Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
sana. sana yazıyorum kendimi dinle. konuşuyorsun: sesin dünyanın iç çekişi! şefkatin barınağı büyük diriliş! gezegenler kanıma gül dikiyor ağzını her açışında...la la laaa! sözcükler de sever
Yazar, kaleminden dökülen öyküleri nereye fırlatıp atacağına karar veremedi önce... Şöyle bir etrafına bakındı... Önünde uzanan masmavi, engin denizi gördü. Öyküyü ufuk çizgisinin ortasına kadar fırlatıp atıverdi. Ufuk çizgisinde yüzen öyküler dalga dalga kıyaya vurdu... Çocuklar, denizin kıyısında... Dalgaların kıyıya savurduklarını toplamaya başladılar. Kucaklarında; Umut... Sevgi... Doğa... Dayanışma... Barış... Ve "Aylan Bebek" vardı.
Tükendi
Vildan Nine, Longoz Ormanları'ndaki Şenkışla köyünde, kırık bastonuna konan saka kuşlarının cıvıltıları ile mutlu bir yaşam sürmektedir. Bir sabah uyandığında, ormanın uğultusu ve kötü adamların kahkahalarıyla karşılaşır... Sakaların çoğu ormanı terk etmiştir. Kalan birkaç saka ise, kırık kanatlarıyla, kötü adamların giremeyeceği ormanlara yuva yapabilmek için uçmaya hazırlanıyordur. Vildan Nine ise kuşların geri dönmeleri için planlar yapar. Kırık kanatlı kuşlar, bir gün iyi yürekli cesur çocukların eller
Tükendi
Özge, o gün yaşadığı anıyı, kalbinin en gizemli satırlarında bir sır gibi saklar. Ta ki günlükten öğretmene; öğretmenden, savrulan kar tanelerine kulaktan kulağa yayılana kadar... Minik bir kalbin, soğuk bir dünyayı gül bahçesine çevirişinin öyküsü... Kalbinin Gözü Olmayanın Yüz Bin Gözü Olsa Da Kördür.
Tükendi
Beş yaşında kollarını kaybeden Ayşe, ayrılmak zorunda kaldığı okulunun özlemini çekmektedir. Ayak parmaklarının arasına sıkıştırdığı kalem ve fırçayla, günler ve geceler boyu, evlerinin bodrum katında resimler çizmektedir. Bir gün köylerine bir öğretmen atanır. Ayşe'nin resim yeteneğini keşfeder! Sonra mı? Okul! Arkadaşlar! Resim yarışmaları! Bitmeyen Umut! Ödüller! Kollarına kavuşması! "Ressam Ayşe" artık herkesin dilinde bir efsanedir!
Tükendi
"Beni unut! Oturma iznin olmadığı için biz yokuz derdin hep; sana kızardım. Şimdi hak veriyorum, biz yokuz; ömrümüz, kelebekler kadar. Geriye bakmadan kendine yeni bir hayat kur ve beni unut, bol şans sana." Yok sayılmayı, çaresizliği, işsizliği , tutunma çabasını, açlığı, Afgan bir mültecinin ağzından anlatan Kemal Siyahhan, Afgan kadınlarının yaşadıklarını, ülkelere müdahalelerin nelere mal olduğunu etraflıca anlatıyor bu romanda. İstanbul'a mülteci olarak gelmiş ve yaşamları kesişmiş, birbirinden farklı
Tükendi
Mavi konuşulurken hep korkardım Resimlerim kırmızı, sarı, turuncu kokardı Mavi neydi Yıllarca düşündüm Gözleriydi kadının Korkularımdı derin okyanus gibi... Kendiliğin önündeki engelin ne olduğunu bilmek kolay olmayabilir! Kemal Siyahhan korkuların bilinçaltını nasıl esir aldığını, yaşama ve yaratıcılığa etkilerini bu romanla ortaya koyuyor. Bu romanı bana İlker Yasin yolladı. İlk sayfalarına göz atmaya çalışıyordum ki, baktım sonuna gelmişim. Size de tavsiye ederim. Mehmet Ali Birand
Tükendi
"Hiç görmediğimiz, tanımadığımız, varlığından bile haberdar olmadığımız bir kadın nasıl olmuştu da hayatımızın bir parçası hâline gelmişti?"
Tükendi
Kitabın tümü genellikle bir aşk romanı olmasına rağmen zaman zaman Bizans tarihinin önemli olaylarına da değinmektedir. İmparator Romanos'un bir meyhanecinin kızıyla evlenmeleri tarihin bütün akışını değiştirmektedir. Alp Aracı bu dönemi o kadar iyi değerlendirmiş ki, kitabı okuyanlar bu konuyu çok enteresan bulacaklardır. Ancak benim kitapta en dikkatimi çeken konu, Kiev Prensi Vladimir'in İmparator II. Basil'in kız kardeşi Anna'ya talip olmasıdır. Bu evlilik ve sonuçları kitapta o derece enteresan bir şek
Tükendi
İnternet, çağımızın önemli bir iletişim aracıdır. Birçok konuda ondan faydalanabiliriz. Ödevlerimizde araştırmalar yapar, oyun oynarız. Ama biraz fazla bilgisayar başında oturduğumuz da sağlığımıza ne çok zarar verdiğini de bilmeliyiz. Zamanımızı ve enerjimizi tükettiğini de. Oysa sağlıklı yaşamak güzeldir. Toprağa basmak! Rüzgârı hissetmek! Güneş ışınlarında ısınmak! Arkadaşlarımızla oynamak ne güzel... (Arka kapak)
Tükendi
Komşuluk ilişkileri, insan ilişkileri, aile içi ilişkiler yaşayarak öğrendiğimiz davranışlardır. Yine, ihtiyaçlarımızı giderirken, varla yok arasında bir denge kurmayı da yaşayarak öğreniriz. Bizim mahallemizdeki çocuklar da kendi toplarını kendileri yapar, oyuncaklarını kendileri yaratır. Bunları yaparken birçok duyguyu da tanımış olurlar. Tıpkı sevgiyi tanıdıkları gibi. Mahallenin sevgilisi haline gelen ve haftada bir, iki kez gelip çocuklara şeker dağıtan Aydede, bir süre sonra gelmez olur. Burada da ayr
Tükendi
Bazen hiç nedensiz hastalandığımızı düşünürüz. Ancak hiçbir şey nedensiz değildir. Ateş neden hastalanır, başını kim bekler gibi daha birçok soru ve yanıtlarıyla Ateş'in Rüyası, sizi bekliyor. Hem sağlıklı beslenme ne demek, biliyor musunuz? Aydede'nin beslenme önerilerini değerlendirebilir, nelerden uzak kalacağınız konusunda karar alabilirsiniz. Dengeli ve düzenli beslenme konusunda Ateş'in size anlatacakları var.
Tükendi
Kurallar bazen canımızı sıksa da bazen gereklidir. Öykü de, okuldaki kuralların ne işe yaradığını öğreneceksiniz. Leman ve Ateş, ortak yaşam alanlarının neler olduğunu ve nasıl kullanmak gerektiğini anlatıyor bize. Utanma duygusunu tanıyıp ve özür dilemenin güzel sonuçlarını göreceksiniz. Ercan ve Ateş'in söylediği şiir mi, fıkra mı yoksa Aydede tekerlemesi mi diye düşüneceksiniz. Tam da burada düşünmeyi ve soru sormayı öğrenebilirsiniz. Belki de elinize bir kâğıt, kalem alıp yazmaya başlarsınız.
Tükendi
İnsan kişiliğinin ta çocukluğunda oluştuğunu biliyor muydunuz? Çocukluk, insan kişiliğinin mayalandığı dönemler! Çocuk bütün duyguları ailede tanır ve ailede, çevrede ne görür ne yaşarsa kişiliği de o şekilde biçimlenir... Bizim kahramanımız Sevgi'de annesinden gördüklerini yapmaya çalışıyor. Annesi hasta olunca komşuları olan Ateşlerden yardım istiyor. Aydede ile Ateş koşarak gidiyor ve doktor çağırıyorlar. Öykünün sonunda güven ve sorumluluk kavramlarını tanırlar.
Tükendi
Öykü ile Türkü ikiz kız kardeşler ama davranışları, konuşmaları, huyları birbirinden çok farklı. Öykü iyi kalpli, yardımsever, hoşgörülü. Türkü ise kibirli, inatçı ve bencil. Ateş ve arkadaşlarının onlar için hazırladıkları doğum günü partisine gelmeyen, üstelik arkadaşlarına dudak bükem Türkü'ye, partiye gelmesi için Aydede neler söylüyor? İnsana en çok zarar veren bir duygu olan kibirden, Türkü nasıl vazgeçiyor? Aydede farklılıklara saygıyı nasıl anlatıyor, merak ediyor musun?
Tükendi
Köy, toprak ve tarla demek. O tarlalara buğday, arpa, nohut, mercimek, mısır gibi daha birçok ürünü ekip biçmek, kendi yiyeceğini üretmek demek. Bir taraftan da inek, dana, koyun, kuzu, keçi gibi daha birçok hayvanların yetiştiği yerler demek. Kısacası dağın, tepenin, akarsuların, ormanın, yeşilliğin çok, oksijenin bol olduğu yerlerdir. Diğer bir anlamıyla, insanların birbirlerine karşı daha samimi olduğu, sevgiyle ve saygıyla yaklaştığı, doğal yaşam alanı... Aydede ve Ateş yaylaya gidiyor ve bakın nelerle
Tükendi
Ateş diyor ki; "Tren rayları üzerinde çıkardığı tak tak, tırak; tak tak, tırak seslerini müzik gibi dinledim. Dağlardan aşıp, tünellerden geçtim. Pencereden baktım... Aklım, ormanların yemyeşil renginde kaldı. Bu güzel geziyi hayatım boyunca unutmayacağım." Ateş daha neler, neler yaşamış, kitabın içinde saklı.
Tükendi
Aydede diyor ki; "Kitap okumak çocukların algılarını açar. Derslerini anlamalarına yardımcı olur. Bilgilerini çoğaltır! Bir de bilinç oluşturur. Bilinç, düşünmektir! Doğru kararlar almaktır. Kısacası okumak, başarı demektir." Ateş'in ve Arda'nın başarısını öğrenmek ister misin?
Tükendi
Sevgi, insan duygularının içinde en anlamlı olanı ve en yücesidir! Sevgiyle dokunduğun, sevgiyle yaklaştığın her şey güzelleşir! Büyür öbek, öbek... Hızla çoğalır! Sevgi, mutluluk getirir. Yaşamı güzelleştirir! Sen de sevgiyle dokun kitaba, yaşama... Sevgiyle uzat elini Aydede ve Ateş'e.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4