Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 140 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Comparing to Woolf's earlier works, To the lighthouse is a greater and more complex book as it intertwines the thoughts and reflections of numerous different people and their relationships with each other over a period of ten years.The story takes place on the Isle of skye just before the first world war. The ramsay family have a holiday home overlooking the sea and the distant lighthouse. During the summer the family, which consists of Mr and Mrs Ramsay and their eight children, invite numerous friends and
Yirminci yüzyıl yazınında kendine özgü üslubu ve şiirsel anlatımıyla öne çıkan Dalgalar, birçok eleştirmen tarafından Virginia Woolf'un şaheseri olarak kabul edilir. Bu eser, ortak kayıplarının etrafında bir araya gelen altı arkadaşı çocukluklarından ölüm vaktine kadar ele almaktadır. Woolf, bu altı karakterin acılarını dış dünyaya yansıttıkları şekilde betimlemektense, onların iç dünyalarına yolculuk yaparak düşünceleri ve içsel monologları yardımıyla okura sunar. Karakterler gelişip doğayı ve kanunlarını
Despite everything, people overcame misadventures. Despite everything life had an specific way to add one day after another. Mrs. Dalloway is one of the most prominent work which was written via stream of consciousness technique. It is about Clarissa Dalloway's guest who came after years unexpectedly. In the book that tells one day, as reader we witness Clarissa's memories and inner dialogs. In the novel which is setting the day of her invitation while timewise passings are being reflected in the balance o
Clarissa Dalloway ve Septimus Warren Smith. Hiç karşılaşmamış ama hikayeleri bir şekilde iç içe örülmüş iki insan. Virginia Woolf, bilinç akışı tekniğiyle yazdığı benzersiz romanı Mrs. Dalloway'de zamanı eğip bükerek ve hayatı yaşandığı gibi değil hatırlandığı gibi anlatarak okuru, karakterlerinin zihninde bir yolculuğa çıkarıyor.
Londra Manzaraları, caddeleri, rıhtımları, kiliseleri ve eski zaman sakinleriyle Londra'yı bir Londralı gözüyle aktarıyor. Virginia Woolf, zamanın popüler bir kadın dergisi için yazdığı bu altı denemede, çağdaş Londra'nın yüzeyini tararken üslubuyla da flaneur yazınına kadınca bir parantez açıyor.
Tükendi
Much of the novel's power comes from the way it juxtaposes hubbub and quietness. A vase stands "in the heart of the house, alabaster, smooth, cold, holding the still, distilled essence of emptiness, silence"; outside, preparations for the afternoon's revelry gather pace. Mrs Swithin's thoughts rustle through her mind, frequently confusing and eluding her and, as she tells her brother, proving hard to verbalise: "‘We haven't the words – we haven't the words,' Mrs Swithin protested. ‘Behind the eyes; not on
Tükendi
"İsterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin; ancak aklımın özgürlüğüne hiçbir kapı, hiçbir kilit, hiçbir sürgü engel olamaz." Yazıldığı günden beri kadın hareketi için güncelliğini yitirmeyen Virginia Woolf'un Kendine Ait Bir Oda'sı ataerkil zihniyete meydan okuyan bir manifesto niteliğinde. Woolf'un "Kadınlar ve Kurgusal Yazın" üzerine kadınlara özel iki üniversitede yaptığı konuşmaların derlemesi olan bu eser, dünün kadınlarının bugünün kadınlarına bir armağanı... Yazar Hakkında: Virginia Woolf, 25 Ocak 188
Tükendi
"Her şeye rağmen insan başına gelenleri atlatıyordu. Her şeye rağmen yaşamın, günleri birbiri ardına eklemek için kendine has bir yolu vardı." Bilinçakışı tekniğinin en öne çıkan eserlerinden olan Bayan Dalloway, Clarissa Dalloway'in yıllar sonra karşısına çıkan beklenmedik misafirinin gelişini konu alıyor. Tek bir günde geçen kitapta okur olarak Clarissa'nın geçmiş anılarının ve içsel diyaloglarının tanığı oluruz. Vereceği bir davetin gününde geçen romanda, zamansal geçişler zihinlerdeki geçmiş ve gelecek
Night and Day, Woolf's second novel, set in pre-WWI London, focuses on two main characters, Ralph Denham and Katharine Hilbery. The story traces the course of their relationship from a first encounter at an afternoon tea at the Hilbery's comfortable Chelsea mansion through a number of meetings, and the complications of other romantic entanglements, with the pair struggling to admit their true feelings to themselves or those around them. "All of the characters are drawn with art; their thoughts and actions
Tükendi
"The unperfected work of a perfectionist is interesting not only technically, but in a human way which is not necessarily morbid. . . . Who else in the writing world could have left unfinished work so fine?" -The New York Times
Tükendi
"The unperfected work of a perfectionist is interesting not only technically, but in a human way which is not necessarily morbid. . . . Who else in the writing world could have left unfinished work so fine?" -The New York Times
Tükendi
"Ölüm, başkaldırıydı. Ölüm, iletişim kurma çabasıydı; insanların gizemli bir biçimde onlardan kaçan bir merkeze ulaşmanın olanaksızlığını duyumsamalarıydı; yakınlaşmak uzaklaştırıyordu; mutluluğun sarhoşluğu geçiciydi; insan yalnızdı. Ölümde bir kucaklaşma vardı." Mrs. Dalloway, Londra'da, haziran sıcağında tek bir günde geçer. O gece vereceği önemli parti için evinden çıkan Mrs. Dalloway'in peşinde Londra sokaklarına atılır okuyucu. Anlatılan yalnızca Mrs. Dalloway'in öyküsü değildir; onun duygu ve düşünc
"...Genç bayanlar, bence siz utanç duyulacak kadar cahilsiniz. Asla önemli denecek bir keşif yapmadınız. Asla bir imparatorluğu sarsmadınız ya da bir orduyu savaşa götürmediniz. Shakespeare'in oyunlarını yazmadınız ve asla barbar bir ırka, medeniyetin nimetlerini tanıtmadınız. Mazeretiniz nedir? İnsanın kendisi olması, başka her şeyden çok daha önemlidir. Kulağa coşku dolu gelmesinin nasıl kurtarılabileceğini bilseydim, diğer insanları etkilemeyi hayal etmeyin, derdim..." Woolf, kurgu ve kadın kavramları üz
"Lock up your libraries if you like; but there is no gate, no lock, no bolt that you can set upon the freedom of my mind." As Virginia Woolf's most powerful and pioneer feminist essay, A Room of One's Own focuses on the subject going on over the centuries: woman and literature. In the book, based on a lecture given at Girton College, Woolf lays emphasis on the male-dominated literary world and invites both women and men to consider upon this inequality. Why is there no genius like Shakespeare among the wom
Geleneksel roman anlayışını yıkarak dünya edebiyatının en sıra dışı yazarlarından biri olan Virginia Woolf, Dalgalar'la şiir ve düzyazıyı benzersiz bir şekilde bir araya getiriyor ve bilinç akışı tekniğinin en önemli eserlerinden birini ortaya koyuyor. Dalgalar'da, üç erkek ve üç kadının çocukluklarından yaşlılık dönemlerine kadar tüm hayatları bilinç akışı tekniğiyle anlatılıyor. Dış dünyaya ise sadece karakterlerinin onu algılayışları üzerinden yer veriliyor. Woolf, ortak bir yazgıyla yer yer birbirinden
Virginia Woolf'un denemelerinden oluşan Kendine Ait Bir Oda, toplumsal cinsiyet ve kadınların yazıya gönül vermesinin önündeki engeller üzerine yazılmış bir manifesto niteliği taşıyor: "Düşünsel özgürlük maddi şeylere bağlıdır. Şiirse düşünsel özgürlüğe bağlıdır. Ve kadınlar her zaman yoksuldu. Hem de yalnızca son iki yüz yıl için değil, tarihin başından beri yoksullar. Kadınlar, Atinalı kölelerin oğullarından bile daha az düşünsel özgürlüğe sahip olmuşlardır. O halde, kadınların zerre kadar şiir yazma şans
Tükendi
Yaşlı Bayan Gage, köpeğiyle birlikte yoksul bir hayat sürüyordu. Günlerden bir gün kapısını çalan postacı bir mektup getirdi. Bayan Gagein kardeşi ölmüş, her şeyini ona miras bırakmıştı. Heyecanla yola çıkan yaşlı hanım, mirası almak için kardeşinin yaşadığı kasabaya varınca onun kendisine beklenmedik bir şey daha bıraktığını öğrendi: Kül rengi bir papağan! Fakat bilmediği bir şey vardı. Bu sıradan bir papağan değil, Bayan Gagein hayatını değiştirecek bazı sırları bilen çok özel bir kuştu!
Virginia Woolf'un büyük bir tutkuyla edebi üretimde cinsiyetin rolünü irdelediği metni Kendine Ait Bir Oda, edebiyat ve tarihin maskülinitenin egemenliğinde olduğunu çarpıcı örneklerle gözler önüne seriyor.
Tükendi
Lily ona tek bir şey değil, her şeyi söylemek istiyordu. Düşünceyi bölüp parçalayan o küçük sözcükler hiçbir şey anlatamazdı. "Hayata dair, ölüme dair, Bayan Ramsay'e dair" – hayır, diye düşündü, insan kimseye bir şey söyleyemezdi. Durumun acilliği hep hedefi şaşırtıyordu. Sözcükler hep telaş ve heyecanla yanlara uçuşuyor, bu yüzden de asıl hedefi birkaç santim aşağıdan vuruyordu. Sonra da insan bu işten vazgeçiyordu... İnsan bedenin bu duygularını sözcüklerle nasıl ifade edebilirdi ki?.. İngiliz edebiyatı
Yazarın yaratma sürecinin öyküsü Kadının sadece edebiyatta değil, hayatta da yok sayıldığı dönemlerden geçti insanlık. Eğitim, kültür, iş, kazanç, hatta yaşam hakları elinden alınan kadınlar, erkek egemen bu dünyada bazen durumu kabullenerek, bazen canları pahasına mücadele ederek, bazen de erkek rollerine bürünerek yaşadılar. Erkek egemen toplum, kadının gücünden habersiz, üretkenliğinden kaygılı, yaratıcılığından kuşkuluydu. Virginia Woolf, feminist düşüncenin başucu kitaplarından olan Kendine Ait Bir Oda
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 140 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3