William James Durant ABD’li seçkin bir tarihçidir. Hangi milletten olursa olsun, bir Müslümanın kaleminden çıkan bir İslâm medeniyeti tarihinde zaman zaman bazı hükümlerin tarafsızlığından şüphe edebilir, İslâm lehine tefsir edildiğini mülahaza edebilirdik. Bir Hıristiyan tarihçi için de şüphesiz bunun aksi varittir. O da tarafsız olamaz hatta aleyhte tefsirlerde bulunabilir; nitekim bunun birçok örneği de vardır. Will Durant gönlünün Hıristiyanlıktan yana olduğunu, eserinin ön sözünde şu satırlarla ifade e
"Cennet annelerin ayakları altındadır." Bu hadisi kucaklayan bir kadın, DNA'sına işlenen anneliği nesil yetiştiriciliği olarak görerek, bu yolda iman ehli kullar yetiştirme emeline sarılarak, anneliği ulvî ve kalbî bir meslek olarak tanımlayarak Kur'an-ı Kerim'in arzu ettiği ebeveyn modeli olmaya adaylığını koyacaktır. İşte Rahman-ı Rahim de cenneti anneliğe bu nazarla yaklaşan kadınların ayakları altına sermiştir. Ve ne mutlu ki bu annelerin ellerinde büyüyen her bir evlat da böyle bir anneyi razı kılarak
"... Anladım ki; Allah insanları birbirinden ayrı ayrı değil, tek vücut halinde yaşamalarını istediğinden, her birine kendi ihtiyaçlarını değil, hepsi için gerekli olan şeyleri ilham ediyor. Anladım ki; insanlar kendilerini düşünerek yaşıyor gibi görünse de, gerçekte onları yaşatan tek şey sevgidir. Kim severse Allah'a yaklaşır Allah da ona yaklaşır. Çünkü O, sevgiyi yaratandır." "İnsan Ne İle Yaşar?" Tolstoy'un 1885 yılında yazdığı kısa hikâyesidir. Kitabın ana kısmını bir ayakkabıcı olan Simon ile Mikail'
Fârâbî, MS 870-950 yılları arasında yaşamış büyük Türk-İslâm filozofudur. O, klasik Yunan felsefesi, özellikle Yunan siyaset felsefesi ile İslâm'ı birbiriyle uzlaştırmaya çalışmış olan ilk filozoftur. Fârâbî, Eflatun, Aristotelesçi siyaset felsefesini İslâm'la bağdaştırmak, uzlaştırmak çabası ve bu amaçla gerçekleştirmiş olduğu sistemiyle İslâm düşüncesini ve kendisinden sonra gelen diğer filozofları derinden etkilemiştir. Ana fikir olarak Fârâbî'nin erdemli toplum meydana getirmek üzere tasarımını verdiği
"Tolstoy olmasaydı, edebiyat, çobanı olmayan bir sürü, içinden çıkılamaz bir kördüğüm olurdu." (Anton Çehov) Tolstoy'un ölümünden 2 yıl sonra basılan bu kitap, 1800'lü yılların ortalarında, Rus İmparatorluğu'na karşı kanının son damlasına kadar kahramanca savaşmış Çeçen direnişçi komutan Hacı Murat'ın hikâyesini anlatır. Tolstoy bu romanında, Rus-Kafkas savaşlarını incelerken savaşın şiddeti, yaşam sevgisi gibi konuları işliyor. Bu iki olay arasında bağlar kuruyor. Çeçen lideri Şeyh Şamil'e anlaşmazlığa düş
Âşık Paşazâde 15 yy'da yaşamış Osmanlı tarihçilerindendir. Anadolu ve Balkanlarda Hristiyan topraklarına seferlerde bulunmuş bir akıncıdır. Hac için çıktığı yolculuk esnasında Konya'da Sadreddin Konevî tekkesinde bulunan şeyh Abdullah Makdisi'den feyz aldığı ve ondan manevi ilimleri öğrendiği bilinmektedir. Âşık Paşazâde, İstanbul'un fethinde de bulundu ve kitabında bu hadiseye yer vermiştir. Osmanlı tarihinin ilk ve en önemli kaynaklarından birisidir. Bir beylikten büyük bir imparatorluğa dönüşümün tarihin
"Elimde kendime karşı oynayacağım bu anlamsız oyundan başka bir şey bulunmadığından, öfkem, öç alma tutkum fanatik bir biçimde bu oyuna akmıştı. İçimde bir şey haklı çıkmak istemekteydi, ama ne yazık ki kendisiyle tek savaşabileceğim, içimdeki öteki ben'di..."New York'tan Buenos Aires'e giden bir yolcu gemisinde yolcular arasında bulunan bir milyoner, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic'e, ücreti karşılığında bir parti satranç oynamayı teklif eder. İkisinin oyununu izleyen Avusturyalı bir göçmen olan Dr
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, eski bir papaz, ayrıca yayıncı ve gazeteci olan Grigory Petrov tarafından Finlandiya'ya adanmış bir kitaptır. Anlatılan, bu küçük ve geri kalmış ülkenin kültürel ve toplumsal gelişimidir. Yoksul, kurak ve az nüfuslu Finlandiya, kendilerini ülkelerine adamış yurttaşlarının el ele vermesiyle adeta küllerinden doğmuş; din, dil, ırk, eğitim, aile hayatı ve
yönetim gibi konularda fevkalade gelişmiş ve bu sayede diğer bütün ülkeleri geride bırakmayı başarmıştır. Tüm dünyaya örnek teşkil
Onlar bollukta ve darlıkta sarfederler,
öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını
affederler. Allah iyilik yapanları sever. (Âl-
İmran, 134)
İslam dini, güzel ahlâk üzerine kurulmuştur.
Allah (c.c.)'ın yeryüzüne gönderdiği bütün
nebîler ve eğitimciler, kötü ve münker
eylemlerin insanlar tarafından yapılmaması
ve güzel ve hayırlı eylemlerin yeryüzünde
yaygınlaşması için çalışmışlar ve ahlâki
değerlerin güçlenmesi için gayret
göstermişlerdir.Nitekim Rasûlullah şöyle
buyurmuştur: "Ben sadece yüce ahlâkı
tama
Kādiriyye tarikatının pîri Abdülkadir-i Geylânî'nin
sohbet meclislerinde, tekke ve medresede yaptığı
konuşmaların oğlu Abdürrezzâk tarafından
derlenmesinden meydana gelmiş olup yetmiş sekiz
bölüme (makale) ayrılmıştır. Abdülkadir-i Geylânî'nin
verdiği bilgileri ilham yoluyla doğrudan Allah'tan
aldığını ifade etmek için esere muhtemelen derleyicisi
tarafından "gaybdan gelen bilgiler" anlamındaki bu ad
verilmiştir. Nitekim müellif el-Gunye adlı eserinin
başında da "fütûhu'l-gayb" tabirini kullanarak
II. Meşrutiyet devrinin önde gelen İslâmcı
fikir adamlarından Şehbenderzâde Ahmed
Hilmi'nin eserleri arasında ayrı bir yeri olan
A‘mâk-ı Hayâl, bu dönemde Osmanlı
toplumunda yeni yeni görülmeye başlayan
materyalist görüşe karşı kaleme alınmış tezli
bir eserdir. Bütün eser boyunca ruh ve
kâinatın sırrı, yaratılışın gayesi araştırılarak
maddeci görüşün sığlığı ve insanı saadete
ulaştırmakta yetersiz kaldığı ortaya konur.
Buna göre, kâinatta olan biteni anlamak ve
hadiseleri doğru değerlendirmek içi
İmam Gazalî'yi halka tanıtan hacimce
küçük, lakin tesiri bakımından büyük olan
eseri Ey Oğul (Eyyühe'l-Veled) olarak
bilinen bu eseri, gençler ve eğitimciler
tarafından her dönemde başucu eseri
olmuştur. Birçok dünya diline çevrilen,
UNESCO tarafından da yayımlanan Ey
Oğul, Batı'da ve Doğu' da okuma rekorları
kıran bir eserdir. "Müslümanın yirmi dört
saati" demek olan bu kitap, ayrıca bir öğüt
ve nasihatler mecmuasıdır. Bu çeşit
çalışmaların tamamında olduğu gibi, İmam
Gazalî'nin bu eserinin baş kısmında im
Devlet-i 'Aliyye'de 1913-1917 yılları
arasında Sadrazam olan Said Halim Paşa
eserlerinde, dönemin devlet ve fikir
adamları tarafından yapılan hataların
temelinde, Osmanlı fertlerinin sosyal
yaşantısını ve içtimai hâlini hesaba
katmadan Batı medeniyetine yaklaşmak ve
Osmanlı kimliğini unutarak benliğinden
uzaklaşmak olduğunu ifade eder.
Osmanlı'nın sonunu getiren kendisine göre
yabancılardan çok yabancılık fikridir. Oysa
değiştirmek yerine düzelterek ıslah etmek
gerekir.
Ömrünün son senelerinde yazdığı bu
risalede Gazâli, gençlik çağından beri
hakikati nasıl araştırdığını, taklidî
akîdelerden kurtulup "yakîn" hâsıl etmek
için ne yolda çalıştığını açıklamakta ve
bedihî bilgilerden bile şüpheye düşecek
derecede bu uğurda titizlik ve ifrat
gösterdiğini anlatmaktadır. Hakikati
araştıranların "İlm-i kelâm âlimleri, Bâtıniye
fırkası, filozoflar ve mutasavvıflar" diye
dört grupta toplandığını ve bunları teker
teker sırayla tetkik ettiğini ifade eden
Gazâli, bunların her birini ayr
Kuşlar bir araya toplanır, "Bu zamanda
hiçbir ülke padişahsız değil, bizim de
padişahsız kalmamamız lazım, padişahsız
ülkede düzen ve tertip olmaz, kendimize bir
padişah tayin edelim." derler. Bu sırada
Hüthüt gelir ve kendisinin Süleyman
peygamberin mahremi ve postacısı
olduğunu belirtip; "Sizin zaten bir
padişahınız var ama bundan bihabersiniz. O,
bize bizden yakın da biz ondan uzağız.
Padişah daima odur. Adı da Simurg'dur,
binlerce nur ve zulmet perdeleri ardındadır.
Gelin de onu hep birlikte arayıp bula
Bostan, Doğu edebiyatının en güzide
eserlerinden biri olarak telakki edilir.
Tasavvuf anlayışının tezahürü olan bu
yapıtta insanı insan yapan sevgi, açık
yüreklilik, alçakgönüllülük ve dürüstlük gibi
erdemler övülür; bunların her şeyden üstün
olduğunu gösteren öyküler hikâye edilir.
İrfani öğretinin şiirsel taşıyıcıları Mevlânâ,
Şeyh Galib ve diğerlerinde görüldüğü üzere,
mecazi bir dille konuşur. Şirazlı Sadî'de ise
böyle sembolik ve şiirsel bir sesten ziyade;
dolaysız, yalın ve ‘gerçekçi' bir a
Bostan, Doğu edebiyatının en güzide
eserlerinden biri olarak telakki edilir.
Tasavvuf anlayışının tezahürü olan bu
yapıtta insanı insan yapan sevgi, açık
yüreklilik, alçakgönüllülük ve dürüstlük gibi
erdemler övülür; bunların her şeyden üstün
olduğunu gösteren öyküler hikâye edilir.
İrfani öğretinin şiirsel taşıyıcıları Mevlânâ,
Şeyh Galib ve diğerlerinde görüldüğü üzere,
mecazi bir dille konuşur. Şirazlı Sadî'de ise
böyle sembolik ve şiirsel bir sesten ziyade;
dolaysız, yalın ve ‘gerçekçi' bir anlatım
bulu
Allah'ın sayısız lütuf ve ihsânına tevekkül,
şahsi kuvvet ve kudretimizin yokluğunu
itiraf ederek, her sözde ve her anda O'nun
kuvvet ve yardımına güvenerek gaye ve
maksadımıza yöneldim. Maksat ve
gayelerimizin hakikatini bilen yüce
Rabbimizden yardım niyaz ediyoruz. O, her
şeye gücü yetendir. Bu kitap, hikmet-i
ameliye'den (pratik ahlâktan) üç bölümü
içine alır. Her bölüm konusundan bellidir,
bazı ön bilgilere dayalıdır. Bu sebeple, bu üç
bölüme de şamil bir mukaddime sunduk.
Şimdi şu bilinsin ki, bir maks
LÉON WERTH'E
Bu kitabı bir büyüğe adamış olduğum için
çocukların beni hoş görmelerini dilerim.
Bunu yapmamın çok ciddi bir gerekçesi var:
O, benim dünyadaki en iyi arkadaşım. İkinci
gerekçem de şu: Bu adam her şeyi anlıyor,
çocuklara yazılmış kitapları bile. Üçüncü bir
gerekçem daha var: Bu adam şu anda
Fransa'da yaşıyor, aç ve üşüyor. Biraz
yüreğinin ısıtılması ona iyi gelir. Eğer bütün
bu gerekçeler size yeterli gelmiyorsa, o
zaman ben de bu kitabı onun bir zamanlar
yaşadığı çocukluğuna armağan ederim. Pe
Yumuşaklıkla düşmanının derisini dahi
yüzebilirsin. Hâlbuki sert ve kaba
davranış dostu bile düşman eder. Küçük
büyük her insana karşı iyi huylu olmak
gerekir! Yumuşak davranırsan fakir
sana kul, kurban olur. Zengin de munis
davranır, tevazu gösterir. Büyüklerle
konuşurken sert ve kırıcı olma.
Başkalarından sertlik görsen de sen
yumuşak ol. Unutma ki başarı tatlı dille
kazanılır.
Toplam 21 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.