Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
"Beyşehir Gölü'ndeki adaların tarihteki yeri hiç de önemsiz değil ve bu adalar şimdiye kadar hiçbir gezgin yapmamış olsa da, daha yakından araştırılmayı hak ediyorlar." -Friedrich Sarre- Türkiye'nin stratejik öneme sahip en büyük tatlı su kaynağı olan Beyşehir Gölü, gerek doğal güzelliği ile gerekse önemli yolların kesiştiği bir kavşakta bulunması bakımından hemen her dönem için bir cazibe merkezi olmuştur. Bu nedenle göl, eskiçağlardan günümüze kadar yöre insanının sosyal ve ekonomik hayatına, inançlarına
Tükendi
Gürcistan'daki Türkoloji çalışmalarının temeli, 20. yy'ın ilk çeyreğinde İstanbul Üniversitesi'nin başını çektiği Türkiye Türkoloji ekolü ile St. Petersburg Devlet Üniversitesi'nin önemli rol oynadığı Sovyet Türkoloji ekolünün deneyimleri üzerine inşa edilmiştir. 1920'lerin son yıllarını (1927-1929) Türkiye; 1930'lu yılların ilk yarısını (1929-1936) da Rusya Türkoloji çevrelerinde geçiren akademik Sergi Cikia, söz konusu dönemlerde Türkoloji alanında elde ettiği edinimleri Gürcistan'da Türkoloji'nin inşasın
Tükendi
100. doğum yılı olan 1994'te Avusturya içinde ve dışında çeşitli kültürel faaliyetlerle anılan ünlü nesir üstadı Joseph Roth'un (1894-1939), Türkçeye kazandırdığımız Hileli Tartı adlı bu roman, ölümünden kısa bir süre önce yayınlanmıştır. Çok akıcı bir dil ve sıcak bir üslupla kaleme alınmış bir roman olan hileli tartı'nın yıldızı da yazarı gibi giderek parlamaktadır. Zaten Joseph Roth da Türkiye'de yeni yeni tanınmaktadır. Apolitik bir roma olan Hileli Tartı'nı özünü oluşturan Avusturta-Macaristan monarşi
Tükendi
"İnsanların başlıca iki günahı vardır, diğerleri ise bunlardan türemiştir: Sabırsızlık ve tembellik. Sabırsızlıkları yüzünden cennetten kovuldular, tembellikleri yüzünden ise oraya geri dönmüyorlar." -Kafka- Sabırsızlık ve hırsları yüzünden cennete geri dönemeyenlerin hikâyesi... Dehşetler İçinde bir yeniçeri dünyası...
Yıllarca Millî Eğitim Bakanlığı'nda öğretmenlik, gezici başöğretmenlik görevinde bulunan Ramiz Arda(1909-13 Aralık 1983 ) tarihleri arasında yaşadı. Kosova'ya bağlı Akova kasabasında doğdu. Babası Delibaş İsyanında şehit edilen Nurettin Çavuş'tur. Bulunduğu her yerde Halkevi çalışmalarına katılmış, Gökbörü, Tanrıdağ gibi dergilerde şiirleri yayımlanmıştır. 1947 yılında Ülkü Halkevleri Mecmuası'nın açtığı hikâye yarışmasında "Köyün Âdeti" hikâyesiyle üçüncülük ödülünü kazanmıştır. Yeni Konya gazetesinde "Fan
Tükendi
İnsanoğlunun zirai üretimi keşfetmeden önceki en önemli aşaması, hayvanları evcilleştirmeyi başarmasıdır. Bu sayede, geniş toplulukların düzenli bir faaliyet çerçevesinde, tesadüflere bırakılmadan karnını doyurabilmesinin yolu açılmış ve dünyanın en uzun ömürlü geçimlik faaliyeti ortaya çıkmıştır. Osmanlı İmparatorluğu da esas itibariyle konargöçerler tarafından kurulmuştur. Devlet yerleşik düzeni savunmaya başladığında göçebeler, devletin bütün zorlama ve ikna çalışmalarına rağmen İmparatorluğun sonuna ka
Tükendi
II. Yeni şiirinin önemli simalarından biri olan, her ne kadar şahsı herhangi bir gruba kendini dâhil etmese de, Seyfettin Başcıllar; Cemal Süreyya, Muzaffer Erdost, Bekir Sıtkı Erdoğan, Orhan Duru, Behçet Necatigil (Ülkü Tamer'in ifade ettiğine göre) gibi önde gelen şairlerin ve Talat Sait Halman, Gönül Pultar, Ekrem Karadişoğulları gibi akademisyenlerin taltifini kazanmış, ancak Türkiye'de fazla kalmadığı için şiirleri üzerine hiç çalışma yapılmadığı gibi, diğer yazıları da unutulmuştur. Ancak Ülkü Tamer'i
Tükendi
Yunanistan, ele geçirdiği Türk topraklarındaki Türkleri ya baskı yaparak oralardan kaçırmak, ya da imha etmek suretiyle topraklarını devamlı olarak genişletmiştir. Bilhassa Balkan Savaşları ile ele geçirdiği yerlerdeki Türkleri ya katletmiş, ya da baskı yaparak onların yüzlerce yıllık vatanlarını terk etmelerine sebep olmuştur. Bu durum I. Dünya Savaşı sonunda İtilâf Devletleri'nin teşvik ve desteği ile işgal ettiği Anadolu topraklarında da devam etmiştir. Yunanistan'ın bu faaliyetleri sonucunda, yüzyılla
Tükendi
"Üzerinde anlaştığımız hiçbir ilke yok. Dil perişan, mefhumlar kaypak, kelimeler köksüz. Politikanın çığlıkları yanında şiirin ve düşüncenin sesi boğuk bir inilti. Hıristiyanlaşmadık ama içimizde bir ortaçağ keşişi yaşıyor. Elbirliğiyle sarıldığımız tek müessese: Aforoz. Sevginin, anlayışın, dayanışmanın kaybolduğu karanlık devirlerde tenkit susar, hiciv konuşur. İnsanla insanı birbirinden ayıran duvarları hicvin dinamiti yıkar ancak. Silahların konuştuğu yerde şarkı söylenmez." -Cemil Meriç- Münâzarâtım; h
Elinizdeki çeviri Lady Mary Montagu'nun Türk topraklarına ayak basmasından itibaren yazmış olduğu 21 mektubunu ihtiva ediyor. Bunlardan ilki o zaman Osmanlı'nın elinde olan Belg-rad'dan, 10 tanesi ikinci durağı Edirne'den, 10 tanesi de üçüncü ve son durağı İstanbul'dan yazılmış ve gönderilmişlerdir. Lady Mary Montagu'nun keskin bir gözlem kabiliyeti vardır. Pozisyonunun kendisine sağladığı imkânları en iyi şekilde değerlendirmiştir. Bir İngiliz hanımefendi olarak Türk kadınlarının kıyafeti, hayat tarzı, in
Tükendi
Batı'da "Muhteşem ",Doğu'da ise adaletli yönetimine atfen "Kanuni"olarak bilinen I.Süleyman (1494-1566) Osmanlı Devleti'nin 10. Padişahı ve 89. İslam halifesidir. 1520'den 1566'daki ölümüne kadar 46 yıl padişahlık yapan ve bu süre zarfında 13 kez sefere çıkan Kanuni, saltanatının 10 yılını seferlerde geçirmiştir. 1520 yılında, babası I.Selim ölümünün ardından tahta çıkan I.Süleyman; Batıda Blgrad,Rodos,Boğdan ve Macaristan'ın büyük kısmını imparatorluk topraklarına kattı. 1529 yılında Viyana'yı kuşatsa da
Tükendi
Bütün sanatkârların gâyesi her şeyin daha güzel olduğu bir âlem yaratmaktır. Onlar isterler ki gözler güzel eserler görsün, kulaklar güzel sesler duysun ve nihayet zihinler güzel düşüncelerle dolsun. Kültür bir milletin ruhudur. Ruhsuz beden ne ise kültürsüz millet de odur. Dolayısıyla milleti meydana getiren fertlerin millî kültürle mücehhez bireyler olarak yetiştirilmesi vazgeçilmez bir devlet politikası olmalıdır. İyi niyetli olacağız, hoşgörülü olacağız, mütevazı olacağız, yumuşak huylu olacağız. Laki
Diaspora denildiğinde dünya kamuoyunda ilk akla gelen Yahudi, Ermeni ve Afrika göçmenleridir. Oysa belki de onlardan daha dramatik ve acıklı diaspora sürecine maruz kalan, halen anayurt özlemi çeken ve ülkelerine dönememiş olan sürülmüş topluluklar vardır. Dünya bunları pek seslendirmemekte ve gündeme getirmemektedir. 1944 yılında Stalin yönetimi tarafından zorla sürülen Ahıska Türkleri de belki de Yahudi ve Ermenilerden daha ağır sürgüne maruz kalmışlar ve diaspora şatlarında yaşamak durumunda kalmışlardır
Tükendi
Çalışmamıza sadece Özbekçe şiirleri olan şairler dâhil edilmiştir. Bu yönüyle ortaya çıkan eser, daha önce Abdullayev'in hazırladığı "20. Asır Afganistan Özbek Edebiyatı" (Taşkent 2003) adlı eserden de, Kazım Emini'nin hazırladığı "Afganistanlı Özbek Şairleri" (Kabil 2007) adlı eserden de daha çok şairi içermektedir. Abdullayev'in eserinde otuz üç şair, Kazım Emini'nin eserinde ise elli iki şair yer alırken, bizim çalışmamızda yüz yirmi sekiz şair yer almaktadır. Afganistanlı Özbek şairlerini ve onların seç
Tükendi
Şer'iye sicilleri Osmanlı mahkemelerinde görülen davaların yanında, merkezden gönderilen hüküm, ferman, berat, buyruldu, ru'us ve mektupların, şeyhülislam fetvalarının, kadıların resmî yazışmalarının, tasdik belgelerinin, halkın şikâyet ve dileklerinin vs. yer aldığı defterlerdir. Bu itibarla, Osmanlı toplumunun hukukî, iktisadî, idarî, siyasî, askerî ve içtimaî yapısını yansıtan en önemli kaynakların başında gelmektedirler. Toplumsal hareketlerin incelenmesinde farklı disiplinlerin yanında şer'iye siciller
Uluslararası vergileme, ulusal vergi sistemlerinin etkileşimlerinin yarattığı iki önemli soruna, 'çifte vergileme' ve 'çifte vergilememe' sorunlarına çözümler geliştirmek ve ülkeler arasında vergileme yetkilerini tahsis etmek üzerine kuruludur. Bu konuları ele almak üzere ulusal vergi sistemleri arasındaki etkileşimi ve eşgüdümü düzenleyen mekanizmalar 1920'lerden itibaren gelişmeye başlamıştır. Ancak özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde kendini hissettiren ekonomik ve sosyal dönüşümler birden fazla ü
Tükendi
İmâm-ı Rabbânî'nin seçkin sahabe olan Ehl-i Beyt sevgisindeki ölçüyü Ehl-i sünnet kimliğine iliştirdiği görülmüştür. Ona göre her insan, Hz. Peygamber sevgisinin bir uzantısı olarak sevilmelidir. Onun işaret ettiği zatlar, onun tavsiye ettiği şekilde sevilirse fayda, yoksa zarar verir. Hıristiyanlar Hz. İsa'yı sevmekten fayda değil, zarar görmüşlerdir. Çünkü onlar Hz. İsa'yı Allah için değil, Allah olarak sevmek gibi bir ölçüsüzlüğe düşmüşlerdir. Şia da Ehl-i beyti sevmekten değil, onları Hz. Peygamber'in y
Tükendi
O Günler, idealist bir öğretmenin anılarıdır. Bu öğretmen, tam da yeni harflere geçtiğimiz yıl başladığı görevinde, Anadolu insanını ve toplumun sorunlarını gözlemiş, pek çok olaya, duruma tanıklık etmiştir. Millî eğitim politikalarımızı ve insanımızın eğitime bakışını anlatmaya çalışmıştır. Bu arada mesleğinde karşılaştığı sorunlara değinmiştir. Görevi esnasında tanıdığı idealist, yurtsever idarecilerden de övgüyle söz etmiştir. Millî Eğitim'de geçen hayatının bir bölümünde yaşadıklarını abartmadan, yan tu
Tükendi
Karakoyunlu'nun bu kitapta bir araya gelen yüzü aşkın rubâîsi ile yine yüzü aşkın dörtlükleri, çok değişik düşünce ve duyguları dile getiriyor; ama estetik strateji istikrarlı Pürüzsüz vezin kullanımı, zengin kafiyeler, özlü söyleyiş hayal gücü ile şaşmaz bir şiir mantığının bileşimi, akıcı üslup, yaşayan Türkçe ile yeni karşılıkları bulunmamış bazı eski söz ve deyimlerin bağdaşması, Türk ve dünya kültüründen geleneksel kavramlarla çağdaş yaklaşımların bir arada sunulması Bu şiirlerden bazılarına bakıyorsu
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3