"Ne olur olmasın artık akşam
İstemem akşamı ömür boyu yaşasam
Akşam olmayınca olmuyor sabah,
Sen yine ol emi, ey kaderli akşam"
Bazen özlenir akşamlar, bazen hiç istenmez akşamın olması Gecelerde çöreklenir insanın üstüne hüzünler, dertler.
"Akşama Sitem"i belki de bundandır şairin. Ama yine de sabahın olması için akşama katlanır
"Yağmurlar sel olsa götürse beni
Aşkın eritse, bitirse beni
Yalnızlık kor olsa, yaksa da beni
Sensiz olmaktansa, yanmak isterim."
Taneler olgunlaşır, tatlanır. Aşklar da öyle Üzümler bazen şarap olur, buruk bir tat bırakır damakta. Aşklar biter, yürek buruklaşır.
Şairin, aşkını, hüznünü, isyanını okuyacaksınız "bağbozomu"nda.
"Deniz yanıyordu göz göre göre
Elimi uzaktım
Sıcaktı
Yaktı."
Yürek yanar, kül olur mu? Deniz yanar, elev olur mu?
D.Ali Gültekin bitmemiş, yarım kalan aşklarındaki yangını ne güzel dile getirmiş "Deniz Yangını"nda
"Günleri paylaştık senle
geceleri
bıkmadan
yorulmadan konuştuk
balık yedik iskele balıkçısında
simidi paylaştık "
Bir varmış, bir yokmuş diye başlar masallar Bazen masallar gibidir aşklar da, bir varmış, bir yokmuş diye anılır.
Şair aşkın sonsuzluğunda bulur kendini, sevgilisine böğürtlen toplar dizelerinde.
"Uçsuz bucaksız kurulu sahnede
gözümüzü açtık, oyuncuyuz biz
metin öğretilmiş, oyun tek perde
çok önceden verilmiş rollerimiz."
Kocaman bir sahne Rollerin küçüğü büyüğü yok. Yazılanı mı oynuyoruz, yoksa oyunlarımıza rol mü yazıyoruz.
D. Ali Gültekin "oyun" adlı kitabındaki şiirleri okurken herhangi bir sahnede kendinize mutlaka bir rol bulacaksınız.
Dünyaca ünlü ressamımız Yücel Dönmez kitabında bizlere Amerika´daki yaşam macerasının kapılarını aralıyor. Dönmez, orada yaşadıklarıyla, gördükleriyle Düşler ülkesi(!) Amerika düşlerinden çabuk uyan(dırı)ır. Hüzünlü bir ironiyle betimlediği Amerika´yla yurdunu, yurdumuzu da karşılaştırır.
Buruk bir gülümsemeyle okunacak bir kitap
Yüzyıl sonra neler olacağını merak ediyor musunuz? O halde Lütfi Can Üstel´le bu yolculuğa
hazırsınız demektir.
Türkiye´de ve dünyada demokrasi, demokratik haklar, bilimde varılan son nokta, yeni ve bilin-
meyen hastalıklar, dünya polisi, ordu, medya, alternatif enerji ve daha bir çok konuyu, fantas-
tik, fütürolojik bir kurgu içinde, aynı zamanda bilimsellikle bütünleştirerek ele alan yazar,
zaman zaman gülümsetir, gülümsetirken eleştirir, eleştirirken olması gerekeni ortaya koyar.
Kitabı okurken kendini
"Sosyal Devletten Sadaka Devlete" başlığı çürümenin, çözülmenin, değerler aşınmasının bizi getirdiği noktayı anlatmak için en iyi özettir.
"Sosyal Devletten Sadaka Devlete" başlığı bölgenin güçlü ve merkez ülkesi olma yolundan saparak,bölgenin Truva atına, köçbaşına, mızrak ucuna,piyonuna dönüşen bir ülkenin vardığı noktanın hikayesidir.
Kısacası, "Sosyal Devletten Sadaka Devlete" başlığı, kurucu önderinin düşünce, eylem ve yöntemlerinin takipçilerinin yok edilmeye, ezilmeye,unutulmaya çalışıldığı, mevcut
Nevşehir´de başlayıp Ankara´da Cumhuriyet Senatörlüğüne kadar uzanan başarılı bir
yaşam öyküsü.
Önce asker, sonra halkın ensevdiği Bitlis, Trabzon, Bursa, İmparatorluk şehri İstanbul Valisi ve ardından siyasetle noktalan bir serüvenin aktörü Vefa Poyraz.
Varlıklı bir ailede yetişip Türk Silahlı Kuvvetleri´nde albaylığa kadar yükselen, tercih etme zamanı geldiğinde atandığı ve çok sevdiği valilik görevini seçen ve halka hizmeti düstur edinen bir kahraman
Bu kitap tarihe tanıklık ediyor. Bu kitabı okurken
Ümit Ülgen bu kitabında Emperyalizminin sinsi planlarını ve ülkemizdeki işbirlikçile-
riyle birlikte gerçekleştirdikleri eylemleri gözler önüne seriyor. Atatürk ilkelerinden
Uzaklaşmanın bizi getirdiği noktanın resmini çiziyor yazılarında
Hikayeler, hayatı daha güzel ve açık anlatırlar. Elenmiş, süzülmüş, temizlenmiş saf bir
halleri vardır hep. Kiminde nasihat, kiminde korku gizlidir. Fakat amaçları hep aynıdır.
İnsanlara yön ve yol göstermek.
Hikayeler bu açıdan hep ortaya konuşurlar; kimin ihtiyacı varsa alsın diye. Doğruyu
savunurlar; yanlışlar büyümesin diye. Güzelliği anlatırlar, çirkinlik çoğalmasın diye
Bu kitapta okuyacağınız hikayeler de öyle.
Yolunuz ve yönünüz hep doğru olsun
ingiltere´de büyümüş bir kedi sahibinden nasıl ciğer ister?
(Miyavlıyarak)
Kurdun ensesi neden kalındır?
(Rejim yapmadığı için)
Hangi ağrı en güzel ağrıdır?
(ilk göz ağrısı)
..
Çocukların bir çok şeyi eğlenerek ve severek öğreneceği, özenle hazırlanmış bir bilmece kitabı
İşte ne olduysa o sırada oldu. Adamın girerek kayıplara karıştığı o gizemli sokaktan, birden siyah bir
karga ortaya çıkıverdi.
Görünüşü çok ürkütücüydü. Zaten hafif karanlık olan ortamı iyice karartmış ve kasvete sokmuştu.
Kim olsa korkardı böyle bir ortamdan. Her yer karanlık ve sessizdi. Nereden çıkmıştı şimdi bu karga?
O da ne!.. Birden caddeye açılan sokaklardan sürü halinde kargalar ortaya doluşuverdiler
..
Çocuk öyküleri yazarı Sevgi Tanresever´in bu yeni kitabı çocukları yine maceradan maceraya sür
Türkiye nereye gidiyor ve ısrarla nerelere götürülmek isteniyor? Ulusal Düşünce´nin yok edilme girişiminin altın-
da yatan gerçekler neler?
ABD´nin yeni başkanı Obama kimdir ve yeni bir açılıma gücü var mı? Yeni ABD başkanı Türkiye için ne anlama
geliyor?
BOP, AB ve ABD kıskacı, tutarsız iç ve dış politikaların, yanlış ekonomik, sosyal ve kültürel uygulamaların ülkeyi
sürüklediği bataklık ve çıkış yolları bu kitapta açık bir dille anlatılıyor.
Kısacası "Bıçak Sırtı" adını verdiği bu kitabındaki makalelerind
Yaptığı işten bir gün olsun şikâyet ettiğini duymamıştı. Aslında hiç bir şeyden şikâyetçi değildi. Durmadan konuşan ve hiç bir şeyden memnun olmayan eşinden bile şikâyetçi değildi. Ama o, babasının sade ve sessiz yaşamı, trenleri, tozlu bozkırın ıssızlığını ve kendisini sevdiğini bilirdi. Çünkü bir tek ona gülümserdi. Sıcak, sevgi dolu ve gizli bir anlaşmanın işaretiydi bu gülümseme.
Herkesin mutlaka kendine ait bir öyküsü vardır. Bu kitapta okuyacağınız öyküler hayatımızın gizli parçalarıdır. Hepimizin ha
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.