Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Bir insanın yükselişine doğru ve güzel konuşma kadar tesir edebilecek ikinci bir özellik yoktur. Devlet adamlarının, bürokratların, siyasetçilerin, sanatçıların, program sunucularının mihenk taşı "konuşma"dır. Bu sebeple eserimizin anahtar cümlesi şu oldu: "Yıldızlar, önce konuşmayı sonra başarmayı öğrenir." Doğru ve güzel konuşmanın sırlarının anlatıldığı okumaya başladığınız 'Diksiyondan Mikrofona' isimli eserimizde ilk defa duyacağınız, böyle miymiş, diyeceğiniz birçok bilgiyle karşılaşacaksınız. Diksi
Tükendi
Topluluk önünde konuşurken dilim damağım kuruyor, ne söyleyeceğimi şaşırıyorum, kalbim saatli bir bombaya dönüşüyor... Çevremdeki insanlar beni bir türlü anlamıyor, ne söylesem fayda vermiyor. Hitabete dair her şeyi yaptığım halde dinleyenler üstünde istediğim tesir oluşmuyor, sanki bir şeyler eksik... Televizyondaki sunucular gibi ben de şiir gibi konuşmak istiyorum. Herkesi hitabetiyle mest eden bir yıldız gibi topluluklara kendimi dinletemiyorum. İşte bütün bu sorunların cevabını veren, akıcı ve etkiley
Erikler Çiçek Açmıyor "80 askerî darbesinin öncesinde, Türkiye'de sıklıkla cereyan eden, farklı görüşlerin derin çatışması içinde yeşermeye çalışan bir aşk hikâyesidir. Âşık olduğu kadın için tüm değerlerinden vazgeçip aşinası olmadığı bir siyaset savaşının içine düşen hatta bu savaşta tüm benliğini kaybedip kısa zamanda silahlı bir militana dönüşen Selahattin'in nezdinde, ülkenin içine düştüğü hazin tablo anlatılıyor.
Tükendi
"Vicdan ağırlaştıkça geçmiş de ağırlaşır. Geçmiş ağırlaştıkça da vicdan Bu terazinin dengesi hiç bozulmaz. Geçmişini hafifletmeye, üzerine gitmeye başladığın anda vicdan az da olsa nefes almaya başlar. Asla vicdanın seni sınamasına izin verme evlat. Ağırlığı altında ezilirsin. Seni usuldan çürütür, içten içe... Sol yanın hep acımaklı geçer." -BİLGE- O, Kore gazisi...Elinden hiç düşürmediği tahta tüfeğiyle çocukluğunu süsleyen en büyük hayaliydi asker olmak. Tahminin ötesinde bir şekilde oldu da! Kore Savaş
Tükendi
İhanet edenin gerekçeleri ne kadar önemlidir ihanete uğrayanın gözünde? Peki ya ihanete uğradığını iddia eden birinin vahşeti ne kadar haklı görülebilir? Gücüyle güçler yaratan bir büyücünün ihanete uğrayacağını görememesi koşulsuz sevgiden mi kaynaklanır? Adil bir kral kılıçtan geçirilen halkının intikamını almak için neleri göze almalıdır? Çocuk yaşta alevlerin en sevdiklerini yuttuğunu gören biri için kimleri yok ettiğinin bir anlamı var mıdır? Tanrısal adalet mi daha ağır basar vicdan kantarında yoksa i
Tükendi
Amerika büyük bir suni depremle derin yara almış, Filistinli milis bir grup Mescid-i Aksa'yı havaya uçurmuş, Suriye 3 parçaya bölünmüştür. Doğu Suriye şeriatla yönetilmektedir. Afganistan'dan gelen emirle 30 militan eylem için Amerika'ya giderler. Pentagon ve özgürlük heykeli büyük bir saldırı ile yok olurken Amerika bu insanların peşine düşer. Amerika'da bu 30 militanın fotoğrafları televizyonda yayınlanırken, Doğu Suriye'den de bu insanlar istenir. Eylem yapmaya geldiklerini sanan bu 30 militan, Amerika'd
Tükendi
Yağmur yağıyor cânâ, savruluyor bulutlar Muştu gibi düşüyor toprağa her bir damla Dirilmek üzre kabre gömülüyor umutlar Suzinakta yüreğim savruluyor hüzzamla Gökler ağladığında Ne olur beni anla "Ağaç, köküyle yaşar, insan da öyle" diyor Cemil Meriç. Aslında yaşayan ne varsa kökleriyle yaşamaktadır. Medeniyetleri canlı tutan kökleriyle olan irtibatlarıdır. Eğer bizim medeniyetimiz de yeryüzünde var olmaya devam edecekse geçmişte olduğu gibi insanlığa huzur ve esenlik sunma iddiasını sürdürecekse ve bu umud
Tükendi
23 Mart 625 tarihindeki Uhud Savaşı'nda azılı kâfir Abdullah b. Kamie bir kılıç darbesiyle Muhammed (sav)'in miğferini parçalar. Miğferdeki halkalardan iki tanesi âlemlerin nurunun mübarek yüzüne batar. Kara Cübbeli Savaşçı bu olayı görmüştür. Mekânı belli olmayan Muhammed Âşıkları Dergâhı yüzyıllar boyunca halkaların izini sürmüştür. Bu dergâh sisli yolun nihayetindedir. Orada ilahi aşkı dilden kalbe indiren keramet sahibi kullar yetiştirilmektedir. Sonra onlar setin ardındaki mübarek orduya katılırlar.
Tükendi
Kara Hasanın ilk hedefi, en baştan gözüne kestirdiği kaptan gemisi olmuştu. Atılan ilk gülle, yüksek bordalı galinin grandi direğinin tepesini aldı. Hedefini tutturamayan diğer bir gülle ise bir süre havada savrulduktan sonra, hiç hesapta olmayan kilise çanına isabet etti. Bir anda yer yerinden oynadı. Barbaros Paşamızın hedefinde kilise çanı yoktu ama nasıl olmuşsa olmuş, atılan güllelerden biri kilise çanına isabet etmişti. Bu saldırıya hazırlıksız yakalanan Aragon namlı korsan ve onun kaptanları, kara bo
Tükendi
Siyasî suikast, ya bir şahsa ya bir makama ya da bir projeye kast edilerek düzenlenir. Mesela ABD Başkanı John F. Kennedy, şahsa yönelik bir suikasta uğramış ve onun yerine farklı bir isim başkanlık koltuğuna oturmuştur. Burada ele geçirmek istediğiniz makam için size engel olan, o makamı sizin menfaatiniz için kullanmayan bir adam vardı, ortadan kaldırdınız. Muhsin Yazıcıoğlu, şahsına veya makamına yönelik bir suikast değil; bir ekiple birlikte içinde yer aldığı projeye kast edilen suikasta uğramıştır. Kim
Tükendi
1912'den sonra Türkiye'yi Karar Odası yönetti. Lideri bir İngiliz'di. ve o gece, Karar Odası'na operasyon düzenlendi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bağımsız bir devlet olarak mı kuruldu, yoksa? Birinci Dünya Savaşı'nın galibi İngiltere, Türkiye'yi nasıl ve kimler aracılığıyla yönetiyordu? Sultan Abdülhamid devrilirken kurulan National Bank of Turkey (Türk Milli Bankası) hangi amaçla kurulmuştu? Bankanın genel müdürlüğüne, neden İngiltere'nin sömürge valiliğinde çalışan Sir Henry Babington Smith atandı? Sultan
Tükendi
"Ruhunda süslü hayaller gezinen, gözlerinde tüm gerçekliğiyle izlediği hayat. Dilinde birkaç türkü, sözleri yarım yamalak. Ellerinde dev umutlar, ayaklarında çamurdan bir toprak. Belki yaşananlarla düşler tezat. Bildiği tek şey yaşamak... Ve yaşamak çocuk isen mutluluk Mutluluğu anlat desen, küçücük bir sürü neden saymak Çocuk olmak başlı başına hayat..." Celil, hayata gözlerini kaderin seçtiği yerde açmıştır. Doğduğu yer, hayallerinin ufkunda bir nokta misali belirmiştir. Ya seçimlerini yaşamak için ina
Tükendi
Selçuk Bey... Oğuz'un Kınık boyundan, soylu bir Türk beyi... Sübaşı Demir Yaylı Dokak Bey'in oğlu... Adını atası verdi. Yolunu düşleri belirledi. O düşlerde budunun yücelmesi, güçlü bir devlet olması vardı. Oğuz Atanın övüncüyle, Alp Er Tunga'nın destanıyla, Türk'ün yenilmez direnciyle, Adını büyük bir Türk devletine armağan etti. Geçişler dönemindeki karmaşada, yeni bir gelecek sundu Türkmen'e. Cend kenti ile başlayan, Anadolu'yu bulan, daha da ötelere uzanan yürüyüşün ilk adıdır Selçuk Bey. Acuna yön ve
Tükendi
...Beni okumak ve yazmak için teşvik eden yakınlarımın ve dostlarımın aksine, kendi çevresinin ona hep "bu işleri" bırakmasını ve sadece kadının yerinin evde olduğunu, bu işlerin boyunu aştığını öğütlediğini öğrendim. Malum "bölge"de, ve aslında Türkiye'nin pek çok yerinde, bir kadına eş, anne ve ev kadını olmak dışında hiç bir rol biçilmediğini, Berin hanımın hikayesini öğrendikçe daha iyi anladım. Ancak bu arada fark ettim ki Berin hanım böyle baskılara aldırış eden birisi değildi. Yazmak, yazar olmak,
Tükendi
Ne kadar yürüdüm, aynı karanlık köşelerden kaç kez dönüp durdum,bilmiyorum, belki de bir görünüp bir kaybolan o kadını arıyordum. Sonunda, ayaklarım beni daha önce hiç görmediğim, hiç geçmediğim bir sokağa taşıdığında kendime geldim. Dar ve karanlık sokağın nihayetindeki küçük bir pencereden cılız sarı bir ışıkla birlikte hafif bir müzik sesi sızıyordu. Yaklaştım, kulağımı pencereye verdim "Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır, Yalnız senin aşkınla ruhum solacaktır, Son darbeyi kalbim yine ismin olacaktı
Tükendi
On altıncı yüzyılda Anadolu'da akbabalar yaşamaktadır. 1553 yılında Osmanlı ordusu sefere çıktıktan sonra İstanbul akbabaların istilasına uğrar. Aynı günlerde, Saray'da Rüstem Paşa'nın, Hürrem Sultan'ın pençelerine düşen bir isim, son günlerini yaşamaktadır: Şehzade Mustafa. Tarih, bazen anlatıldığının tam tersine yaşanmıştır ve çoğu zaman da yaşandığının tam tersi metinlerle anlatılmıştır. Bir tarafta, babası Beyazıt'ı zehirlettiği iddia edilen bir padişah, yani Yavuz Yavuz'un gölgesinde bütün ömrünü s
Tükendi
"Safa Türker? Adınız bu mu bayım? "İnsanın kendi adına bu kadar yabancı olması ne tuhaf! Evet, adım bu olmalı." Bir sabah uyandığınızda size ait olmayan bir yaşamı selamladığınızı düşünün. Geçmişinizin tamamen silindiğini... Sıradan bir turist rehberiyken uluslararası bir planın parçası hâline geldiğinizi... Var olan tüm gerçekliğinizin aslında sahte bir kimliğe bina edildiğini... Yaşamınızın bir anda okyanus ötesi beldelere uzandığını... Bir sabah uyandığınızda kanınızda gezinen virüsle biyolojik b
Tükendi
24 Haziran 1985... Sabahın köründe birileri ısrarla giriş kapısının zilini çalıyor. Ben daha giyinmedim. Eşim acele acele kapıya koştu. Pantolonumu alıncaya kadar antreye gürültü ile bir grup girdi. İşte artık odamızın kapısını itiyorlar. Açılan kapıdan ne göreyim, büyük olmayan antre dolmuş taşmış. Yedi sekiz kişilerdi. Çetenin elebaşı Petyö Pençev'i çoktan tanıyorum. Evet, eşkıyalar MVR ve Gizli Siyasi Polis görevlileri. Kızıl kalede "Din, milletlere uyuşturucudur!" felsefi hâkimdi. Acımasız, kızıl iktid
Tükendi
Tüm yaşamlar kâğıt üstündedir. Zaman denizinde hepimiz birer an'ız sadece. Damla damla azalmaktayız bazen, birikiyoruz bazen de umman olmak için Tüm ölümler bilinç üstündedir. Kelimelerin yüzünü kara çıkarmadan yazmayı sürdürmek, bir hayat-memat meselesidir kimileri için Tüm vedalar istim üstündedir. Hava belirginleşir, su yanar, ateş donar, toprak un ufak olur. "Sen" deyince bir ömür durup düşünmek gerekir. Tabiatımın temel maddesi senden ibaret olduğu için Kaosla başladı, kaosla bitmeli bu hayat dedikleri
Tükendi
Yaşlı doktorun geçmişindeki büyük sır; beklenmedik bir rastlantı ile yeniden hayatını etkilemiş, ruhunu tutsak eden anılarını tekrar canlandırmıştır. İşte yine aynı kadın, bütün canlılığı ile karşısında duruyordu. Tıpkı geçmişten çıkıp gelmiş bir hayal gibiydi. Aynı ifadeyi, aynı inceliği belirgin bir şekilde üzerinde taşıyordu. Ona bakarken, bir ara zaman kavramını yitirdiğini hissetti. Heyecanla; "Neler oluyor?" diye düşündü. "Hayat bana nasıl bir oyun oynuyor?" Sema Bekmez'in kaleminden, bir solukta ok
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4