Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 106 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Bu kitap rüya üzerine felsefi bir çalışmayı içermektedir. Tüm insanlar gece veya gündüz uyudukları sürece rüya görürler. İnsanın tek başına yaşadığı bu öznel deneyimin gizemli bir doğasının olduğu düşüncesi oldukça yaygındır. Rüyaların bu gizemli doğası bilim adamları, teologlar ve filozoflar tarafından her dönem merak konusu olmuştur. Rüya konusuna felsefi ilgi ise tüm tarih boyunca mevcuttur. Fakat bu ilginin her zaman aynı canlılıkla devam ettiği söylenemez. Bazen rüyaya olan ilgi yoğunlaşmış bazen
Toplumlar; farklı din, kültür, değer ve düşüncelere sahip bireylerin birlikteliğinden oluşmaktadır. Birlikte yaşama veya birlikte var olabilme; farklılıkları benimsemeyi, kabullenmeyi, farklı olan ile toplumsal yaşam içinde birlikte yaşamayı ve etkileşime girmeyi ifade etmektedir. Bir toplumun ahenkli ve sağlıklı bir biçimde varlığını sürdürebilmesi farklı inanç, değer veya düşünceye sahip bireylerin barış içinde bir arada yaşamasına bağlıdır. Birlikte yaşama kültürü, genel olarak, tarihi tecrübelerden süzü
Dinlerin ruhani boyutunu simgeleyen mistik düşünceler geçmişten günümüze insanların hayatlarına tesir etmektedir. Sûfilik, Kabala, Zen Budizm, Hinduizm'deki Shakti geleneği gibi farklı mistik gruplar dünya üzerine taraftar toplamaktadır. Hıristiyanlık ise ortaya çıktığı dönemde Yahudiliğin hukuka bağlı din anlayışından farklı olarak içsel aydınlanmaya vurgu yapmış, böylece mistisizm Hıristiyanlığın esas gövdesini oluşturmuştur. Özellikle Orta Çağ'daki sosyol-kültürel zemin, eskatolojik düşüncelerin güçlenme
"Din ve Felsefe Arasında Din Felsefesi" başlıklı bu kitap, "Din felsefesinin ülkemiz eğitim ve öğretimindeki rolü ve işlevi nedir?" sorusuna cevap arayışının bir ürünüdür. Oldukça kapsamlı olan bu soru kitapta din felsefesinin felsefe, kelam, teoloji, fıkıh, tefsir ve din eğitimi ile ilişkisi üzerinden ele alınmıştır. Günümüzde din ve felsefenin öncesine kıyasla belki de hiç olmadığı kadar birbirine mesafelendiği gerçeğiyle birlikte, bu kitap din ve felsefe arasında konumlanan din felsefesinin, mevcut mesaf
İbrahim tek tanrı inancına sahip topluluklar için ortak bir nokta mı? Bu soru, nadiren burada olduğu kadar kapsamlı ve hassas bir şekilde ele alındı. Bristow, Kutsal Kitap'taki ve Kur'an'daki İbrahim anlatılarını derinlemesine analiz ediyor ve anlatıyla dünya görüşü arasındaki sıkı bağlantıdan yola çıkarak, İbrahim'in iki portresi ve bu portreleri sunan iki inanç geleneği arasında titiz ve aydınlatıcı bir teolojik karşılaştırmanın temelini atıyor. Bristow, savını geliştirirken anlatıdan dünya görüşüne uzana
İbn Kemmûne on üçüncü yüzyıl İslam medeniyeti paradigması içinde yetişmiş felsefi, ilmi ve dinsel metinler kaleme almış, Yahudi kökenli önemli bir şahsiyettir. Felsefi etkisi, on sekizinci yüzyıla kadar, özellikle İran ve Osmanlı düşüncesi üzerinde olmak üzere devam etmiştir. Felsefi ve bilimsel eserlerinin yanı sıra dini muhtevalı eserler de kaleme almıştır. Bunlardan biri, Karaîlerle Rabbani Yahudiliğin birbirlerine yönelik eleştirilerini ele aldığı el-Fark beyne'r-Rabbâniyyîn ve'l-Karâiyyîn adındaki ris
Elinizde tutmuş olduğunuz bu kitap; düğünden bir hafta önce nişanlısını kalp krizinden kaybeden bir gencin, kendisine telefonla abisinin inşaattan düşüp öldüğü haberi verilen bir kardeşin, sürdüğü arabanın şarampole yuvarlanması sonucu en yakın arkadaşını kaybeden bir dostun, eve geldiğinde babasının ölüm haberini evden yükselen ağıtlardan anlayan bir genç kızın, babasını bizzat kendisinin sürdüğü arabanın kaza yapması sonucu kaybeden bir evladın, gelen telefonla kardeşinin kendisini asarak öldürdüğü haberi
Kur'an'ın inişiyle başlayan İslam dışı dinlere, özellikle de Yahudilik ve Hıristiyanlığa yönelik eleştiriler, dokuzuncu yüzyıldan itibaren konuları belirlenmiş bir literatür halini almıştır. Söz konusu dinlere yönelik reddiye yazımı, İslam dünyasının büyük kısmında günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Dinsel çoğulculuk bağlamında kendisinden önceki Müslüman devletlerin varisi olan Osmanlı döneminde de, sayı bakımından nispeten az olmakla birlikte hem Yahudiler hem de Hıristiyanlara karşı bu tür metin
Sâmirîler, asırlardır Filistin topraklarında yaşayan ve İsrailoğulları soyundan geldiklerini savunan dünyanın en kadim ve en küçük etnik temelli dinî gruplarından biridir. Günümüzde yaklaşık sekiz yüz kişiden oluşan Sâmirî topluluğu, Filistin'in Nablus şehri ile yakınlarındaki Gerizim Dağı'nın eteklerinde bulunan Luza köyünde ve İsrail'in Tel Aviv şehri yakınlarındaki Holon'da yaşamlarını sürdürmektedirler. Tanrı'nın İsrailoğulları'na Tevrat'la verdiği inancı yaşayan ve yerine getiren "hakiki inanç sahibi"
Bu çalışmada, insanın umut etmeye olan ihtiyacı, umudun kökeni ve umut eden insanın dini inancındaki umut tezahürleri psikanalizin önemli isimlerinden Otto Rank'ın geliştirdiği "Doğum Travması" kuramının işlevselliğinden yararlanılarak açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmada arketipsel özellikler gösteren doğuş ve yeniden doğuş sembollerinin özünde ana rahmine dönüş özlemi olduğu; ütopya arayışları, mitoloji anlatıları, beklenen kurtarıcı ve altın çağ tasavvurları, yitik cennet arzuları, hızır ve kargo kültler
Ehrman İsa'ya Rağmen Hıristiyanlık adlı bu çalışmasında tarihsel eleştirel yöntemin Hıristiyan kutsal metinlerine (Yeni Ahit'e) uygulanması sonucunda ciddi çelişki ve tezatların söz konusu olduğuna dikkat çeker. Dahası, Ehrman'a göre sadece Yeni Ahit kitapları arasında değil, her bir kitabın kendi içinde de ciddi çelişki ve tezatlar vardır. Bu gerçeğe karşın Ehrman'a göre Kitab-ı Mukaddes araştırmacıları ne yazık ki hem tarihsel hem de teolojik konularda birbirleriyle oldukça farklı fikirlere sahip olabilme
Tükendi
Göç olayı sosyolojide kendi başına bir olay değildir. Daha geniş çerçevede bakıldığında toplumsal değişme sorununun bir parçasıdır. Bir başka deyişle göç, toplumsal değişmenin hem nedeni hem de sonucudur. Bu nedenle göç olayının toplumsal değişme perspektifinden yorumlanmasının doğru bir bakış açısı olduğuna inanıyoruz. Göçü yasaklamak ya da engellemek toplumsal değişmeye karşı durmaktır. Karşı çıkmak yerine, tüm toplumsal değişmeler gibi onu da yönetmek ve yönlendirmek gerekiyor. Elinizdeki kitapta göç sos
Ciddi meseleler sinemada popüler bir unsur olarak tüm derinliğini kaybetmekte ve bir çerez hâline mi getirilmektedir? Örneğin ‘The Matrix' filmini izleyen bir kişi, önemli konuları kavrayarak hayatına yeni anlamlar mı katmaktadır; yoksa felsefi aksiyon ile düşünür gibi yaparak müthiş sahnelerle girdiği hayalî evrende görüntüleri mi tüketmektedir? Seyirci, sinema salonunu terk ederken kendisini Neo olarak görerek içinde bulunduğu Matrix'ten çıkmayı ve dünyayı değiştirmeyi mi istemektedir; yoksa filmin sunduğ
Bilge insan Fârâbî, insanın mutluluğunu doğrudan bağladığı toplum hakkındaki tahlillerini, insan, saadet, irade, ihtiyar, ihtiyaç, teâvun, cemâat, ictimâ, ictimâât, kavm, ümmet, nâs, medîne, medeniyet, mille, din, ma'mûra ve riyaset gibi temel anahtar kavramlara yüklediği anlamlardan hareketle ortaya koyar. Fârâbî'nin söz konusu kavramlar çerçevesinde analizlerini yaparak "Sosyoloji" kapsamında veya sosyolojiye katkı olarak değerlendirilebilecek bir toplum görüşü geliştirmeye çalıştığı görülür. Nitekim bu a
Ortodoks Kilisesi" ile ne denilmek istenmektedir? Hıristiyanlığın şimdiki parçalanmışlığını oluşturan bölünmeler kabaca beşer yüzyıllık aralarla üç ana aşamada meydana geldi. Bölünmedeki birinci aşama beşinci ve altıncı yüzyıllarda şimdilerde Doğu (Oriental) Ortodoks Kiliseleri olarak bilinen gruplar Hıristiyanlığın ana gövdesinden koptukları zaman gerçekleşti. Bu Kiliseler iki gruba ayrılır bunlardan Doğu Kilisesi (esas itibarıyla bugün Irak ve İran'da bulunmakta ve bu Kilise mensupları "Asuri" "Nasturi" "
Yahudi tarihi incelemeleri genellikle Yahudilerin maruz kaldıkları dış kaynaklı dinî ve siyasî baskı şiddet ve kıyımlar tarihi temeline dayanır. Yahudi yaşamını ve dinini tehdit eden Asur Babil ve Roma sürgünleri Doğu Avrupa'da İspanya'da ve son olarak Almanya'da görülen şiddet ve katliamlar ile modern dönem aydınlanma ve sekülerleşmesinin yol açtığı bozulma veya asimilasyon Yahudilik araştırmalarında köşe taşlarıdır. Buna karşın Yahudilerin kendi içindeki politik çekişmeler dinî ayrılık ve bölünmeler ile m
Modernleşme serüvenimizden bu zamana kadar eleştirellik Batı'nın müktesebâtına dair tutumlarda olabildiğince belirleyici olmuştur. Esasen bunu dönemsel bir durum olarak görmek lazımdır. Ancak bu eleştirellikle birlikte insai bir sürece de girmiş olduğumuzun farkındalığı gerekmektedir. Zira İslam dünyasının mevcut durumu çok hayati sorunlar karşısında Islam'ın bir paradigma olarak merkezde yer aldığı yeni önerilere ve üretimlere ihtiyaç duymaktadır. Bu durum bir yandan temel sorunlarımızla ilgili ilmi temell
Mizah ile dindarlık arasında olumsuz bir ilişki olduğu düşünülür. Bu düşünce önyargıya dayalı genellemeler içeriyor olsa da tamamen destekten yoksun değildir. Zira alan yazında mizah ve din anlayışının gerek yapısal gerek işlevsel özellikleri arasında birtakım uyumsuzluklar olduğu söylenebilir. Sözgelimi mizah doğası gereği belirsizliği ve kelimelerin anlamı üzerinde oyunu ön plana çıkarırken; din bireye net bir bakış açısı sunmaya çalışır. Mizah uyumsuzluktan beslenip oyun bağlamı ile bireyleri eğlendirmey
Özgürleşmiş Batı Yahudileri kendi varlıklarının devamının yeryüzündeki tüm Yahudilerin özgür olmasına bağlı olduğunu anladıkları an harekete geçme vakti gelmişti. Başta Doğu Yahudileri olmak üzere tüm Yahudiler tek çatı altına toplanıp yenilenip özgürleşeceklerdi. Tıpkı kendileri gibi "Dünya Yahudi Birliği" (Alliance Israelite Universelle). Özellikle Doğu Yahudilerini Batılılaştırma yolunda önemli çalışmalar yapan AIU en fazla okulu Osmanlı Devleti topraklarında açmış ve önemli sayıda Yahudi'nin bulunduğ
Hıristiyanlıkta Hz. İsa'dan sonra takipçileri ve İsa yolunda canlarını feda ederek şehit olan insanlar zamanla kutsallaştırılmış Tanrı ile insanlar arasında arabulucular olmuş onların hayatlarında iken gösterdiği olağanüstü güçlerin mucizelerin de öldükten sonra geriye bıraktıkları beden parçaları ve onlara temas eden kutsal nesneler olan reliklere geçtiğine inanılmıştır. Sadece insanlar arasında değil kilise tarafından da reliklere tazimin gösterilmesi gerektiği konsil ve kanonlarla açıklanmıştır. Relikler
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 106 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2