Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 179 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
İmam Nevevi'nin bir araya getirdiği ve çağdaşı İbn-i Dakik tarafından şerh edilen ''Kırk Hadis'' adlı bu muhteşem eseri tercüme ederken genellikle orjinaline riayet ettik. Ancak az da olsa gramerle ilgili bazı tahlilleri buraya almadık.Çünkü arapça ile Türkçe arasındaki gramer farklılıkları bu kısımalrı faydasız kılıyor. Bununla beraber varılmak istenen manayı olduğu gibi tercümeye yansıttık. Bir de açıklanamsı gereken bazı terimleri dipnot düşerek açıklamaya çalıştık. Bu ikisi dışında herhangi bir eksilt
Tükendi
Bu kitapta, İslam'ın kurtuluş mesajının bütün insanlara ulaştırılması ve kaybolan İslami hayatın yeniden canlandırılması amacıyla faaliyet yürüten Müslümanlardan bir kısmının karşılaştıkları sıkıntı ve gösterdikleri fedakarlıklar anlatılmaktadır. Olaylar; birinci şahıs / bizzat yaşayanların diliyle anlatılmiş, hiçbir kurgu ve abartmaya yer verilmemiştir.
Saat gece on ikiye doğru gelirken en az üçte ikisi dolu olan dört katlı, kırk sekiz hücreli müşahadenin sesi soluğu kesiliyor. Ortalığı ölüm sessizliği kaplıyor. İnsan kendini mezarda hissediyor bazen. Birebir örtüşmese de yakın bir durum. Ölü, bir kalabalık tarafından getirilir. Mezar kazılıp hazırlandıktan sonra cenaze içine yerleştirilir. Üstü örtülür. Dualar, yasinler okunur. Sonra yavaş yavaş terk edilir mezarlık. Son kişi de ayrıldıktan sonra yalnız kalır ölü. İşte şimdi ben de yalnızım. Şimdi muhaseb
İnsanlık O'na muhtaçken O, güneş gibi doğuverdi 571 yılının 20 Nisan'ında. Doğumuyla insanlığa nisan yağmurları misali la ilahe illallah Muhammedun Resulullah hakikatinin bereketini saçtı. O, server-i Güzin O, Hatemu'n Nebiyyin O, Rahmeten-lilalemin O, Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi vesellem'di. O'nu sevmek, sevgilerin; O'nu özlemek, özlemlerin; O'nun hasretini çekmek, hasterlerin en güzelidir. Haydi öyleyse, O'nu tanımak ve tanıtmak için; okuyalım, okutalım.... "Andolsun ki, sizin için, Allah
Ellinizdeki bu kitap, büyük islam alimlerinden İmam Gazali (rahmetullahi aleyh)'nin kıymetli eserlerinden biridir. Bu eser, kelam ile ilgili meseleleri ele almaktadır. Toplam dört fasıl/bölümden oluşmaktadır. Birinci Fasıl : İslam temellerinden biri olan kelime-i Şehadetin Ehl-i Sünnet akidesine göre beyan edilmesi hakkındadır. İkinci Fasıl : Aşamalı olarak irşad ve itikad mertebelerini düzünleme metodu hakkındadır. Üçüncü Fasıl : İmam Gazali'nin Kudüs'te iken beyan edip yazdığı Kavaidü'l Akaid kitabında
Peygamber Efendimiz, biz müslümanlar için en güzel örnektir. Onun sözleri kadar yaşantısı da bizler için en güzel örnektir. Onun sözleri kadar yaşantısı da bizler için yol göstericidir. Ondan hem dinimizi hem de en güzel ahlak ilkelerini öğreniriz. Rabbimiz, Kur'an-ı Kerimde Peygamberimize tabi olmamızı bizden istemektedir. Bizler de onun hayatını okur, sözlerinden faydalanırız. Ona tabi olduğumuzda cenneti kazanacağımızı biliriz. İslam bilginleri yıllarca çalışarak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed aleyhi
Tükendi
Olaylar, ya iyi yada kötüdür. Hikmet ehli her olaydan dersler çıkartarak faydalanır. Bir deste gül... Hadislerden, islam büyüklerinin menkıbelerinden, ahlaki hikayelerinden hikmet parıltıları... Dersler ve ibretlerle zenginleştirilmiş... Anlamak, anlatmak ve düşünmek için Güldeste...
Farklı açıdan farklı bir yaklaşımla, kendisi ve değerleriyle barışık bireyler için... Bir etüt merkezinde öğrenilendenden fazlasını öğrenciler bu eserde bulabilirler. Bize ne, niye ve nasıl öğretiliyor? Öğretilenler doğru mu, yanlış mı? Bu doğruların ne kadarını alabilir, onlardan nerede yararlanabiliriz? Yanlışlar için cevabımız nedir? Arkadaşlarımızı o yanlışların etkilerinden nasıl uzaklaştırabiliriz? O yanlışların yerine biz hangi doğruları arkadaşlarımıza kazandırabiliriz? Biz, ne yapmaya çalış
Buna karşılık ömürlerinin baharındaki fidanların "lebbeyk" diyerek asanmışlar olmaları, canla başla yüklenmesi gereken ağır yükü sırtlamaları ve umutlarını, yarınlarını, hayallerini ve en önemlisi de hayatlarını İslam uğruna feda etmeleri tarih sayfalarında yer almalı zihin gergefinde işlenmeliydi. Öyle ki bunlar bizim gerçeklerimizdir, öyle gerçekler ki yer altında toprağın Baskısına, taşların katılığına rağmen suyu sabırla, azimle, inanarak emen tohumun başkaldırışı gibi bu gün gün yüzüne çıkmayı hak e
Elinizdeki bu çalışma İnfak ve kısımları, infaka teşvik infakta dikkati çeken ve dikkat edilmesi gereken huşular. İnfakın fazileti ve insanlara faydaları. İnfakla ilgili diğer önemli konular olmak üzere, dört bölüm şeklinde kaleme alınmıştır. Konularına göre yeri geldikçe Resulurullah sav ve ashabın hayatlarından örnek tablolar verilmiştir. Çünkü infak dille yapılan ve sözde kalan bir ibadet değil, bizatihi icraatla eylemde gösterilmesi gereken biribadettir
Tükendi
Her kadın bir incidir. İpte dizi oldukça veya sedefinde saklı oldukça da birincidir. Her kadın birinci ve bir inci olmak ister. Ama bunun yolu nizamın ipini koparmak veya sedefinden koparmak değildir. Kadın kur’an’da buyrulduğu üzere her zaman sedefinde sallı bir yumurta olduğu zaman bir incidir, birincidir. Yoksa kırılıp dağılır. O zaman ne birinci olabilir nede bir inci olur.
İslami mücadele saflarında kaçınılmaz olarak yaşanan bir çok aşama vardır: Zindan, muhacerat ve şehadet… Bunlardan birkaçı ve tümüyle tanışan kahramanımız…ve nicelerinin gerçek hayat hikayesi.
Bu kitapta bir doktor, bir şair, bir mücahid, bir eş ve bir lider olarak Dr. Abdülaziz Rantisi'nin kısa hatıralaraını okuyacaksınız. Kısa ve sadeliğine reğmen bu hatıralarla, selef-i salihin ve sahabe için müyesser olan ilahi nusret ve yardımın son bulmadıpı bir kez daha anlaşılmıştır. Allah kendisinden korkan dostlarına yardım ve ikramını hep göndermiş ve gönderecektir. Rantisi'ye şehadeti kutlu olsun. Ailesine de şehadeti kutlu olsun. Filistinlilere de ümmeti uyandıran cihadları kutlu olsun. D
Cezaevinde iki öz kardeş... Birisi dirilecek yani tahliye olacak. Ayrılırken dirilmenin verdiği coşkuyla ağabeyine: —Ağabey çıktığımda seni asla unutmayacağım. Abê sana krallar gibi bakacağım, demesin mi? Ağabey yılların mahkûmu, tecrübelidir. İsteği de gayet mütevazıdır. —Yoğx babam, bana köleler gibi bak yeter. Netice mi? Krallar gibi baktı efendim. *Diyarbakır D-Tipi Cezaevindeyken bir gün güldüğümüz bir hikayeyle ilgili olarak; "bunlar kitaplaşırsa çok güzel bir eser olur" dedim. Bunun üzerine bir
İki arkadaşın hayat mücadelesindeki samimiyet kokulu dostluk-larının macerasını anlatıyor bu roman: Haber biter bitmez, Hüseyin'in yüzünü bir hüzün kapladı. Gözleri ıslanmaya başladı. Aslında Vedat'ın akıbeti hiç de iyi değildi. Fakat eski dost olmalarından dolayı gözleri yaşarmaya başlamıştı. "Keşke bizi terk etmeseydin arkadaşım" dedi kendi kendine. Vedat, şimdi hırsızlık yaparken öldürülmüştü. Hem de suçsuz bir insanı katlederek hayata veda etmişti. Hüseyin, bütün bunları düşünürken "Acaba Vedat şi
'İbadetler Serisi' adlı çalışmanın ilki olan bu kitapçıkta namazın hakikatine ve önemine dair Kur'an ayetleri ve hadis-i şerifler ışığında bazı açıklamalar yapıldı. Niçin namaz kılmak zorundayız, dosdoğru namaz kılmak için nelere dikkat etmemiz gerekir gibi sorulara kısaca cevaplar verilmeye çalışıldı. Bu çalışmanın amacı Rabbimizin namaz hakkındaki ayetlerini hatırlatıp namaza teşvik etmektir. Namaz ise insanın yaratılış gayesi olan Allah'a ibadet ve O'na itaat etmenin güzel bir nişanesidir. "Ey Rabb
Teknik gelişti, işgal biçimleri değişti, köleleştirme biçimleri farklılaştı. Mankurtlaştırma eskiden eziyetle, acıyla yapılırken bugün, zevk ve eğlenceyle uyuşturularak yapılıyor. Mankurt’un zihnine kafasının dışında işlem yapılarak müdahale edilirken bugün kafaların içine doğrudan müdahale ediliyor, beyinler işgal ediliyor, aklın ayarlarıyla oynanıyor, akıl denetim altına alınıyor, insanlar kendilerine ve toplumlarına yabancılaştırılıyor. Kendilerini saadete ulaştırmak isteyenlere karşı her emre hazır
Sino, eşi Zeyno'nun gözlerinin içine içine bakıyor, sanki bir şeyler söylemek istiyordu. Dudakları zoraki aralandı: -Yarasalar! dedi. Zeyno şaşırdı. ''Yarasalar'' da neyin nesiydi. Sino tekrar inleyerek mırıldadı: -Yarasalar, dedi, sonra şehadet parmağını kaldırdı, şehadet getirdi. Birden gözleri dondu, Zeyno'nun gözlerinin içine odaklandı. Inler gibi bir daha: -Yarasalar! dedi, başı yana düştü...
Tükendi
- Abla! Şu anda barınacak yerim yok. Ortalıkta kaldım. Senin evine geldim. Burada bir müddet kalmak istiyorum! dedim. Bana baktı ablam, yutkundu. Büyük bir sıkıntı bastığı her halinden belliydi. Gözlerini yere dikti. Utana sıkıla: - Kardeşim! Kusura bakma! Seni eve alamayacağım... Ablamdan böyle bir cevap alacağım aklımın ucundan geçmezdi. Bir mahkumdum, sokakta kalmıştım... Beklenmedik şekilde kovuldum. Yüzümdeki ümit dalgalarından yayılan tebessümler birer birer dağıldı. Geri döndüm.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 179 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3