Çocuklarımızın bizlere verdiği mesajları iyi anlamalı, gelişim dönemlerini bilmeli, gelişim dönemlerine ait mesajları iyi analiz etmeli ve ona göre yaklaşmalıyız. Onların davranışlarında ve ruh sağlığında meydana gelen olumsuzlukları takip etmeliyiz. Çocuğumuz için doğru yardımı buluncaya ve onu tanıyıncaya kadar aramayı sürdürmemiz önemlidir.

Geliniz görünüz ki; bu dönem ateşten gömlek giyme dönemiydi. imanı avuçta kor gibi tutmak anıydı... Birer fidan gibi yavaş yavaş yetişen Müslümanların her yönüyle adeta ateşte pişmeleri gerekiyordu... - Sizler bu dönemde, karanlık gecede, zemheri soğuğunda yeşeren güllersiniz. Siz gelecek için sınız. Çalışın, çabalayın; okuyun, anlatın. Direnin, devam edin. Ve başınıza gelenlere sabredin... Salim, kıpkırmızı olmuştu. Ateşte kavruluyor gibiydi. Silahını sımsıkı tuttu. Gözlerini yere dikti. - Başka ne biliy

Habbab, kızgın demirin ısısıyla gerilip terlemiş yüzünü geri çekmeye çalıştı. Yüreğini saran korkunun etkisiyle istemeden titredi. Gözlerini yumdu. Korkunç acıya dayanabilmek için Allah'a sığındı. Gözlerinin kenarında beliren birkaç damla yaş yanaklarına süzülürken kendini dualar ikliminin kucağına bıraktı. Habab'tan cevap alamayan şımarık kadın, kızgın şişi yavaşça Habbab'ın alnına yapıştırdı. Yanık et kokusu, dükkânın içini doldurmuş olan ekşi duman kokusuna karıştı. Habbab gayri ihtiyari bir çığlık att

Kadınların dilinden muhacerata dair zorluk, meşakkat ve çile dolu anlatımlar: "...Evlendiğimde henüz 17 yaşlarında gencecik bir kızdım. Bu yaşıma kadar bir gün ailemden ayrı kalmamıştım. Bu şartlarda büyüyen biri olarak birden bire aileden uzaklaşmak, uzun yıllar habersiz kalmak ve bir daha görüşme imkanının olmayabileceği uzunca bir hicrete çıkmak, karşılaştığım imtihanlardan sadece biriydi. Birçok sıkıntıyla karşılaşacağımı, özellikle bir hasret altında ruhumun ezileceğini bilemezdim. Bu hasret altında

Biz bunlara keramet gözüyle bakmıyoruz. Belki bazı kardeşlerimiz bunları keramet olarak görebilirler; fakat bunları yazmaktaki amacımız, keramet izhar etmek değil. Yüce Allah'ın kendi yolunda mücadele eden fedakâr Müslümanları yardımsız bırakmadığını, onları gerektiğinde, özel yardımlarla desteklediğini, zor durumlardan kurtardığını ortaya koymak ve bir nevi Allah Teala'ya karşı şükür borcumuzu ifa etmek için kaleme aldık. Çünkü Yüce Allah'ın nimetlerini anmak da bir çeşit şükürdür. Bu kitapta anlatılanlar

En Güzel Nesil Ashab-ı Kiram Hiç şüphesiz Peygamber aleyhisselatü vesselam “Âlemlere rahmet” rahmet olarak gönderilmiştir. Onun dostları ve yoldaşları olan “Ashab-ı Kiram” da o rahmetten faydalanmış ve insanlığa güzel örneklikler sunmuşlardır. Onlar, vahiy kılavuzluğunda cehalet karanlığından kurtulup saadet asrına ulaşan seçkin şahsiyetlerdir. Onlar vahyin ilk şahitleri ve Aziz Peygamber’in en yakınlarıdır. Bu özelliklerden dolayı ümmet için örnek şahsiyetlerdir. Biz bu kitapta sahabe tabakal

Tevhidi mücadelenin önderleri peygamberleri (Allah'ın selamı hepsinin üzerine olsun) farklı bir üslub ve farklı bir yorumla tanımak ister misiniz? Yazarının diliyle anlatmak gerekirse: "...Hedeflediğimiz çalışmanın bütünü hakkında kısa bir ön bilgi verecek olursak: in-şa-Allah'u Teala Kur'an-ı Mübin'in açık nasları ve Efendimiz (s.a.vl'in sahih sünneti ışığında başta kainat'ın yaratılışı ve kainattaki varlıklar hakkında açıklamalar yer alacaktır. Çalışmamızın devamında kainatta yaratılan varlıklar ara

Tevhidi mücadelenin önderleri peygamberleri (Allah'ın selamı hepsinin üzerine olsun) farklı bir üslub ve farklı bir yorumla tanımak ister misiniz? Yazarının diliyle anlatmak gerekirse: "...Hedeflediğimiz çalışmanın bütünü hakkında kısa bir ön bilgi verecek olursak: in-şa-Allah'u Teala Kur'an-ı Mübin'in açık nasları ve Efendimiz (s.a.vl'in sahih sünneti ışığında başta kainat'ın yaratılışı ve kainattaki varlıklar hakkında açıklamalar yer alacaktır. Çalışmamızın devamında kainatta yaratılan varlıklar ara

Bu çalışmada öncelikle, İslam ordularının coğrafyamıza misafir oluşunu, o kutlu misafirlerden aldıklarımızla şehir şehir İslami bir kimlik edinişimizi bulacaksınız. Sonra Eyyübiler üzerinde detaylı bir çalışmayı, ardından zor zamanda İslami yolculuğumuzu sürdürmemiz yönünde bize öncülük edenleri, onun ardından Şeyh Said kıyamındaki ibretli ihanet hikayelerini, yakın dönemden Batman Şeriatçılarının büyük hikayesini, sanatımız üzerine kısa bir hasbihali ve Suriye Kürtleri ile ilgili bir bakış açısı bulacaksı

Hayatı ve mücadele azmiyle, örnek bir yaşam ortaya koyan nice kahramanlar vardır. O kahramanlardan sadece biridir Murat Kaya. Onun hayatının yazmayı kendim için bir şeref bilerek bu çalışmayı kaleme aldım. Onu tanımak ve onunla birlikte hayatın kimi anlarını paylaşmak, hakikaten onur vericiydi benim için. Onun hayatını , hayatının yüksek kalitesine nazaran; yani istediğim gibi yazamadığım için üzülüyorum. Yine de onun hayatını, bir roman tadında aktarmaya çalıştım ve yazdıklarımla, Murat kaya'nın gerçek y

28 Şubat'ın soğuk rüzgarlarının estiği yıllarda üniversite öğrencisiydim. O dönemin danışmanlık adı altında ikna odalarına şahit oldum. Üniversitelerde esen zalimane baskıları yakından gördüm. İnancından dolayı örtünen bacılarımıza yapılan insanlık dışı psikolojik baskıları bizzat sınıfımda bulunan inançlı kızların hallerinde gördüm. Ailelerinin baskısıyla türbanını çıkaran kızlardan tutun, okulu son sınıfta bırakan kızlara kadar bir çok olaya şahit oldum. Bunlardan esinlenerek bu çalışmayı yazdım. Bu r

Bu kitap tehdit, baskı ve engellemelere rağmen camiye gitmekte direten ve her türlü tehlikeyi göze alıp çocukları ve gençleri Kur'an'la tanıştırıp İslam'ı öğrenmelerini sağlamaya çalışan gençlerin, cami çalışmalarında muhatap oldukları hadiseler, kendi ifadeleriyle aktarılmaktadır. Hiçbir kurgu ve abartmaya yer verilmemiştir.

Neler sığmaz ki... Okudukça nelerin sığabildiğini gören gözler için... Hayat nedir, mücadele nedir, gaye nedir endişesinde olan akıl ve basiret sahipleri için... ... cahili bir hayattan hidayetin aydınlığına çıktım. Yaşadığım hicretler, direnişler, bitmek bilmeyen; ama huzur veren bir mücadeleydi. Uğurladığımız güzel şehidlerin ardından gözbebeklerimize oturan özlemdi. Dönüp de geriye baktığımda meğer Bir Ömre Neler Neler Sığıyormuş...

Çocuk eğitiminde anne ve baba fonksiyonu inkar edilmez bir gerçektir. Yazar, bu konuda izlenecek metotlar üzerinde ayrıntılı bir şekilde durmuş ve yer yer örneklerle konuyu anlatmıştır. Batı eğitim metotları değil, değer yargılarımız çerçevesinde ayetler ve hadisler eşliğinde çocuklarımızı nasıl eğitmemiz gerektiğini dile getirmiştir.

Bu kitap, insanın / insanlığın en büyük düşmanı olan şeytanı anlatmaktadır. Nasıl tuzaklar kurduğunu, insanları nasıl aldattığını, hilelerini, desiselerini ve oyunlarını kıskançlığıyla beraber bu kitapta okuyacaksınız.

Bu çalışma; İslami çalışmaları neticesinde cezaevine konulan, cezaevinde kullanılan tabirle "Siyasi Müslüman Mahkumlar" denilen, yani Hz. Yusuf (as) ile aynı akıbeti paylaştıkları ve aynı imtihandan geçtikleri için kendilerine "Yusufi" ismini verenlerin Hz. Yusuf misali zindanları Medrese-i Yusufiyeye çeviren mücahitlerin hikayesidir.