Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 44 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Necla Kutlu' nun ilk kitabı içimde fındık güneşler,okuyucunun içindeki tohumları ısıtacak bir heyecana sahip okuyucuları heyecanlandıracaktır.
Tükendi
Bu şiiirlerin oluşmasında onlarla birlikte olmaktan çok keyif aldığım tu?m aydili konuşanlara; ilk kitabımda olduğu gibi gene beni yu?reklendiren ve bana çok yardımcı olan gönu?llerimizin 11. dervişi şener aksuya aile evrenimizin samanyolu, sıcaklığı içimizi sımsıkı kucaklayan gu?nışığımız eşim figen'e ve ömru?mu?n inci taneleri gözbebeklerim saba ve funda'ya
Tükendi
Bu masalımı ilham kaynaklarım canımın içi yeğenlerim Elvin ve Can Mira'ya bir de biricik kedim Asmin'e armağan ediyorum. Yeğenlerimi uyutmak ve oyalamak için doğaçlama anlattığım bu masalımın kitaba dönüşmesi konusunda beni yüreklendiren ve desteklerini esirgemeyen tüm aileme, başta babam İsa Yıldız ve annem Bedriye Yıldız'a, ablalarım Nurhayat ve Beyhan'a, kardeşlerim Alev ve Selma'ya ve eşim Oktay'a çok teşekkür ediyorum. Kitaptaki tüm şahane resimleri sanki benim kafamın içini görür gibi resmetmiş olan,
Tükendi
ne at binicisi ne de terbiyecisiydi atları severdi yalnızca bir gün baktı yorulmuş ne koşucu ne de yüksek atlamacı yürümeyi severdi yalnızca bir sonbahar alacasına düştü vakit bastı gitti yoluna
Tükendi
Güneşin Hırsızı Nazlı nazlı İlkyaz Tıklatınca kapıları Allanırdı bahçemiz Şimdi nerde Yorgun dönüşlerimin Bereketli sofrası Okul sonrası Ekmek domates soğan Ve vakitsiz Yanakları kızaran Utangaç yaz elması Güneşin hırsızı Kayısının en arsızı nerde Hani dalından düştüğüm ekşi erik Kan kusup şerbetini içtiğim kızılcık Kulağıma küpe ettim şimdilerde Beton duvarların kestiği vişnelerin Gözlerinden akan İki damlayı
Tükendi
Akşam olmak üzereydi. Tarlanın başında oturan kadın Derviş'i karşısında görünce umursadı bile. Derviş kadının yüzüne baktı ama o başını yukarıya bile kaldırmadı. Küçük bir ağaç çubukla toprağı kazıyordu. Derviş seslendi: "Acını duyuyorum. Senin acın herkesin acısı..." Kadın donuk bir sesle yanıtladı: "Beni ilk kez görüyorsun, benim acımı nereden bileceksin yabancı?" "Ama insanı biliyorum" dedi Derviş. Sözü burada kesti ve yaşlı kadına heybesinden çıkardığı dağ meyvesini uzattı. Kadın almadı. Kalktı, test
Tükendi
Işık Ay ışığı aydınlatırdı Avlulu bahçelerimizi Çıkmayınca ay Kandiller, idare lambaları Yetiştirdi imdadımıza Daha sonraları On dört numara gaz lambası Düğünlerimizde pompalı lüksler Dikilince direkler Teller taşıdı aydınlığı Zaten avlulu evlerde Tükendi Katlar yükseldikçe
Tükendi
Adresini şaşırmış bir sevda vurur dillerimi Gözümün değdiği her yerde sen varken Yoksun Yokluk içindeyim Gölgem bile uzaklaşır benden Işığını arar durur Her gün savaşır gibi biraz benimle Her gün biraz daha bende kaybolur
Tükendi
Yalnız Yüzlerde yıldız tozları Herkes uyuyor Kumsalda kimse yok Ayağıma batan Sözden taş çok Ortak şarkımız Issız mendirekte ışıksız gece Dilime hece Sessiz dizeler Yabanıl sözler Kıyılarda garip kalmış Bir avuç çakıl taşı gibi dağılmış Sürüklendim denize
Tükendi
Rüzgar boşlukta, yavaş yavaş süzülüşünü izledi bir zaman güvercinin, güvercin kaybolmuş gibiydi. "Neden yalnızsın?" diye sordu. Sessizliğini bozan ılık sesi duyunca irkilen güvercin yanıtladı: "Neden soruyosun?" "Güvercinler tek eşlidir ve birlikte uçarlar. Sen hep yalnız uçuyorsun. Hiç bu kadar yalnızına rastlamamıştım." "Sormayı seviyorsun öyle mi? dedi güvercin. "Ben de severim. Yalnızlık ne ki? Ölümü sor bana... Ya da ölümü ben sorayım sana. Ölüm gerçekte nedir? Ne zaman başlar? Ne kadar sürer?" "
Tükendi
ava yosuna dönmüş Mavi kokuyor Begonvillerin özlemi Gözlerimde Buzlu bademim Kumrum Sesime yetmiyor Yazdığım mektup Bıraktım seni Sakın alma Martılar tanırdı Yalnızlığımı Simit alırdım Bir kendime, bir onlara Çığlıkları sessizliğim Kanatları çırpınışım
Tükendi
Mercan Düşü Adım sanım yoktur benim Sen susarsın Ben dinlerim Dolunaylı gecelerde erir yüreğim Sen yakamoza sorarsın Ben mercan kayalıklara inerim Ne şeklim vardır Ne cismim Sen şimdi gelir dersin Ben içime döner giderim Kendimi kabullenen çok yer olsa da Keşfetmediğim yerlerdir memleketim Ben yaşamayı da/ölmeyi de Memleket bilirim
Tükendi
Acının Rengi Kederli yüzleri yalar Acı bir poyraz Atar seni yalnızlığa Soluk bir kış manzarası mıdır Hüznün gülüşü Hoyrat bir tipi vurur dağlara Ben o dağlardan Rüzgar hızıyla geçtim Yürek soğutan sularından içtim Kanamadım Hiç kimsenin silemeyeceği Acının rengine boyandım
Tükendi
Gece Geceyi sorma bana Belki bir su kenarında can vermektedir... Ben nice geceler gördüm benden deliydiler Irmak kıyılarında hem yalnız hem birlikte Yıldızları alsan gökten hissetmezlerdiler, Bilmezlerdi çoktan öldüklerini Ve doğacaklarını yeniden... yeniden... Geceyi sorma bana benden delidir Niceleri gördüm ırmakalarda boğulan
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 44 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2