Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 213 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sivriada açıklarında, kereste taşıyan bir kuru yük gemisi batar. Kurtarılan gemiciler, kendilerine bir Osmanlı kadırgasının çarptığını söylemektedirler. Bir anda ortaya çıkan ve gemilerini batırdıktan sonra hayalet gibi ortadan kaybolan bir gemidir bu! Olayı gazetede okuyan Ufaklık, Gizem'le birlikte hayalet geminin peşine düşer. Araştırmalarının sonucunda karşılarına, dünyanın her yerine kök salmış büyük bir uyuşturucu örgütü çıkar. Çocuklar, bu örgütle amansız bir savaşın içine girerler. Bu arada yolları,
Çocuğunuzun, heyecanla bir kitabın çıkmasını beklediği oldu mu hiç? Mesela bir serinin devam kitabını? Günümüzde ülkemizin okuma oranlarını düşününce belki kulağa komik geliyor ama böyle bir dizi ve böyle bir genç okur kitlesi var: Ufaklık Serüven Peşinde Dizisi ve takipçileri. Dizinin en önemli özelliklerinden biri ise, yerli bir yazarımız tarafından yazılmış olması. Psikolog Tuncel Altınköprü, her bir romanı titizlikle yazdığını belirtiyor. Ne yazık ki çocuklarımız bugüne kadar; daha çok yabancı yazarlard
Serüven düşkünü iki arkadaş, zaman içinde savrulurlar. Kendilerini bir anda 16. yüzyılda, açık denizde sürüklenip giden bir ölüm gemisinde bulurlar. Kaçabilenler, çoktan gemiyi terk edip gitmiştir. Kalanlarsa, tifüs salgınıyla ölüp yitmiştir. Şimdi bu geminin tüm kürekçileri, iskeletlerdir. Pruva direğine asılıp ölüme terk edilen kaptanıysa, şu anda yalnızca bir korkuluk işlevi görmektedir. Hiçbir liman onları almamakta, hiçbir gemi onlara yaklaşmamaktadır. Oysa çok önemli bir görevle Fransa'dan yola çıkan
Marmara Denizi’nde, o güne kadar yaşanmamış garip olaylar görülmekteydi. Suların metrelerce çekilmesi, kaybolan yunuslar, yok olan deniz çiftlikleri... Acaba denizlerde bütün bu olup bitenlerin sebebi neydi? Arkadaşları Targo ile Targa’nın çağrısı üzerine Deniz Kentlilerin yardımına koşan kahramanlarımız, kendilerini hiç ummadıkları anda, bir uzay gemisinin içinde ve uzayın derinliklerinde bulurlar. Yabanıl yaratıklarla ilkel insanların egemen olduğu bir dünyada, benzersiz bir serüven yaşarlar. Gezegenleri
NEFES KESEN BİR MACERA SENİ BEKLİYOR! Ufaklık gözlerini açtığında, başucunda biri durmaktaydı. Başında börkü, sırtında yayı - okluğu, belinde kılıcıyla bir Hun savaşçısı... Fakat bu Bayca’ydı. Çocuğun sırtına saplı bir ok vardı ve yarası ağırdı. Bayca kesik kesik sözcüklerle, “Kız kardeşim çok zor durumda Ufaklık.” dedi. “İşte bu da onun zaman saati. Saat onu bıraktığım ana ve yere kilitli. Sizin yalnızca şu kırmızı düğmeye basmanız yeterli. Ne olur gidip bulun ve kurtarın kız kardeşimi.” Ufaklık ve Gizem,
Uzayin derinliklerinde, yarasa adamlarin yasadigi bir gezegen, kuraklik nedeniyle ölmektedir. Bu gezegende, çilgin bir bilim adami, Dünya’yi ele geçirmenin hayali pesindedir. Bu amaçla kralini; halkinin, insan bedenlerine girerek Dünya’da yasayabilecegine inandirir. Çalismalari ilerleyince, önce krali yok eder. Ardindan da kraliçeyi ortadan kaldirarak, insan bedenine soktugu esini onun yerine tahta geçirir. Artik son bir asama kalmistir: Tüm yarasa adamlari insan bedenlerine sokarak Dünya’yi istila etmek...
Ufaklik’la Gizem kendilerini istekleri disinda, dev bir uzay gemisinde bulurlar. Görevleri, eger basarabilirlerse:Öncelikle Tehlikeler Gezegeni Donya’ya varmak... Savaslar, kavgalar, düsmanca tutum ve davranislar yüzünden tümüyle sular altinda kalan gezegene ulasmak... Aradan geçen süreç içinde gezegeni kaplayan sular çekilmisse, gemideki hayvanlari dogaya birakmak... Gezegendeki canli çesitliligini yeniden olusturmak...Donyo’da yasam savasi veren insanlarin birlikte ve baris içinde yasayabilmesi için uygun
Çocuğunuzun, heyecanla bir kitabın çıkmasını beklediği oldu mu hiç? Mesela bir serinin devam kitabını? Günümüzde ülkemizin okuma oranlarını düşününce belki kulağa komik geliyor ama böyle bir dizi ve böyle bir genç okur kitlesi var: Ufaklık Serüven Peşinde Dizisi ve takipçileri. Dizinin en önemli özelliklerinden biri ise, yerli bir yazarımız tarafından yazılmış olması. Psikolog Tuncel Altınköprü, her bir romanı titizlikle yazdığını belirtiyor. Ne yazık ki çocuklarımız bugüne kadar; daha çok yabancı yazarlard
Çocuğunuzun, heyecanla bir kitabın çıkmasını beklediği oldu mu hiç? Mesela bir serinin devam kitabını? Günümüzde ülkemizin okuma oranlarını düşününce belki kulağa komik geliyor ama böyle bir dizi ve böyle bir genç okur kitlesi var: Ufaklık Serüven Peşinde Dizisi ve takipçileri. Dizinin en önemli özelliklerinden biri ise, yerli bir yazarımız tarafından yazılmış olması. Psikolog Tuncel Altınköprü, her bir romanı titizlikle yazdığını belirtiyor. Ne yazık ki çocuklarımız bugüne kadar; daha çok yabancı yazarlard
Marmara Denizi’nde, o güne kadar yaşanmamış garip olaylar görülmekteydi. Suların metrelerce çekilmesi, kaybolan yunuslar, yok olan deniz çiftlikleri... Acaba denizlerde bütün bu olup bitenlerin sebebi neydi? Arkadaşları Targo ile Targa’nın çağrısı üzerine Deniz Kentlilerin yardımına koşan kahramanlarımız, kendilerini hiç ummadıkları anda, bir uzay gemisinin içinde ve uzayın derinliklerinde bulurlar. Yabanıl yaratıklarla ilkel insanların egemen olduğu bir dünyada, benzersiz bir serüven yaşarlar. Gezegenleri
İstanbul halkı, kapkaç, soygun, uyuşturucu, kumar ve terör örgütlerinin pençesinde kıvranmaktadır. Her gün yeni olaylar, her gün yeni kurbanlar… Ufaklı’la Gizem de, bir okul çıkışı kaykaylı kapkaççıların saldırısına uğrarlar. Ufaklık gözlerini bir hastane odasında açar. Gizem’se kayıptır. Onu kaçıranlar, yaşamı karşılığında ailesinden kurtulma parası istemektedir. Ufaklık iz sürerek Gizem’in kapatıldığı yere ulaşır. Serüven filmlerini aratmayacak bir mücadele sonrasında arkadaşını kurtarmayı başarır. Ancak
NEFES KESEN BİR MACERA SENİ BEKLİYOR! Ufaklık’la Gizem, Kara Yıldız’daki arkadaşlarından yardım çağrısı alırlar. Gönderdikleri uzay gemisi onları, insanların ilk çağı yaşadıkları bir gezegene getirir. Efsane bildikleri bütün olağanüstü varlıkları; devleri, ejderleri, sfenksleri, su perilerini, uçan atları, yürüyen ağaçları burada, karşılarında bulurlar. Arkadaşları Kayra ile Bayca ise, bir savaş çılgını olan Ares’in elindedir. Onları kurtarmak için zorlu bir serüvene atılırlar. Tutsak düştükleri kentte, ödü
NEFES KESEN BİR MACERA SENİ BEKLİYOR! “Katil Kim?” oyununun galası oynanmaktadır. Daha ilk sahnede, oyunun yazarı ve başrol oyuncusu Hakan Işık, vurularak öldürülür. Ufaklık’la Gizem, gecenin konukları arasındadır. Üstelik yazarın kendilerine verdiği imzalı kitapçıkta, oyuna konu olan cinayetle ilgili şifreli bilgiler vardır. Daha o gece çocuklar, bir kamyonun altında kalmaktan son anda kurtulurlar. Ertesi gün de, bir kaza süsü verilerek kaçırılıp bayıltılırlar. Uyandıklarında, kitapçık yanlarında yoktur. B
Çocuğunuzun, heyecanla bir kitabın çıkmasını beklediği oldu mu hiç? Mesela bir serinin devam kitabını? Günümüzde ülkemizin okuma oranlarını düşününce belki kulağa komik geliyor ama böyle bir dizi ve böyle bir genç okur kitlesi var: Ufaklık Serüven Peşinde Dizisi ve takipçileri. Dizinin en önemli özelliklerinden biri ise, yerli bir yazarımız tarafından yazılmış olması. Psikolog Tuncel Altınköprü, her bir romanı titizlikle yazdığını belirtiyor. Ne yazık ki çocuklarımız bugüne kadar; daha çok yabancı yazarlard
NEFES KESEN BİR MACERA SENİ BEKLİYOR! Lüks, spor bir araba, yaya geçidinde yaşlı bir adama çarparak kaçar. Ardından gelen iki kişi de, yaralı ihtiyarı kaçırmaya kalkar. Ufaklık’la Gizem buna engel olurlar, ama bu kez de onu hastaneye götüren cankurtaran kayıplara karışır. Bu arada yaşlı adamın küçük torunu İnce, ortada kalmıştır. Çocuklar, küçük kıza sahip çıkarlar. Onu büyükbabasına kavuşturmak için beklenmedik gelişmelerle sürüp giden heyecan dolu bir serüvene atılırlar. İlk anda, ellerindeki tek ipucu, y
NEFES KESEN BİR MACERA SENİ BEKLİYOR! Ufaklık’la Gizem, İstanbul’a gelen dünyanın en ünlü sirklerinden birini izlemeye giderler. Ne yazık ki trapez gösterisi sırasında bir kaza yaşanır. Baş trapezci, otuz metre yüksekten düşerek yere çakılır. Acaba bu gerçekten bir kaza mıdır? Kazayı araştıran çocukların sirkte arka arkaya tanık oldukları olaylar, korkunç bir gerçeği açığa çıkarır. Bu sirk, kente halkı eğlendirmek için değil; kan, dehşet ve korku salmak için gelmiştir. Siz de Ufaklık ve Gizem’le birlikte bu
Gizem’le şakalaştıkları bir sırada, Ufaklık’ın parmağı kolundaki zaman saatinin kırmızı düğmesine değer. Göz açıp kapayana kadar kendilerini, ölüm saçan dev yılanların yaşadığı bir dağ başında buluverirler. O anda ne hangi çağda, ne de hangi ülkede olduklarının farkında değildirler. Yaşadıkları olaylar onları Yılanlı Dağ’dan, bir sarayın zindanlarına sürükler. Burada, Türk tarihinin en ünlü kahramanlarından biriyle tanışır, onunla serüvenden serüvene atılırlar. Sonunda da, Türk tarihinin dönüm noktası olan
İngiltere’de doğup büyüyen bir Türk kızı olan Suzan, hiç görmediği anneannesini bulmak için İstanbul’a gelir. Gelmesiyle de, kendini korkunç bir tuzağın tam ortasında bulur. Dost görünen düşmanın kurduğu bir tuzaktır bu... Zekâi Sözaçar, yıllar önce annesini ve babasını vurup öldürmek istemiş, bunun suçunu dedesine yüklemiştir. Amaç, İstanbul’un en zengin kuyumcularından biri olan Servet Bey’in varlığını ele geçirmektir. Bir raslantı sonucu, Suzan’ın yolu Ufaklık ve Gizem’le kesişir. İşte bu an, müthiş bir
Ufaklık, anahtarı kapının kilidine sokup çevirirken aklı, henüz araştırmaya fırsat bulamadıkları o gizli odadaydı. Bu odada, kafalarını kurcalayan sorulardan birkaçına yanıt bulma olasılıkları vardı. Gerçi Leydi Suzan’ı intiharın eşiğine getiren kâbusların gizemi açığa çıkmıştı. Ancak daha çözümlenmesi gereken bir cinayet ve bulunması gereken bir katil vardı. Belki bu arada kayıp madalyona da ulaşabilir ve Kara Şato Lordlarının gizemli hazinesini bulup ortaya çıkarmayı başarırlardı. Tabi daha önce, katil ta
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 213 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1