"Sevginin olmadığı yerde çiçek açmaz."

Bu kitap okuyucuya herkesin kendi yolunu sadece yürümediğini yeri geldiğinde kurduğunu da örneklemektedir. Okuyucu Melek Kavşut'un anılarında Türkiye'nin toplumsal siyasi ve iktisadi koşullarına bir kadının bakışıyla tanık olacaktır

hayata taze bir bakış için çağırıyor okuyucuyu... tersliğin ikiyakasını biraraya getirmeye niyetleniyor... şairin baktığıyerden bakanlar tersliklerinden arınıyor.

Şiirin doğasıyla ilgili ne varsa bu kitapta da var. Herkesin şiir yazacağını savunan yazar, bir yandan şiirin doğasını apaçık ortaya sererken, bir yandan da şiir yazmak isteyenlere çalışma yöntemleri sunuyor. Okur, hem şiir estetiğinin ilkelerini, hem de dize oluşturma tekniklerini, yazarın deneyimleriyle örneklenen bu anlatıda bulabilir ve isterse kendi şiirini yazabilir.

ben küçükken sen buluttun, tanıklıklarını iç sesinin rengine çeviren bir şairin sesi... Duru anlatımıyla okuyucuyu taze bir yolculuğa çıkaran şair, yeni yollar arayışında... Herkesi kendi yoluna çıkmaya davet eden dizeleri, sessiz bir çağrı gibi...

İlk gençlik romanı olan "Aksak Sesler", Anadolu'nun doğasında mayalanan insan yüreğiyle gençleri tanıştırmaya niyetleniyor. Özgün ama yaşamda karşılığı olan karekterlerle okuyucuyu kendi sesini duymaya çağırıyor.

"Geçmişi Çağırmak", Asım Bezirci'yle dostça sürdürülmüş bir ömrün hikayesi? Bu yaşam öyküsünde Cumhuriyetin tutkusu da var, yoksulluğu da? Selahattin Uyuşan, içten anlatımıyla kendinde hem Cumhuriyet tarihimizin gizli kalmış toplumsal örgüsünü bize sunmakta, hem de özellikle edebiyat kültürümüzün nasıl geliştiğini ortaya koymakta. Asım Bezirci'nin çocukluğunu anlatması açısından da bir edebiyatçının yetişme koşullarını anlamamıza yardımca olmakta.

Nadide Utku'nun beşinci kitabı; Ay Kapısı bir ilk gençlik romanı. Roman gerçeklik algısı üzerine bir denemeyi içeriyor. Gençliğe adım atmış insanların bu geçiş aşamasında dünyalarını zenginleştirmeyi amaçlıyor. Hayal gücünü, insanın kendine olan güvenini, gerçekliği ve rastlantıyı ilişkisel bir tutarlıkla dillendiren roman, gençliğe adım atmış herkesi kucaklamaya hevesli?

Çocukların hayal gücünü ateşleyen bir kurgu; yetişkinler için de çekici bir öykü. Müzedeki Sandık, yazarın dördüncü kitabı, kaleminin ustalığıyla çocukların ruhlarını alıp boyutlara taşımakta. Müzedeki Sandık, çocukların kendilerini anlaması için de bilgelik taşımakta. Duru ve akıcı bir anlatı.

Öykünün duruluğunu ve tazeliğini çocuklarla buluşturmaya yönelen Zen-Filler, bilgeliğin ipuçlarını da barındırmakta. Öyküler arasın özenle hazırlanmış ilişkilerleZen filler, çocukların roman okuma alışkanlıklarını geliştirmesi için bir uğrak olmaya gönüllü. Çocuklarımızın zihinlerini bulandırmadan geliştirmeye amaçlayan bir dinginlik ve duruluk anlatımı.

İnsanı, insan ömrünü ve doğasını yeniden algılamaya yönelik derin bir niyet. Özellikle kendini anlamaya çalışanların yoldaşı olmayı hedefleyen "karanlığı uyutma sanatı", bir aydınlanma denemesi. Çantanızdan çok, zihninizde taşıyacağınız bir hafiflik.

Zamanı renklere bölen sesiyle "eflatun hüzün" derin bir akışın dizelerini sunuyor okuyucuya. insan kendini bıraktığı bu renkten bütün renkleri kendinde buluyor. Bir duyarlılık ve hüzün masalı iklimine çağırıyor dizeler... vazgeçmez kolay olmuyor. Şairin ikinci kitabı, kendini aşmanın da yollarını örnekliyor ilgilenenlere...

Halk şiirinin çağdaş şiirle harmanlaşıp damıtılmış hali. Anadolu ruhunu izleyeceğiniz dizelerin içinde, çağdaş bir aydınlanmayla karşılaşacaksınız. "Ekmek İskelesi", kıyılarınıza emeğin iskelesi olmaya niyetli...

Bir kentin iç yüzünü ortaya seren bir çalışma. Edebiyatın kentlerin ruhundaki etkilerini anlamaya yönelik bir derenim. Kocaeli yerelinde, her kentin kendi içini anlamasına örnek olmaya niyetli olan kitap, kentler ve edebiyatçılar arasındaki ilişkiyi tartışmaya açacak türden.

Şiirlerinde insanı kestirmeden renklere taşıyan dizelerle okuyucuya bir yürek tutulması deneyimi yaşatmaya niyetli. Yeni bir bakışla kendini kavramanın şiirsel esintilerini taşıyan kitapta, kendi izlerinize rastlayacaksınız.

Çocuk ruhunun derinliklerine naif bir fısıltıyla seslenen "kuş ağacı", çocuk romanlarının niteliğini yükselten bir örnek. Özgün bir kurguyla çevre bakışını önceleyen roman, ilkokul öğrencileri için çarpıcı bir zenginlik. Yazarın şairliğinden esintilerin sözcükleri renklendirdiği roman, çocuklara büyülü ama gerçek bir dünyanın dalını uzatıyor.

İbrahim sedefoğlu'nun özgün diliyle damıtılmış bir insan duyarlılığı. Okuyucuyu kendi zamanına çağıran nitelikli ama naif bir fısıltı. Her şiirde yüreğinize damlayan şiirlerle karanfil kokulu zamanlara açılan bir pencere bulacaksınız.