Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 499 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sara tek bir şey ister: Normal olmak. Ne var ki bunun aksine doktor ona pek çok teşhis koyar. Sara’nın sürekli panik atak nöbetleriyle ve diğer sorunlarla baş etmek zorunda kalması, kendini soyutlamasına neden olur. Çok az konuşur, özellikle okulda pek katılım göstermez ve dolayısıyla arkadaş edinemez. Ama grup terapisine başladığında yeni biriyle tanışır. Konuşkan ve dışadönük biri olan Erin, “normal” olmak diye bir şeye inanmamaktadır ve Sara, onun sayesinde kendini tamamen farklı bir dünyada bulur: Sinem
Fakir bir genç olan Raskolnikov, başarılı olmasına rağmen hukuk fakültesini maddi sebeplerden ötürü yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Paranın; parayla ne yapılacağını bilmeyen, insanlığa parazit olan aşağılık insanların elinde iken, toplumun gelişmesine büyük katkılar sağlayabileceklerin para sıkıntısı çekmesinin yanlış olduğunu düşünmektedir. Bu yanlışlığı düzeltmek üzere yaşlı ve zengin olan bir tefeciyi ve görgü tanığı bırakmamak için onun kız kardeşini öldürür. Kimsenin kendisini görmediğini ve g
13. yüzyılın başlarında, bozkırın efendileri tek tanrılı ve tek kağanlı bir dünya düzeni kurmak için birbirleriyle kıyasıya mücadele içindeydiler. Tarihe "Devlerin Savaşı" olarak geçen bu mücadelelerin en zorlusu da Cacıratlı Camoka ile kan kardeşi Kıyatlı Temuçin arasındaki savaşlardı. Camoka, tüm gücüyle savaşıyordu. Amacına ulaşmak için Olcay Ata'nın güç simgesi sihirli kalkanını ele geçirmeye karar verip Maymun yılının üçüncü ayında doğuya uzun bir yolculuğa çıktı. Herkes kalkanın doğunun en do
On üçüncü yüzyılın ikinci yarısında İslam dünyası, siyasal birliğini kaybetmiş, birbirlerine düşman emirliklere bölünmüştü. Haçlılar doğudan gelen istilacı Moğol ordularının da desteğini alarak İslam dünyasına dehşet saçıyor, girdikleri yerde taş üstünde taş bırakmıyorlardı. Bağdat ve Şam'da yediden yetmişe herkesi kılıçtan geçirmişlerdi. "Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez" derler. Bu korku ve cinnet ortamı, sonunda efsanevi bir kahraman yarattı. Sivas'ta satılan bir köle, Moğolları on sekiz, Haç
1912 yılında Napoli Limanı'nda büyük bir transatlantiğin boşaltılması esnasında meydana gelen esrarengiz bir kaza... Ülkesine gitmek üzere Kalküta'dan gemiye binen bir Avrupalı... Gemide herkesten saklanan bir doktor... İsimsiz doktorun Avrupalı yolcuya anlattığı sırrı... Malezya ormanlarında kimsenin uğramadığı ücra bir noktada doktorun tanıştığı cazibeli, mağrur, onu çılgına çeviren, kariyerini bitiren, hayatını altüst eden İngiliz kadınla ilgili bir gizem... Tutkunun esiri olan, pişmanlıklar içi
Tükendi
Boğa olmasaydı, Oz uçsuz denizlerde nasıl hüküm sürerdi? Karanlık dalgaların arasına gizlenen kötülükten insanlarını nasıl korur, denizlerin acununa nasıl adalet getirirdi? Börü olmasaydı, Oz nasıl iz sürer, kinini diri tutar ve intikamını alırdı? Uçsuz bucaksız topraklarda, kendi adaletini nasıl sağlardı? Gök Geyik olmasaydı, Oz, bilgeliğe nasıl uzanırdı? Işığa nasıl yol gösterici ve insanlığa köprü olurdu? Aslan olmasaydı, Oz nasıl en büyük olur, düşmanlarının yüreğine korku salardı. Kalbini; Ra-Mu'nun
Türkiye OECD üyesidir. OECD, kuruluşundan bu yana üye ülkelerin kişi başına gayri safi hâsılalarını bir grafiğe dökmüş. 1970'den, bu kitabı bitirdiğim 2010'lu yıllara kadar o grafikteki konumumuz değişmemiş. Bir türlü kalkınmış ülkeleri, OECD ortalamasını yakalayamamışız. Onlarla karşılaştırıldığında yarım asırlık bir sürünüş halindeyiz. Bu kitabı bitirdiğinizde, niçin böyle olduğunu biraz daha kavrayacaksınız. Sonra da lütfen her gün dinlediğiniz nasıl yükseldiğimiz, kalkındığımız, herkesi kıskandırdığı
Birbirimizle sessiz sakin geçinemememizin doğal sonuçlarından bir diğeri ise benim konuşma yeteneğimi kaybetmemdir. Gerçi her türlü koşulda muhtemelen iyi bir konuşmacı olamayacaktım zaten ama hiç değilse doğru düzgün bir şekilde akıcı bir dil hâkimiyeti edinebilirdim. Ne var ki sen çok erken yaşlardan itibaren konuşmamı yasakladın: Bir elini havaya kaldırarak beni "Tek bir itiraz istemiyorum!" diyerek tehdit edişin, hatırladığım en küçük yaşlardan beri yakamı bırakmıyor. Beni neredeyse hiç dövmediğin d
Tükendi
Türkler "Barak" derlerdi, kara tüylü köpeğe,Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi.Kuzey-batı Asya'da güya "İt-Barak" vardı,Türklerse İç Asya'da, onlara uzaklardı.Başları köpek imiş, vücutları insanmış,Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış.Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş,İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş.Destanda denilmiş ki, Oğuz-H
Tükendi
Bu kitabın amacı, bilimin, millet ve milliyetçilik hakkında söylediklerini uzman olmayanların da anlayacağı bir dille açıklamaktır. Sonuçta bilimin, yani millet ve milliyetçilikle ilgilenen sosyoloji ve siyaset bilimlerinin, aslında bu konularda bir değil, birçok şey söylediğini göreceğiz. Bilimler çok şey söylemekte, farklı şeyler söylemektedir ama bunları senteze götürmek, her bir teori içindeki kısmî doğruları alıp gerçeğe her birinin yaklaştığından daha çok yaklaşmak, böylece onların her birinin ayrı a
Eser, Yunan filozof Platon tarafından yazılmış, Sokrates'in bir grup Atinalı tarafından şehrin tanrılarına inanmayışı ve gençlerin ahlakını bozması gerekçesiyle suçlanışını, Atina demokrasisi tarafından yargılanışını ve cezalandırılmasını konu alır. Atina-Sparta arasındaki Peloponez Savaşı sonrasında şehri tekrar inşa edebilmek için yasalar revize edildi. Böyle bir dönemde yaşam tarzı ?felsefe yapmak" olarak özetlenebilecek olan Sokrates; soruları, eski hikmetleri bazen denetleyen, bazen çürüten sorgulayıc
Romanda, geçen yüzyıl Rusya'sının toplumsal-siyasal görünümü ele alınmaktadır. Romandaki baba ve oğul karakterleri iki Rus jenerasyonu arasındaki artan bölünmüşlüğü, Yevgeniy Bazarov ise nihilist görüşleri ve eski düzen karşıtlığı ile "ilk Bolşevik"leri temsil eder. Dönemin Rusya'sında yaşanan geleneksellik ile bireysellik arasındaki çatışmanın adım adım gösterildiği romanda, adından da anlaşılacağı gibi babalar kuşağı, ataerkil toplumun sarsılmaz töresel inancını; oğullar ise, bütün töreleri yok say
Tükendi
Osmanlı İmparatorluğu; en geniş zamanında üç kıtaya yayılmış, İstanbul ile sınırlı bir şehir devletine dönüşmüş olan Bizans İmparatorluğu'nu yıkmış, Akdeniz?i imparatorluğunun sınırları içerisinde bir göl haline getirmiştir. İstanbul?un fethi bazı tarihçilere göre Yeni Çağ'ı başlatan olay olmuştur. 623 yıl süren Osmanlı tarihi boyunca 36 padişah gelmiş ve üç kıtada çınar ağacı gibi kök salmış olan Osmanlı Devleti, bir Cihan İmparatorluğu olmuştu. Altı asır boyunca dünyaya hükmetmiş olan Osmanlı, ilahî ve y
Etrafında ihtilafsız ittifak edebileceğimiz ortak değerleri öne çıkarmamızı gerektiren günler yaşıyoruz... Tarih ortak değerlerimizden biridir... Özellikle Çanakkale Zaferi, yakın tarih içindeki yeri bakımından, son derece anlamlıdır. Anlamlıdır, çünkü "Osmanlı bitti, bir daha dirilemeyecek şekilde yere serildi" denilen bir zamanda kazanılmıştır. Mahiyeti itibariyle bir diriliş cehdi, aynı zamanda da birlik-beraberlik sembolüdür. Bu itibarla Çanakkale mücadelesini kazanan ruhu keşfetmeye ve kavramaya mu
Mirko Czentovic, on iki yaşında yetim kalınca iyiliksever bir rahibin himayesine girmiştir. Zekâsından şüphe duyulan ve önemsenmeyen bu çocuğun, tesadüf eseri bir satranç dehası olduğu ortaya çıkar. Ve Mirko yıllar sonra dünya satranç şampiyonu olarak karşımızdadır. New Yorktan Buenos Airese gitmekte olan bir yolcu gemisinde; zengin bir adam, Mirko Czentovice ücreti karşılığında bir el satranç oynamayı önerir. Önce zengin adama, sonra hem izleyici hem oyuncu olarak katılan gemi sakinlerine karşı mücadel
Seri katil Rudy Cutter’ın müebbet hapis cezası almasından dört yıl sonra, San Francisco cinayet masası müfettişi Frost Easton korkunç bir yalanı ortaya çıkarır. En yakın arkadaşı, Cutter’ı parmaklıklar ardına göndermek için sahte kanıtlar yerleştirmiştir. İkilemde kalan Eston, hakikati ortaya çıkarması gerektiğine karar verince, kız kardeşini de öldüren katil sokaklara geri döner. Cutter’ı tekrar hapse göndermek isteyen dedektif, kendine yeni bir müttefik bulur. Bu kişi, Cutter hakkında bir kitap yazmıştır
Bu kitap,gerçekleri anlatan ve samimi bir kitaptır. Burada ne kendimi ne de çevremdekileri düşündüm. Sana hizmet etmeyi ya da kendimi meşhur etmeyi de düşünmedim; zaten böyle bir amaç için yeterince gücüm de yok Bu kitabı, çevremdekilere yol çizmek için kaleme aldım. Düşündüm ki, beni kaybettiklerinde hakkımda daha fazla şey bilsinler. Eğer kendimi herkese beğendirmek gibi bir niyetim olsaydı, özenir, en gösterişli halimle ortaya çıkardım. bu kitabı kaleme alırken yalın, anlaşılması kolay ve gündelik haliml
Kadim sırlar ortaya döküldüğünde, Karanlık ve güç harekete geçtiğinde, Kan ve ateş yeni kahramanlarını doğurdu! Geçmişin efsaneleri bir güneş gibi tüm gerçekliğiyle parıldadığında, tüm acun yeni bir savaşın eşiğine geldi. Kralların taçları kanlı merdivenlerden yuvalarlanırken, geleceğin yeni sahipleri Börüler, amansız bir savaş için dağlardan haykırdılar. “Canavarlaşmış kralların yönettiği topraklarda öç, sadece katliamla alınabilir!” Türk Edebiyatının gelmiş geçmiş en çok satan fantastik serisi... BÖRÜ “Ka
“İskender Öksüz’ün kaleme aldığı Millet ve Milliyetçilik, bence son on yılların millet ve milliyetçilik konusundaki en önemli eseridir. Ben bu eseri, Ziya Gökalp’ın Türkçülüğün Esasları, Sadri Maksudi Arsal’ın Milliyet Duygusunun Sosyolojik Esasları, Atsız’ın Türk Ülküsü, Osman Turan’ın Türk Cihan Hâkimiyeti Mefkûresi Tarihi kitapları ile aynı sıraya koyuyorum.” Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Eski Türk Dil Kurumu Başkanı “İskender Öksüz, gençlik yıllarımızdan beri Ziya Gökalp, Mümtaz Turhan ve Erol Güngör
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 499 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1