Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 154 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
- Amerikan toplumunun vicdanı. - Roman ötesi bir roman. Harold Jaffe Amerikan toplumunun vicdanı olan entelektüeller arasında, kendine özgü düşünme ve davranış biçimiyle göz önünde tutulması gereken bir yazar. ABD'de herkes bir köşeye sinip sakıncasız konularda kalem oynatırken, Harold Jaffe, Bush yönetimiyle, yönetimin borazanı olan basınla, kayıtsız yazarlarla, dünyadan habersiz okurlarla uğraşıyor. Eleştirilerini birbirinden ilginç kitaplarında dışavuran, kitaplarını büyük yayınevleri yerine doğrudan il
Tükendi
Küçük Çinli Kızın Romanı. Nancy Yi Fan'ın 12 Yaşında Yazdığı Kılıçkuş, Amerika'da Çok Satan Kitaplar Arasına Girdi. "Ne getirdi ki savaş bize? Korku, nefret, acı ve ölümden başka." - Kuşsal Kitap, Eski Yazıt- Taşbağırlı Orman'ın kestane kuşlarıyla kardinal kuşları birbirlerine düşman kesilmişti. Efsaneye göre, yalnızca Büyük Ruh'un oğlu Kılıçkuş kötülüğü yenebilir ve bu topraklara barış getirebilirdi. Gerçek miydi Kılıçkuş, yoksa bir efsane mi? Kılıçkuş ormanı kurtarmak için zamanında gelebilecek miydi..
Tükendi
Bir coğrafyayı, oranın insanını en iyi yansıtan aynalardan biri edebiyattır. Bu aynadan o coğrafyanın ruhundan doğmuş düşler, gerçekler yansır. Doğu öyküleri seçkisi işte o aynalardan biri. Türkçe yazan, Türkiye´nin doğusunu anlatan on dört yazardan seçilmiş bu öyküler, Doğu´nun ruhundan doğmuş düşleri, gerçekleri anlatırken sonsuz edebiyat zincirine ekleniyor. Bu zincirin halkaları okuru zorlu, vahşi, esrarengiz bir coğrafyaya, insanın iç dünyasının esrarengiz alemine götürüyor. Tarih boyunca gelip geçmiş
Tükendi
Bir "çağdaş İstanbul" romanı… Öldüren Şehir bir kent romanı. Uydu kentler, sayıları hızla artan gökdelenler ve onlarla bütünleşerek yaşayan ayrıksı roman kahramanları… Bir metropolü, yüksek blokların görüntü kirliliği yarattığı klişesini ters yüz ederek görebilen bakış açısı.. Kökü dinsel anlatılara uzanan karanlık bir öğretinin günümüz İstanbul´daki yansımalarını arayan Öldüren Şehir, önünden geçip gittiğimiz bazı ´özel´ binaların, kentin karanlık yüzünün sırlarını aralamaya çalışıyor. Romanın mekânla
Tükendi
Edgar Allan Poe kadar zengin bir düşgücü, Andersen'den daha gerçekçi, O. Henry'den daha eğlenceli... "Saki, İngiliz edebiyatının en komik, en iğneli öykülerini yazdı." Alberto Manguel "I. Dünya Savaşı'nda bütün askerler siperlerde SAKİ okuyordu..." William Drake "Kıs kıs gülen, kezzap gibi bir mizah, çok eğlenceli öyküler. SAKİ'nin hicvi, I. Dünya Savaşı öncesi İngiliz toplumunun kaymak tabakasına bıçak gibi dalıyor... SAKİ'de İngiliz evlerinin korunaklı dünyasından çıktınız mı, keçi ayaklı tanrı Pan'ın
Tükendi
"Çağımızın en güçlü yazarı..." "Sarhoş, yoksul, ezik. dışlanmış Edgar Allan Poe, dingin ve erdemli bir Goethe´den ya da Walter Scott´tan çok daha fazla hoşuma gidiyor. O ve onun gibi özel yapıdaki adamlar için şöyle diyeceğim: "Bizler adına acı yektiler.´" - Charles Baudelaire Morgue Sokağı Cinayeti´ndeki öyküler, İngilizce asıllarından ve Memet Fuat´ın yasara bağlılıkı en önemli ilke kabul eden anlayışıyla çevrilmiştir. "Garip, dengesiz ve saplantılarla dolu yapısının kendini cinayete ya da deliliğe sü
Tükendi
Özge Baykan Konuşmayan Adam´ı on dokuz yaşında yazdı. Ete kemiğe büründürmek için altı yıl bekledi. Roman yazmak için on dokuz yaş erken denirse, göz önünde tutulacak bir çekince olabilir bu, ama Konuşmayan Adam ayrıksı bir roman. Anlatmak ve yazmakla ilgili kaygıların ürünü. Geleneksel anlatıdan ayrı bir yerde, yazınsal sorunları yepyeni ve hiç kuşku yok ki çok özel bir dil ve anlam çiftince yaratılmış. Özge Baykan düşünce ve davranış arasındaki ilişkiye çağdaş bir yabancılaşma metaforuyla karşılık veriy
Tükendi
Hennoz, öykücülüğümüzün son dönemlerinde kendini gösteren arayışların özgün bir örneği. İlker Karakaş´ın öyküleri ilk bakışta Sait Faik´ten Orhan Kemal´e uzanan çizgi üstünde görünüyor. Onlardan aldığı etkileri seçilmiş bir yaşam biçimi içinde yeniden üreten bu öyküler, aykırı bir tip çevresinde oradan oraya konuyor. İçki tutkusu, serseri yaşam, kendini sokağa vurmuş genç kimliği, genç yazarların sıklıkla el attığı konular arasında değil. Hennoz´da sanki aynı tip, bütün öykülerin genç kahramanı olarak kendi
Tükendi
Okuma Üzerine, Marcel Proust´un birey ile kitap arasındaki ilişkiyi ve özgün psikolojik edim olarak okumayı irdelediği, bu edimin kaynaklarına yaptığı yolculuğu içeren bir anlatı. Büyük bir yazarın kitapla kurulan ilişki üstüne derin düşünme denemesi. Aynı zamanda Proust´un kütüphanesinde bir yol haritası olan Okuma Üzerine, bizim şimdi durduğumuz yeri de aydınlatıyor. Hiç kuşkusuz, dostluk, bireyler arasındaki dostluk hava cıvadır ve okuma bir dostluk biçimidir. Ama en azından dostluğun samimî bir biçimidi
Tükendi
Yirminci yüzyılın başlarında, Amerika´nın orta boy kentlerinden birinin "cemiyet hayatı" içinde yaşayan genç bir kadın, çok sevdiği iki insanın isteğiyle John Grier Yetimler Yurdu´nun yöneticiliğini üstlenir. O andan başlayarak gözü hayatın gerçekliğine açılır, ayakları suya erer. Sallie öz benliğinin, içindeki gizilgücün ayırdına varır. İç çelişkileri, tutarsızlıkları, duygusal gelgitlerinin ardından bağımsız bir birey olmayı, kendi iç sesine kulak vermeyi seçer. Artık eski Sallie McBride´ın yerinde, küçük
Tükendi
Paris, Frankfurt Yahut Hiç! Ahmet Haşim´in gezi yazılarını bir arada. Ahmet Haşim, hem şair hem de gezgin; dahası gezilerini yazıya dökmeyi seven bir gezgin olarak da çıkıyor karşımıza. Çıktığı üç Avrupa gezisini kaleme alan şair, gezilerinden ilk ikisini 1928 ve 1929 yıllarında Paris´e, son gezisini ise 1932 yılında Frankfurt´a yapmış. Bu üç geziye ait tüm yazılar ilk kez bir arada. Ahmet Haşim´in Avrupa´sı, gezi kitaplarından ansiklopedik bilgi ve öneri bekleyenler için gerçekten de "hiç"tir. Oysa bir ba
Tükendi
"Bilgiyi, yaşama gerçekliğinden yalıtmış olsaydık, bilgimizin nasıl meydana geldiğini asla ortaya koyamazdık." -Wilhelm Dilthey- Metinlerle Hermeneutik Dersleri'nin bu ilk cildinde hermeneutik geleneğin en önemli filozoflarından olan Wilhelm Dilthey'ın felsefi kavrayışı çokyönlü bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. İlk kısmı, Doğan Özlem ve Manfred Riedel'in Dilthey üstüne yazılarından oluşan kitap, Dilthey'ın, çalışmalarıyla felsefe tarihine yaptığı müdahalenin de belirgin biçimde açığa çıkmasını sağlıyor.
Tükendi
Tolstoy'un, kahramanlarını girdabına attığı bu kesif karanlıkta, gün ışığında aşikâr olan farklılıklar ayırt edilemez hale gelir. İvan İlyiç herkese ortak olan dünyaya asla geri dönemeyecektir. Zira düşünceleri, yani yalnızca O'na [ölüm] bakan ve hiçbir şey "yapamayan" insanın düşünceleri, artık eskisi gibi değildir. İnsan, İvan İlyiç'in çektiği acıyı kendi gözleriyle gördüğünde umutsuzluğa kapılmadan yaşamaya devam edebilir mi? -Lev Şestov- Mutlak bir yalnızlık içinde ölmeden önce İvan İlyiç yaşamını sorg
Tükendi
Yaşar Kemal´in öyküleri insanın çaresizliğini ve yoksunluğunu anlatır. İnsanın hayat karşısında yenik düşüşünü bozkırın çatalı içinde öylesine etkileyici biçimde yansıtır ki Yaşar Kemal, Pis Hikaye´de Fadık´ın öyküsü unutulmaz bir tragedyaya dönüşür. Pis Hikaye Yaşar Kemal´in yazdığı ilk öykü. Altmış üç yıl önce, 1944´te yazılmış ama uzun ömrüyle bir Yaşar Kemal klasiğine dönüşmüş. Bugün de heyecanla okunuyor. Pis Hikaye´de anlatılan eski görünse de, insanın varoluş trajiğine verilmiş bir karşılık olarak, a
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 154 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8