Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 430 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
İnsanlık ve kâinat için en gerekli husus hiçbir tartışmaya mahal bırakmaksızın adalettir. En küçük kurum aileden başlayarak hemen her canlının yaratılıştan hak ettiği adalet bozulduğu ve tartışılmaya başlandığı her dönemde telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmıştır. 100 yıla yaklaşan cumhuriyet tecrübemizde ve elbette daha evvelinde de adaletin tevzisi en büyük mesele olmaktan çıkartılamamıştır. Cumhuriyet kurulurken inşa edilen ve normatif hukuk kaidelerinden uzak İstiklal Mahkemeleri bir süre sonra y
"Benim hayatım bir romandır." diyenler pek çoktur. Öyledir de! Kişi, ya­şantısı boyunca neler görür, neler öğrenir! Bu açıdan, anılar en çok ilgiyle oku­nan kitaplardır. Önemli olan yazılışlarındaki özgünlük, değişiklik, okuru kendine bağlayabilme yetisidir. Dünyanın pek çok ülkesinde devlet, politika, sanat ve edebiyat adamla­rının anılarını yazdıklarını biliyoruz. Bu anılar, o kişilerin yaşadıkları dönemin de belgesel anlatımıdır. Geçmiş yüzyılların gerçek yaşantısını bize bu anılar öğretir. Ülkemizin,
Tükendi
Batı dünyası ve düşüncesi iki "Şarklı" lideri asla unutmadı, unutamadı. Orta Doğu ve Orta Asya'nın dini olarak İslam, Batı için kayda değer bir muhatap değildir. Avrupa, İslam'ı ve Müslümanları uzun yıllar kendi klasmanında görmedi. İspanya ve Portekiz'i İslam toprağına dönüştüren ve Fransa'yı tehdit eden Endülüs İslam Medeniyeti'nin barbarca ve benzeri görülmemiş yöntemlerle yok edilmesi Avrupa'nın ve papalığın kendine güvenini tahkim etmişti. Papalığın "önleyici tedbir" olarak büyüklü küçüklü sayısız Ha
Namık Kemal'in Emir Nevruz adlı eserinin Arap Harfli Türk Alfabesi ile basılmış hâli kitapta birlikte verilmiştir.
Safveti Ziya'nın Bir Safha-i Kalp adlı eserinin Arap Harfli Türk Alfabesi ile basılmış hâli kitapta birlikte verilmiştir.
Mikâil Bayram kulvar dışı bir tarihçi ve akademisyen. Günümüz şehir menkıbecilerinin ifadesiyle ezber bozan ve büyük resme dikkat çeken bir isim. Bir nevi arkaik dönemlerden günümüze tevarüs etmiş ve elan ayakta duran putların yıkıcısı, bir put kıran. Öyle ki alışkın olunan bütün parametreleri, hükümleri, çok bilinen, çok bilindiği için çok doğru kabul edilen yargıları paramparça ediyor. Mikâil Bayram'la yapılan bu nehir söyleşi kitabı aynı zamanda asap bozan bir iklime sahip. Günümüz Türk insanının miti
Hindistan'da kastlar arasındaki keskin farklar toplumsal yapının içine öyle bir işlemiştir ki bu fark semtlerdeki evlerin durumlarından rengine, soy ağacı oluşturmadan eş seçimine kadar kural koyucu bir sistem hâline gelmiştir. Böyle bir sistemin getirdiği ayrışmalar, toplumsal birliği bozmanın yanı sıra halkı ortak unsurlardan uzaklaştırmış, birbirinden bağımsız alt kültürler meydana getirmiştir. Hindistan'ın değişen yüzünü temsilen felsefi didaktik öğretileri ile kitaba adını veren Gora, işgal altında
Tükendi
Eğer şu ana kadar isteklerimiz gerçekleşmediyse, en şiddetli arzularımıza ulaşamadıysa; eğer hayatımıza hiç istemediğimiz şeyler girdiyse, eğer mutsuzsak veya yenilgiye uğradıysak, bütün bunların sebebini Rezonans Kanununda bulabiliriz." Pierre Franckh, bu kitabında Rezonans Kanununu kavrayıp onu nasıl kullanacağımızı anlamaya başladığımız anda, hayatımızdaki her şeyin mümkün olabileceğini anlatıyor. Yazar, hayatımızı kalbimizle değiştirebileceğimizin de altını çiziyor. Düşünce gücümüzle maddeye etki edebil
Tükendi
100 Temel Eser İlköğretim Kitabı Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve Dünya edebiyatından seçilerek oluşturulan 100 Temel Eser, çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığının bu çalışmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya ve dilimizin gelişimini sağlamaya yönelik önemli bir çaba olarak görüyoruz. Aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki duygu ve düşünce zenginliğini kazanmış bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü ve paylaşımcı olacağını düş
Dr. B'nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Gestapolar tarafından sorgu için kapatıldığı otel odasında sistemin bütün şeytaniliğini ve psikolojik acımasızlığını yaşadığı, düşüncelerinde boğulduğu ve bu sinsi azapla yaşamak zorunda kaldığı aylar... Bir gün sorgu odasında bacakları ağrıyana kadar ayakta bekletilirken cüretkâr hırsızlığı sayesinde satranç öğrenme kitabıyla tanışacaktır. İlk başta anlamsız gelen işaretler zamanla beyninde somut pozisyonlara dönüşecek, satranç stratejistlerini bile hayran bırak
Tükendi
Yeni Dünya önce ne söylendiğini anlamamış gibi yüzünü buruşturup sesin geldiği tarafa döndü, kırmızı gözlerini büzerek karanlığa bir müddet baktı. Sonra, sahiden yerine oturmak ister gibi ellerini yanlarına salıverdi. Fakat bir an tereddüt ettiği görüldü. Bu anda kafasından neler geçtiği, içinde nelerin olup bittiği bilinemezdi; ama senelerden beri savaştığı meydanı bu kadar kolay bırakıp çekilmek istemediği belliydi. Yüzünü, yeniden bir allık kapladı. Yanakları birkaç kere ürperdi. Birinin üstüne atılmak i
19. yüzyılın ikinci yarısında, Amerika'daki Kuzey-Güney savaşı bitmiş, eskisine göre daha dingin bir hayat hüküm sürmeye başlamıştı. Artık silahlar çekilmiyor, toplar atılmıyordu. Ve bu dingin hayat en çok Kuzey'in topçu subaylarının canını sıkıyordu. Bir şeyler yapmalıydı. Savaşı yeniden başlatamazlardı veya başka bir ulusa -mesela İngilizlere- harp açamazlardı. Mutlaka bir yerlere mermi atmalıydı. Ama nereye? Gun Club'ın başkanı Bay Barbicane bu sorunun cevabını biliyordu: "Ay'a!" Jules Verne, 19. yüz
Tükendi
"Güçlü kökleri, toprağın derinliklerine inen bir ağaç, tepesi kesilse bile ölmez." Nikolay Ostrovski Bir edebiyatçıdan önce devrimci olan Nikolay Ostrovski'nin otuz iki senelik kısacık hayatında oldukça etkili olan inanç, azim ve bir şeyler yapma tutkusu, kendisinin otobiyografik özellikler taşıyan "Ve Çeliğe Su Verildi"
Tükendi
"Henüz cevaplanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de cevaplamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: Kadın ne ister?" (S. Freud) Kim bilir, Freud belki de bu sözü Tolstoy'un unutulmuş kadın karakteri Katya için söylemiştir. Katya... Henüz hayatının baharında bir genç kız... Toy denebilecek kadar tecrübesiz... Daha evlendiği ilk dakikadan beri ruhunda meydana gelen değişimler, arzularının yönünü değiştirmeye başlıyor ve Tolstoy'un güçlü kalemiyle kadın ruhunun
Tükendi
İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimî bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Sabahattin Ali'nin "İçimizdeki Şeytan" kitabı 1940 yılında yayımlandıktan sonra büyük bir yankı uyandırmı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 430 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2