Anılar, insanı tarihin yanılgılarından alır, kendisi yapar. Anılar, meraklı okuru yaşanan realiteden alır, derinleştirir, tecrübeli kılar ve geleceğe taşır. Anılar, tüm unutulmuşluklara, suskunluklara, ikiyüzlülüklere tanık olur, insanlığın kendisiyle yüzleşmesini sağlar. Elinizdeki kitapta aktarılan anılar da; olayların sadece içinde yer almakla kalmayıp, aynı zamanda sorumlusu ve sürükleyicisi olmuş; Kürtler adına Ortadoğu`da sürdürülen siyasete etkide bulunmuş; egemenlerin entrikaları ile karşılaşmış; Kü
Ortadoğu' da Kürtler, Ermeniler, Kaldaniler, Hititler, Farisîler, Araplar gibi halklar, dost komşuluklar içinde yaşardı. İran''da ve Osmanlı''da Devletin eğitim dili Farsça idi.
İran; Araplara yenildi, Müslümanlığı kabul etti. Eski dinleri "Zerdüştlüğü" ve Müslümanlığın Şiiliğini harmanladı, farklı bir inanç usulünü ilkame etti.
Aydınlık ile karanlığın, iyilik ile kötülüğün mücadelesinde, iyilik ve aydınlık kazanırsa mutluluk, karanlık ve kötülük kazanırsa azaplık doğar, insanlar mutsuz olur. "Tek Allah"
Çoğul renkler taşıyan, yaşama dayatılan tek tipçi anlayışlar, halkları, insanı kendisine yabancılaştıran, gerçek bir uygarlaşmanın yolunu kapatan başlıca engellerden biridir. Doğadaki çeşitliliğin korunmasının, siyasal ve ideolojik nedenlerle insana, halklara layık görülmemesi düşündürücüdür. Oysa her yerel tomlumsal-kültürel çeşitlilik, binlerce yılın ürünü olup, insanlığın ortak mirasıdır. Bu mirasın uygarlık / uygarlaşma adına korunması, geliştirilmesi gerekmez mi?Kürt Halkı, Ortadoğu'nun yerleşik halkla
Hin Çün, hin li vir man. Hinan evina xwe li vir hişt ü ketin du evinike mezintir. Hin bi tene man beyi ku dile xwe ji hinen din re vekin. Hin bi xeyala evina xwe re jiyan, hinan evina xwe di nava xeyalen xwe de heband. Ü evina hinan xwe bera nav penusa min da ü ji wir heriki...
İbrahim Koyun, 25 Ekim 1952'de Tunceli'nin Ovacık ilçesine bağlı Sevge Köyü'nde doğdu. Elazığ'da Fatih Mehmet İlkokulu'nda okudu. Ortaokulu ve Endüstri Meslek Lisesi Metal Bölümünü dışarıdan bitirdi. Daha sonra Eskişehir Anadolu Üniversite Açık Öğretim Fakültesi Sosyal Bilimler Bölümü'nden mezun oldu. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün çeşitli kademelirnde çalıştıktan sonra, 2001yılında Aydın'da emekli oldu. Yazar, evli ve üç çocuk babasıdır.İbrahim Koyun, bu kitapta yaşamının "Sisli Günleri"ni bir nakış gibi
"Eskiyen ve eskiten yolları aşıp sana geldim.
Dökülmüş ömrümün baharı, vurulmuş tarihimle sana
Munzurdur yalnızlığım, bir donuk zaman gibi asılı duvarlarda
Göç yorgunu sözlerimle, sürgün sesimle sana
..............
Ben unutmaların vurgunuyum da, unutmamaların aşkıyla sana geldim"
Remzi çakın 27.01.1962'de Adıyaman Kahta'da doğdu. İlk öğrenimini Kahta'da, orta öğrenimini Diyarbakır'da, yüksek öğrenimini de Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinde tamamladı.Çakın 12 eylül darbesinden sonra Türkiye'de demokrasinin ve Kürt meselesinin çözümü konusunda, sosyal, siyasal ve kültürel bir çok çalışmanın içinde yer aldı. Çakın'ın içinde yer aldığı önemli çalışmaları ise; 1992 Med Basın Yayıncılık genel yayın yönetmenliği, 1992 yılında kurulan Kürt politik merkezli (dep) Demokrasi P
Malatya'nın Aluçlu Köyünde zor hayat şartlarında emeğiyle geçinen insanların gerçek hayatta yaşadığı kimi hüzünlü kimi trajik olaylar, Şerif Baytemür'ün derlemesiyle on iki öyküde çarpıcı bir şekilde anlatılıyor.-Aluçlu (Ollücon)Eski asıl adıyla Ollücon Toros dağ silsilesinin güneydoğu dağlarından birini oluşturan Çakçak Dağları'nın en yüksek zirvesi (denizden yüksekliği 3800 metre civarında)dibinde 4 köyden oluşan bir bölgedir.Çakçak Dağı çok dik yamaçlarla Fırat Nehrine iner. Aluçlı kayalık taşlık dik ve
Acaba bugüne kadar, bir 'deli'nin hayat hikayesini anlatan kaç roman kaleme alınmıştır? Belki bir elin parmak sayısı kadar, belki de daha az!
Neden filmlerde, 'deli' rolündeki bir kişinin 'neden deli olduğu' da anlatılmaz? Bilirsiniz, filmlerde 'deli' rolleri çok olur, ama asla onların neden 'deli' oldukları anlatılmaz!
"Sonbahar'da kurbanlar yapılırken, kurban teşlerinin dumanları göğe yükseldiğinde tanrı Ahura Mazda -ki o güneşin ruhudur- güneşten baktı. Toprağı ışınlarıyla sıcaklaştırarak canlandırdı. Ve değişime uğratarak armağan etti insanlara. Onları ibadete çağırdı ve Ari halkından olan insanlar ona şöyle ibadet ettiler:
'O büyük güneş tanrısı Ahura Mazda
Doyum için yağmur ver
Olgunlaşma için sıcak ver
Denge için rüzgar ver
O büyük güneş tanrısı Ahura Mazda bizleri duy.'
O zamanlar Ari yurdu bolluk içindeydi v
-Nerelisin ?
-Konyalıyım .
-Aslen nerelisin?
-Konya...
-Konya'da Kürt yok ki.
-Var var!
Konya'nın sosyo-demografik yapısına dair pek bilginiz olmadığında ve Konyalı bir Kürt ile tanıştığınınzda kaçınılmaz olarak aranızda bu diyalogun geçeceğine emin olabilirsiniz. En azından ben bu diyalogun hem muhatabı hem de şahidi oldum. Çünkü diyaloga sebep Konya, ‘bilinen' bir Kürt şehri değildir ve "klasik Kürdistan'ın sınırları" içinde hiç değildir. Ama bu Konya'nın bir Kürt şehri olmadığı anlamına gelmiyor. Konya,
25.01.1981 tarihinde başlayan ve sırasıyla 89 günü bilfiil İstanbul Gayrettepe işkencehanesinde geçen, ardından 12 Eylül askeri Faşist Diktatörlüğünün meşhur zulüm evlerinden Selimiye Kışlası, Sultanahmet Zindanı, Sağmalcılar Özel Tip ve Metris hapishanelerinde devam eden yedi yıllık esaretin ardından, zulmün simge kalelerinden Metris zindanının dibine vurduğumuz tünelle, 25 Mart 1988 tarihinde, 28 devrimci arkadaşımla birlikte, tekrar özgürlüğümüze kavuştuk.
"Metris'ten Munzur'a Bir Firarın Öyküsü" isimli
Multiple Sclerosis (MS)
Rahatsızlığına yakalamalı
Yirmi beş yıl oldu. Çeyrek asır.
Uğraştım yenildim, uğraştım yendim.
Yensem de, yenilsem de uğraş
Sürüyor. İki gücüm var,
Sevmek, umut etmek. Paylaşın
Yar yanağından gayrı her
Şeyi...
Saat
Onun saat
Saat
Benim saat
Onun saatinde
Karanlık orman
Cılız otlar arasında
Kuş
Sıçrar son kez çeyrek geçiyor
Benim saatimde umutla
Sevgiyle
Kuş
Özgürce uçmaya
Zimanê kurdî hewcî xebatên gelek bi zehmet e. Lê ku çiqas berhemên baş, bedew û
herikbar derkevin, dil û mêjûyê Kurdan ê bi tiştên rengînî werin xemilandin. Ez hêvîdar im ku
ew xebata min a mîna dilopek av, di nava wêjeya (edebiyata) kurdî de cîhê xwe bistîne.
"Sonda Sê Keçikên Xalivan'da Mehmet AKAR, Okurları unutulan
masalların dünyasına götürüyor..."
"Biraz kahve
Biraz yalnızlık
çokça hasretinin tütün sarısı..."
...
"Hadi kaldır kabuğunu yaralarının, sıyrıl içinden;
Henüz vakit varken
Gel al gülüşümü kat gülüşünün içine?"
...
Malik Enes Gümüşlü... "Defolup Giden..."
Şiirsel Bir Sorgulama
Malatyanın Aluçlu Köyünde zor hayat şartlarında emeğiyle geçinen insanların gerçek hayatta yaşadığı kimi hüzünlü kimi trajik olaylar, Şerif Baytemürün derlemesiyle on iki öyküde çarpıcı bir şekilde anlatılıyor.
Toplam 97 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.