağlarken, onu yıkmak kimin haddine? Bir savaşçı Peyami Safa. Kalemiyle,

Tarihin İzinde İle İstanbul'un Sırrını Keşfedin! Merhaba arkadaşlar, Ben Eren, diğer bir deyişle Boçe. Boçe de ne dediğinizi duyar gibiyim. Hemen söyleyeyim: "Bilgisayar Oyunları Çocuğu Eren" demek tabii ki de canım! Bilgisayar oyunları yüzünden kendimi tamamen dijital dünyaya kaptırmışken bir gün hiç beklemediğim bir şey oldu. Ne mi oldu? Ne olacak dedemlerin mahallesinde yaşayan macera sever Zeynep ve Cüneyt'le tanıştım. Her şey Zeyneplerin evinde keşfettiğimiz yer altına açılan kapağı kaldırıp dehlize

Dikkatin mi dağılıyor? Odaklanamıyor musun? "Onu şu an hatırlayamadım, ben unutkanım." mı diyorsun? Ya da "Ben hafızamı daha çok kullanmak istiyorum." mu diyorsun? Yusuf ve Esra Hocalarla beraber Süper Beyinler'in heyecan dolu maceralarını okurken, güçlü bir hafızaya da sahip olabileceksin. Bu kitaptaki bilgiler hem derslerinde hem de günlük hayatında çok işine yarayacak. Şunu da unutma ki; Zayıf hafıza yoktur, eğitilmemiş hafıza vardır!

Ufaklık'la Gizem kendilerini istekleri dışında, dev bir uzay gemisinde bulurlar. Görevleri, eğer başarabilirlerse: Öncelikle Tehlikeler Gezegeni Donya'ya varmak... Savaşlar, kavgalar, düşmanca tutum ve davranışlar yüzünden tümüyle sular altında kalan gezegene ulaşmak... Aradan geçen süreç içinde gezegeni kaplayan sular çekilmişse, gemideki hayvanları doğaya bırakmak... Gezegendeki canlı çeşitliliğini yeniden oluşturmak... Donyo'da yaşam savaşı veren insanların birlikte ve barış içinde yaşayabilmesi için uyg

Bu macerada bir dedektifsiniz. Telefonla aldığınız bir iş önerisiyle, kendinizi bir anda, tehlikeli bir oyunun içinde buluyorsunuz. Eğer yanlış kararlar verirseniz, sizi de içinde yok edebilecek korkunç bir oyun bu... Hayatta kalmanızın tek yolu, bu oyunu bozmak... Oyunu bozup suçluların hak ettikleri cezayı almasını sağlamak... Bu kitapta tam 13 farklı son var. Kimi iyi, kimi kötü... Doğru seçimler yapabilirseniz, hayatta kalabilir, yaşamınızı zengin ve ünlü biri olarak sürdürebilirsiniz. Ya da bu acıması

Tarihe meraklı Serdar'ın ve kardeşi Gülbanu'nun öyle bir babaanneleri var ki, onları kesin kıskanacaksınız. Neden benim babaannem böyle değil diye!.. Durun! Büyüklerinizle aranızı açmayın. O babaanne sizin de babaanneniz olabilir. Nasıl mı? Muhteşem babaannenin biraz bilgilendirici, biraz düşündürücü, tabii ki çokça eğlendirici sohbetlerine ve gezilerine katılarak... Kepçeyle zafer kazanan 3. Mehmed'i, Muhteşem bir cami yaptıran 1. Ahmed'i, Kafes hayatı yaşayan 1. Mustafa'yı, İdealist padişah 2. Osma

Tarihe meraklı Serdar'ın ve kardeşi Gülbanu'nun öyle bir babaanneleri var ki, onları kesin kıskanacaksınız. Neden benim babaannem böyle değil diye!.. Durun! Büyüklerinizle aranızı açmayın. O babaanne sizin de babaanneniz olabilir. Nasıl mı? Muhteşem babaannenin biraz bilgilendirici, biraz düşündürücü, tabii ki çokça eğlendirici sohbetlerine ve gezilerine katılarak... Çiçekleri çok seven 3. Ahmed'i, Ölümüne çok ağlanan 1. Mahmud'u, Çok cömert 3. Osman'ı, Yenilgiyi kabullenmeyen 3. Mustafa'yı, Askeri d

Adım Mercan! Namı diğer Macerakolik. Kendimi bildim bileli olaylı bir insanımdır. Hayatımda ilginçlikler, eğlence ve macera birbirini kovalar. 10. yaşıma girdiğimde bunların daha da şamatalı bir hâl alacağını bilemezdim. Çift basamaklı yaşların her zaman daha karmaşık olduğunu hissetmişimdir. 10. doğum günümde ailecek Güney'de bir kasabaya indik. İnmesine indik de başımıza gelmeyen kalmadı, iyi mi?! Tatil mi yaptım, yoksa kayıplara mı karıştım belli değil. Sanırım kitabı okuyunca balta girmez bir ormanda na

Arkadaşlığın En Saf Ve İçten Halini Bu Kitapta Bulacaksınız! "Dört arkadaş, liseli yaşamımızın ilk döneminde, dört yapraklı tek yonca olmuştuk. ‘Yonca' olduktan sonra birbirimize daha bir sıkı sarılmıştık. Âdeta yıllardır birbirimizi tanıyormuşçasına ayrı nefes alamıyorduk." Kardeşten öte yaşanan bir arkadaşlığın en saf ve en içten hâli... Eğlence, heyecan, bir o kadar da hüzünle örülmüş bir gençlik hikâyesi... Yıldız, Olcay, Nergis ve Canan'dan oluşan Yonca Grubu'nun dört yaprağından birini rüzgâr alsa b

Başarıların şımartmadığı Kübra ile okulun prensesi Sudenaz'ın yolları hiç beklemedikleri bir şekilde kesişir. Varoşların madalyalı gelecek vaat eden sporcusu ile sosyetik dünyanın el bebek gül bebek büyüyen kızı arasındaki hesaplaşma babalarına kadar uzanır. Kübra'nın azminin ve iyi niyetinin hayatta onu nasıl gerçek ‘galip' yaptığının, kıskançlık ve kendini beğenmişliğin ise Sudenaz'ı nasıl mağlubiyetin eşiğine getirdiğinin ibret dolu gençlik hikâyesini okumaya davetlisiniz...

Arkadaşım Bulut'la birinci sınıftan beri aynı sırada otururuz. Sıkı dost olduğumuz doğru. Bulut'un derslerle arası pek yoktur ama hayvanlarla çok iyi anlaşır. Bizim sokağın başında terk edilmiş, kocaman bir ev var. Kapısı penceresi kırık dökük. Sokağın çocukları, yani biz, oraya "Gıcırtılı Konak" deriz. İşte maceramız tam burada başladı. Madem terk edilmiş bir ev var, Bulut'la bahçesine köpeklerimiz için bir barınak yapalım, dedik. Konak sandığımız gibi boş değilmiş iyi mi! Meğer içinde neler varmış neler!