"Bir şizofrendim artık... Yalanlar söylüyordum, hem sana hem de ona... Kendimi tanıyamaz
olmuştum. Hangisi bendim? İçimdeki, o güzelliğiyle dünyayı elde etmeye kışkırtılmış, karanlık ve ilgi
tutsağı kadın mıydım; yoksa uğruna hayatından vazgeçmeye hazır olduğu aşkına mahkûm, ezilmiş,
kapılarda bırakılmış, verdiği güven ve taşıdığı masumiyetle sana cazip gelmeyen o sevdalı kadın
mı? İkisi de olmak istemiyordum. Ama ikisinden de vazgeçemiyordum. Sanki biri olmazsa, diğeri
yıkılacak gibiydi. Birbirinden nefret
Ne acımasız ne bencilim değil mi?
Patlama 2: Sana sahip olmak uğruna
Belki de tüketmek pınarlarını yaptığım
Bilmesem nasıl bir yüreğin olduğunu
Hiç düşünmem
Geçirirdim pençelerimi en derin yaralarına
Ama öyle güzel, öyle çocuk ki yüreğin
Seni sana bırakmamak olacak en büyük günah
Ve biz
Yeryüzünün yarım kalmış hikâyeleriyiz seninle
Tüm vedaların adıyla.
Bir kadın ve bir erkek... Bir kış gecesinde, kaderlerinin yıllar öncesinden düğümlendiği Büyükada'daki otelin farklı odalarında yağmurun sesin
İçindeki Kitaplar:
İlk Kutlamalar Özel Günler
Kadınlarımız Ve İlkler-1
Kadınlarımız Ve İlkler-2
Kadınlarımız Ve İlkler-3
Sağlıkta İlkler
Sinema Ve Televizyon
Sporda İlkler-1
Sporda İlkler-2
Ulaşımda İlkler
Yiyecek Ve İçeceklerde İlkler
Can Yücel; hınzırdır, muziptir, içlidir, ‘ser'hoştur, ‘ser'şairdir. En az şiirleri kadar, yaşadıkları da söyledikleri de şarabidir.
Can Yücel; en ümitsiz koşullarda bile, üzümden şarap, şaraptan şiir yapmayı bilen, zekâyı ve şiiri bir şarap gibi kadehlere doldurup sunma inceliği gösteren derin bir insan sevgisidir.
Can Yücel; şiirini bilmeyenlerin bile, en az bir anekdotundan haberdar olduğu, toplumda Neyzen Tevfik gibi, Şair Eşref gibi bir yeri olan cid'TİY'e aldığı hayatı bir rivayet gibi anlatılan bir
Tuvalete işerken, işediğim yerin bir kanalizasyonla dereye, oradan denize, ve oradan da bir okaynusa açılmış olduğunu farkettim, yani işerken sadece işemiyorduk belki hayatımızda hiç göremeyeceğimiz dünyanın geri kalanıyla bir bütünleşme yaşıyorduk. Yalnızca işemek eylemi bile analiz edilseydi evrensel barış için yeterli olacaktı. Ama işemekten daha ziyade içine sıçtığımız bir dünyada yaşamaya devam ediyoruz.
Birinci sayfa, büyük puntolu manşetler, heyecanı artırmak için lunaparkın neon ışıklı tabelaları
Hayat kitaplarda yazılanlar gibi değilmiş. Kitaplarda her kelimenin altında başka bir kelime gizliymiş. Her yüzün altında başka bir yüz... Böyle gidiyormuş; bunun sonu yokmuş. Geç de olsa şimdi anlıyorum. Beni aşar bu kelimelerin altındaki kelimeler, bu yüzlerin altındaki yüzler... Ben içimdeki acıya bakarım. İçimdeki enayiliğe bakarım. Evet, kelimelerin altındaki kelimeyi, yüzlerin altındaki yüzü biliyorum ama ben seni içimde hissederken, sana inanmışken, şehrin her tarafında yanan bir ışık vardı. Yollard
Gözyaşlarını hırsa getirdi beni. Dolabı açtım. Bir gömleğini seçtim. Önce hasretle kokladım, ardından düğmelerini kopardım tek tek... Sonra aldım elime iğne ipliği, kopardığım düğmelerini yeniden diktim, iğneyi gömleğine her geçirişimde yanlış insan, her çıkarışımda doğru insan, deyip ağlıyordum.
İnsan, deyip ağlıyordum. Kimbilir belki birazdan belki daha sonra kapımı çalardın. Evimize dönerdin... Bir ayağı kırık atına... Hem gidecek neresi vardı ki? Yanlış sevgilinden, yanlış hayatlardan, yanlış arkadaşlık
Bir tek seni sevdiğim doğruydu... Ve bu doğru yüzünden hayatım yalana battı... Sen beni dışladığından beri, beni sevenlere bir hayalet hediye ettin... Tepeden tırnağa aşka, tepeden tırnağa özleme batmış bir hayalet... Bu hayaletin içinde, beni değil seni gördüler hep. Çoğu bu hayalete dayanamayıp çekip gitti...
Kimisi senin beni beklettiğin kapıda, beni bekledi. Seni beklemekten yorulur, onunla birlikte çekip giderim, diye buralardan...
Ve ben en çok onların sevgisine inandım. En çok onlara derinden üzüldü
Kendimi tanıyamaz olmuştum. Hangisi bendim? İçimdeki, o güzelliğiyle dünyayı elde etmeye kışkırtılmış, karanlık ve ilgi tutsağı kadın mıydım; yoksa uğruna hayatından vazgeçmeye hazır olduğu aşkına mahkum, ezilmiş kapılarda bırakılmış verdiği güven ve taşıdığı masumiyetle sana cazip gelmeyen, o sevdalı kadın mı? İkiside olmak istemiyordum. Ama ikisinden de vazgeçemiyordum. Sanki biri olmazsa, diğeri yıkılacak gibiydi. Birbirinden nefret eden ve birbirinin varlığına tahammül edemeyen bu iki benlikle yalnız k
Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi... Kimi derinden sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı. Öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim. Beni yitirmekten hiç korkmadılar; çünkü onlara göre fazla iyiydim; bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden.
Beni terk edenlerden tek bir isteğim olurdu. Ne olur, bir daha beni aramayın! Çünkü ben kolay unutamıyorum. Çünkü be
Türkiye Edebiyatının büyük sesi Cezmi Ersöz'ün bugüne kadar hiçbir yerde yayımlanmamış şiirleri Benjamin AE'nin şiirleri ile bir kitapta toplandı.
Şiir okyanusunun hiç bilinmeyen kıyılarına doğru yelken açmak isteyen okurlarımızı "Ölmeyecek Kadar Yaralı" adlı gemiye davet ediyoruz.
Anlamın derinliklerine ve hep daha derinlere
Topraktan Biter Gibi Geldiler
Öyle Çoktular Ki
Ne Kadar Yok Edilmek İstenilseler De
İnançla Geldiler.
Binlercesi Tek Bir Halk Oldu Ve
Bir Haziran Ayında
Karanlığını Araladılar Ülkenin.
Abdullahtan Etheme
Mehmetten Ali İsmaile...
Bütün Bir Halkın Ve
Kurtuluşa Uzanan Bir Trenin
Duraklarıydı Her Biri.
Tren Her Durduğunda
Daha Kalabalık Ve
Daha Kararlı Devam Etti
Kurtuluşa Uzanan Yolda
Haziran Direnişinde Hayatını Kaybeden
Abdullah Cömertin Şahsında
Gezi Şehitlerinin Ardından Yazılan Şiirler Ve
Hiçbir Yerd
Can Yücel; hınzırdır, muziptir, içlidir, 'ser'hoştur, 'ser'şairdir. En az şiirleri kadar, yaşadıkları da söyledikleri de şarabîdir.
Can Yücel en ümitsiz koşullarda bile, üzümden şarap, şaraptan şiir yapmayı bilen, zekâyı ve şiiri bir şarap gibi kadehlere doldurup sunma inceliği gösteren derin bir insan sevgisidir.
Can Yücel şiirini bilmeyenlerin bile, en az bir anekdotundan haberdar olduğu, toplumda Neyzen Tevfik gibi, Şair Eşref gibi bir yeri olan, cid'TİY'e aldığı hayatı bir rivayet gibi anlatılan bir s
Parçalara bölünmüş iki sevgili. Hem aşkları yüzünden, hem de kendi içsel problemleri yüzünden bölünmüşler... Birbirlerinden ayrılamıyorlar, ama aynı zamanda onları esir alan ve derin depresyona ve hayallere sürükleyen anılarıyla da yüzleşemiyorlar. Birleşiyorlar ve sonra tekrar ayrılıyorlar. Aşkla dönüp duran, sonra da ihanetle dağılan daireler çizerek dans ediyorlar...
İlişkileri bir İstanbul kış gecesini andırıyor: karanlık, ıslak ve tehlikeli. Ve aynı İstanbul gibi, bu âşıklar da, batılı bir surat ifade
Bana en sevdiğin şiiri söyle sana kim olduğunu söyleyeyim!
Yeryüzünün en eski sesi şiir, sanatın her alanını sözün anası olarak hep besledi. Şiirin gücü, edebiyatın öykü ve roman macerasına öncülük etti. Sözün yalvacı şairlerin, yüz yıllardır süren amansız koşusu, insanlığa yaratıcılığın en yüksek ürünlerini sundu. Belki bu nedenle insanın şiirle ilişkisi ekmek ve su ihtiyacı gibi vazgeçilmezdir. Sözün hasıdır şiir.
Her sanatçı için, suyu hiç eksilmeyen bir kaynaktır. Her bir şiir, günlük yaşantımızda, ha
Gerçek Kadın: Seni sevmek, kadınlığımı bedenimi ve hazzı ilk defa seninle keşfetmekti.
Her dokunuşunda kutsal bir ayinin o sıcak o tatlı şarabını yudum yudum içer gibi.
Gerçek Adam: Hayır acımıyorum sana!
Sendeki kendimi özlüyorum en çok. Sendeki o çocuk cesaretini, o çıplak sevgiyi
özlüyorum. Sendeki o kanayan, o kimsesiz ama saf, o tepeden tırnağa, sevgiye
inanan kendimi özlüyorum.
Gerçek Kadın: Seni sevmek, aşkın uğruna ama senden izinsiz başka bir kentteki
hayatımı sıfırlayıp yaşadığın kente, yaşa
Askeri darbelerin hedefi olmuş insanlardan ikisi: Nihal ve Uğur.. İnançları nedeniyle benimseyemedikleri gerçeklertarafından sürüklenirler. Ve kurtulmak için birbirlerine tutunurlar. Gerçekten kurtulacaklar mı? Yoksa çırpınarak dibe mi çökecekler? Geçmişimiz mi belirleyecek ilişkilerimizi? Geçmişimiz bir yük mü? Ve cılız omuzlarımız taşıyabilir mi bu yükü ya da taşımalı mı? İki insanın birbirini sevmesi nasıl olur da bizzat o iki insan için de suç demek olur? Çözüm, Uğur ve Nihalin birbirlerinden vazgeçip d
Toplam 45 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.