"Sömürge sahibi ülkeler bir taraf ve sömürgeleri de diğer taraf" olmak üzere dünyayı ayırırsak, ulus-devletlerin merkez-çevre özelliği; dünya pazarının gelişmesi, merkez ve çevrenin ayrılması, sömürge ve yarı sömürgelerin avı için yarış, üretim fazlalığının çıkarılması, ana ülkeye geri götürülmesi için hammaddelerin korunması vb. özellikler 15. yüzyıl sonlarından itibaren küresel sistem içinde kapitalizmin bir parçası olmuştur. Emperyalizm en geniş anlamıyla, sistem içindeki dinamiğin birikiminden (kârın ke
Yirminci yüzyıl tarihte devrimlerin yüzyılı olarak anılabilir. İlk olarak en geniş ülkesinde boy gösteren Rus Devrimi vardı. Bu devrim, önceki yüzyılda Fransız Devrimi´nin Batı Avrupa´nın belli bölgelerine uzanması gibi, Kızıl Ordu´nun öncülüğünde 2. Dünya Savaşı´nın son evresinde Doğu Avrupa´ya yayılmıştı- Ardından dünyanın nüfus bakımından en yoğun ülkesinde bir asır süren mücadelenin sonucu olan Çin Devrimi geldi. Diğer 2. Dünya Savaşı sonrası devrimlerse Çin Hindİ´nde, Kore´de, Küba´da, Portekiz´in eski
11 Eylül, Yeni Dünya Düzeni´nin ikinci versiyonuna girişin başlangıç noktasıydı. Yeni Dünya Düzeni l ve Yeni Dünya Düzeni II arasındaki farklar, stratejistler tarafından birinci teşebbüsün başarısızlığından çıkarılan "dersler"de ve Brzezinski´nin yazılarında bulunabilir. Baba Bush´un ekibindeki üyelerin birçoğu İkinci Bush yönetimindeydi. Önceki başarısızlıktan imparatorluk kurucuları tarafından çıkarılan büyük ders şuydu: Hiç kimse müttefiklerin sadakatini varsayamaz, daha önceki Körfez Savaşı yeteri kadar
ABDnin soğuk savaş sonrası "önleyici vuruş" adı altında meşrulaştırmaya çalıştığı politikayla uluslar arası hukukun "ayaklar altına alınması" anlayışı Ortadoğuyla sınırlı kalacak gibi görünmüyor. Bu yüzden ABDnin "yeniden işgal" anlayışı ekonomik çıkarın ötesinde bir paradigmayı işaret ediyor bize. Irak, Filistin ve Ortadoğu ile ilgili gelişmeler bizzat içinde yaşadığımız coğrafyayı ilgilendirse bile, "Amerikan İmparatorluğu"nun, içinde bulunduğumuz yüzyılda tüm dünyada uygulamak istediği emperyal proje
İmparatorluğun büyümesi ne Birleşik Devletlere özgüdür, ne de bazı özel devlet politikalarının bir ürünüdür. Daha çok kapitalizmin tüm tarihinin ve mantığının sistematik sonucudur. Kapitalizm on beşinci ve on altıncı yüzyıllardaki doğumundan bu yana küresel olarak yayılmacı, metropol ile uydu, merkez ile çevre arasında hiyerarşik biçimde bölünen bir sistem oluşturur. Geçmişte olduğu gibi bugünde emperyalist sistemin hedefi, çevre ekonomilerini merkez kapitalist ülkelerden gelen yatırımlara açmak, böylelikl
Bu kitapta varılan sonuca göre, yerel düzeyde çeşitli imkanlar sağlamakla birlikte; başka bir başlığı altında sunulan kalkınma biçimleri, tuzaklarla doludur ve katı sınırlamalar sergiler; özellikle de, yeni paradigmanın dikkat çekmeye çalıştığı problemlerden önemli ölçüde sorumlu makro-ekonomi politikalarına bağlı olmayı sürdüren ana akım kalkınma kurumları tarafından yayıldıkları zaman. Sonuç olarak, Dünya Bankası ve bankanın yoksulluğu azaltma ilkesini paylaşan diğer kurumlar ile hükümetler tarafından y
Hükümet kurma işi asla bir sözleşme işi değil, bir yasa işidir, yürütme gücünü ellerinde tutanlar da halkın efendileri değil, onun görevlileridir, halk istediği zaman onları işbaşına getirir, istediğinde işten uzaklaştırır, onların işi sözleşme yapmak değil, boyun eğmektir, Devletin kendilerine yüklediği görevi kabul etmele de yalnız yurttaşlık ödevlerini yerine getirmiş olurlar, hiçbir biçimde koşullar üzeride tartışmaya hakları yoktur..(Toplum Sözleşmesi sf. 163)SİT
Bu kitap, 21-22 Şubat 2004 tarihinde Özgürlük ve Dayanışma Partisinin (ÖDP) aynı başlıkla düzenlediği uluslar arası sempozyumun tebliğ, yorum ve tartışmalarını içermektedir.
Dünyanın yeniden düzenlendiği günümüzde Türkiye tarımı da buna koşut olarak yeniden yapılandırılıyor. Bu yeniden yapılandırmayla, Türkiye tarımı tahrip ediliyor. Çiftçilik mesleğini zorunlu olarak bırakanların toprakları, şirketler veya daha büyük değişik yapıların elinde toplanıyor. Çok uluslu ve yerli tarım-gıda şirketleri, Latin Amerika ülkelerinde yaptıkları gibi toprakları satın alarak, plantasyon usulü topraklara sahip olmuyor, aksine Türkiyede plantasyon özelliği gösteren ürün bölgelerinde üretim ya
Küresel bir emperyalist güç olan Birleşik Devletler ile bölgesel bir güç olan İsrail arasındaki ilişki bize devletlerarası ilişkilerin benzersiz bir modelini sunar. Bu vakada bölgesel güç bir yandan casusluk ve para aklama işlerine karışırken, diğer yandan haraç (Birleşik Devletler Kongresinden yıllık 2.8 milyon dolarlık doğrudan katkı), Birleşik Devletler pazarlarına serbest erişim, denizaşırı suçlu Yahudilerin kavuşturmaya uğramasını veya Birleşik Devletlere iadesini engellemesini talep eder. Dahası, İsra
Brezilya Topraksız Kır İşçileri Hareketi MST hiç şüphesiz Latin Amerika´daki en önemli sosyal hareketlerden biridir. Bu hareket, Nikargua´da Sendinist zaferde birkaç yıl sonra ve onun kıtanın devrimci hareketleri üzeride artan etkisiyle farklı Hıristiyan akımlarını ilerici sektörlerinin etkisi altında gelişti. Askeri diktatörlükten uzun yıllar sona Brezilya yeni demokratik esintelerde nasibini alıyordu. Halkın memnuniyetsizliğini ortaya koyan eylemler hızla artmıştı, özellikle Sao Paulo´nun dış mahallelerin
İçindekiler
Beşli Çete
Eğitim Ateş Aldı
Eğitim Kapitalizm ve Siyaset Üzerine Yuvarlak Masa
Marksist Eğitim Kuramı
Sınıf Irk ve Küresel Sermaye
Siyaset ve İşçi Partisi
Postmodernizm
Radikal Sol Eğitimcilerin Hillcole Grubu
İngiltere´de Eğitimsel Sol
Üçüncü Yol, Küreselleşme ve Seattle
Marksist Eğitim Kuramında Rikowski
Yapısalcı Neo-Marksizm ve Siyasi Öncülük Konusunda Küreselleşme ve Okullardaki Durum Üzerine
Devlet Okullarındaki Öğretmenler İçin Kilit Başlıklar
Eğitim Hareketi Alanları
Piyasa Sosyalizmi
N
Çin´in ekonomik deneyimi, sosyalizmi kurma konusunda önemli ders kaynağıdır. Ancak, bugünkü çıkarsamaların çoğu olumsuzdur. Üzücü bir şekilde, sosyalizmi yeniden canlandıracağı iddia edilen Çin hükümetinin "piyasa reformları" programı, bunun yerine ülkeyi artarak, kaygan bir yokuşa; kapitalist ve yabancı ağırlıklı bir kalkınma yoluna sokmuştur. Oluşan yerel ve uluslar arası toplumsal maliyetler devasa boyutlara ulaşmıştır. Trajediyi ağırlaştıran, sosyalizmi desteklemeye devam eden bir çoğu da dahil olmak üz
Borg, Buttigieg ve Mayo'nun mükemmel bir şekilde hazırladığı bu derleme, Antonio Gramsci'yi eğitim ve toplumu dönüştürmek için hazırlanan her projenin kalbine çeker. Gramsci ve Eğitim, Gramsci'nin eğitsel bakış açısından hareketle çarpıcı konularda yazan uluslararası her uzmana rehberlik etmektedir. Bu, gerçekten zamanımızın kitabı"
Glenn Rikowski, University of College, Northampton
Kıbrıs Adası, tarihi boyunca istilalara uğradı, dış güçler tarafından yönetildi ve kendi bağımsız gelişme dinamiğine sahip olamadı. Bunun sebebinin, Adanın Doğu Akdenizin stratejik bir bölgesinde bulunması ve her dönemin hegemonik gücü için yaşamsal çıkarlara sahip coğrafi konumu olduğu biliniyor. Kıbrıs üzerinde Fenike, Roma, Arap, Ceneviz, Bizans, Venedik, Lüzinyan, Osmanlı ve İngiliz hakimiyetleri birbirini takip ederken, Adaya egemen olan güçlerin sırası ile bölgede hegemonyasını pekiştiren güçlerin sır
"Ben kötü bir kızım" der Femme Fatale (Öldüren Kadın) filmindeki, "hakiki kötü - yüreğine kadar çürümüş" Laure (Rebecca Romijn). Laure 'öldüren kadın' olduğunu bilir. Aslında, televizyondaki Double Indemnity (Çifte Tazminat) filmini henüz izlemiştir ve filmdeki güzel fakat ölümcül Barbara Stanwyck'in hareketlerini taklit etmektedir. Temel İçgüdü filminde, yazar Catherine Tramell (Sharon Stone) dedektif Nick Curran?a (Michael Douglas) kitabının konusunun ?bir dedektif hakkında olduğundan bahseder. Dedektif y
Gözetlenen toplumların yükselişi, bütünüyle kaybolan bedenlerle ilglidir. Bir şeyleri uzaktan gerçekleştirdiğimiz zaman, bedenler yokolur. Bir telefon açmak sesle iletişim kurmak anlamına gelir, ama e-posta gönderdiğimiz zaman, bu tip bir somutlaştırmanın izi bile kalmaz. Messenger´larda güler yüzler gibi harf karakterleriyle belirlenmiş sembollerin, görülmeyen yüzün yerine geçmesi bu nedenledir.
21. yüzyılın gözetlenen toplumları, karmaşık bir iletişim ve bilgi teknolojisi iletişim ağına bağımlıdırlar. İ
Tekelci sermayenin hareket yasalarını dikkate almayan hiçbir çağdaş emperyalizm değerlendirmesi tamamlanmış değildir. Baran, The Political Economy of Growth´da iktisadi artık kavramını, sadece çevredeki azgelişmişliğin gelişmesini analiz etmek için değil ama aynı zamanda ABD ve diğer önde gelen kapitalist uluslarda yaşanan birikim ve durgunluk sorununa ışık tutmak için de kullandı. Bu tez, Paul Sweezy ile beraber yazılan ve Baran´ın ölümünden iki yıl sonra 1966´da yayımlanan Tekelci Sermaye adlı eserde daha
Bu kitap ile, hem kültür endüstrisi ürünü olarak dijital oyun nedir, bileşenleri nelerdir hem de Türkiyede dijital oyun endüstrisinin kısa tarihçesi ile mevcut durumunu, sorunlarını ve geliştirdiğimiz çözüm önerilerini tartışmaya açmayı amaçlıyoruz... amacımız, dijital oyun üretiminin çeşitli aşamalarını, bu aşamaları etkileyen bileşenleri özellikle Türkiye örneği üzerinden irdeleyerek, kültür endüstrisi ürünü olarak dijital oyun üretimi sürecine belli kavramlar izleğinde bakarak, oyun üretimin enformasyone
Benim açımdan bu kitabı okumak, sanırım, Kapital'in I. cildinin milyonlarca okuyucusunun da yaşadıklarına bir ölçüde benzeyen, duygusal bir deneyim oldu. Yurttaşlarım olan kadın ve erkeklerin büyük çoğunluğu kadar, onların dünyanın diğer yerlerindeki muadillerinin de çalışma hayatlarında karşılaşmak zorunda kaldıkları keder verici, dehşetli, kalp kırıcı yöntemler bilincime eziyet verici ve unutulmaz biçimlerde nakşoldular. Hepsi de etkinlik ve üretkenlik adına gerçekleştirilen, ama aslında büyük Sermaye tan
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.