İvrizim Akasya kokulum Hani bana sunduğun Buzlu suyun? Öğlenleri yediğim Nohutlu pilâvım Tahin helvası Sıcak pufum Nerede söyler misin? Akasya kokulum Koşup oynadığım Yeşil çayırın Torosların eteğinde Rüzgârlı bayırın İvrizim Bebeğim Seni özlüyorum Akasya kokulum.

Aslan Yürekli Cüce cüce ali şamil ahlatlı, yüzon santimetre doğu cephesi'nde armağan edildi enver paşa'ya bir köle gibi saray soytarısı oldu sultanları, şehzadeleri güldürdü alay ettiler, hakaretler cabası boynunu büktü, sustu istiklal davası gürleyince köylü elbisesi ve sahte hüviyetle kaçtı istanbul'dan koşar adım kan kokan topraklara kavuştu cephe gerisini reddetti başta kalpak, boyu kadar tüfek cepheden cepheye vuruştu koca savaşın cücesi "aslan yürekli" diye ünlendi göğsünde istiklal madalyası dir

Büyük bir kültürel birikime sahip olan Bademler Köyü, birçok özelliği ve ilkleri yaşatan öncülüğü ile Türkiye'nin her yöresindeki insanlar tarafından tanınmakta ve bilinmektedir. Bademler Köyü'nün bu tanınmışlık özelliklerine değişik bir açıdan bakmak amacıyla hazırlanmış olan "Bademler Ağzı Derleme Sözlüğü ve Bademler Kültürü" adlı bu çalışmanın ilk bölümünde; ağırlıklı olarak Bademler Köyü ve yöresine ait sözcüklerin tespit edilip bir araya toplandığı bir "derleme sözlüğü" çalışması ile karşılaşmaktayız.

Bu kitaptaki öyküler Subukistan adı verilen düşsel bir ülkede geçer. Subukistan'da Abuklar ile Subuklar birlikte yaşarlar. Bazen Abuklar Subuk, Subuklar Abuk olabilir, bu sizi şaşırtmasın! Abuk subuk bir ülkedir burası. İşte bu kitap Abuklarla Subukların öykülerini anlatır.

Bu kitap komünistlerin atası Mustafa Suphinin kurduğu Türkiye Komünist Partisi (TKP) üzerinedir. Tarihin dili belgelerdir; bu çalışma belgelere dayanmaktadır. Tarihin hizmetçisi olmaktan efendisi olmaya yükseliş tarihsel gerçekleri anlamakla başlar. Mustafa Suphinin Partisi gerçeklerle korkmadan yüzleşmemizi sağlamak istiyor. Mehmet Tuna M. İnanç Turan bu kitabında tarih yazmak iddiasında bulunmuyor. Elde ettiği belgeler ve kendi yorumları çerçevesinde TKPnin kuruluşundan bu yana yaşanılan serüveni değerl

ŞİMŞİİR 2012 AĞACI İNDEKS 2012de Şairin Şiiri Süt Limandı! 2012de Türk Şiirinin Seyri Sınıfta Kalan Şiir ve Şiir Kitapları Açılımı!, Yetersiz Şiire Dur Denemesi! Kendi İçine Kapanmayan Şiir, Kara Şiir, Gözü Kara Şiir! ... Şimşiir Ağacı Şiir Seçimi ŞİMŞİİR 2012 AĞACI 2012NİN EN İYİ ŞİİRLERİ Onur Bayrakçeken (1994), Hayır de Şeyda Üzer (1991), Beklet Serap Aslı Araklı (1987), Serap Sinan Özdemir (1984), Bitki Güven Adıgüzel (1983), Çeviri Hatırası Caner Ocak (1982), Hiçbir Darbe Morartmaz Sessizliğini Onur

Geçenlerde yolda karşılaştığım bir arkadaş, 1-Denemelerinde anlattığın öyküler çok hoşuma gidiyor, diyordu. Konuşmalarımda olduğu kadar, kimi konulardaki iletileri güçlendirmekte onlardan çok yararlanıyorum. Benzer sözleri, farklı şekillerde de olsa zaman zaman duyuyorum. Bu söyleşilerden edindiğim izlenim, bir konuyla ilgili söylediklerim unutulsa da, anlattığım öykülerin uzun zaman bellekte kalabildiğidir. Bu kısa ve çarpıcı öykülerin anlatılma ve yayılma amacı da bu değil midir? Yüzyıllar boyu güncelli

Sen her zaman, kalbimdesin be sevgili! Aşkın yüreğimi ısıtıyor, Seni bana bağlıyor. Anladım ki sen her şeyimsin, Gözümün nuru, kalbimin neşesisin. Sen benim her şeyimsin.

saçların ilmek ömrüme kendi ellerimle geçirdiğim ömrüm biçare bahçe senin ellerinde ne yana baksam gökyüzü ne yana baksam gece ve sen adressiz mektuplar yazıyorum biliyorum ki sana ulaşıyor biliyorum ki bilmez olaydım diyebiliyorum bir de

Kalbim kahırdan bir nehir Çırılçıplak bir ağıt seli Gece boyunca susmadı Kirpiklerimin kırık sesi Namlu uçlarında kadınlar Eksildikçe her gün cinnet Utandım adamlığınızdan ki Masaldım, kendime kaldım

....... Maviyi Denizden alacağım Ve ışığı Mutlaka sevdğimin gözlerinden Bir tablo yapacağım Korkusuzca uçacak kuşlar Aydınlığı mavinin koynuna koyacağım Karanlığı uzakta tutacağım maviden.

Halk kendi eliyle bayrağını yaptı ve astı. İşgal yıllarında İzmirli halkın elinde Türk bayrağı yoktu. Çünkü Yunan işgalcileri, tek tek Müslüman evlerini basıp arama yaptılar ve Türk bayraklarına el koydular. Bizim Güzelyalı'daki dede evimiz de bu talandan nasibini aldı. Sonra topladıkları Türk bayraklarını büyük tomarlar yapıp mahalle ortasında ateşe verdiler. Böylece halkın elinde bayrak kalmadı. Ancak 30 Ağustos Büyük Taaruz'dan galip çıkan Türk ordusu, hızla İzmir'e doğru yaklaşınca halk harekete geçt

...... kalbimin erken vurularında herşey geçiyor olanca hızıyla kırlangıç dalışlar yapıyor üstümde çocuk kendisini çiziyor tozlu yollara ben geçiyorum senden gözlerimde kayıp köpek gözleri yönsüz güneşte yanacağım kalbimin erken vurularında bıraktın beni

Anahtar Deliği Anahtar deliğinden baktım Masmavi denizi gördüm Upuzun bir kumsal Durmadan yüzen insanlar Anahtar deliğinden baktım Gökyüzünü gördüm Binlerce yıldız parlıyor Aydede gülümsüyor Anahtar deliğinden baktım Yemyeşil ormanı gördüm Cıvıl cıvıl kuşlar Yemyeşil ulu ağaçlar Anahtar deliğinden baktım Kendimi gördüm Gülümseyen bir çocuk Hınzırlık peşinde koşuyor

Ulusal ve uluslararası istatistikler, kitap okuma oranı açısından Türkiye'nin gelişmiş ülkelere göre, açık ara gerilerde kaldığını göstermektedir. Örnek vermek gerekirse, kişi bazında İsviçre'de yılda on kitap okunurken, ülkemizde bir kişi on yılda sadece bir kitap okumaktadır. Yine ülkemizde bir kişi günde beş saatini televizyon başında geçirirken, koca bir yıl boyunca kitap okumaya sadece altı saatini ayırmaktadır. Bu karanlık tablo, gelecek kuşaklar adına başta ana-babalar olmak üzere toplumun her kesimi

Uzmanlara göre, eğer gerekli önlem alınmazsa 2050 yılında denizlerde balık kalmayacak! Yanlış duymadınız, örneğin Türkiye'de ortalama yaşamın 75 yıl olduğunu düşünürsek, şu anda 35 yaş ve altında olanlar denizde balık kalmadığına tanık olacaklar. Balıksız deniz, insansız dünyaya benzer! Bu kitap bu soruna dikkat çekmek için yazılmıştır. Bu bağlamda, bu kitaba vereceğiniz her destek size yine bir balık kitabı olarak geri dönecektir! Balık olmasa da kitabı olsun! Balık sana emanet olsun!

Mozart'ın, Beethoven'in, Schopenhauer'ın, Puşkin'in, Victor Hugo'nun, Karl Marx'ın, Lord Byron'ın, Bernard Shaw'ın, Marcel Proust'un, David Herbert Lawrence'in, Henri Gauidier'in, Sokrates'in, Ovidius'un, Gaius Plinus'un, Petrus Abaelardus'un, Francesko Petrarca'nın, Pietro Bembo'nun, İngiltere Kralı VIII. Henry'nin, Fransa Kralı IV. Henry'nin, Robert Emmet'in, Edgar Allan Poe'nun, Robert Browning'in, Soren Kierkegaard'ın, Leos Janacek'in, Albert Einstein'ın, Andre Gorz'un, Jean Paul Sartre'ın, Simone de Be

"Kanseri anlamak ve anlatmak" hekimlik sanatının en zorlu konularından biridir: karmaşık ve bilinmezlerle dolu bir alanda hem yalın bir dil kullanacaksınız hem de anlaşılır olacaksınız..,'keşke'lerin de olabildiği bilim diyarında riskli bir yolculuk. Dr. Erol Yorulmazoğlu bunu çok iyi başarıyor, belli ki bu yolculuğa iyi hazırlanmış: kansere dair temel bilgilerden sonra kanser türlerini açıklayıp merak edilen risk faktörlerini tartışıyor. 'Doktorunuza sorular' bölümü ayrıca ilgi çekici. Temel kanser araşt

"Duyan da Bir Şey Yaptığımızı Sanacak" ve "Şövalye Adası" adlı kitaplarıyla tanıdığımız Orhan Tez, "Kırık Aşk Öyküleri"yle okurlarını yeniden sarsıyor. Tez, kısa öykünün usta kalemi...