Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 154 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
"Kafka'nın hikâyelerinde epik, Şehrazad'ın dilinde kazandığı anlamı yeniden kazanır: geleceği ertelemek. Dava'da davalının umudu ertelemedir - davanın gitgide hükme dönüşmemesi şartıyla. Kafka şiiri öğretiye, mesel'e dönüştürmeye, ona dayanıklılık ve yalınlığını geri kazandırmaya yönelik muazzam çabasında başarısızlığa uğramıştı. Hiçbir yazar, 'Hiçbir şeyin suretini yapmayacaksın' emrine onun kadar itaat etmemiştir." -Walter Benjamin'in sonsözüyle- Nerede başlar yasa? Nereye uzanır? Nerelere kıvrılır? Yasan
Tükendi
Dostoyevski, 1876'da bir gazete haberinden etkilenerek yazdığı Uysal Kız'da karısı bir süre önce intihar etmiş bir adamın hikâyesini anlatır. "Aslında yazdığım şey ne bir öykü ne de güncedir. Evli bir adamı gözünüzün önüne getirin: Karısı birkaç saat önce pencereden atlayarak intihar etmiş olup şimdi de masanın üzerinde upuzun yatmaktadır. Adam şaşkınlık içindedir, düşünceleri darmadağınıktır. Evinde bir odadan ötekine dolaşarak olup biteni anlamaya, kafasını toparlamaya çalışır. Doğaldır ki, öykünün anlatı
Tükendi
Kaç tane kurgu karakter en sonunda yazından mitolojiye giden o büyük sıçramayı gerçekleştirmiştir; salt dile ait olan kaç tane yaratım, yazarlarının kendilerine özgü seslerinin ritminden çıkıp kolektif kültürel bilinç olarak adlandırılabilecek kavramın içine girmiştir? Don Quijote, Dracula, Sherlock Holmes, Alice (Harikalar Diyarında), Hans Christian Andersen'ın peri masallarındaki kimi karakterler... ve tabii Frankenstein'ın ?canavarı". ? Joyce Carol Oates Frankenstein iki yüz yıl önce yazılmış bir bilimk
Balzac alkol, şeker, çay, kahve ve tütün olarak sıraladığı beş uyarıcıyı konu alan Modern Çağ Uyarıcıları Risalesi'ni ünlü mutfakbilimci Brillat-Savarin'in Damak Zevkinin Fizyolojisi adını taşıyan incelemesinin 1839 yılı baskısına sonsöz olarak yazmış­tır. İnsanlık Komedyası'nın yazarı, uyarıcılara ilişkin olarak Brillat-Savarin'in kitabındaki eksikleri tamamlamaktan çok bunları yorumlamayı dener, Doğu-Batı farklılığı üzerine kurulu kalıpsözlere dair de önemli kanıtlar sunar. Bu uyarıcıların yayılışı ile t
Tükendi
?Doğa bize dilde açılan tarihtir." ? Martin Heidegger Evrensel(lik) terimi son yüz elli yıldır felsefeden bilime, sanattan gündelik dile kadar en sık kullanılan terimlerden biri. Ne var ki, Doğan Özlem Evrensellik Mitosu'nda çok kapsayıcı ve birleştirici görünen bu kavramın, ?evrensel"den anlaşılanın farklılığı nedeniyle nasıl tam tersi bir yönde ayrıştırıcılığa yol açtığına işaret ediyor. Bu yüzden de evrensellik daima birilerinin kendi eğilim ve inançları doğrultusunda diğerlerine dayattıkları bir şey o
Tükendi
"Alan olarak felsefeyi hiçbir felsefe tipinin tekeline bırakmamak gerekir." - Doğan Özlem Tarihselci Düşünce Işığında Bilim, Ahlak ve Siyaset Doğan Özlem'in felsefe-içi kavramlara ve sorulara olduğu kadar ülkemizde ve dünyada yaşanan sorunlara, olaylara yönelik bakışını ve yorumlarını içeren yazılardan oluşuyor. Doğan Özlem tarihselci düşüncenin ışığında bakıldığında, "hukuk devleti", "insan hakları", "bireyin özgürlüğü", "adalet", "evrenselcilik" gibi albenili kavramların, uygulamada kapitalizmin vahşeti
Tükendi
Çöpten kültürün ağaçsız parkında ikinci güneşin doğmasını bekleyenleri, görünmeden yaşamaya yananları, evden uzaklaştıramayan otellerde beşinci mevsimi özleyenleri, soluklarını şişelerin dibinde bırakıp yangın yerlerinde gece yürüyüşlerine çıkanları, sevdiklerine güvensizlik çekenleri ve yalan geleceklere inanma özgürlüğü ellerinden alınmış olanları, mistik gömütlüklerde kurdukları piknik sofralarında bilinçlerini köpeklere yem yapanları, zeytine tapanları, mutlak doğruyu ararken damda bekleyen korku dalgas
Tükendi
Ayrıksı bir yazardan ayrıksı bir kitap... Henry Miller yirminci yüzyılın başkaldırıcı yazarlarından. Kapitalizmi reddederken sosyalizmi efendi değiştirme olarak gördü. Anarşizmi Amerikan doğaya dönüş geleneğiyle, Beat Kuşağı ve çiçek çocuklar ile ilişkilendirilen Miller, Yitik Kuşak içinde de sayılmaz. Millerın Uykusuzlukta (Insomnia) sözünü ettiği Japon kadın, 1967de yetmiş altı yaşındayken tanışıp âşık olduğu kabare sanatçısı Hoki Tokuda. Yine bu dönemde yaptığı suluboya resimler de kendi resimleri a
Tükendi
Bu kudretliliğe, bu büyük tour joué'ye, çevrilen bir dümene ve tamamlanan bir büyük tura gülerken işitilebilen bir James Joyce vardır. Ulysses'in dümenlerinden ve turlarından, hilelerinden, kurnazlıklarından ve geri dönüşünden, her şeyden geri döndüğünde tamamladığı büyük turundan söz ediyorum. -Jacques Derrida- "Yapmaya çalıştığım şey ile kilisedeki ayin arasında bir benzerlik yok mu sence de? Ben de gündelik hayatın ekmeğini, kalıcı sanat değeri olan bir şeye dönüştürerek insanlara bir tür zihinsel zevk
Tükendi
Ağaçların Özel Hayatı, Verónica'nın resim kursundan dönmeyişiyle başlıyor. Öğretmen ve pazar günü yazarı Julián'ın önce küçük Daniela'yı uyutmak için anlattığı doğaçlama hikâyeler olarak. Bekleyiş uzadıkça Julián hikâyeleri istemsizce kendi hayatlarına döndürüyor. Anımsayışlarla, çağrışımlarla, gözlemlerle ve bunlardan yaratılmış bir gelecekle, Daniela'nın geleceğiyle dolu özel hayatlar Verónica'nın yokluğuyla şekilleniyor, her sözcüğünde onun dönüşünü bekliyor. "Kitap o dönene ya da Julián onun dönmeyeceği
Tükendi
Tao Te Ching 81 adet aforizmadan oluşmuştur. Tao artık bildiğimiz üzere Yol; Te (De) erdem ve bu sayede elde edilen güç; Ching (Jing) de klasik eser, külliyat gibi anlamlara gelir. Birinci kitap Yol'un külliyatı, ikinci kitap da Erdem Gücü'nün külliyatı gibi anlamlar taşımaktadır. Tao Te Ching (Daode Jing) aforizmaları aslında, insan zihninin, varoluşu anlama sürecine bir tür anlam kazandırmak ve bir biçimde referans noktası oluşturmak adına, sistematik biçimde birbiriyle etkileşen kavramları anlatır. Zıt
Tükendi
"Çok kültürlülüğün bir arada bulunduğu bu coğrafyada, bize özgü bir felsefe geleneğinin tarihselci bir felsefe tarzı doğrultusunda inşa edilebileceğine inanıyorum." Türkiye'de bir felsefe geleneğinin olup olmadığı hep tartışılagelmiş bir konudur. Ancak, bu konudaki tartışma genellikle indirgemeci bir yaklaşımla sürdürüldüğünden bugüne kadar tatmin edici bir karşılık bulduğu söylenemez. Doğan Özlem, Türkçede Felsefe'de konunun sanıldığından çok daha fazla boyutu olduğunu gözler önüne seriyor. Kitapta Türk
Tükendi
Tom McCarthy'nin C ile Perec, Calvino ve Joyce'un meşalesini devraldığı düşünülüyor. Serge Carrefax hem gürültünün hem sessizliğin sarmaladığı bir dünyaya açıyor gözlerini. Babası kablosuz iletişim üstüne deneyler yapıyor. Sağır olan annesi aile işi olan ipek üretimini sürdürüyor. Serge ve ablası Sophie de telgraf cihazları ve böcekler arasında büyüyor. Serge'le birlikte biz de Versoie'deki huzurlu yaşamından gözlemci pilot olarak katıldığı Birinci Dünya Savaşı'na, savaş sonrası Londrası'ndan sahte mezar o
Tükendi
Çünkü içimize oturmuş ağır taşlar var bizim. Kimse bulamadı. Kimse aramadı. Burada Öyle Biri Yok, bugünün parlak yazarlarının kayıp izleğinden yola çıkarak yazdıkları kısa öykülerden oluşuyor. Aramanın, bulamamanın, bulma ümidinin, koskoca bir "hiç"le yaşamaya çalışmanın, kaçıp gitmenin, katledilmenin, terk edilmenin, yüzleşmenin, umudun ve ölümün iç içe geçtiği öyküler bunlar. İnce, keskin sızılar bırakacak yirmi bir öykü.
Tükendi
Kant'ı yeniden ele almak... "Algısız kavramlar boş, kavramsız algılar kördür." Immanuel Kant 18. yüzyılın en önemli filozoflarının başında gelen Kant, felsefi görüşleriyle büyük bir çığır açmıştır. Kant, yaptığı çalışmalarla etkisi yalnızca bilgi sorunuyla sınırlı kalmayan, aynı zamanda ahlak felsefesinden üniversitelere kadar pek çok konuda yeni bir anlayış sergilemiştir. Öyle ki, bu kendisinden sonra da sürmüş Yeni Kantçı okullar tarafından sistemi tartışılıp zenginleştirilmiştir. Doğan Özlem'in Kan
Tükendi
Öykülerin Sonsuz Dünyasında, İntiharın Buz Gerçekliğinde. Geri Dön Hayat, intihar etmiş bir yazarın ya da şairin son gününün başka bir yazar tarafından yeniden kurgulanması düşüncesiyle oluştu. Gérard de Nerval'den Virginia Woolf'a, Ernest Hemingway'den Sylvia Plath'a, Sâdık Hidâyet'ten Nilgün Marmara'ya, edebiyat dünyasındaki intiharların izinde, başka öykülerde başka son günler yaşandı. Dönemimizin öykü yazarlarının bu son günleri nasıl yaşadığını, nasıl kurguladığını, nasıl yazdığını merak ediyorsanız bu
Tükendi
Marquis de Sade, ilk ve tek ahlaksızlık filozofudur. Ancak Sade'ın önemi bununla sınırlı değildir. Sade'ın eserleri bütün insan ilişkilerini öyle ya da böyle etkileyen cinsel içgüdülerle ilgili her şeyi dikkatle çözümler. Sade'ın eserlerinde felsefe önemli bir rol oynar. Eserlerinde sık sık şu türden ifadelerle karşılaşılır: "Felsefenin meşalesini her zaman tutkunun ateşi yakar." -Iwan Bloch- Aşkın Suçları, Lamartine'in, Baudelaire'in, Swinburne'ün, Lautréamont'un, Nietzsche'nin, Puşkin'in, Dostoyevski'ni
Tükendi
"Gelecekle ilişki başkasıyla gerçekleşir gibi görünüyor." -Emmanuel Levinas- Felsefe, karşılaşmalardır. Başka filozoflarla, başka metinlerle karşılaşmalar Çünkü bir filozof kendisini ancak bir başkasının aynasında görebilir. Bunun inkâr edildiği noktada felsefeden söz etmek de güçleşecektir. Zira ne de olsa felsefe kendini başından beri diyalog yoluyla var edegelmiştir. Doğan Özlem de Persona'da kendi karşılaşmalarını anlatıyor. Pek çok felsefeciyle yürüttüğü tartışmalar aracılığıyla hem onların hem de ke
Tükendi
Neslihan Önderoğlu, okurunu sıcak bir karşılama cümlesiyle selamladığı ilk öykü kitabı İçeri Girmez miydiniz? ile öyküseverleri hiç kalkmak istemeyecekleri bir misafirliğe davet ediyor. Gerçekleşen ile dayatılanın karşıtlığından beslenen öyküler, hemen öne çıkan hastalık ve ölüm gibi zorlu durumlar ve hayatımıza ilişkin olağan gerçeklikleriyle değil, bıraktıkları dolaylı ve derin izlerle okura dokunuyor. Neslihan Önderoğlu, yazınsal kaygıları hiç atlamadan yazan, kapısı sık sık çalınacak yazarlardan. "Nesl
Tükendi
"Neslihan Önderoğlu'nun yazdıkları hayata dönük demek yetmiyor, hayatın hep ağrıyan yanlarını tutmaya çalışıyor o. Kimsenin duygularını harekete geçirmeye çalışmıyor. Bunları sıradan hayatın parçaları gibi anlatıyor. Mevsim Normalleri'nde buruk hayatlar ve araya sıkışmış kişiler anlatılıyor. Hikâyelerin asıl ağırlığıysa hayatın kıyısından bulunup konu edilmelerine karşın, duyguya değil de akla seslenmelerinde." Semih Gümüş "Mevsim Normalleri, son yıllarda adından en çok söz ettiren öykücülerden birinin, Ne
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 154 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4