Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 590 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Gerçek sevgi, tüm geçmişin izlerini silebilir miydi? Peki, küçük bir çocukken dökülen göz yaşlarını, yaşanılan kimsesizliği unutturabilir miydi... Adam ve kız için geçmiş fazlasıyla karanlık ve puslu, gelecek ise geçmişin hayaletlerinin üzerine kuruluydu. Şimdiyse, kalpleri sevgiyle günden güne işlenirken, ya bu karanlığı aydınlığa çevirecek ya da geçmişin hayaletlerine mağlup olacaklardı. Geçmişin tüm acılarının üzerine yapılan bir evlilik, genç çifte cennetten bir bahçe bahşedebilecek miydi? Yoksa cehe
"Neden bütün büyük suçlar ve suçlular çabuk yakalanıyor? İzleri birden ortaya çıkıyor?" Bu durum, daha çok mahkeme anında meydana çıkıyordu. Suçlu orada rahat bir şekilde hareket etmesi lazım gelirken aksine değişik bir psikoloji içinde telaşa kapılıp, kendini ele veriyordu. Bir de delikanlıyı rahatsız eden ve düşündüren şey de şuydu, "Suçu meydana getiren bir özel hastalık mıdır? Yoksa işlenen suç mu insanda bir hastalık doğuruyor?" Raskolnikov, zihnini altüst eden bu soruların cevabını bir türlü bulamıyo
Yolcu, odasını gözden geçirmekteyken eşyaları da yukarı çıkarıldı. Önce sahibiyle, ilk defa seyahate çıkmışa benzemeyen çok kullanılmış bir beyaz meşin valiz getirildi; onu, kısa boylu, koyun postundan bir kürk giymiş olan arabacı Selifan ile otuz yaşlarında, efendisinin olduğuna şüphe edilmeyen gayet bol ve eski elbiseli at uşağı Petruşka getirmişti. Sonra, kırmızı tahtadan bir küçük sandık, çizme kalıpları ve mavi kâğıda sarılı bir kızartılmış piliç getirildi. Bunlar odaya yerleştirildikten sonra, Selifan
"Bir yere bağlanmadan, tutunmadan, akan suyun üzerinde gider gibi yaşıyordum. Soğuk bir ölü, yüzen bir cesedimsi varlık olduğumu daha iyi anlıyordum. İçime bir donukluk, acımasız, soğuk bir duygusuzluk yerleşmişti ve içimdeki çürümenin dışarıdan da anlaşıldığı aşamanın başına gelmiştim." Her istediğini zahmetsizce elde etmesini sağlayacak bir servete sahip genç bir adamın bu burjuva refahının ötesinde hiçbir şeyi arzu etmeyişinin bir alışkanlığa dönüşmesine dair; varoluşu, duyguları, duyarsızlaşmayı ve arzu
"Eşiyle evliliğinde herhangi bir sorun olmamıştı, tersine mutlu ve doyumluydu. Bazı kadınlarda çok görülen manevi bakımdan körelme gibi bir şikâyeti de yoktu. Kültürel yönden de kendisinden üstün, varlıklı bir kocası vardı. İki çocuğuyla birlikte rahat, refah içinde, son derece sakin, mutlu ve tembel bir hayat yaşıyordu. Irene'de macera merakı işte bu rahat hayatının tehlikesiz ve güvenli oluşundan uyanmıştı. Bunaltıcı sıcak kadar, bazen havanın durgunluğu da insanı rahatsız edebilirdi. Bunun gibi ılımlı b
"Benim umudum, benim ışığım olacaksınız, her şeyim olacaksınız!" diye haykırdım. İçini çekti, gizli acıların o gülümseyişiyle şöyle bir baktı bana; bir ara başkaldıran kölenin gülüşüyle. O günden sonra sevilen kadın değil, en çok sevilen kadın oldu benim için. Kalbimde bir yer isteyen, oraya ya bağlılıkla ya da aşırı bir zevk yoluyla işleyen bir kadın değildi o; hayır bütün kalbimi elde etti, kalp kaslarımın atışı için gerekli bir şey oldu. Floransalı şairin Beatrice'si, Venedikli şairin lekesiz Laura'sı
Baran Solmaz'ın hedeflerine ulaşmasına küçük bir adım kalmıştı ve yakında çalıştığı şirkette istediği konuma gelmiş olacaktı. Lakin küçük bir sorunu vardı; işe girerken nişanlı olduğunu söylemişti ve şimdi sevgili nişanlısı ile patronunu tanıştırması gerekiyordu. Tabii gerçekten nişanlı olsaydı. Ezgi Değerli, küçük dünyası, çalıştığı lokantası ve kutu kadar olan evinde mutluydu aslında. Büyük şeylerde asla gözü olmamıştı. Ama ansızın gelen bir telefon ve teklif edilen paranın da çok cezp edici olduğunu kab
Türklerin tarih boyunca kurdukları en önemli devletlerden biri, hiç şüphesiz Büyük Selçuklu Devleti'dir. Selçuklular; Orta Çağ'da Türk ve İslam dünyasına getirdikleri yenilikler, kurallar ve teşkilatlar ile kendisinden sonra kurulan Türk devletlerine örnek teşkil etmiştir. Göktürk Kitabeleri'nde yer alan "Gece uyumadan gündüz oturmadan çıplak milleti elbiseli, fakir milleti zengin, az milleti çok kıldım." sözüyle halkı için yaptığı fedakârlıkları açıkça dile getiren Bilge Kağan gibi Büyük Selçuklu Devleti s
Erkek, ilk yaratılan insan ama kadınsız hayatını sürdüremiyor. Kadın da insan, erkek de insan; ancak hiçbir yönleriyle birlilerine benzemiyorlar. Biri olamadan diğeri eksik ve yarım oluyor. İkisi bir araya geldiğinde ancak tam insan oluyor ve "ikinin gücünü" meydana getiriyorlar. Kadın-erkek ilişkilerinde kadının beklentilerinin daha fazla olduğu söylenir; ama erkeğin beklentileri de ondan aşağı değil... Genelde kadının psikolojik ihtiyacı "sevgi ve ilgiye" dayanırken; erkeğinki ise "önemsenmeye ve takdire"
Acemi polis Zehra'nın yıllarla harmanlanmış mesleği ile aşkının arasında yeniden kalışı.. Arka arkaya işlenen seri cinayetler... Pedina Gölü'nün esrarlı adamı Güven'e inanmanın eşiğinde çırpınan Zehra'nın iflah olmaz aşkı... Güven Bana, aşk ile polisiyenin iç içe geçtiği keşke bitmeseydi dedirtecek bir hikâye. Gizemle dolu kurgusu ile finale doğru alınan yolda nefes nefese takip edilecek seri cinayetlerin Zehra ve Güven aşkının gölgesinde kaldığının farkına bile varamayacaksınız. Büyük bir yangının tam orta
Bir cinayet... Sabaha karşı bir gölün kenarında alnından vurularak öldürülmüş bir genç kızın ölümü ardındaki sır perdesi... Bu sır perdesini aralama görevini gizli bir soruşturma ile acemi bir polise veren, cinayeti örtbas etmek ister gibi görünen bir güruh... Ve bu ölümün sınırlarına girmiş, başka bir gizemli ölüm... Cinayetleri takip eden rakipsiz bir duygu; aşk. Aşkın adı Güven. İnanmak, sığınmak ve dokunmak isteyen bir kadın; Zehra. Bir daha güvenmek denen o şeyden korkarken, karanlık bakışların ardında
Kitap Tanıtım Yazısı : Sen yere göğe sığdıramazsın, bir avuç toprağa sığdırır ecel... Ellerinden son bir kez tutmak istersin, Toprak dolar avuçlarına. Canın gider, canının cananı gider, canından gider... Ama sen gidemezsin; Kalakalırsın hüznün mahzenlerinde, mahzun bir halde. Annenle birlikte kalbinin yarısını da toprağa koyarsın. Hiç ağlamadığın gibi ağlarsın, hiç bakmadığın gibi bakarsın. Hiç yanmadığın gibi yanar, hiç olmadığın gibi kanarsın. Dipsiz bir keder kuyusuna düşerken, Bir umut ararsın, bir daya
Siyaset, insanlığın var olduğu günden bu yana varlığını göstermektedir. Çağlar boyunca yüzlerce filozof, siyaseti anlamlandırmaya çalışmış; birbirinden farklı siyaset felsefesi akımları ortaya çıkmıştır. Özellikle küreselleşmenin siyaseti uluslararası kılması, kapitalizmin büründüğü girift yapıyla her şeyin metalaştığı yakın dönemde ise siyaset felsefesi giderek önem kazanmaktadır. Siyaset felsefesi gündelik hayata ve etrafımızda olana bitene dair sorularımızın ta kendisidir. "Nasıl olmalı?", "Neden böyle o
Mültecilik olgusu, toplumların var olduğu günden bu yana insanlığın en önemli gündem maddelerinden birisi olmuştur. Tarih boyunca insanlar çeşitli nedenlerden dolayı yaşadıkları toprakları terk ederek, farklı otoritelerin ya da devletlerin korumaları altına girmişlerdir. Yakın geçmişimizde var olan savaş ve iç savaşlar nedeniyle ise kitlesel hareketler mülteciliğin en belirgin özelliği olmuştur. Türkiye hem tarihsel politik birikimleri hem de jeopolitik konumu nedeniyle yakın dönemde mülteciler için en gözd
Allah adaleti ve adil yöneticileri sever, inkarcıları ise sevmez. Adalet mülkün temelidir. Her zaman ve her yerde lazımdır. Kur'an-ı Kerim diri olanları uyarsın ve kafirler cezayı hak etsinler diye indirilmiştir. Okuyucularımın vesveselerden, ruh sıkıntısından uzak kalması, iman şuuru içinde mutlu ve bahtiyarlığı için elzem bir konudur. Hadiselere müspet bakan müspet düşünür, müspet düşünen de hayatından lezzet alır. Lezzet alan kullarından eyle bizi Allah'ım... Devleti yönetmek isteyenlere, politikacılara;
Cafer Vayni, edebiyat dairesinde de az da olsa Erol Güngör'e dokunuyor. Psikolojide değil de, sosyoloji bölümünde olsaydı daha verimli olabileceğine değiniyor: "Onun yazı ve kitaplarının tamamına yakını daha çok sosyolojiye aittir. Onu orjinalleştiren de sosyoloji konusundaki makale ve kitaplarıdır." Vayni'nin bu yazdıkları doğrudur, ama Türkiye'nin o dönemdeki şartlarını yaş icabı bilememektedir. Ülkemizde iki üniversite vardı. Her profesörün alacağı asistanlar çevresindeki arkadaşlarının çocuklarıydı. Kim
George Orwell'ın 1947-1948 yılları arasında verem hastalığıyla mücadele ederken kaleme almış olduğu Bin Dokuz Yüz Seksen isimli eser, distopya türüne ait ön önemli örneklerden birisidir. Okyanusya'da yaşayan ana karakter Winston Smith'in yaşamı, düşünceleri, aşkı ve "Büyük Birader"e olan öfkesi ile ardından yaşanan işkenceler üzerine Büyük Birader'e teslim oluşu, alegorik bir evrende okuyucuya sunulmuştur. Bir ülke düşünün; içinde dev ekranların olduğu, her adımınızın izlendiği, her konuşmanızın dinlendiğ
İlk olarak 1945'te yayımlanan Hayvan Çiftliği kitabı, zaman içerisinde tüm tarafından ilgiyle okunmuş ve günümüze kadar etkisini göstermiştir. George Orwell tarafından kaleme alınan eser, fabl biçiminde yazılan başarılı romanlardan biridir. Kitap, çiftlikte yaşayan "İhtiyar Binbaşı" denilen zamanında ödül almış, orta yaşlı erkek yaban domuzunun gördüğü rüya üzerine birlikte yaşadığı diğer hayvanları, insanlara karşı ayaklanmaları için kışkırttığı konuşma ile başlar. Devrim yapılmış ve hayvanlar çiftliğin y
"İnsanın aldığı her nefes, ölüme ‘Geliyorum!' diyen bir selamdır." Kaleme almış olduğu eserlerle okurların gönlünde taht kuran yazar Bilal Civelek, sizleri bu kez insanlığın en büyük yarası olan şiddet ve terör olaylarının gölgesindeki dramatik bir aşk hikayesiyle derin bir vicdan yolculuğunu çıkarıyor. Bu hikâyeyi okuduktan sonra muhtemelen bir rüyadan uyanmış hissedecek; hafifçe geriye yaslanarak şu sözleri mırıldanacaksınız: "Sakın onlarla gitme! Onlar, kötülüklerinden başka kaybedecekleri olmayan bir
Türk tarihi, geniş bir coğrafyaya yayılmış birbirinden önemli kişiler ve olaylarla örülüdür. Tarihin derinliklerinden günümüze yansıyan her anekdot, geleceğimize yön verebilmek adına bizler için birer anahtardır. Türk Tarihi Sözlüğü, tarih okumayı seven ve özellikle Türk tarihi hakkında araştırma yapan kişiler için özel olarak derlendi. Oğuz Kağan'dan Mustafa Kemal Atatürk'e, Ergenekon Destanı'ndan Misak-ı Milli'ye kadar Türk tarihi için büyük önemlere sahip birçok kişi ve olay bu sözlükte.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 590 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4