Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 81 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Sümer/Akad'dan Mısır'a, Pers'den Roma'ya, Selçuklu'dan Osmanlı'ya uzanan derin bir tarihin ürünü olarak devlet, bu coğrafyada devletten daha fazla bir şeydir. Kutsal, hegemonik ve değişken karakteriyle devlet, zamanda ve mekanda hareketi, parçalanma ve bütünleşme dinamiği, özü ve görüntüleriyle özgün bir siyasal varlıktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, derin devletin ruhunu taşımakla birlikte, o ruhun terk edilmesini de içeren bir trajedi sonucu, Osmanlı'nın yıkılışının enkazı üzerine kurulmuştur. Ve siyasa
Bugün kamuoyuna takdim ettiğimiz deklarasyon, yabancılara veya şüphe duyanlara, İslam dininin, şu ya da bu sistemden yahut düşünceden üstün olduğunu kanıtlamayı amaçlayan bir müfredat kitabı değildir. Bu deklarasyon, nereye ait olduklarını bilen, kalplerinin derinliklerinde hangi tarafta durduklarını hisseden Müslümanlara hitaben yazılmıştır. Bu, insanların hissettikleri aşk ve aidiyetin bera berinde hangi sorumlulukları getirdiği konusunda elzem sonuçlar ortaya çıkarmalarına vesile olacaktır.
"Küreselleşme" parolası altında dikkatleri üzerine çeken yeni gelişim, tarihi bir terkibi köklü bir değişime uğratmaktadır. Bu terkib, kendini devlet toplum ve iktisadın aynı milli sınırlar dahilinde bir arada gelişmesi olarak göstermiştir. Milletler-arası iktisat sisteminde, ticari münasebetleri iç ve dış ticaret diye ayıran sınırları devletler tespit ederlerdi. Pazarların küreselleşmesi ile birlikte bu milletler-arası iktisadi sistem, artık milletlerüstü iktisada dönüşmeye başlamıştır. Bu değişimde görüle
Tükendi
Önsöz Amerikan Şehir Teorisinin İlk Biçimleri Ekolojik Şehir Teorisinin Yükselişi Sosyal-Psikolojik Bir Şehir Teorisine Dair Notlar Şehir Teorisi Konusunda Avrupadaki Gelişmeler Max Weber ve Avrupa Şehir Teorisi Max Weberin Amerikan Şehir Teorisi Açısından Geçerliliği 1. BÖLÜM: ŞEHRİN DOĞASI Şehrin Ekonomik Karakteri: Pazar Yerleşimi Tüketici ve Üretici Şehir Tipleri Şehir ile Tarım Arasındaki İlişki Politik-İdari Şehir Konsepti Kale ve Garnizon Kale ve Pazarın Bir Kaynaşması Olarak Şehir Avr
Tükendi
Weber derin bir bilgi, çetrefilli bir dil ve yoğun bir kavramsallaştırmayla, anlaşılması zor ve yanlış anlamaya müsait eserler vermiştir. Kuşkusuz Max Weber'in geliştirdiği anlayıcı sosyoloji ile ulaştığı sonuçlar ve kullandığı yöntem bakımından eleştiriye açıktır ve eleştirilmesi gerekmektedir; lâkin Weber'i eleştiren yaklaşımların bir çoğu maalesef yanlış anlaşılmadan veya tam olarak anlaşılamamadan kaynaklanmaktadır. Bunda da en çok Weber'in ağdalı dili ve pozitif olmaktan daha çok idealist felsefeye dah
Weber derin bir bilgi, çetrefilli bir dil ve yoğun bir kavramsallaştırmayla, anlaşılması zor ve yanlış anlamaya müsait eserler vermiştir. Kuşkusuz Max Weber'in geliştirdiği anlayıcı sosyoloji ile ulaştığı sonuçlar ve kullandığı yöntem bakımından eleştiriye açıktır ve eleştirilmesi gerekmektedir; lâkin Weber'i eleştiren yaklaşımların bir çoğu maalesef yanlış anlaşılmadan veya tam olarak anlaşılamamadan kaynaklanmaktadır. Bunda da en çok Weber'in ağdalı dili ve pozitif olmaktan daha çok idealist felsefeye dah
Çin Küreselleşiyor adlı kitabında seçkin bir Çin uzmanı olan David Shambaugh Çin'in uluslar arası sahnede artan önemini etkileyici bir şekilde anlatmaktadır. Bundan otuz yıl önce, Çin'in doğu Asya periferisi dışındaki küresel sorunlarda oynadığı rol kesinlikle çok azdı ve yine çok küçük bir jeo stratejik gücü vardı. Bugüne baktığımızda, Çin'in artan ekonomik gücü, menzilini Afrika'daki maden ocaklarından Batı'daki döviz piyasalarına, Orta Asya'daki petrol sahalarına, Latin Amerika'daki tarım endüstrisine, D
Bugün kamuoyuna takdim ettiğimiz deklarasyon, yabancılara veya şüphe duyanlara, İslam dininin, şu ya da bu sistemden yahut düşünceden üstün olduğunu kanıtlamayı amaçlayan bir müfredat kitabı değildir. Bu deklarasyon, nereye ait olduklarını bilen, kalplerinin derinliklerinde hangi tarafta durduklarını hisseden Müslümanlara hitaben yazılmıştır. Bu, insanların hissettikleri aşk ve aidiyetin beraberinde hangi sorumlulukları getirdiği konusunda elzem sonuçlar ortaya çıkarmalarınavesile olacaktır. -Aliya İzzetbeg
1914 yılı, Osmanlı devletinin parçalandığı I. Dünya savaşının başlangıç tarihi. 2014 yılında bu büyük savaşın yüzüncü yılını idrak edeceğiz. Ama bu tarihi dönemecin manasını henüz idrak ettiğimiz söylenemez. Şimdi, yüzyıl sonra, dünyanın dört bir yanında batı emperyalizminin ürünü olan onlarca yeni milliyetçilik, yüzlerce kabilecilik, aşiretçilik, mezhepçilik, cemaatçilik, hizipçilik ile bunların bir büyük boyu olan ve I. Dünya harbi sonrası emperyalist paylaşımın ürünü olan Uluslar ve Ulus Devletlerarasınd
El: "Bir kez önüm sıra beliriverince ışıltılı gözlerin, Etrafa anlam dolu hayatlar bahşeden ruhundan bir esinti düşünce nâdan ellerimin üzerine, Senden gelen selam bir cennet muştusu, Şerha şerha yarılmış yüreğe sağaltıcı bir ecza, acıya müsekkin, yaraya merhem..." Kör Said: "Bizlere sunulan muazzam imkânlara karşın herbirimizin kurabildiği yaşamı bir gözden geçirelim yeniden, merhum Kör Said'in mübarek ruhunu şad eylemek için her gün küçük muhasebeler yapalım, sözümüzün, tavsiyemizin ve varlığımızın etrafı
Selefiler ve Selefilik etrafında cereyan eden tartışma Modern İslam Araştırmaları içinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu durum sadece İslam dünyası içindeki entelektüel çevre ile sınırlı kalmayıp, İslam dünyası ile ilgilenen tüm uluslararası entelektüel çevre için de söz konusudur. Selefilik etrafında dönen bu tartışma, özellikle 11 Eylül'de New York ve Washington şehirlerine el-Kaide'nin gerçekleştirdiği düşünülen saldırıların akabinde, yani 21. yüzyılın başından itibaren daha da yoğunluk kazanmaya başl
İslam dünyası büyük bir krizden geçiyor. Sanırım Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, İslam dünyası ikinci büyük savrulmasını yaşıyor. 2010 yılında başlayan "Arap Baharı" sırasında büyük bir deprem yaşayan ülkeler, uzun zaman geçmeden, baharı kışa çevirecek ikinci bir fay hattının depremiyle sarsıldı. Buna da "Arap Kışı" denebilir belki. Bu kış hala devam ediyor. Fas'tan İran'a kadar, neredeyse tüm coğrafyayı ve bu coğrafyadaki en önemli ülkeleri içine çeken bu sarsıntıların nedeni, iç dinamiklere ait fay ha
Bir din kardeşinin sana anlatacakları var. Biliyorum dinlemek istemiyorsun. Söyleyeceklerime peşinen "yanlış, iftira, yalan" diye bakacaksın. Beni "Cemaat düşmanı", "Hoca- efendi düşmanı" olarak görüyorsun muhtemelen. Bu yüzden söyleyeceğim her şeyi peşinen reddedeceksin farkındayım. Keşke bir defa, Allah'tan korkan, alnı secdeye değen, ümmet derdi olan, millet derdi olan, ülke derdi olan insanlara kulak versen. Allah Kur'an-ı Kerim'de der ki, "Onlar seslerin hepsine kulak verir, en güzeline uyar" (Züm
Milleti güçlü olan insanın, ülkesi büyük olur. Ülkesi büyük olan insanın, insanlığa söyleyecek sözü olur. O kitap, ?oku" ile başlarsa, sahiplerinin bir medeniyeti olur. Medeniyeti olan insanın, bu dünya için bir ideali olur. Sözü olan insanın, bir kitabı olur. İdeali olan insanın, hayalleri olur. Bir hayalin var mı?
Immanuel Wallerstein'ın son derece etkili ve geniş hacimli eseri, Modern Dünya Sistemi, sosyal bilimler alanında bu yüzyılın en büyük eserlerinden biridir. Dünya tarihini yenilikçi bir bakış açısı ile ve panoramik bir manzarayı yorumlarcasma yeniden yazarak okuyucularına sunmuştur. Elinizdeki kitap serinin dördüncü cildidir.Eser onaltıncı yüzyıldan başlayıp yirminci yüzyıla kadar geçen sürede modern dünya sisteminin ortaya çıkışı ve gelişimini anlatıyor. Bu yeni kitap, 1789 fransız devriminden Birinci Dünya
Tükendi
Eğer eşitlikçi ve özgürlükçü bir dünya istiyorsak, bu ideallerin hangi şartlar altında gerçekleştirilebileceğini de kavramak zorundayız. Bunu yapmak için de her şeyden önce dünya-sisteminin doğası ve bugüne kadarki evriminin gözler önüne serilmesi ve hem bugün hem de gelecekte olması muhtemel gelişmelerin çeşitlilik derecesinin ortaya konması gerekir. Böyle bir bilgi güç demektir. Ve bu bilgi benim kendime yükümlülük olarak seçtiğim hedefler çerçevesinde, en fazla, dünya nüfusunun sayıca daha kabarık ve ezi
Tükendi
Eğer eşitlikçi ve özgürlükçü bir dünya istiyorsak, bu ideallerin hangi şartlar altında gerçekleştirilebileceğini de kavramak zorundayız. Bunu yapmak için de her şeyden önce dünya-sisteminin doğası ve bugüne kadarki evriminin gözler önüne serilmesi ve hem bugün hem de gelecekte olması muhtemel gelişmelerin çeşitlilik derecesinin ortaya konması gerekir. Böyle bir bilgi güç demektir. Ve bu bilgi benim kendime yükümlülük olarak seçtiğim hedefler çerçevesinde, en fazla, dünya nüfusunun sayıca daha kabarık ve ezi
Tükendi
Bu kitap, Hıristiyan Ermeniler ile Müslüman halklar arasındaki ilişkileri kronolojik olarak, geniş bir yelpazede ele alıyor Çalışma, Ermeniler ile Müslüman halkların, sanattan edebiyata, diplomasiden zanaata varıncaya kadar bu coğrafyadaki ortak medeniyete yaptıkları katkıları ve birbirleriyle kurdukları kadim dostluğu, tarihî ve politik kodlara hapsetmeden anlatıyor Toplumun her kesiminden okura vermek istediği mesaj ise şu: "Hıristiyan Ermeniler ve Müslüman halklar 1915'te tanışmadıkları gibi 2015'te de s
Tükendi
Yaklaşık 1400 yıllık bir geçmişi olan ve bu coğrafyada ortak bir kültür ve kadim bir medeniyet inşa eden Hıristiyan Ermenilerle Müslüman halkların ilişkilerini sadece 1915 olayları üzerinden değerlendirmek bizleri tarihi bir yanlışa sürüklemektedir Bu yanlışa düşmemek için 1915 öncesinin de bilinmesi gerekiyor. 1915 öncesi dönemde; sanattan diplomasiye, edebiyattan mimariye, ticaretten zanaata kadar birçok alanda ortak ilişkiler kuran Ermeniler ile Müslüman halkların ilişkilerini ve ortak medeniyete yaptı
Kishore Mahbubani küresel dünya düzenini geliştirmek bağlamında sonuç alıcı çözüm önerilerinde bulunuyor. Yapısal reform gerektiren yedi jeopolitik kusura vurgu yapıyor. Yaptığı derin analizlerin sonrasında verdiği mesajlar genellikle iyimser Mahbubani' ye göre bugün elimizi kolumuzu bağlamaya çalışan modası geçmiş jeopolitik çevrelere, kurumlara ve düşüncelere rağmen dünyamız son üç yüz yıla oranla son otuz yılda daha pozitif değişimler yaşıyor.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 81 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2