Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 74 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İtalya'da uzun yıllar dış haberler muhabiri olarak çalışan ChrisBurton, gazeteciliği bırakmış, bir kitap yazmaktadır. İtalya'nın adı mafyaya karışan eski bir devlet başkanıyla yapacağı röportajla hayatının en büyük eserine son noktayı koyacağı sırada oğlunun intihar ettiğini öğrenir ve karısıyla birlikte Torino'ya doğru yola çıkar. Londra'dan hareket etmeleriyle birlikte kader düşüncesi zihnine yerleşir. Bu, Burtonçiftinin iki ülke arasında asılı kalan geçmişlerini, evliliklerini, aşk ve nefret dolu ilişkil
Tükendi
Adria'nın derin bir suçluluk duygusuyla yaşadığı ömrü zihninin parça parça ölümüyle son bulurken, uzun zaman önce yitirdiği sevgilisine yazmaya başladığı mektup, bir günah çıkarmaya dönüşür ve bu kişisel itirafı Avrupa uygarlığının bir itirafına doğru yol alır. Roman boyu karşımıza çıkan nesneler, eserler, Avrupa'da yaratılmış bütün güzellikler ile bütün bu güzelliklerin üzerine düşen kötülüklerin ya da kötülüklerin üzerine düşen güzelliklerin gölgelerini gösterir.
Tükendi
Tohumları ay büyürken ekmenin iyi bir fikir olduğunu, gülün yakınına dikilen sarmısağın yeşil sinekleri kaçırdığını, bira mayasının bitkileri coşturduğunu, fasulyenin dibine saç koyarsanız bazı menfur yaratıkları kaçırabileceğinizi, naftalin toplarının meyve ağaçlarına dadanan zararlılara birebir olduğunu, kadifeçiçeklerini, yüksükotlarını her yere dikmekle iyi edeceğinizi biliyor muydunuz? Peki bir aşk iksiri veya sihirli bir aranjman yapmak ister misiniz? Acaba hangi çiçekler yenebilir? Toprağa hayat ver
Troçki'nin Türkiye'de başlayan, sonra Avrupa'ya ve Meksika'ya kadar uzanan sürgün yıllarında ürettiği eserler onun büyük bir teorisyen ve düşünür olduğunu göstermiştir. Ama bir de göz ardı edilen pratikçi, devrimci taktik ustası, örgütçü Troçki vardır. Lenin dönemindeki Troçki tam da dost düşman tarafından bu gözle görüldüğü için, sınıf mücadeleleri tarihinin en üst aşaması olan Komünist Enternasyonal'in bu dört kongresinde de partinin manifestosunu ve diğer birçok önemli belgesini yazma görevi Troçki'ye ve
Kudüs, 1999 yazı. Yaşlı kemancı Josef Asche hayatının şüpheli bir şekilde sona ermesinden önce en iyi öğrencisi Filistinli Nedim'e on altıncı yüzyıldan kalma bir partisyon emanet eder. Farklı bakış açılarının senfonisine dönüşerek üç ayrı anlatıyla akacak, Kudüs'ten Budapeşte'ye, Prag'a, Tel Aviv'e uzanacak hikâye böyle başlar. Uvertürde, beceriksiz müfettiş Sekel Kantor tarafından yürütülen soruşturmanın izinden yürüyerek keman ustasının Nazi Avrupa'sındaki Yahudi geçmişinin karanlık dehlizlerine gireriz.
Tükendi
On dokuzuncu yüzyılın sonlarında, genç Niklas Bruun önderliğinde Kanarya Adaları'na keşif gezisi düzenleyen bir grup botanikçi bir dizi gizemli olay sonucunda türler arası geçişler yaşandığına tanık olur. Bu tarihten yaklaşık yüz yıl sonra, bu kez Arjantin'de, bilişim korsanlarının yeni nesli biyokorsanlar, devletin vatandaşlarından topladığı DNA numuneleriyle birtakım karanlık deneylere girişecektir. İç içe geçen üç ayrı hikâye üzerinden ilerleyen siberpunk-bilimkurgu roman, genetik bilimiyle ilgili gelişm
"Göz kamaştırıcı bir dille, günümüzün edebiyatlarında bulunmayan bir güzellikte ve sağlamlıkta romanlar yazan bu görünmez kadın, Katalonya sınırları dışında pek az biliniyor." G.G. MARQUEZ "Bir roman çok miktarda sezgiyle, belli bir miktar öngörülmeyenle, ruhun can çekişmeleri ve dirilmeleriyle, coşkunluklarla, hüsranlarla, istemdışı hatıra rezervleriyle oluşur... tam bir simya." MERCÈ RODOREDA Tefrika roman kalıplarıyla başlayan Kırık Ayna, yazarın geleneksel ve modern edebiyatın tüm olanaklarını kullandığ
Çağdaş sanatı anlamak isteyen okurların kitaplığında mutlaka bulundurmaları gereken bir kaynak Umut Burnundan Dolaşarak çağdaş sanatın öncülerinden Ömer Uluç (1931-2010) ile 1980'li yıllardan itibaren yapılan söyleşilerin bir derlemesini içeriyor. Fransa, ABD ve Nijerya'da uzun yıllar yaşayan ve sergiler açan Ömer Uluç, İstanbul-Berlin-Den Haag duraklarını da kapsayan yaklaşık otuz yıla yayılan söyleşilerinde sadece kendi sergilerinden ve eserlerinden söz etmez. Sanatçının özgürlüğü, sanata bakışın özgürleş
1917 Ekim Devrimi gerek yapılışı gerek ortaya çıkarmış olduğu düzenin yıkılışıyla XX. yüzyılın en önemli olayıdır. Elinizdeki kitabın yazarı Lev Davidoviç Trotskiy ise bu devrimin V. İ. Lenin'den sonra ikinci büyük önderidir. Ekim Devrimi'ni anlamadan XX. yüzyılı anlamak nasıl mümkün değilse, Trotskiy'i, özellikle onun kitap boyutundaki son yapıtı olması dolayısıyla bir "siyasi vasiyet" nitelemesini hak eden İhanete Uğrayan Devrim‘i okumadan, Ekim Devrimi'ni, hele onun kapitalizm ile sosyalizm arasında "iki
Kısa Hayat, Onetti anlatısının mitsel diyarı Santa María'nın, yazarın zihninde belirişinin romanıdır. Anlatıcı Brausen'in dilinden bir kurgunun kökenlerini arayan başka bir kurguyla inşa edilmiş bir diyardır Santa María. Senaryo yazarı Brausen işsiz kalır, karısı geçirdiği ameliyatın ardından artık bedenen ve ruhen farklı bir kadın olmuştur. Karısının tükenen ilgisinin bıraktığı boşluğu doldurmak için hikâyelere sığınır: Santa María adını verdiği bir yer hayal eder, oraya Díaz Grey adlı bir doktor yerleştir
Tükendi
1912, Edward Dönemi Londra'sı. Süfrajet hareketi yükseliştedir. Gizemli trapezci, süfrajet Ebony Diamond bir gösterisinin tam ortasında kaybolur ve olayı araştıran genç kadın muhabir Francesca kendini bir dizi cinayetin, acayip bir korse dükkânının, sirkin, yeraltı dünyasının, Soho kulüplerinin, eksantrik sanatçılar, fetişistler, gazeteciler, Scotland Yard ve tabii süfrajetlerin birbirine karıştığı bir fantazmagoranın göbeğinde bulur. Süfrajetler neyin peşindedir, Ebony nasıl kaybolmuştur, kimden korkmakt
Tükendi
İlk ve son belli bu âlemde Seyrüsefer hali ise gaipte Tersyüz edilmiş alınyazısı. Şiir kalemi eline aldığında bambaşka bir hikâye karşılıyor yazanı. Şair "ters" duyuşun içinden geçip giderken kendine biçilmemiş hayatın diliyle söz alıyor. O kamaşmada buluyor gerçek hikâyesini. Kulak verenler dile gelen yoklukta beden bulacak.
Gülümse, gülümse, gülümse... Salt bedenden bedensizliğe ve denize... Tarihsiz bir zamanda Arjantin taşrasından Buenos Aires'e, oradan pampaya uzanır Clara'nın hikayesi. Tangonun mayalandığı kenar mahallelerden, başkentin geniş caddelerinden, parklarından, sefil otellerinden, yine taşraya, sirke. Sevgilileri, pezevenkleri, kocaları olur. Ama onun çok istediği tek bir şey vardır: deniz. Denize gitmek. Sihirbaz Alejandro'yla düştüğü yollarda, sirkte Aztek Çiçeği olur: aynalardan oluşan bir kutunun içinde bed
Uyuklayan yolcularla dolu bir trende gizemli bir seyahatin ardından üç gezgin kendilerini yabancı oldukları bir yerde bulur. Bu alacakaranlıktaki zamandışı geçiş mekânında meydana gelen olaylara her biri kendince karşılık verir. Yolculuklarının nerede biteceğini bilmeksizin ölümle yaşam arasında bir yerlerde gezinirler. Gerçeküstünün gerçeklikle yan yana ilerlediği bu novella, André Delvaux tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
Tükendi
Veciz sözler, aforizmalar Acılar insanı olgunlaştırmaz mı? İnsan başkalarının çektiği acılarla olgunlaşır. Asıl kendi çektiği acılarla olgunlaşmaz mı? Hayır onlarla çürür. Uzun yıllar içinde yazılmış, üzerinde ince düşünülmüş veciz sözler. Bazen bir diyalog, bazen de bir monolog biçiminde zekice kurgulanmış sözler okuyucu çarpıyor ve düşündürüyor.
Video eylemin teorisini ve pratiğini bir araya getiren bir kılavuz kitap. Ulus Baker videonun eylemini şöyle tanımlıyordu Maurizio Lazzarato ile bir yazışmasında: "Medyatik olmayan, yani medyanın karşıtı olması gereken somut insan düşüncesi tarafından oluşturulmuş, medya tarafından yakalanamaz, bizi röntgenci konumundan çıkartıp gören konumuna getiren yeni bir Olay kavramına ihtiyaç duyuyoruz... Biz buna videonun eylemi diyeceğiz..." 1990'ların ortasından itibaren Türkiye'de video eylemciliğin kısa eleşti
Felsefe ve sanat çevrelerinin sabırsızlıkla beklediği kitap. Nihayet Türkçede. Çağdaş filozof Giorgio Agamben'in olgunluk eseri orijinal dilinde çevirildi. Çıplaklıklar Agamben'in kırk yılı aşkın bir sürede sabırla, incelikle inşa ettiği felsefesinin önemli yazılarını bir araya getiriyor. Çıplaklık örtüklüğün tersi, tüm örtülerin kaldırılması ise, Çıplaklıklar'ın da hakikatin üzerindeki perdeleri aralayan bir kitap olduğu söylenebilir. Şiirle felsefe arasında gidip gelen, akış halindeki dilsel bilgelikte za
İtalya'ya İngilizce öğretmeni olarak gelen Morris Duckworth, zengin bir ailenin kızıyla yaptığı evlilik sayesinde Verona'nın saygın zengin işadamları mertebesine yükselmiştir. Ama bu kadarı ona yetmez, en büyük tutkusu olan sanatta da sarsıcı bir iş yapmak ister: Dünya çapında ilgi çekecek bir sergi düzenleyecektir. Habil ile Kabil'den, Brutus ile Caesar'a kutsal metinlerde ve sanat tarihinde temsil edilen en meşhur cinayetler sergide yer alacaktır. Ne var ki serginin düzenleneceği müzenin müdürünün çıkardı
İç savaştan bugüne İspanya'da yayımlanan en güzel roman. GABRIEL GARCÍA MÁRQUEZ, El País, 1983 Pek çok dile çevrilen, çevrildiği her dilde büyük beğeni toplayan bir modern klasik. 1930'lu yılların Barcelona'sında, tarihin sancılı bir döneminde hayat, basit ve sıradan bir varoluşa tutunmaya çalışan Natàlia'nın müthiş ayrıntılı dilinden anlatılıyor. Natàlia bu canlı, dokunaklı anlatısıyla Madam Bovary ve Anna Karenina'dan sonra dünya edebiyatına kazandırılmış en büyük kadın karakterlerden birisi olmuştur.
Monika Maron: Daktilo başındaki intikam tanrıçası. Marcel Reıch-Ranıckı Kendi düşüncelerinin arkasında durmak ve duygularını yaşamak isteyen bir kadının meslek hayatının, korku ve arzularının gerçekçi bir dille anlatıldığı bir roman. Josefa Nadler bir gazete muhabiridir, kocasından boşanmıştır, küçük oğluyla yalnız yaşamaktadır. Bir şehri karartan kömür santralı üzerine yazdığı röportajın yayınlanmasına izin verilmeyince sansürü sorgular ve hakkını arar. Bu mücadele sürecinde disiplin soruşturmasına maru
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 74 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1