Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Devletin iktisadi-mali faaliyetlerinin incelenmesinde bu faaliyetlerin daha hukuk ağırlıklı ya da tamamen iktisadi aletlerle ele alınması gibi farklılaşan yaklaşımlar olduğu söylenebilir. Bu farklılık ülkemizde de izlenebilir. İlk kamu maliyesi hocaları konuyu daha çok hukuki boyutuyla incelerken son dönemlerde ABD yaklaşımının da etkisi ile iktisadi yaklaşım ağırlık kazanmaya başlamıştır. Bu yaklaşım farklılığı belirli ölçüde bilim alanını tanımlamakla ilgili terminolojiden de izlenebilir. ‘Kamu maliyesi'
Tükendi
Hz. Peygamber'in yıldızlara benzettiği sahabenin birer birer dünyadan göçmesinden sonra Arap Yarımadası'nın dışına taşan İslam'a felsefi akımlar ve batıl inançlar sirayet etmeye ve böylece Devr-i Saadet'teki berrak inançlar bulanmaya ve insanların zihninde soru işaretleri oluşmaya başlamıştır. İslam adına hareket ettikleri halde islami özden uzaklaşan âlimlerin yeni sorulara verdiği cevaplar İslam akaidini net bir şekilde ortaya koymak yerine oldukça karmaşık bir mecraya sürüklemiş ve Hz. Peygamber'in zuhur
Tükendi
Son yıllarda Türkiye tarih ve kültür tarihi çalışmalarında Emir Timur ilgisi bir hayli artmış ve belli bir kamuoyu oluşturarak akademik camiayı da harekete geçirmiştir. Klâsik Osmanlı tarihlerinin hemen hemen hepsinde Timur'a geniş bahis ayrılmıştır, fakat devlet kültür politikalarının bir sonucu olarak, fethettiği ülkelerle dünya imparatoru olarak anılmaya hak kazanmış bu şahsiyet hiç de iyi anılmamıştır. İlginçtir ki Hindistan Babür İmparatorluğu ve son yıllar Özbek tarihçiliğinin dışında resmî tarihler E
Yaklaşık iki yüzyıllık Türk modernleşmesinin en önemli aktörlerinden birisi hiç şüphesiz din olgusudur. Bu olgu, günümüze kadar gelen modernleşme süreci içerisinde kimi zaman karşıt bir kavram olarak sürecin karşısına çıkabildiği gibi, sanılanın aksine kimi zaman da destekleyici-ilerletici bir katalizör görevi görmüştür. Bu durumlar, modernleşme sürecinin karakteristiğini belirleyen önemli bir unsurdur. Yenileşme hareketleri ve süreci, topluma kimi zaman jakoben bir tarzda tepeden inme-dayatma şekliyle kabu
Tükendi
İmaj, çok eski zamanlardan beri insanların ve kuruluşların oluşturmak için çaba harcadıkları, oluşmasını arzuladıkları etkileyicilerin başında gelmektedir. Özellikle, hizmet sektöründe faaliyette bulunan kuruluşlar farklılaşmak, tercih edilen olmak, kolay kredi bulabilmek, hisse değerlerini artırmak ve rekabette üstünlük sağlayabilmek için imaj oluşturmanın gerekliliğini hissetmektedirler. Bu nedenle günümüzde kurumsal imaj oluşturma çabaları daha bilinçli, daha istekli ve daha gayretli yapılmayı gerektirme
Tükendi
Günümüzde iletişim ve haberleşmenin yaygınlaşmasıyla dünya giderek küçülmekte ve özünde misyoner bir yapıya sahip olmasa da Hinduizm ile en azından onun felsefesine ait bazı düşüncelerle tanışan kişi sayısı her geçen gün artmaktadır. Yeni dini oluşumların da etkisiyle, özellikle bu dinin temel öğretilerinden yoga ve meditasyona olan ilgi Batı kanalıyla ülkemize gelmekte ve hem Batı'da hem de ülkemizde giderek daha fazla ilgi görmektedir. Dolayısıyla Hinduizm'in etnik görünümlü bir din olarak kalmaktan gider
Tükendi
Kitabımızın adına ‘'Hamiş'' dedik. "Mektup kağıdının boş yerlerine yazılan ek düşünce, çıkma, not" anlamlarına gelen bu kelime, tam da bizim hayatla ilgili okumalarımızı ve onu anlamlandırırken yazma faaliyeti olarak düştüğümüz notları ifade etmekteydi. İçtenliğimizi kaybetmeden paylaşmayı önceleyen bir niyetle ortak emeğin ürünü olarak ortaya çıktı kitabımız. İlim ve irfan geleneğimize uygun olarak hazmedilmiş bilgiler üzerinden bir okuma gerçekleştirmek istedik hayata dair ve bunları not ettik bir köşeye
Tükendi
Edebiyatımızdaki asıl yerini yazı hayatının ikinci devresinde yazıldığı hikayeleri ile elde edilen Ahmet Hikmet Müftüoğlu, önceleri Servet-i Fünun topluluğu içinde yer almış, daha sonra milli edebiyat akımı etkisindeki yazılar yazmaya başlamıştır. Yerli konuları milli bir dille, sade bir üslüpla kaleme almıştır. İkdam ve Servet-i Fünun dergilerinde yazdığı düz yazılarda iyi bir tesir uyandırmak, gönülleri heyacanlandırmak için mübalağalı bir dil ve üslüp kullanan Ahmet Hikmet, ağır ve anlaşılması güç Serve
Tükendi
Osmanlı, Oğuz Türkçesini gönül dili haline getiren bir medeniyet tesis etti. Bu medeniyetin içerisine her milletten gönül insanı ışığa koşan pervaneler gibi coşkuyla atıldı. Türkçe, bu duygu insanlarının gönül dibeklerinde dövülüp aşk tennurunda pişirilek insan denilen varlığı madde ve mana planında ifade edebilecek bir dil kıvamına yükseldi. Şiir, toplumun her kesimini buluşturan, konuşturan, kaynaştıran bir harç oldu. Padişahından neferine, şeyhülislamından müezzinine, şeyhinden müridine, kahvecisinden, a
Tükendi
Türk dilinin tarihi dönemlerinde yazılmış eserler üzerinde çalışma yapmak, bir taraftan ses biçim, anlam ve söz dizimi bakımından dilde ortaya çıkan geliş-me ve değişmeleri takip edebilme imkanı sağlarken diğer taraftan Türk kültürünün insanlığa sunduğu maddi ve manevi değerler hakkında bilgi edinmemize yardım eder. Bu nedenle tarihi eserler üzerinde çalışma yapmak, bu eserlerin dil özelliklerini, kültür ve medeniyet tarihi bakımından taşıdıkları önemi tespit ederek ulusal ve evrensel değerlerini ortaya koy
Tükendi
Bilindiği üzere milletlerin birtakım ortak değerleri olagelmiştir. Kuşkusuz milleteler bunlara sahip çıktıkları ölçüde tarih sahnesinde kalabilirler. Öteden beri, söz konusu millî, manevî ve hatta maddî değerleri, geçmişten geleceğe intikal ettirenler ise hep "abide şahsiyetler" olmuştur. Bu bakımdan son derece şanslı olan milletimizin yetiştirdiği kayda değer simalardan biri de hiç şüphesiz Mehmet Âkif Ersoy'dur.(1873-1936). Gerçekten de "İstiklal Marşı"mızın şairi ve Millî Mücadele yıllarımızın önde gelen
Edebiyatımızdaki asıl yerini yazı hayatının ikinci devresinde yazıldığı hikayeleri ile elde edilen Ahmet Hikmet Müftüoğlu, önceleri Servet-i Fünun topluluğu içinde yer almış, daha sonra milli edebiyat akımı etkisindeki yazılar yazmaya başlamıştır. Yerli konuları milli bir dille, sade bir üslüpla kaleme almıştır. İkdam ve Servet-i Fünun dergilerinde yazdığı düz yazılarda iyi bir tesir uyandırmak, gönülleri heyacanlandırmak için mübalağalı bir dil ve üslüp kullanan Ahmet Hikmet, ağır ve anlaşılması güç Serve
Tükendi
Elinizdeki kitap, hayır hasenat sahibi bir Osmanlı paşasının "Divanı"dır. Bugün bize "Cezeri Kasım Paşa" ismi pek aşina gelmese de o, Fatih Sultan Mehmet ve 2. Beyazıt dönemlerinde başta vezirlik olmak üzere önemli görevlerde bulunmuş bir devlet adamıdır. İstanbul Bursa ve Selanik'te cami, medrese, hamam gibi birçok hayrat yaptırmıştır. Şiirlerinde "Safî" mahlasını kullanan Kasım Paşa, Necati gibi büyük bir şiir dehasının da üstadıdır. Mahlasıyla müsemma sade, saf ve samimi bir Türkçe ile yazdığı şiirleri,
Ramiz Arda'yı(1909-1983) biz daha çok fıkra yazarı olarak biliriz. Oysa araştırıldığı zaman onun sadece günlük olaylarla ilgilenmediği, tarihin çeşitli yönlerini büyük bir merakla araştırıp incelediği görülür. Yazdıkları arasında konusunu tarihten alan yazıların çok fazla yer tutmasının sebebi budur. O bu yazılarında salt bir ülkenin tarihinden bahsetmiş değildir. Ramiz Arda bizim olduğu kadar başka ülkelerin de tarihine ilgi duymuş, gerekli gördüğü zaman konusunu bu ülkelerin tarihinden almışsa da onu ası
Tükendi
Osmanlı Devleti, içinde bulunduğu jeopolitik konumun etkisiyle, kara ve denizlerde sayısız savaş, akın ve benzeri askerî operasyon yapmıştır. Bunların neticesinde çok sayıda ülke, sayısız ganimet ve milyonlarla ifade edilebilecek miktarda esir ele geçirmiştir. Bu bilgiden hareket edildiğinde akla pek çok soru gelmekle birlikte, Osmanlı Devleti'ne esir düşenlerin yaşam koşullarını anlamaya yönelik olanları daha ağır basmaktadır. Esirlerin yaşam koşullarına dair, I. ve II. Dünya Savaşı sonrasında savaş esirle
Tükendi
Tasavvuf, hem yaşam pratiği hem de kültürel boyutuyla son yıllarda sıkça gündeme geliyor. Tasavvuf dünyasına duyulan yakınlığın, merakın yansıması olarak ülkemizde bu konuda yayımlanan kitapların çeşitliliği ve toplumda gördüğü kabul de dikkat çekicidir. Kuşkusuz, toplumsal hayattaki bu dikkat çekici ilginin sanatta/edebiyatta da izdüşümlerini takip etmek, incelemek mümkündür. Hem tasavvufa hem de 'hikâye'ye meraklıların ilgisini çekeceğini düşündüğümüz elinizdeki bu çalışma, esasen son yirmi beş yılda Türk
Tükendi
Türk mimarîsinin özel ve özgün ürünleri olan "konak", "köşk" ve "yalı" bugün bir yapı tarzı olarak ortadan kalkmış yahut eskinin restore edilmesi yoluyla başka amaçlarla kullanılıyor olmasına rağmen Osmanlı aristokrat, burjuva ve zengin hayatının önemli bir parçasını oluşturuyordu. Birbirinin türevi olan fakat farklı görünüşlerde ortaya çıkan bu yapılar, söz konusu hayatın bir unsuru olduğu kadar onun yansıma alanı da demektir. Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışı sürecinde geçirilen sancılar ise başta doğruda
Tükendi
Temettüat Defterleri Osmanlı döneminin iktisadî hayatı hakkında önemli bilgiler veren değerli kaynaklardandır. Tanzimat'ın ilanından sonra iltizam usulünün kaldırılarak herkesin gelirine göre vergi alınması prensibi kabul edilmişti. Bu karara uygun olarak imparatorluk genelinde yaşayan halkın gelirini tespit edebilmek amacıyla sayım yapılmış ve ahalinin emlak, hayvanat ve temettüatı (geliri) defterlere kaydedilmiştir. Bu defterler hane esasına göre tutulduğu için ait olduğu dönemin sosyal ve ekonomik manzar
Tükendi
19. asır klasik Türk şiiri ve şairleri üzerine yapılan çalışmalar, önceki asırlar göz önüne alındığında daha azdır denilebilir. Hâlbuki Osmanlı'nın dağılmaya başladığı bu devirde de belki 18. asırdaki kadar olmasa bile birçok şair yetişmiştir. Sadece 1839-1928 yılları arasında basılan şiir kitaplarının 1000 civarında olduğu düşünülürse bu dönemdeki edebî verimin boyutları daha iyi anlaşılacaktır. Bu eserlerden önemli bir kısmı klasik şiiri devam ettiren, en azından içinde bu üslupla yazılmış şiirler barındı
Tükendi
Modernliğin görünmez kıldığı şiir hikmet, felsefe ve poetik düşünme arasında şiir geleneğimiz metafizikten akla şiirden düşünceye şair, hükümdar ve yabancılaşmış ben felsefesiz islamcılık karşısında gelenek ve divan şiiri tasavvufî aşkın felsefesi felsefeci bir şeyhülislamın şiir dünyası...
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 124 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1