Tanrım beni duyuyorsun biliyorum,
Senden af diliyorum..
Onların çok tanrısı var, ben sana tapayım!
Kadınları çok güzel, gözlerimi kapayım!
Ama ne yapayım yoruyorlar beni
Tanrım, bana seni soruyorlar, onlara ne diyeyim?
Romalıların buğdayları var, ben ne yiyeyim?
Ve ipekten kumaşları, ben ne giyeyim
Aşk, zamanın her devresinde insana özgü bir duyguydu; şiddeti artan veya azalan bir deprem... Onun gücünü, etkisini, yıkıntılarını unutulmaz kılan ise onu hikâyelerştirenler olsa gerek.Yıkıntıların üzerine kim bilir kaçıncı medeniyetin kurulduğu Leyla ve Mecnun sarsıntısını üstat Fuzûlî, bugün bile hissettirir bize.Söz sanatının büyücüsü William Shakespeare ise iki ismi; Romeo ve Juliet´i mermer levhalardan daha dayanıklı olan zihnimize kazıyor bu eserinde...Bizde zamanın bize verdiği ödevi yerine getiriyor
Kral Lear, gerçek sevginin ne olduğunu, sevginin gerçek göstergelerini sorgulayan bir oyun. Bunun irdelenebilmesi için de babalar ve çocukları arasıdaki ilişkilerin belirlendiği olayları sergiliyor bu defa W. Shakespeare.
"Ey zayıflık, senin adın kadın olmalı." der Hamlet. Ve Havva´ya dek tüm kadınlar birleşip Gertrude olurlar.
Claudius Kabil´dir. Kardeş katili Kabil!
Oyun adaletin yerini bulma oyunudur. Nefsi arındırma oyunu... Oyun içre oyundur.
Evet, ne çok şey söylendi Hamlet hakkında ve kimbilir ne çok şey söylenecek. "Olmak ya da olmamak" kaygısı taşınacak yüzyıllarca. Belki de yazar haklı: "Oyunun gebeliği, ebeleri arttıracak."
(Arka Kapak)
Ebelendim
Bir sonsuzluk değdi omuzlarıma
Gözlerim sağdı
Bakışalrımı yitirmiştim bir zaman
Bilirsin
Kınalı bir çocuk bekledim hep
Sabahın mayhoşluğundan
Ürkek oldu avuçlarım
Ama dua
Bilekleri kelepçeli
Yelkovan urganında nöbetçi
Herkesin tek yorganı
Bilirsin
Sanmamak adına tek
Sanmadan tamamlamak için yolculuğu
(Arka kapak yazısı)
Biz bir dergi çıkardık efendim hepsi bu... Bu kadarını düşünememiştik doğrusu. Ne yaşadığımızı yazdık ne yazdığımızı yaşadık. Sadece yaşadık, sadece yazdık. Şöyle de denebilir: Yazarken yaşadık, yaşarken yazdık.
Söyleyecek sözümüz vardı çıkıp söyledik. Dinleyen çıktı mı hiç bilemedik. Sahne, dekor hazırdı çıktık oynadık. Seyreden oldu mu umursamadık.
Şiirliydik, şuurluyduk, şairdik. Amatördük, tedirgindik ve sairdik. Biraz bize biraz size dairdik. On yıllar içinde küçük bir izdik. Fark edemediniz ama aslınd
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.