"Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Oksijenle
tanıştığım, dünyayı selamladığım ilk andan beri,
soluklayabileceğim son nefesime kadar da
söyleyeceğim. Aldığım alkışların içinden sevgi ve
saygı selleri fışkırıyor, bunu hem hissediyor, hem de
görüyorum."
Ömür Göksel
Ömür Göksel, Türkiye'nin "Kadife sesli romantik
prensi", kalitesini müziğine işleyen bir sanatçı,
şarkılara ruh üfleyen bir yorumcu... Bir hayata bir
değil birkaç kez şöhret olmayı sığdırmış bir isim.
Sevemem Artık'le yüreğimize seslenen, Mutl
Bulutları aşağılara indiremeyeceklerini anladıkları
zaman, hırsızlık yaparak çaldıkları paraları, uçak
yapıp dağdan aşağıya atabilmek için dağlara
çıkacaklar. Uzayın sessizliğini içlerinde
hissedemedikleri zaman sigaralarını yakıp, ölümden
bir an çalacaklar. Etraftaki arabaların gürültülerini
fon müzikleri yapacaklar, yağmurun farklı kalınlıktaki
yerlere çarpmasından çıkan ses ile akortlarını
yapacaklar. Hep beraber müzik yaparak sarhoş
olacaklar, birbirlerine sarıldıklarında ayılacaklar.
Bu çete için, Huzu
Anavatan Orta Asya'da yaşayan tasavvuf ve ilim ehli
yiğit insanlar Anadolu'da Osmanlı'nın temellerini
attıklarında onlara Alperenler denilmişti. Onlar
zalimlere Alp, mazlumlara Eren olmuşlardı. İsmiyle
müsemma olan Alper Tekbaş, modern zamanların
dervişleri misali yerinde bir an durmayarak emeğini
ve alınterini Türkiye'nin ve insanının turizmle
büyümesi yolunda harcamış çalışkan ve fedakar bir
kardeşimizdir.
Hayatından süzülen anılarının, deneyimlerinin ve
emeklerinin turizmimizin geleceğine ışık tutacağı
i
Finans ve sigorta sektörleri yapıları gereği özel bir
müşteri iletişimi ve satış yaklaşımı gerektirir.
Çok çeşitli ürün ve hizmetleri barındıran finansal
sektörlerde çalışan satıcılar da yetkinlikler açısından
güçlü bir profili yansıtmalıdırlar.
Bu kitap finansçılara temel sigorta, sigortacılara da
temel finans bilgisi sağlarken bu sektörlere özgü satış
ilkelerini de uygulamalı örneklerle sunuyor.
Biz dalından hanımeli koparıp balını emen; leblebi
tozunun lezzetini en iyi bilen; dondurma külahı yere
düştüğünde ağlayan; biz, çatıya çıkıp anteni düzelten
babamıza "Tamam! Öyle dur!" diye seslenen, çiviyle
duvara asılan takvim yapraklarını annemizin her
yırtışındaki saf heyecana ortak olan çocuklardık.
Üniversitede "Bir arkadaşa bakıp çıkacaktım,"
demekten gocunmayan, cebimizdeki son parayla eve
dönerken, taksicinin gündüz tarifesi açmasını dileyen
gençler olduk.
Tomurcuklanmaktan vazgeçmeyen gençliğimiz
Aryalar vardır, hiçbir kelimesi bilinmediği halde
insanın içini yakar, gözler istemsizce dolar. Aryalar
vardır, insanı ele geçirir, kendisini defalarca
dinlettirir, akla geldikçe heyecanlandırır.
Bu kitap sizi, bir yandan şarkılı hatıralarınıza
götürürken, bir yandan da opera ve melodi
yolculuğuna çıkartacak. Kitap bittiğinde fark
edeceksiniz ki, hem iyi bilenler kadar opera hakkında
yorum yapabilen hem de yeni bir
favori aryaya sahip biri oluvermişsiniz.
Eğer;
- İş yaşamınızda iyice daraldıysanız,
- Çok yoğun çalışıyorsanız, gelen giden size iş
yüklüyorsa,
- Millet gözünüz önünde yağ çekerek yükseliyor, siz
ise yerinizde pati atıyorsanız,
- İşleriniz bir türlü bitmiyorsa ve önünüzdeki
evraklar, bilgisayarınızda e-postalar yığılmışsa,
- Eline güç veya para geçince karakteri değişen
tanıdıklarınız varsa,
- Siz çalışıyorken, iş kariyerde yükselişe gelince
başkaları önünüze geçiyorsa,
- Şirketinizde birileri hep sizin sırtınızdan
geçiniyorsa,
- Patronunuzun, am
Her gün bu soruyu kaç kez duyuyorsun?
Nasılsın?
İYİ misin?
Ve cevabın hep aynı, İYİYİM!
Hayalkırıklığı yaşadığında, üzüldüğünde, ümitsizken,
mutsuzken, iyiyken, kötüyken dışarıya karşı hep
İYİSİN.
Gerçekten İYİ MİSİN?
Dilimiz alıştı bir kere İyiyim demeye.
Kimseye hatta kendimize bile yaralarımızı
göstermemeye.
İçinde yaşattıkların, ruhun ne alemde? Dilin İyiyim
derken yüreğin ne alemde?
Bu kitap iyi olman, iyi hissetmen, en iyiyi yaşaman
için yazıldı.
Hayatını tamamen değiştirip, istediğin her şeye sahip
o
Gitmek zordur. Ardında mutluluğu, geçmişi ve koca
bir geleceği bıraktığını bilerek gitmek... Köklerinden
uzak, savrulduğun o yerde tutunmaya çalışmak.
Tekrar yeşertebilecek misin dallarını? Sonbahar
rüzgârlarıyla uçuşan yaprakların gün gelip yeniden
kaplayacak mı gövdeni? Bir kez daha sevebilecek
misin, onu sevdiğin gibi? Unutmak mümkün mü
avuçlarından kayıp gidenleri?
Düşler ve Gölgeler, 90'lı yıllarda beş gencin üniversite
bahçesinde filizlenen tutkulu dostluğunun,
rastlantılarla değişen, farklı yollara s
Gençlerin, potansiyellerini keşfedememesi ve yaratıcılıklarını kullanamaması üzücü bir durumdur. Geleceğin istihdamlarının bu şekilde can çekişmesi ise acı verici... NO'nun hikayesi ise tam da böyle bir mücadeleyi anlatıyor. Devlet bursu ile üniversiteyi bitiren NO, mezun olduktan sonra devlete borcunu ödemek için hastanede çalışmaya başlar. Ancak onun bambaşka bir tutkusu vardır. O kendi işini kurmak ister. Ne yeterli birikime ne de yeterli donanıma sahip olan NO'nun elindeki tek şey kendine olan inancı v
Bu hikayede anlatılanlar, hayatın içinde olan gerçekler; çoğumuzun içinde yaşadğı veya yaşayacağı, kimimizin de yanından geçerken göremeyip ıskaladığı kareler. Yazarken bazı bölümlerde hem ağladım, hem de kendi yazdıklarıma güldüm. "İnsan kendi yazdığına ağlar mı?" diyorum hikâyenin bir yerinde ama yaşadım ben bunu. Kendinizi hikâyenin kahramanlarının yerine koyarsanız inanın siz de benimle aynı duyguları paylaşacaksınız. Sizde bu aşkın içinde olmak isteyeceksiniz. Onlarla üzülecek ve onlarla sevineceksiniz
Türkiye'de bir ilk. Bağırsak hastasının kaleminden tek.
Bukleli, cilveli ince bağırsağın tahtından, takdimimdir.
Benim Adım Crohn
Otoimmün çatısının altına giren bağırsak hastalıklarından korunmayı, sağlıklı ve dengeli beslenmenin ev ödevlerini, Holistik yaşamı, bağırsak florasında olup bitenleri, akıl ipimden sarkan konuları toparlayıp anlattığım satırlarda, "Sağlıklı bağırsağa bir adım" atmayı, fabrika ayarlarına dönmeyi teklif ediyorum.
Emret sahip dediğim 1. beyin, patron sensin dediğim 2. beyin bağı
2004 yılında yerleştiğim Antakya'da zamanla birçok şey bana çok ilginç gelmeye başladı. Ve tam da o zaman fark ettim ki, "Göç" sadece aile ile yapılmıyordu. Göç etmenin kendi geleneğini, şehrini, ülkeni bırakmanın bir yolu da evlenmekten geçiyordu. Üstelik bu aynı zamanda tersine göç kavramının içini de dolduruyordu. 1960-1970'lerde üniversite okumuş genç kızlar aşık oluyor ve Türkiye'nin en güney ucuna, ulaşımın güçlükle sağlandığı hatta en kolay ulaşımın trenle yapıldığı bu bölgeye göç ediyorlardı. Benim
SEO hakkında yerli yabancı pek çok kaynak olsa da, bunlar genelde teoride kalmakta ve bilgilerin pratikteki uygulanabiliriliği oldukça düşük olmaktadır. İlk kitabın yazılma amacı, SEO sektörünün pratikte en sık karşılaşılan sorunlarına en açıklayıcı ve detaylı çözümleri üreterek bilgilendirmek ve bunların uygulanabilirlik alanlarını geliştirmektir.
Sektörde hizmet vermekte olan birçok web sitesi sahibinin, webmasterın yanı sıra SEO konusunda uzman olanlarında sorularına yer verilen bu kitapta, arama motorl
Uzmanından SEO sektörün en çok satan kitabı ünvanını almıştır. SEO uzmanından öğrenilir.
Türkiye'ye SEO'yu öğreten, seohocasi.com'un geliştiricisi ve kurucusu Kaan Gülten'in kendine özgü sade ve anlaşılır üslubu ve resimli anlatımla kaleme aldığı bu kitapla kolay yoldan SEO'yu öğrenebilirsiniz.
- Arama Motoru Optimizasyonu
- SEO mantığı
- Popülarite
- Hızlı İndeksleme Teknikleri
- Google Filtreleri
- Sandbox
- Google Bomb
- Google Webmaster Araçları
- Site Haritaları
- Googlebot Gibi Taramak
- Google Servi
Bir şey var içinde, kurtulmaya çalıştığın, beğenmediğin, tanımsız, yabancı bir varlık. Bozmuş seni, karalamış, potansiyelini göstermene fırsat vermemiş, alıkoymuş.
Onu istemiyorsun. Kendi etini istemediğini, hayattan vazgeçtiğini bilmiyorsun. O karanlığın sen olduğunu bilmiyorsun.
Altıncı Engel bu izlek üzerinde ilerliyor.
Esrarengiz bir kitapla hayatının en büyük depremini yaşayan Fidan, içine düştüğü karabasandan kurtulmaya çalışıyor. Ancak bir şamanın bilgeliğiyle, ışık görmemiş derinliklere inmekten baş
‘Herkes ‘değişti' dememi bekliyor. Ben de onların kafasını karıştırmak için, ‘değişmedi' diyorum. Benim İstanbul'um yerinde duruyor, zaten onu aramayı sürdürdüğümüz sürece kaybetmeniz mümkün değil...'
- John Freely.
İstanbul'un dönüşümünü kavramak ya da takip etmek zor olsa da; bu kentin bir sakini olarak aslında kendi kurduğumuz kentte yaşamaya devam ediyoruz: kendi Güzel İstanbul'umuzda... Ve elbette ki, her kentte olduğu gibi bu kent de dönüşecek, hatta farklı değişkenlere bağlı olarak yıkılıp yeniden
• Ek ürün nasıl satılır?
• Satışlarda yapılan yanlışlar
• Güven
• İndirimsiz satış yapılabilir mi?
• Satış uzmanı olmak yeterli mi?
• 5C mi yoksa 4C mi?
• Ürün bilgisinin önemi
• Verimli pırlanta satıcısı nasıl olmalı?
• CRM mi?
"Tüm çocuklar sanatçıdır; önemli olan büyüdüğünüzde de sanatçı kalabilmektir."
- Picasso
Sana bir sır vereceğim...
Gerçeği mi öğrenmek istiyorsun ya da hayatın anlamını? Belki bir kısır döngünün içinde, derin bir karanlıkta merak içinde, korkulu ve endişeli günler geçiriyorsun. Belki bir annesin, anne adayı ya da duyarlı bir bireysin sadece... Belki içindeki çocuğu bulmaya ya da yaşatmaya çalışan bir delisin; kafanın içinde dönüp duran sorular seni çıldırtmak üzere; sağlam bir zemin, bir çıkış noktası ar
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.