Kendinizden bir şeyler bulacağınız İNCE'DEN SÖZLER & SÖZÜN ÖZÜ kitabında "güzel söze ne hacet" dercesine binden fazla söze sahip olurken, hayatınızın her aşamasında size rehber ve kaynak bir eser olarak baş ucunuzdan ayırmayacağınız iyi bir kütüphane dostu olacaktır.
Uzun paragraflarla anlatım yerine, kısa cümlelerle Sözün Özü'ne kavuşmanın ayrıcalığını yaşayacağınız bu kitapta; kendinize, ailenize ve hayata dair mutlu ve başarılı olma ilkelerini bulabileceksiniz.
Bugün Müslümanların en büyük problemlerinden biri Müslümanların birbiriyle savaşması, birbirlerini tekfir etmeleri, birbirilerini insafsızca ve ilmi dayanaklardan yoksun olarak eleştirmeleri ve birbirilerini öldürmesidir. Maalesef, gerek Kuran ayetleri ve gerekse Resulullah(s.a.v.)'in hadisleri Müslümanların birbirilerini öldürmelerini, birbirileriyle savaşmalarını yasakladığı halde şu anki durumumuz bu. Müslümanlar bu savaşlarını ve birbirilerini öldürmelerini Allah için yaptıklarını iddia ederek yapmaktad
Susar bir gün kalemim yalnızca yazım kalır
Bahar geçer ömrümden buz gibi güzüm kalır
Çerçeveyle duvara asılınca cemalim
Yürüdüğüm yollarda bastığım izim kalır...
Alptekin Cevherli diyor ki...
Ay akşamdan aş da gel
Cılga yola düş de gel
Eğer anan koymazsa
Vicdanan danış da gel!
Ya neymiş; vicdan varmış. Rıza varmış...
Nerede ?Vicdan?' En aşağılık vahşeti uygulayıp, bir de bunu insan müsveddesi olarak yapmak akıl, hafızsala almıyor.
İdam mı?
Elbette idam cezası gerekli.
Ama sadece; tecavüzcülere, sübyancılara, hunharca cinayet işleyenlere değil; terör suçu işleyenlere ve bunlara emir verenlere de gelmeli.
Toplum vicdanı ancak o zaman rahat bulur. Doğal hukuk ancak
"Kâinatı, insanı, hayatı anlamak için noktayı anlamak gerekecek; fakat anlatmak için kâl yetmeyecektir. İlm-i ledünnün hazinelerine erişmek isteyenler, B'nin altındaki noktadan kâl ile anladıklarını hâle tahvil etmelidir vesselâm..."
Hayalleri, umutları, kederleri, yaşanmışlıkları,..sevdaları, kırkikindi yağmurlarıyla ıslanmışlıkları, merhabaları, elvedaları, savaşın çocuklarını, memleket hasretini... kısacası kalbe dokunan ne varsa 'KALPTEN KALEME' isimli bu kitapta şiir olarak dizelere, mısrafalara dökülerek hayat buldu. Siz de kalbinize dokunanın tam olarak ne olduğunu bilmiyorsanız bu kitaba bir göz atın.
Öyle bir boşluk ki sanki araftayım
Sağda mı, solda mı hangi taraftayım ?
İki tırnak arası bir paraftayım
Firarım yazılır kalpten
Şehrahın "Bir"incisi, uyuşturulmuş bir empatinin kendine dönüşüklü bütün kebairlerini ihtiva ederken; "Buçuk", daha masumane olan tevazu kibrini oluşturup, "Bir"e kadar o yolun ömrünü uzatır.
İyiliğin kervanını olabildiğince uzun tutmaya yeminli diğer iki şehrahtan "Porsiyon", kalbini iyi - kötüye ortalayabilmiş ve sadece niyetini amele geçirememiş, verme hissinin bir önceki durağı olur. "Kalp" ise "Porsiyon"ların yoğunluğunu elekten geçirip en acil olanlarından başlayan uygulayıcı bir iyilik meleğidir ..
Dönüşü olmayan bir serüvene yolculuktu bizimkisi. Bizden size kalacak olan tek şey küçük bir potkal. İçinde Hüzünlerimiz, Sevinçlerimiz, Sevdalarımız, Ayrılıklarımız ve Mutluluklarımızı bulacaksınız.
Kimdir Bunlar?
Bunlar, Osmanlı'nın son dönemlerinde hürriyet ve demokrasiyi getirmek için uğraşanlardır. Bu yolda yurt içi ve yurt dışında hapsedilen, sürgüne gönderilen ve can verenlerdir.
Bunlar, vatanlarını korumak için cepheden cepheye koşan, gazi ve şehitlerdir.
Bunlar ülkelerine her türlü yeniliği getirebilmek için uğraşan, bu uğurda hayatlarını allak bullak edenlerdir.
Bunlar sanatta, bilimde, devlet yönetiminde ideallerin peşinde yılmadan koşan insanlardır.
Birçoğunun hayatı, sıkıntılarla, yokl
Güneyden bir rüzgâr esti Seni sürgün eyledi kalbime... Samyeli Çocukken bir rüzgârla konuştum. Adı samyeli Nerden geliyorsun dedim. ''Sevginin hüküm sürdüğü ülkeden" dedi Nereye doğru esiyorsun dedim? Sevecek kalplere" dedi. Esme dedim Esip de yürekleri göçe gönderme Gencecik bedenleri birbirine sürgün eyleme Ama o beni dinlemedi Titredi Esti Ve en sonunda Seni ruhuma üfledi İşte o gün kalbime bir SEN düştü.
Hani küçük ırmaklar vardır, okyanuslara varmak isteyen ve sürekli sonsuzluğu özleyen, düzenlediğimiz şiir seçkilerinde var olan her şair bir ırmak gibi çağlamış olup,
bir okyanus olmasa da akıpta yatağını bulabilecek engin bir ırmak gibi var olma aşamasında kendini göstermiştir. Birçok güzel insanın bir araya gelme çabasıyla oluşan gerçekten insanın içsel dünyasını yansıtan bu güzel duygular o kadar değerlidir ki birlikteliğin en güzel yansımasını gösterecek kadar varoluşu simgelemektedir.
Şiir,
...
Ve
Deniz kokuyor ellerim avuçlarında
Bileklerindeki kokun artık ruhumda
Gün gelirde bu korkuyu aşamasamda
Her zaman son dileğim
Sen kadar hayat.....
Ben sendeyim unutma, yaşamasam da...
Düşlerin yoğunluğunda yer kaplayan karanlık bilinmeze doğru
Kurguladığı hayat yolculuğunda merakına yenikmi düşecek,yoksa
İçgüdüsel dürtüler içinde çözümsüzlüğü yaşayıp hayatı kendine
Zehir edip kalabalıklar arasında yalnız mı kalacak?
Güzel çocuk,
Şimdi bize düşen,
Koyarak yüzlerimize,
Sevginin ve umudun içten tebessümünü,
Geceden sabahlara,
Düşlerimizi taşımaktır,
Kırılıp incinmemektir,
Yıkılıp düşmemek...!
Bu kitabımda çok yıllar önce yaşanmış bir aşk öyküsünü anlatıyorum.
Cinselliğin zerre kadar söz konusu dahi olmadığı saf ve tertemiz duygularla başlayan bir aşk öyküsü. Aşkın alevlere tutuştuğu yangınlarda, tenlere dokunuşlarda dahi, çekingen ve ürkek bir utanç perdesi çekilmişti. İşte bu denli saf ve temiz bir aşk öyküsü, evvel zaman masallarında yaşanan, günümüzde izleri dahi kalmayan siyah beyaz aşk. Ama evet ama.
O bir babanın kanayan yarası,
O bir sevgilinin gökteki yıldızıydı.
O masmavi bakışlı,
O bir göçmen kızıydı.
Bu kitap; İkincı Dünya Savaşında Balkanlarda yaşanan dramın uzun
ve meşakatli yolculuğunda babayla kızın birbirlerinden koparılmasının
hasretle kavuşma mücadelesini anlatır.
Bu kitap; aşk ve hüzün serüveninin hafızalardan çıkmayacak yaşanmış
gerçek öyküsüdür.
ARİF SOYSAL
Güneşi ve aydınlığı temsil eden umut mu; hüznün ve felaketlerin habercisi yağmur mu?
Bir yağmur damlası nasıl düşerse,
Bulutun bağrından öylece...
Hissediyorum.
Sevdiğim birileri ölecek.
Yüreğimin dar dehlizlerine,
Yağmurla birlikte,
Gözümden kanlı yaşlar süzülecek.
Yağmur...
Yüreğime akacak, yüreğimi yakacak.
Yağmurla gelen felaketler zinciri... Kaybettiği her yakınını matemini yüreğinin derinliklerinde saklayan, yağmurla savaşan bir mahzun... Mutluluğu ona haram kılan bir kader...
"Yamur Olmasaydı" r
Müziğin Kilometre Taşlarından özel açıklamalara yer veren bu kitap Türk pop müziğinin gizli tarihini de gözler önüne seriyor.
Müzik endüstrisinde 1970'ler, 1980'ler ve 1990'lara damgasını vuran müzisyen ve yorumcuların müzik yaşamlarına ait özel itirafları aynı zamanda müzik dünyası ve tarihi hakkında önemli ipuçları veriyor.
Müzik tarihinin inişli çıkışlı yollarında ürettikleri ile birer kilometre taşı katan müzisyenlerin açıklamaları sadece müzik dünyasına giriş yapmak isteyenlere de özel bir rehber ola
Karşıma aldığım kişi ve cemaatleri düşündüğümde bazı zamanlar oluyor ki; deliliğime hükmedesim geliyor. ALLAH'ın (CC) bana nasip ettiği külli aklın nazarı, cüzzi aklım diyor ki:
"Bu zamana kadar hakikat namına yapılan açıklamaları daha yüksek bir anlayış ve ferasetle ya ilzam ya da anlaşılacak bir derecede üstün bir manaya tebdil eden zat yalancı olmadığı gibi deli de değildir."
BANA DELİ DİYEBİLECEKLERİN ELLERİNDEKİ TEK DELİL; 'YALANCI' DİYEMEYECEK OLMALARIDIR.
Toplam 91 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.