Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 77 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Ortalama iki sütun olarak kaleme alınan Larnaka mektuplarında çoğunlukla birden fazla konuya yer verildiği görülmektedir. Çok az yazıda, sadece bir konu ele alınmış ve derinliğine işlenmiştir. Bu anlamda Mütefekkirin yazıları bir makale olmaktan çok, bir şehir günlüğü havasındadır. Ancak yine de, yazıların tamamı göz önüne alındığında sözü edilen konuların birkaç noktada toplandığı görülmektedir. Bunların başında ise, Kıbrıs Türk halkının diğer unsur olan Rumlar karşısında varlığını sürdürebilme mücadelesi
Tükendi
Nizâm-ı Cedîd, Tanzimat Fermanı, Kanun-ı Esâsi ve Hürriyetin İlânı hiç şüphesiz Osmanlı reform sürecinin önemli dönüm noktalarıydı. Hepsinde de temel amaç Bu devlet nasıl kurtulur? sorusuna anlamlı ve yaşayabilir bir cevap bulmaktı. İstanbul merkezli olarak gerçekleştirilen söz konusu reformların bir taşra sancağı olan Kıbrıstaki yansımaları neler olmuştu? Yani Nizâm-ı Cedîd bir taşra sancağı olan Kıbrısta yaşayanlar için ne anlam ifade etmişti? Tanzimat Fermanı veya Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu Kıbrısta nasıl u
Tükendi
Bugün ülkemizde milyonlarca çocuk, genç ve yetişkin sonu S ile biten sınavlarda başarılı olabilmek için çabalamaktadır. Adayları ile birlikte ailelerini de ele alacak olur isek, yapılmakta olan bu sınavlar ülkemiz insanlarını bir yönüyle ilgilendirmektedir. SBS,YGS, LYS,TUS, KPSS ve daha nice sınavlar ülkemizin temel gündem maddelerinden birisi olmayı sürdürmektedir. Ülkemizde çocuğuyla, genciyle, yetişkini ve yaşlısıyla hemen herkesin bir yönüyle gündeminde olan sınavlar hakkında onlarca kitap yazılmıştır.
Tükendi
Bu çalışma size; II. Meşrutiyet Dönemi'nde üstlendiği yöneticilik ve eğitimcilik görevleriyle dikkat çeken Satı Bey'i, yalnızca bu vasıflarıyla değil; güçlü bir hatip ve fikir adamı olması yönüyle de tanıma olanağı sunacaktır. Osmanlı okullarından seçilmiş dikkat çekici fotoğraflarla da zenginleştirilen kitap, Türk eğitim tarihinde çığır açmış olan bir mütefekkirin, çağımıza tutulan bir aynası gibidir. "İyi okullar, iyi cemiyetler gibi iyi ananelere sahip olan, düzenleri kağıtlar üstünde ve dudaklar arası
Tükendi
Osmanlı Türkçesi, Türkiye Türkçesinin gelişme sürecinde Eski Anadolu Türkçesi diye adlandırılan ilk devresini de içine alarak, XIV. yüzyıldan başlayıp XX. yüzyılın başlarına kadar devam eden devredir. Osmanlı Türkçesini bugünkü Türkçenin dışında ve ondan ayrı düşünmek doğru değildir. Bugünkü Türkiye Türkçesi Osmanlı Türkçesinin bir devamıdır. Türkçenin böyle değişik adlarla anılması, Türk milletinin dilinin uzun bir tarih içerisinde geniş bir coğrafî alana yayılarak çeşitli lehçelere ayrılması dolayısıyladı
Tükendi
Yazılı ve Sözlü Anlatım derslerinin asıl amacı,bir insanın,bir konu hakkında düşünce ve duygularımızı ifade etme becerisini kazandırmaktır. Üniversite çağına gelmiş kimi öğrenciler,gerek toplum yapısı gerekse aile ortamı nedeniyle görüş ve düşüncelerini söylemede güçlük çekmektedir. Her ne kadar okuduklarını anlasalar da, anladıklarını anlatamamaktadırlar. İşte bu çalışmamızla Yazılı Anlatım, Sözlü Anlatım, Konuşma ve Yazma Eğitimi, Kompozisyon gibi derslerde; aydın,okumuş,üniversiteli bir insan
Tükendi
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, üç temel üzerine kurulmuş görkemli bir yapıdır. Bu temelleri şöyle sıralayabiliriz: 1) Millî Mücadele, 2) Osmanlı Mirası, 3) Atatürk Devrimleri. Türkiye Cumhuriyeti Devletini tanımak, sahiplenmek, onu daha ileri ve güzel bir duruma getirmek isteyen her genç, bu temelleri yakından tanımak durumundadır. Bu temellerin başında Millî Mücadele gelir. Millî Mücadele, Türk milletinin canını dişine takarak verdiği bir var olma ve bu topraklarda özgür olarak yaşama iradesinin destansı bir
Şiire Yeniden Bakmak başlığı altında buluşan bu metinler, şiiri yeniden okumak, şiirde süregelen gizliyi görmek ve göstermek yolundaki çabanın bir devamıdır. Görsel bir müdahale girişimi olarak da görülebilir, aynı tekneden çekilen sözel ebrûlar olarak da. Bu yüzden, önden giden metinlerle onlara yönelen nazarı hatırlatıcı bir ön söz ile sunulmakta, son söz ve son nazar dışarıda bırakılmaktadır. Çünkü, son çözüm, son yorum ve son söz yoktur bu konuda. Şiire Yeniden Bakmak, şiiri yeniden okuma sırasında fark
Tükendi
Edebiyat araştırmaları, incelemeler, çözümler ve yorumlamalar alanında derin darbeler yaşanmakta, bazı yaklaşımlar sarsılırken bazıları yeniden toparlanmakta, bu durumun izleri doğal olarak bizi de kapsamaktadır. Biz de, bu bağlamda çok yönlü bir nazarı, bir yeni yaklaşım tarzını ve bu tarzın arz ettiği yöntemlerden birini denemekte, böylece, birbirinden farklı gözüken kimi çözümleme metinlerini, edebiyat tarihçiliğinin süper uzayında yan yana getirmekteyiz. Eldeki yazılar, bir bakıma, metinlerin altındaki
Tükendi
Özellikle güney sahilleri olmak üzere, aslında Türkiye'nin dört bir tarafında bilinen, dillerde yüzlerce farklı varyant ile anlatılan bir hikâyenin başkahramanıdır Şahmaran. Bazı varyantlarda kadın; bazılarında ise erkek kimliğinde yarı insan yarı yılan bir padişah Şahmaran olarak karşımıza çıkar. Mitolojide, hayatı, dirilişi, sağlığı simgeleyen yılan motifi, halk arasında özellikle bereket sembolü olarak anılmıştır. Öyle ki; gelinlerin odalarında bazen yılanlardan korunmak için bir muska, bazen de bereket
Tükendi
Kelime anlamı mahfazalı dizili inci olan Dürr-i Meknûn, 15. yüzyılın ikinci yarısında Yazıcıoğlu Ahmed Bîcan tarafından yazılmıştır. Eser dinî, tasavvufî ve efsanevî bir nitelik taşır. Dürr-i Meknûnda cennet, cehennem ve kıyamet gününe ait tasvirlerden geçmiş yüzyıllardaki medeniyetlere ait bilgilere, gökyüzündeki yıldızlar ve bunların özelliklerinden yeryüzündeki dağlar, nehirler, adalar ve buralarda yaşayan kimisi yarı insan yarı hayvan olan canlılara kadar her türlü bilgiyi bulmak mümkündür. 15. yüzyıl O
Tükendi
Gerek Mekteb-i Sultanide gerekse Mekteb-i Mülkiyede verdiği derslerle ilgili birçok ders kitabı yazan Abdurrahman Şeref Efendi, 1909 yılından başlayarak ölüm yılı olan 1925e kadar dönemin birçok dergi ve gazetesinde tarihi makaleler yayınlamıştır. Tarih Musahabeleri adıyla ünlenen ve kitaplaşan bu yazılarında, Osmanlı İmparatorluğunun son dönemine damgasını vurmuş ve kendisinin de yakından tanıklık etmiş olduğu birçok olay ve tarihî şahsiyet hakkındaki düşüncelerini açıklamıştır. Bu makaleler yakın tarih
Tükendi
Türkiyenin sosyal tarihiyle iç içe yürüyen romanlarında toplumun çeşitli yanlarını ve kurumlarını ele alan Yakup Kadri, Nur Baba romanında dikkatini yüzyıllardır toplumun manevi dünyasını kuran, insanların iç dünyasını düzenleyen tekkeye ve tekke çevresinde sürdürülen hayata çevirmiştir. İmparatorluğun çöküş ve çözülüş sürecinde asıl işlevini kaybeden bütün kurum ve kuruluşlar gibi, tekkelerde işlevlerini kaybetmiş, görev ve sorumluluklarından uzaklaşmıştır. Tanrı merkezli bir dünya algısı çerçevesinde insa
Tükendi
Bu kitapta, yer yer Türkçenin sorunlarından bazılarına temas edilmekle birlikte, esas olarak Türkçeleşmiş Arapça ve Farsça kelimelerin dilimizdeki yeri ve nüans incelikleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca eşanlamlı, yakın anlamlı kelimelerimizle deyimlerimizin önemi vurgulanmıştır. Dilimize yerleşmiş eski kelimelerle, tutunmaya çalışan yeni kelimelerin yan yana kavgasız yaşamalarının, barışa, hoşgörüye gönül vermemizle; estetiğimize, değerlerimize sahip çıkmamızla mümkün olabileceği açıkça belirtilmiştir.
Tükendi
İnsan ilişkilerinin temeli dile dayanmaktadır. Bu sebeple bütün hayat deneyi ister istemez dile yansır. Sabahtan akşama kadar konuşan, bütün duygu, düşünce ve hareketlerini dil ile ifade eden insan, dili kendi varlığına uydurur. Biz dil sayesinde bizden çok önce yaşamış insanlarla ilişki kurabildiğimiz gibi, bizden çok uzakta yaşayan insanlarla da görüşmeden anlaşabiliriz. Dil zaman ve mekan engellerini aşarak insanlar arasında duygu ve düşünce ortaklığını gerçekleştirir. Milletin bütün bireylerini ve her
Tükendi
İnsanlar, tarih boyunca birbirlerini tenkit etmiş, eleştirmiş ve hicvetmişlerdir. Günümüzde de yaşamın her alanında bu durumla karşılaşmak mümkündür. Günlük hayatımızda, tenkit, eleştiri ve hiciv kavramlarını birbirine karıştırır ya da birbirinin yerine kullanırız. Böyle olmakla birlikte bu kavramlar, farklı anlamlar taşır. Tenkit ve eleştiri herhangi bir şeyin olumlu; ya da olumsuz yönleriyle objektif bir tarzda değerlendirilmesi anlamına gelir. Hiciv ise, bir şeyin alaylı bir dille eleştirilmesi; ya da ku
Tükendi
Her yazıyı bir türkü beklesin elbet. Samimi söyleyişler, yürekten yakarışlar, sevinçler, hüzünler eşlik etsin yazılanlara. Yarenlik etsin nağmelerimiz, kaleme gelenlere. Her yazıyı bir türkü beklediği gibi, bizim olan her bucağı; dağlarımızı, ovalarımızı, çaylarımızı, derelerimizi, bağlarımızı, bostanlarımızı da türküler beklesin. Bekliyorlar bittabi. Türkülerin ulaşmadığı kuytuluk mu var? Hiç şüphesiz, yok. Nefesimizin değdiği her yere, armonimiz de ulaşıyor zaten.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 77 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4