Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Mutfak imgesinin bütün anlamlarının gözlerimin önünde, bombardıman olduğu caddelerden geçiyorum. Smile & Go! spotlu reklam panosunun ışıkları cenaze arabasında ışıyor. Para ile tanımlara varmış bir kalabalığa çarpmak üzereyim. Ça ça ça -Çarptım. Sendeledim. Düşmedim. Gençliğimi kıskandı ciklet çiğneyen yuppie. Ahahahaha 1997. Behçet Necatigil'in Evler kitabı ruhu gibi bir sokaktayım nihayet. Bu yokuşun başında benim evim de var. Saklambaç oyunlarındahelaya saklanabileceğin bir tek göz, bir yuva. Ben hiç bu
Tükendi
Apartmanların dili olsa, kadınlara dair neler anlatır neler! Korku, hüzün, sevgi, mutluluk, endişe, yalnızlık gibi daha birçok duygunun yaşandığı apartmanlar, çoğu zaman kadını anlatsa da yaşanmışlığın en bilinmezini bazen biri açığa çıkarır. Kemal Siyahhan'nın "Yalnız Mor" adlı romanı, İstanbul'un yerlisi dışında başka şehir ve ülkelerden gelen kadınların hüzünlerini, sevinçlerini mercek altına alan sıra dışı bir romandır.
Tükendi
Aşk sarhoşluktur, olmazı olur, gidilecek yolu yakın eyler. Kubilay'ın Lise yıllarında kalbine yerleşen ve yaşamı boyunca tüm benliğini sarıp sarmalayan aşkının adı Roza... Aşkların masumiyeti bazen din ve töre engeline takılır ama kalplerdeki yerini yıllar geçse de korur. Süryani Roza ve mavi gözleri tüm masumiyetiyle Kubilay'ın kalbine mıh gibi çakılmış ve yıllar yılı canlılığını korumuş. Kemal Siyahhan'ın bu romanı yaşanamamış aşklara bir göndermedir.
Tükendi
“Şimdi uzaklarda bir yerlerde, arada yüzlerce, binlerce duvar bile olsa bir kemiğin kırılışını işitebiliyorum. Elektrik düğmelerine basıldığını, bir kapının kapandığını, bir sandalyenin devrildiğini, bir musluğun açıldığını, bir sabunun kayıp yere düştüğünü. Çığlıkları, küfürleri, her şeyi...”
Farklı kültürleri, farklı etnik ve dinsel kökenleri olan insanların bir arada yaşamak zorunda oldukları kadim bir coğrafya bizimkisi, vatanımız. Üçüncü bin yıldan gün eksiltiyoruz; ama kardeşliği, farklılıklarımızın ne büyük bir zenginlik olduğunu sevgiyle taçlandırıp kavrayabildiğimiz söylenebilir mi? Acıyla, gözyaşıyla yoğrulmuş bu topraklar kanatılmaya devam ediliyor hâlâ. "Neotürkiye'nin panzehiri hafızadır." diyerek bir saptama yapmış gazeteci/yazar Mustafa Hoş; Mehmet Kum'da "Son Ezidi" çığlığıyla ha
Tükendi
Uzak yollarda kalanları, artık kapısı çalınmayacak evleri, eksilişleri, ölümleri, ayrılıkları anımsadıkça, aynaya her baktığında gözlerini kendinden kaçıracak yer arar, böyle çilekeş ve sürgün bir yaşamın aslında marifet olmadığını düşünür; belleğinde yazlık sinemaların siyah beyaz filmlerinden kalan ve avuçlarında yaralar açan kederli bir sitemle "makûs talihim," diye söylenirdi Tamay. Gece Seçkin'i uyutup, iki gözünün siyah ve uzun kirpiklerine iki öpücük kondurduktan sonra yatak odasına geçer, sırtını k
Tükendi
"Melih Ergen'in temel teması yaşıyor olmak ve ölümdür. Var olmak ve hiçlik. ( ...) Ergen'in felsefi göndermelere karşın somut yaşamdan kaçmayan bu romanı en az bir Vüsat O. Bener, bir Nezihe Meriç anlatım gücüyle yapılanmıştır." -Demir Özlü (Radikal Kitap, 9 Ağustos 2013) "Dört nesildir süren hastalıklı ilişkiler...Psikolojik derinliğe sahip bir roman Sağır Bellek. Melih Ergen hem şiirsel hem de psikolojik derinliğe sahip, eşsiz bir romanla çıkıyor okurun karşısına." -Asuman Kafaoğlu Büke ‘Radikal Kitap,
Tükendi
Kusursuz yalnızlıklar doyuruyoruz, Yanlış yerlerde nöbet tutarken. Ellerimizde çölleşen gölge fesleğenleri, Kaş büküyor çatlayan sulara. Peki dünya; yeniden tanışmak mümkün mü seninle? Bu kez daha adil ve centilmence...
Tükendi
söz düştü, dil tökezledi hakikat aranıyor imgelerde binmiş de kelimelerin kanadına heves ediyor uçmaya mânâ cümle şiire vurdu kendini... Muazzez Uslu Avcı Aksaray'da doğdu. İşletme fakültesini bitirdi. Güney Kültür Sanat Edebiyat Dergisi, Suje ve Almanya'da çıkan Die Brücke dergisinin sayılarında şiirleri, hikayeleri ve serbest yazıları yayımlandı. Ayrıca Die Brücke Dergisi 5 adet şiir kitabını Almancaya çevirdi. Şiir ve yazıları çeşitli kitap ve antolojilerde yer aldı. Büyüklere, çocuklara hikayeler y
Tükendi
Gidersen hep aklında olsun.unutma -Hiç vaz geçilemediğinden- Çok ah'lıyım Sana Her dünyada iki elim yakanda
Tükendi
Romanlarında sıradan sayılan yaşantılara bir soru işareti gibi girmeyi başaran Dostoyevski, aynı başarıyı öykülerinde de gösterir. Dostoyevski, Einstein'ın fizikte yaptığı şeyi insan ruhunda yaparak gören, görülen ve gerçeklik arasındaki ilişkiye yeni bir boyut katar. Ona göre hiç kimse ruhunu eleştirilemeyecek kadar temiz tutamaz. Öykülerinde bir kez daha gösterir ki bu eleştiri bir samimiyet bunalımından çok kendine ait bir vicdan oluşturmaktadır.
Tükendi
Biz ölümü içerden bildik Ferda Kalbin kırılma sesinden Kimsesizler mezarlığında Mihri Müşfik'in Bozulmadan uyuyan cesedinden Aşiyan'da iki komşu ölü Buluşur el ayak çekildiğinde ve doktor Sabiha ve İstanbul ve sis sississs çekilir çekilecektir Bir çocuk amentüsü dillerde Dünya kalbimiz içre Atlıkarınca şenliğinde elbet dönecek dönecek dönecektir"
Dokununca, aşk olur ve artık her şey şaşırtılıp yeniden dikilmiş çiçekler gibi tedirgin ve hevesli, kökler yeniden arar ve bulamaz belki de gövdesini su şaşırır, belirsiz bir ufuk, bulanık görüntü... Dokununca çünkü, aşk olur olmazsa felaket olur.
Tükendi
... Mühürdar, Korku çiçeğini kefene sardım. Duvarımda büyüyen yabani bir ottu aşk, Okşadım. Bildi, Bir beyaz serçeydi gönülde büyümeye aşeren ay. Çocukluktu, Erişte kesilen tahta sofralarda kalan. Kelamdı kirpik yaraya ayan Ve Tuşba bereketti aşk kanayan... / Bir kan sadece bir gölde kül olabilir mi?
Tükendi
Delikli Aldo ve ben Garda Gölü'nün yüzölçümünden sallandıkça Galata'ya Karanfil kokacağımızı nerden bilebilirdik Sene-i devriyesinde dostluğumuzun Biçimsiz şehirler aldık Onofrio Panvinio gravürleri Tek arşında geçtik tütün tüccarı Selim'i Sırtını İsveç Konsolosluğu'na dayamış üç çocuk Kürtçe şiir okuyor tedirgin es'leri Her an bir meşrunun uzanabilir elleri
Tükendi
Bu da göğün cüreti bu bitimsiz iskele, Duvarcıyken umutlanmak başka İçimde bir dolgunluk hissediyorum Hemen incelmeye koyuluyorum Bu, gövden -Yüreğimi yokluyor... Zift görür, kalafatta renklenir de gövde Sonsuzda direttiğimi, bir'ini Şu!...işte şu köpüren, balık sürüsü!.. -M a v i l i k! benim Mavilik Bulantı sırf kaçak - neyin nesi
Tükendi
Şiir en zenci yanımızdır.
Tükendi
Seni anlayan olmamalı dedim kendinde İttim kendimi çıktım dışıma
Tükendi
Gerçek bu.. Ne aldattım Ne de ihanet ettim Sadece yazdım... Bir seni Bir de gidenleri anlattım... Onlar ölümü Bense onları yazmak gibi
Tükendi
Uysallığa çok alışmış ve bir aralık öfkelenip, karşı koymaya, kararlı ve tutarlı davranmaya kalkışan zayıf ve basit karakterli insanlar için, kararlılıklarının ve tutarlılıklarının asla aşamayacağı bir ara çizgi, bir sınır vardır. Karşı çıkmaları önce çok şiddetli olur. Hatta şiddet, çılgınlık derecesine kadar varır. Gözlerini sımsıkı kapatıp, karşılarına çıkan engellere saldırırlar ve kaldıramayacakları yükleri omuzlarlar. Ama belli bir noktaya gelince, kendi kendilerine şaşarlar ve yıldırım çarpmış gibi d
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3