Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 499 kayıt bulunmuştur Gösterilen 480-500 / Aktif Sayfa : 25
Dillere destan güzelliği, cesareti ve zekâsıyla herkesi kendine hayran bırakan Venedikli Safo. Manisa Sarayında şehzadeye hediye edilen ve herkesi büyüleyen bir esir. Kanuninin torunu Üçüncü Muratın önce gözdesi sonra eşi. Üçüncü Mehmetin annesi, Birinci Ahmetin büyükannesi. Siyasi, iktisadi ve sosyolojik olarak bu üç döneme damgasını vurmuş hırslı bir kadın. Hünkârının ona verdiği isimle, Safiye Sultan.
Tükendi
Vampirlerin yükselişi sürüyor, insanlarsa uçurumun kenarında. Britanya'daki genel seçimlerde ölümsüzlerin müttefikleri zafer kazanmaya çok yakınlar. Irak'ta vampirlerin tanrısını tüm dünyaya hâkim kılmak için onu bulup yeniden diriltmenin arayışındalar. Sadece bir tek umut var: Jake Lawton... Ama derin yara almış ve vampirlerin kanı ile enfekte olmuş Lawton da halüsinasyonların ve rüyaların kıskacında. Bu rüyalar onu bir canavarın yanına sürüklüyor; arkadaşlarını, ülkesini ve kendi türünü kurtarmak için te
Tükendi
Hükümetin gölgesinde gizlenen bir şeyler var. Jacqueline Burrows'un en büyük ideali çoğu üyesi Nebukadnezarlar'dan oluşan gizli bir örgüt kurarak dünyayı ele geçirmek. Britanya sınırlarını kapatacak ve vampirler için ülkeyi sığınak haline getirecek. Binlerce yıl öncesinin Babil'i Britanya'da dirilecek. Halkın çoğu yaklaşan tehdidin farkında, ülke kan ve vahşet içinde. Ve bu vebayı durduracak tek kişi halk kahramanı John Lawton. Kız arkadaşı, eski bir uyuşturucu satıcısı, Çinli bir göçmen kız ve korkmuş
Tükendi
Tanrının Savaşçıları, Üçüncü Haçlı Seferi (1187-1192) hakkında zengin ve akıcı içeriğe sahip bir kitap ve ayrıca yüzyıllardır devam eden, günümüz Orta Doğusundaki ve maalesef tüm dünyayı saran anlaşmazlıklara da ışık tutmakta. Yazar James Reston Jr. yirminci yüzyıla kadar sürecek olan Kudüsün Müslümanların idaresine bırakılışının destansı hikâyesini ilgi çekici bir şekilde aktarmakta, yiğitlik, açgözlülük ve inanç ateşi ile çarpışmış olan Müslüman ve Hıristiyanların hikâyesine tarafsız bir gözle yaklaşmakta
Tükendi
Amerikalının, siyah insanların bir ruhu olduğuna inanması iki yüz sene sürdü. Batı uygarlığı tarihi aynı zamanda istila tarihidir. Üç yüz yıl madenleri çaldılar, son elli yıldır, alışveriş merkezleri kurup ülkeleri soymanın adına ekonomi, küreselleşme diyorlar. Ekonominin bize öğrettiği tek gerçek, terbiyesiz, ahlaksız insanların da kahraman olabileceği.. Bu kadar kahpece, iğrenç bir yayın politikası, sivil kurumları, gazeteci derneklerini, devleti rahatsız etmedi. Ayrıca, Amerikan bayrağını şanla-şerefle-g
Tükendi
Önümden geçen bir tabutun ismini okuyorum: Nihada yazıyor... Tamam, yoruldun ama Nihat, diyorum, bak, senin ismin, hadi yeniden gir koridora, uzan üstüne, Nihada yazan tabuta diyor, yeniden koşuyorum koridora!..Nihadanın tabutu geliyor, taşımakla kalmıyor, okşuyor, dokunuyorum.. Kimdir Nihada!.. Nihat Genç adımı Nihada olarak değiştirmek istiyorum. Boşnak bir arkadaş buluyorum. Bundan sonra adım Nihat Genç değil, Nihada Genç diyorum. Mezarın başında tebessüm ediyor, Ağbi, Nihada burada kızlara verilen ad..
Tükendi
Sherlock Holmes dedektif kahramanlar içerisinde belki de en meşhur olanıdır. Olayları gözlem yoluyla çözmesi ile ünlüdür. Tümden gelim yöntemini çok iyi kullanmaktadır, sorduğu soruların cevaplarının birbiriyle tutarlı bir bütün oluşturmasına dikkat eder, yani yöntemindeki fark, ipuçlarını bir araya getirip bir çözüm bulmak yerine, elindeki ipuçlarından anlamlı bir bütüne ulaşmaya çalışmaktır. Bunun yanı sıra kendi kendine yaptığı laboratuar araştırmaları sonucunda elde ettiği bilgileri tekil olaylara uygul
Adım Leyla. Bu benim romanım. İstanbullu diplomat bir çiftin arkadaşsız kurallarla biçimlendirilmiş aynı yerde yaşıyor olmasına rağmen annesinin yüzüne hasret babasını sadece resmi bayramlarda görebilen babaannesiyle Ankarada büyümüş bir kızıyım. Amacım kendimi eksikliklerim ve yanlışlıklarımla çırılçıplak soymaktı. Bu bir anlamda çirkinliklerimin acılarımın özlemlerimin pişmanlık duyup utandığım hatta neden yaptığımı bile anlayamadığım davranışlarımın bir dışa taşması itirafı. Belki de ölmeden önce sırtımd
Tükendi
Hz. Muhammede Yapılan Büyü Ve Büyücülük Ademoğlu yeryüzünde hep kendini aramıştır. Ruh beden ilişkisini anlamlandırmak için medeni olsun veya olmasın bütün topluluklar çeşitli doktrinleri uygulama sahasına dökmüş, böylece dünyevi problemlerine çareler aramıştır. Karşılaşılan güç durumların üstesinden gelmek amacıyla kullanılan yöntem ve tekniklerin de genelde pragmatik yönüyle ilgilenmişlerdir. İnsanoğlunun geçmişine denk sayılabilecek bir maziye sahip olan büyünün de bu pragmatik amaç için kullanıldığı tar
Tükendi
Odysseia, Yunan ozan Homeros'a ait olduğuna inanılan ve İlyada ile birlikte Batı Edebiyatı'nda önemli bir yere sahip olan destandır. Bir ölçüde İlyada'nın devamı niteliğindeki Odysseia'nın, MÖ 8. yüzyılda Batı Anadolu'da yer alan İyonya'da oluşturulduğu tahmin edilmektedir. Birçok araştırmacı bu destanın sözlü geleneğe uygun bir şekilde düzenlendiğini; okunmaktan çok dilden dile aktarılmasının amaçlandığını düşünmektedir. Odysseia'nın en etkileyici özellikleri arasında, olayların doğrusal bir zaman diz
Bu, mesnevi kitabıdır Bu kitap gerçeğe ulaşmanın ve bilgiyle bütünleşmenin sırlarını keşifte dinin usulünün usulünün usulü, yani din esaslarının esaslarıdır. Bu kitap Allahın en büyük fıkhıdır. Onun nurunun örneği ve özelliğidir. Allah'ın apaçık olan hüccet ve burhanıdır. Onun nurunun örnek ve özelliği, içinde çerağ olan kandil gibidir. Etrafını aydınlatır. Sabahların aydınlığından daha ışıklıdır. Bu kitap; içinde çeşit çeşit dallar, su gözeleri olan cennetler cennetidir. Derinliklerinde akan bir su gözes
Tükendi
Yaşadığı hayattan kurtulmak için evinden kaçan Dilber isimli bir kızın çevresinde gelişir olaylar. Bir tüccarın eline düşen Dilber, bir memura, daha sonra da başka bir esir tüccarına satılır. Sonrasında ise kendisini oğlu için uygun gören bir kadın onu satın alır. Celal Bey, Dilberle evlenmek ister ancak işin içine aile bağları girdiğinde anne, kızı tekrar esir tüccarına verir ve tekrar satılmasını sağlar. bu duruma dayanamayan Celal ise hastalanır, yataklara düşer. Annesi, yaptığı yanlışın farkına varır fa
Tükendi
Dede Korkut'un kitabında on iki destan vardır. Bu destanlar, Türk dilinin en güzel örnekleri olduğu gibi, Türk ruhuna, Türk düşüncesine ışık tutan en açık belgelerdir. Dede Korkut destanlarında Oğuz Türklerini, onların inanışlarını, yaşayışlarını, gelenek ve göreneklerini, yiğitliklerini sağlam karakteri ve ahlakını, ruh erginliğini, saf, arı-duru bir Türkçe ile dile getirir. Yüzyıllar boyu heyecanla okunan bu eserdeki destanlar, Doğu ve Orta Anadolu'da, çeşitli varyantları ile yaşamıştır. Anadolu'nun birço
Tükendi
Günümüz felsefesinde belirgin bir eğilimle edebiyat ile felsefenin iç içe geçtiği gözlenmektedir. Bu gelişmenin kaynağındaki en önemli düşünür ise Nietzsche'dir. "Böyle Buyurdu Zerdüşt" kitabında, yazar şiirsel bir tarzla felsefi meseleleri dile getirmiş, kendi felsefi düşüncelerini ve kavramlarını açıklamıştır. Nietzsche'nin etkisi Heidegger'in felsefi çalışmalarındaki şiirsellik arayışında da görülür. Nietzsche, felsefe alanında yalnızca metnin içeriğiyle değil, uslûbu ya da söylemiyle de yakından ilgile
Hayyam'ın Rubailerinde; dünya, var oluş, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana ilişkin konularda özgür ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürüttüğü görülmektedir. Bunu yaparken de içinde yaşandığı toplumun ve öncesinin kabul ettiği kuralla bağlı kalmamış, konulan sınırları kabullenmemiş, bir anlamda dünyayı, insanı, varoluşu kendi aklıyla baştan tanımlamıştır.
Tükendi
İşte hem heyecan uyandıran hem de kader ve özlem gibi derin konuların coşkulu bir dille anlatıldığıusta bir roman.Kayıp,okuyucunun hayal dünyasına girecek kadar gerçekci olan üç eşsiz karakterin hikayelerini birlikte dokuyor.Kayıp,tanıdığınız herkesin eline tutuşturmak isteyeceğiniz türden bir kitap.Yoğun bir şekilde merak uyandıran hikayesi son derece güzel.Hepimizin hayatta kalmak için aradığı karmaşık ve yürek parçalayıcı yollara yapılan ustaca hazırlanmış bir gezi
Tükendi
Bir rahip... Korkunç görüntüler... Özellikle Golgotha'da İsa'nın bedenine girmiş görünene anlar,korkunç bir trafik kazasından sonra ameliyat masasında tekrar hayata dönen Peder Paul Bartholomew'in peşini bırakmamaktadır. Manhattan'ın yukarı doğu yakasındaki St.Joseph Kilisesi'nin saygıdeğer cemaatine geri dönen Peder Bartholomew'in,ayin sırasında kolundan kanlar akmaya başlar. Dehşete kapılan cemaat, bileklerindeki yaralardan akan kanla ıslanmış cüppesiyle yere yığılan rahibe bakar. Bu fenomen, kişinin, İ
Tükendi
Kalabalıktan birisi: "Yolcu uçağı mı, yoksa askeri uçak mı?" diye sordu. "Saf saf konuşma!" dedi Başkan ters ters bakarak. "Asker mi kaldı; ya şehit oldular ya intihar ettiler ya da kodesi boyladılar; hiçbir şey olamadım diyenler de, emekli oldu... Tabii ki yolcu uçağı üreteceğiz." Kalabalık ikinci vaatle pek ilgilenmedi. Kalabalıktan bazıları dudak bükerek, "İş yeriymiş? Çalış çalış bi karış. Çalışıp da n'olcak sanki, ne güzel erzak paketleri alıyoruz nasıl olsa." dediler. Arka taraflardan oldukça büy
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 499 kayıt bulunmuştur Gösterilen 480-500 / Aktif Sayfa : 25