Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 206 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Hz. Ebu Eyyub El-Ensariden Fatih Sultan Mehmede uzanan çizgide sondan bir önceki halka: Sultan II. Murad.. Onun vazifesi, oğluna yol açmak, asırların rüyasını gerçekleştirmesine imkân ve zemin hazırlamaktı. Ve bunu layıkıyla başardı. Geleceğin Fatihine baba oldu, onu gerçekten "Fatih" olacak liyakatte yetiştirdi ve kendi döneminde ülke sınırlarını emniyete alarak Konstantiniyenin fethine uzanan köprüyü genişletti. Artık Fatih Sultan Mehmed, peygamber müjdesini tahakkuk ettirebilirdi.
Murad Hüdâvendigâr Devri, İlâhî Tecellilerin Coşup Taştığı, İstanbul'un Fethini Hazırlayan Köprübaşlarının Tutulduğu, Rumeli'nin İslâmlaşarak, Yerli Halkın Kalplerinin Kazanıldığı, Anadolu'nun Sâkinleşerek, Devletin Ağırlığının Hertarafta Hissedildiği Ve Köhnemiş Bizans'ın Surlar İçinde Mahkûm Bırakıldığı Devirdir. Bu Devirde, Asırlarca Akından Akına Koşan Yeniçerinin Çekirdeği Atılmış, Devletin Arazi Düzeni Mükemmel Hâle Getirilmiştir Elinizdeki Kitap Bir Biyografiden Öte Osmanlıyı, Tartışmasız Dört Asır D
Adı: Kayı Han Boyu... Kayı Han Boyu, Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu'ya akan yüzlerce boydan sadece biri... Öylesine küçük ki, göç kollarının içinde yitip gitmiş gibi... Küçük, ama inançlı; dünya ötesi ebedi emelleri ve idealleri var. Dünya ötesi ebedi emelleri ve idealleri olduğu içindir ki, Anadolu topraklarında yeniden dirilişi sadece o gerçekleştirebiliyor.Vuslatın ilk durağı Söğüt... Vuruşa-barışa Söğüt'e gelip yerleşen Kayı Hanlılar, göçlerle örülen emellerini orada besleyip devletleştirecek, orada
Mimar Sinan'ın camileri olağanüstü bir bütünsellik içermektedir. Mermeri sanatla, sanatı hayatla buluşturur. Büyülenmeye avluda başlarsınız. Gözlerinizi alamayacağınız güzelliklere tanıklık ederken, tarihin kokusunu en derinlerde hissedersiniz. Mimari üslubunun kendine has olması, onu diğerlerinden ayıran en mühim husustur. O şaşkınlık ve hayranlık deminde, kapıya ve pencerelere bakarsanız, pencerelerle duvarların büyüleyici uyumunu, kündekârı kapının kubbelere yükselişini, kudret eliyle serpiştirilmiş hiss
Osmanlı tarihinde bir devir kapanmış, yeni bir devir açılmıştı. Dünya tarihinin "Cihangir" olarak selâmladığı Yavuz Sultan Selim, atalarının tahtına çıkmıştı. Sultan Selim ateşten gömleği giymiş, yanarken yakmaya hazırlanmıştı. Ağabeyi Şehzade Ahmed, isyan hâlindeydi. Kendi kendini "Anadolu Padişahı" ilân etmişti. Şimdilik en yakın tehlike durumundaydı ve hemen bertaraf edilmeliydi. Devlet hayatında iki başlılık olmazdı. Hatırı sayılır derecede bir âlim olan Kardeş Korkud'a, Manisa sancağına dönmesini, ilim
Usta yazar Yavuz Bahadıroğlu'ndan uzun yıllar sonra yeni bir roman; Kafkas Kartalı Şeyh Şamil Şeyh Şamil, destanlaşan bir kahraman. Kafkas dağlarında milletinin bağımsızlığı için çarpışan bir yiğit. Karşısındaki düşmanın tüm zalimliğine meydan okuyan ve onca zorluğa karşı dimdik ayakta duran bir cengâver. İşte bu roman inanmış bir komutanın, vatanı uğruna her türlü fedakârlığı göze almış bir vatanseverin, "Kafkas Kartalı" diye ünlenmiş Şeyh Şamil'in destansı hayatını anlatıyor.
Tükendi
Tarih geçip giden bir şey değildir. Bugün bile bizimle yaşar. Eskide olmuştur ama eski değildir o. Bizdir, bizimdir. Kahramanlıklarla dolu bu tarihi unutmamak ve unutturmamak için hikâyelerle anlatacak, bizlere o kahramanları hatırlatacak bu seriyi hazırladık. Okurken sadece öğrenmeyecek aynı zamanda da tarihimizde yaşanan bu destanları hissedeceksin. "Gençler İçin Tarih Romanları" serisi tam da bunun için yazıldı ve okunmak için şu an ellerinde bekliyor... Ve seni macera dolu bir dünyaya çağırıyor.
Tükendi
Cânım kâri, görmek bir şeye hudut koymaktır belki. Ya görmeden yaşayanlar, bizim anladığımız gibi dünyayı anlamayanlar? Hem görmek için illa göz mü gerekir ki? Bence hayır. Bazıları bakmasa da görür, gözleri görmese de bilirler... Hayal mi gerçek; gerçek mi hayal kestiremediğim zamanlarım oluyor benim de. Ve bazı şeylerin hayali güzel kendisi değil, biliyorum. Bu kez kendi hayal ettiğim birinin hayalleriyle kuruyorum cümlelerimi ben. Kitabı okuyup da bitirdiğinde ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın.
Sultan 2 Abdülhamid Han! Herkes onu, kendi siyasi tercihine göre yorumlamış, Ulu Hakanla, Kızıl Sultan arasına sıkıştırılıp, kavga odağına dönüştürülmüştür. Resmî Tarihin (ki ders kitaplarında somutlaşır) yıllar boyu Kızıl Sultan dediği Abdülhamid Han, alternatif tarihte Ulu Hakana dönüşmüştür; Resmî Tarih'in vatan haini ilan ettiği Sultan Vahdettin ise, büyük vatansever olarak selamlanmıştır. Tarihe günlük siyaset karıştırmanın, tarihi, güncel ya da ideolojik çatışmaların kaynağına dönüştürmenin sayılamaya
Etrafında ihtilafsız ittifak edebileceğimiz ortak değerleri öne çıkarmamızı gerektiren günler yaşıyoruz... Tarih, ortak değerlerimizden biridir... Özellikle Çanakkale Zaferi, yakın tarih içindeki yeri bakımından, son derece anlamlıdır. Anlamlıdır, çünkü "Osmanlı bitti, bir daha dirilemeyecek şekilde yere serildi" denilen bir zamanda kazanılmıştır. Mahiyeti itibariyle bir diriliş cehdi, aynı zamanda da birlik-beraberlik sembolüdür. Bu itibarla Çanakkale mücadelesini kazanan ruhu keşfetmeye ve kavramaya muhta
Metin'in annesi vefat etmişti. Köyde herkes onu "Yetim Metin" diye çağırırdı. Babası bir gün eve üvey anne getirdi. Üvey anne ve üvey kardeşle birlikte annesinin acısını bile unutturan günler başladı. Üvey annesi evden ninesini de gönderince Metin iyice yalnız kaldı. Neredeyse her gün olur olmaz sebeplerle dayak yiyordu. Bütün köylü onun bu haline üzülüyordu. Bunlar yetmezmiş gibi bir gün üvey annesinin altınları ortadan kayboldu. Üvey annesi altınları Metin'in çaldığını iddia etti. Artık Metin köyde hırsız
- Saltanat nasıl kaldırıldı? - Serbest Fırka nasıl kuruldu, nasıl kapatıldı? - Menemen Olayı Nedir? * Osmanlı Padişahları Neden Hacca Gitmediler? - Çocuk yaştaki şahzâdeler neden öldürülürdü? - "Babıâli Baskını" ve "Kurtarıcı Subaylar" hareketi nedir? - Osmanlı'larda ilk seçim ne zaman yapıldı? - Matbaa irtica yüzünden mi geç geldi? - Eski bayramlar nasıl kutlanırdı? * Osmanlı'da grev hakkı var mıydı? - Bir "Osmanlı Demokrasisi"nden söz edilebilir mi? - Yunanistan'a gıda yardımı yaptığımız doğru mu
Sunguroğlu genç bir Osmanlı akıncısı. Bir kahraman, bir vatan aşığı... Sunguroğlu, Akça Dede'nin yetiştirdiği yaman mı yaman bir yiğit. Yapılmaz denileni yapan, aşılmaz denileni aşan gözü pek bir yiğit. Gücünü ve cesaretini inancından alan bir yiğit... Bu kitapta Sunguroğlu, atı Şahin ve yanından hiç ayrılmayan köpeği Düka'nın heyecan verici maceralarını okuyacaksınız. "Tarihi Sevdiren Adam" Yavuz Bahadıroğlu'nun ilk romanı Sunguroğlu. Yayınlandığı ilk günden bugüne değin okuyucuları tarafından çok sevi
Tükendi
Diriliş ve Kuruluş... Ertuğrul Gazi ve Osman Bey... Birbiriyle iç içe geçmiş, sarmalanmış, etle tırnak gibi olmuş iki dönem ve isim... Birisi tohumu toprağa atan, Diğeri ağacı filizlendiren... Biri yurt arayan, Diğeri yurdu bulan... Biri devlet mefkuresini oluşturan, Diğeri devleti kuran... Osmanlı tarihini eşsiz anlatımıyla milyonlara sevdiren Yavuz Bahadıroğlu "Dirilişten Kuruluşa Osman Bey" kitabıyla yine eşsiz bir esere imza atıyor. Bu kitapta Ertuğrul Gazi tarafından tohumları atılan devlet düşüncesini
Artık kendi geçmişimizle barışmamız, tarihimize ilim, insaf ve vicdan ölçüsünde yaklaşmamız, geçmişi kötüleyerek günü kurtarma hatasından kurtulmamız lazım. Çünkü bu temel bir hatadır. Ve bu temel hata, ister istemez bizi başka hatalara sürüklemektedir. Unutmayalım ki hatalı temeller üstünde abide inşa edemezsiniz. Etseniz etseniz, gecekondu inşa edersiniz ki, o da ilk depremde yerle bir olur. Sanıyorum, hala dirilemeyişimizde, tarihe hatalı bakışımızın büyük rolü var.
Kimi "Kızıl Sultan" dedi, kimi "Ulu Hakan"; Sultan II. Abdülhamid, "ifrat" ile "tefrit" arasında kaldı. Hâlbuki o, bütün tanımlamaların ve yakıştırmaların dışında, sadece devletini korumaya çalışan, bunu yaparken de sürekli ihanetlerle, suikastlarla karşılaşan, buna rağmen çok zor bir dönemde en zor görevi 33 yıl fasılasız sürdüren "Son İmparator"dur! Temelde kendisi gibi inanan insanların bile hışmına uğramış, o "devlet" derken "hürriyet" diyenler tarafından hırpalanmıştır. Derme-çatma "Hareket Ordusu"nu
... Cesarete âşık olan yeniçeriler bu cesaret gösterisinden sonra, Padişah'ı takip etmeye başladılar. Nihayet ordular Çaldıran Meydanı'nda karşılaştı. Kanlı bir savaş sonucu Yavuz Padişah, Çaldıran Zaferi'ni (23 Ağustos 1514) kazandı. Bu zafer sadece Anadolu'yu değil, İstanbul'u da kurtarmıştır. Daha da önemlisi hilafetin yollarını Osmanlı'ya açmıştır. Yavuz'un amacı, kendi sözlerinde şöyle ifadesini bulmaktadır: "Ben bu saltanatı, ümmete hizmet içün pederumun elinden aldum ve ıslâh-ı âlem (İnsanların ısla
Osmanlı İmparatorluğu (Devlet-i Âliyye-i Osmaniyye) 1299 senesinde şimdiki Türkiye Cumhuriyeti'nin Bilecik ili Söğüt ilçesinde Osman Gazi tarafından Osmanoğulları Beyliği olarak kurulmuştur. Kurulduğu tarih Anadolu Selçuklu Devleti zamanına rastlar. Osmanlı Beyliği'nin kurulmasıyla başlayan Osmanlı Tarihi, son padişah VI. Mehmet Vahdettin'in 17 Kasım 1922 günü ülkeden ayrılması ile son bulmuştur. Osmanlı İmparatorluğu en geniş zamanında üç kıtaya yayılmış, İstanbul ile sınırlı bir şehir devl
Hasrete vuslat yaklaşmıştı... Toplar hazır, ordu hazır, Çandarlı'nın çevresindeki birkaç vezir dışında, komutanlar da hazırdı... Onca dil dökülmüş, ancak Çandarlı'yı ikna etmek mümkün olamamıştı. Seferin hüsranla sonuçlanacağına inanıyor, son ana kadar, Padişah'ı bu seferden vazgeçirmeye çalışıyordu. O kadar ısrar etmişti ki, Padişah öfkelenmiş, "Ya gel, ya kal" demişti, "artık kararını ver Çandarlı!" Çarnaçar o da yola koyulmuştu. Ancak yüreğinde değişen bir şey yoktu: Hâlâ hüsran bekliyor
Sinan camileri böylesine bir bütünsellik içerir: Mermeri sanatla, sanatı hayatla buluşturur. Daha avluda şaşırıp büyülenmeye başlarsınız. O şaşkınlık ve hayranlık deminde, kapıya ve pencerelere bakın: Pencerelerle duvarların büyüleyici uyumunu, kündekârı kapının kubbelere yükselişini, kudret eliyle serpiştirilmiş hissini veren "çil çil kubbe"lerin yer yer minareleşip gözü hiç rahatsız etmeden sonsuzluğa ulaşımını seyredin... Sonra, Yahya Kemal'in şiirinin içine girer gibi, camiye girin, kürsünün mihrapla, m
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 206 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2