Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 590 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Yayımlandığı günden bu yana milyonlarca eğitimcinin ve gencin baş ucu kitabı olan İrade Terbiyesi, adım adım tembellikle nasıl mücadele edileceğini anlatıyor. Kitabın yazarı Jules Payot, özellikle gençlere seslenirken gelişmemizi engelleyen tembel arkadaşlardan, dikkatimizi dağıtan olaylardan ve bizi yavaşlatan alışkanlıklardan nasıl kurtulabileceğimize dair öneriler sunuyor. Edebiyatımızın usta kalemlerinden Cemil Meriç’in “Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim.” diyerek önemine vurgu yaptığı İrad
Aklımızdan geçen her şey bizim oluşturduğumuz eserlerdir, ne hissediyorsak, hissettiğimiz şey bizim isteğimize bağlı olarak gerçekleşir. Şunu unutmayalım ki attığımız her adımın, söylediğimiz her sözün, nasıl yaşadığımızın, nasıl davrandığımızın senaryosunu yazan, yöneten ve baş rolünü oynayan kişi bizleriz. Aklımıza gelen şeyler nasıl başımıza geliyor? Korktuğumuz şeyler bizi nasıl buluyor? Peki, biz bunları yönlendirebilir miyiz? Biz istediğimiz bir şeyi kendimize çekip istemediğimiz şeylerden uzak kalabi
Mutluluk, sizin isteyip de elde edebileceğiniz bir duygudur. İnsan, mutlu olmayı arzu ediyorsa bunun için girişimlerde bulunmalıdır. Rastlantısal olarak mutlu olmak da mümkündür ama planlı bir biçimde mutlu olmak, mutluluk duygusunu her zaman yaşamak için insanlara olanak tanır. Bu kitapta okurlara, mutluluğu tesadüflerle elde etmeyi beklememeleri, mutluluğu elde etmek için birtakım çabalar içinde olmaları önerilmiştir. Bazen kolay bazen de zor bir biçimde yakalanan bu duyguyu elde etmek isteyenler hiç şüph
Mutluluk, sizin isteyip de elde edebileceğiniz bir duygudur. İnsan, mutlu olmayı arzu ediyorsa bunun için girişimlerde bulunmalıdır. Rastlantısal olarak mutlu olmak da mümkündür ama planlı bir biçimde mutlu olmak, mutluluk duygusunu her zaman yaşamak için insanlara olanak tanır. Bu kitapta okurlara, mutluluğu tesadüflerle elde etmeyi beklememeleri, mutluluğu elde etmek için birtakım çabalar içinde olmaları önerilmiştir. Bazen kolay bazen de zor bir biçimde yakalanan bu duyguyu elde etmek isteyenler, hiç şüp
Mutluluk, sizin isteyip de elde edebileceğiniz bir duygudur. İnsan, mutlu olmayı arzu ediyorsa bunun için girişimlerde bulunmalıdır. Rastlantısal olarak mutlu olmak da mümkündür ama planlı bir biçimde mutlu olmak, mutluluk duygusunu her zaman yaşamak için insanlara olanak tanır. Bu kitapta okurlara, mutluluğu tesadüflerle elde etmeyi beklememeleri, mutluluğu elde etmek için birtakım çabalar içinde olmaları önerilmiştir. Bazen kolay bazen de zor bir biçimde yakalanan bu duyguyu elde etmek isteyenler, hiç şüp
“Eğer herkes sadece kendi inanışları için savaşsaydı, savaş olmazdı...” Benim cesur askerlerime ve gittiğiniz her yerdeki sadık halkıma deyiniz ki hiç askerim kalmadığı anda sevgili soylularımın ve iyi kalpli köylülerimin başına bizzat kendim geçer ve imparatorluğu son kaynağına kadar harcarım. Eğer atalarımın tahtında hanedanımın oturmaması alnımıza yazılmışsa, o zaman, elimdeki bütün imkanlar bittikten sonra, sevgili vatandaşlarıma yüz karası olacak bir barış imzalamaktansa, sakalımı uzatır ve en yoksul k
Mutluluk, sizin isteyip de elde edebileceğiniz bir duygudur. İnsan, mutlu olmayı arzu ediyorsa bunun için girişimlerde bulunmalıdır. Rastlantısal olarak mutlu olmak da mümkündür ama planlı bir biçimde mutlu olmak, mutluluk duygusunu her zaman yaşamak için insanlara olanak tanır. Bu kitapta okurlara, mutluluğu tesadüflerle elde etmeyi beklememeleri, mutluluğu elde etmek için birtakım çabalar içinde olmaları önerilmiştir. Bazen kolay bazen de zor bir biçimde yakalanan bu duyguyu elde etmek isteyenler hiç şüph
Tiyatro ve şarap tanrısı Dionysos’un eğitmeni ve yakın dostu olarak bilinen Silenos, günün birinde, Frig Kralı Midas’a zorunlu olarak misafir olur. Kral, bilgeliği ve bir o kadar da sarhoşluğu ile ünlenmiş, geçmişi tanıyan, geleceği de gören Silenos’u büyük bir mutlulukla misafir eder. Öykülerin anlatıcısı Silenos, hem tanrı hem de insanların dünyasına aşinalığı olan mitolojik bir karakterdir. Midas, bu yaşlı bilgenin misafir kaldığı on gün içerisinde, onun tatlı diliyle anlattığı öyküleri büyük bir merakla
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere dahil
Çekiciliği ile kadınların başını döndüren Lüpen, gelmiş geçmiş en kibar hırsız. Kıvrak zekası ve gözlem gücü sayesinde polisleri parmağında oynatıyor. Kılık değiştirmede usta olan çapkın karakterimiz, okuyanları kendine hayran bırakıyor. Kendine has yöntemleri ve farklı bakış açısıyla tüm gizemleri çözüyor. Fransız polislerinin korkulu rüyası Arsen Lüpen’in maceralarını keyifle okuyacaksınız. Her davranışında zeka fışkıran karakterimizin yaratıcısı Maurice Leblanc, okuyucularını heyacanlı serüvenlere dahil
Merhaba genç arkadaşım.Sana bir sır vermek istiyorum. Sevginin sırrı...Benimle birlikte sevgiyi öğrenmeye ne dersin?Hadi o zaman, çevir sayfaları ve eşlik et bana.Yolumuz uzun ve sevgi dolu…“Şarkılar söyleyin sevdiklerinize. Şiirler okuyun, masallar anlatın. Sevginizi her zaman paylaşın.Ay ışığına bakın. Yıldızları seyredin. Bir yıldız seçin. O yıldız da o ay ışığı da siz olun.Unutmayın, sevgiyi gösterebildiğiniz kadar parlak olur, sevgiyi duyurabildiğiniz kadar ışıksaçarsanız…Her zaman sevgiyle kalarak, yı
Fransızcada 'özledim' diye bir kelime yoktu. İşte bunun yerine kullanılıyordu "Tu me manques." Bende eksiksin dedikten sonra özledim demenin anlamı var mıydı zaten? Peki ya yanındayken bile özlemek, yanındayken bile eksik hissetmek? Varın uzaklığını siz düşünün... Ben kaybetmiştim. Belki de kaybetmek için savaşmıştım. Çünkü bazı kahramanlar kaybetmek için savaşırdı. Doğuştan mağlup olan kahramanlardı bunlar. Ana rahminden kovuldukları gibi kovulurlardı tüm dünyadan. Ne zaman bir şeyi sevseler o ellerinden a
Sefilleri sefaletten kurtaran ölüm,şimdi sevimliydi. ““O gidiyor. Babası İngiltere’ye götürüyor. Büyük babam da bir âlem. Felakette bir değişiklik yok. Öyleyse...” Ölüm onun için daha kolay geliyordu. Şimdi aklına iki fikir geldi. Birincisi Kozete’ye ölümünden haber vermek, ikincisi de Tenardiye’nin oğlunu tehlikeden kurtarmak.Birden kararını verdi. Cebinden çıkardığı defterden bir yaprak yırttı. Kurşun kalem ile şu satırları yazdı. “Evlenmemize imkân yok. Büyük babama müracaat ettim, reddetti. Başka imkânı
İnci sevgi dolu ve hayalperest bir genç kızdı. Hayattan mutluluk, aşk ve başarı istiyordu.Gökhan ise hayatında mutluluk ve başarıyı çoktan elde etmiş hayatını yaşıyordu.Gece ve gündüz kadar farklı bu iki insanı geçmişin aile bağları bir araya getirmişti. Bu aile bağları Gökhan için eziyetten farksızken İnci için büyük bir umuttu.Birbirlerinin hayatında iki yabancı iken kader onların hayatlarını çoktan birbirine bağlamıştı. İnci ve Gökhan ya bu kaderden kaçarak kendi yollarına gideceklerdi ya da kaderlerine
Yavaşça ayağa kalktı. Gidiyordu işte. Ardı yapacaktı beni. Sildim göz yaşımı kalktım ayağa. Her soruyu anlama çeviren gözleriyle sustu. Bana acıyarak bakıyordu. Noktası çalınmış cümle sonum durdu öylece. "Sana birbirinden güzel yalnızlıklar biriktirdim." der gibiydi. Dudakları kıpırdadı, inler gibi, "Çok çocuk kaldın aşka, kendi gölgesine basmaktan korkan..." diyebildi sadece. İşte gidiyordu. Bir daha hiç dönmeyecekti. Bir daha hiç olmayacaktı. Sadece bir "Gitme!" çıkabildi dudaklarımdan. Yüzüme baktı ve "A
Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şey kalmayacak. Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde ki ben en çok onları duydum. Gittin mi adamakıllı gideceksin. Hiçbir özlem kalmayacak dönüşleri emziren. Demem o ki dönecekmiş gibi gitmeyeceksin. Büyük git gideceksen! Uçsuz bucaksız, dursuz duraksız git. Telefonun numaraları sesime düşmemeli, yolların yoluma değmemeli. Hiçbir anıya, hiçbir dizeye, hiçbir şarkıya yenilmemeli ayrılık. Şiirler okununca unutulmalı, hasret dokununca uyu
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 590 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2