Hayvanları sevmek ve onları korumak bir insanlık gereğidir. Yaşayan her canlıya saygı duymak, doğayı daha yaşanır kılacaktır. Aç, susuz kalmış hayvanlara ve hayvan barınaklarına yardımcı olalım ve unutmayalım ki hayvanlar bizim dostumuzdur. İnanın hayatımız hayvanları sevince daha da güzelleşecek, içimiz daha da huzurla dolacaktır. Bu sevgi başka bir sevgiye benzemiyor. Bu sevgiyi ancak yaşayan anlar ve bilir. Koşulsuz sevgi. Bir tek hayvanlar da vardır bu sevgi. Bu sıcacık, insanı hiç üşütmeyen sevginin kutsallığına inananlardanım. Hayvanları anlamak ve sevmek çabası bizi doğanın sırrını çözebilmek umuduna da götürebilir. Bir lokma su ve yiyecek nedir ki? Hayvanları sevmek duygusu içimizde tatlı bir sevinç bırakır. Hiç tanımadığınız bir köpek ya da bir kedi, yolda karşılaştığınız, insan diye geçinen nice yarım akıllı ve ruhunu kötülük bürümüş insanlardan daha soyludur. Ben nice insanlar gördüm ki çoğunun içinde katil dolaşıyor. Ben nice insanlar gördüm ki bir kuduz köpeğinden daha tehlikeliler. Boşuna dememiş sevgili Yunus Emre: ” Yaratılmışı severiz Yaratan'dan ötürü. “ Fazla söze gerek yoktur. İçinde hayvan sevgisi barınmayanın başka sevgilerden söz etmesi mümkün değildir. Bu anlamda sevgili Zühal Tekkanat'ı kutlamak isterim, bizlere böyle bir çalışmayı armağan ettiği için.