Muallim Naci, Mehmed Muzaffer Mecmuası'na bir roman içinde roman olarak başlar. Fakat ne yapacağını bir türlü bilemez. Önce Şeyh Gâlib ardından Âzâde Gâlib'den bahsederken araya bir sürü malumat sokar. Unutulmamalıdır ki o, Ahmet Mithat'ın öğrencilerindendir. Ardından yeni edebiyatı ve kendi neslinde yeninin ne olduğunu anlatmak için bir hocanın ağzından konuşur, sonra bu hocanın iki öğrencisiyle hem kendini hem de Recaizade Ekrem'i bir yere yerleştirmeye çalışır. O kadar çok şeyi bir araya toplar ki sonund

Muallim Naci, 1850 yılında İstanbul'da doğdu. Asıl adı Ömer'dir. Babasının ölümü üzerine, dayısının yanına, Varna'ya gitti. Orada medrese öğrenimi gördü. Sait Paşa'nın özel kâtibi olarak Rumeli ve Anadolu'nun birçok kentini dolaştı. Sonra İstanbul'a geldi. Bir süre çalıştıktan sonra memuriyetten istifa etti. Tercüman-ı Hakikat gazetesinde edebiyat sayfasını yönetmeye başladı. Galatasaray Lisesi ve Mekteb-i Hukuk'ta edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. Yaşadığı dönemde, Recaizade Ekrem ekolüne karşı klasik ede

Ömerin Çocukluğu, Muallim Nacinin kendi hayatını anlattığı bir anı kitabıdır. Sekiz yaşındaki bir çocuğun ağzından yaşadığı şehrin, çocukluk günlerinin, geleneklerin, göreneklerin, ailesi ve çevresindeki diğer insanların anlatıldığı kitap, çocuk edebiyatının ilk örneklerindendir. Çocuk hassasiyetinin ön planda olduğu kitap samimi, sımsıcak ve içten bir dille yazılmıştır.

İstabul'un Fatih semtinde bulunan Kıztaşı' dan dört yol ağzından Sofular'a inilirken, İbn-i Melek Hazretleri'nin kabrinin bulunduğu mezarlık sağda bırakılarak biraz daha aşağıya gidilince, yine sağda bir çeşmeye rastlanır. Bu çeşmenin o semt halkı için büyük bir önemi vardı. Civar halkını bunca zamandan beri diğer uzak çeşmelere gitmekten kurtarmıştı. O çeşmenin hemen karşısında epeyce uzun bir sokak görülür. Bu sokak, Nüreddin Dergahlarından birine kadar uzanır. Derqahın sol tarafını izleyerek giden yoldan

Muallim Naci’nin sekiz yaşına kadar yaşadığı dönemi anlatan hatıra kitabıdır.

"Anılarımı niçin yazdığımı sorsalar, herhalde hiçbir cevap vermeye gerek görmem, içimden geldi, yazdım. Diyelim ki, bu da bir çeşit çocukluktur!" Çocuk edebiyatımızın en çok okunan ve beğenilen anı kitaplarından 'Ömer'in Çocukluğu', sade dili, akıcı, içten ve sürükleyici anlatımıyla yazıldığı yıldan bu yana zevkle okunmaktadır. Muallim Naci çocukluk günlerini anlatırken, dönemin inançları, gelenekleri, duyarlılıkları konusunda pek çok bilgiyi okuruyla paylaşır.

Kültürler Kavşağında Edebiyat ve Hikmet Arap, Fars ve Batı edebiyatından seçme metinlerin Muallim Naci tarafından yapılan tercümelerini bir araya getiriyor. Bu tercümeleri meydana getiren metinler üç farklı kültürü edebiyat ve hikmet potasında bütünleştiriyor. Ahlâka hizmet eden edebiyatın, hikmete dönüştüğü bu evrensel örnekler edebiyatın birleştirici gücünü ortaya koyuyorlar. Öyle ki her mısra, her cümle insan varoluşunun duyarlılık alanlarını yapılan birer keşif örneği ve insanlığın edebiyat yoluyla oluş

"Bu hatıraları niçin yazdığımı sorsalar, belki de hiçbir cevap vermeye gerek görmem. Arzu ettim, yazdım. Diyelim ki: Bu da bir çeşit çocukluktur.? Muallim Naci, çocuk edebiyatı sahasında da önemli bir yere sahiptir. Onun bu değerini belirleyen şüphesiz, çocuklara hitap etmekte oldukça başarılı olduğu "Ömer'in Çocukluğu" adlı eseridir. Muallim Naci eserinde ilk gençlik çağı çocuklarına hitap eden bir üslûp kullanmıştır. Eserini hatırat türünün gerektirdiği şekilde ele almış ve hayatını olduğu gibi aktarmaya

Sekiz yaşındaki Ömer, yaşadığı şehri, semti, ailesiyle ve toplumla olan ilişkilerini anlatıyor.

19. asrın ikinci yarısında yaşamış meşhur şair ve yazarlarımızdan Muallim Naci'nin adım edebiyat tarihimizdeki yerini yazdığı eserleri edebiyatla ilgili olan çok az kişi bilir.Muallim Naci yaşadığı çağda bir okuyucu grubu tarafından çok takdir ve taklit edilen hatta üstat sayılan bir edebi şahsiyetti. Pek çok türde çok sayıda eser vererek bereketli bir ömür yaşadı. Ömer'in Çocukluğu ise yazarm hatıra türünde verdiği eserlerinden birisidir. Ömer yazarın asıl adıdır. Bu kitap 1890 yılında yayımlanan eseri Süm

Ömer'in Çocukluğu, Muallim Naci'nin (1850-1893) sekiz yaşına dek çocukluğundan anılarını anlatıyor. Bir çocuğun gözünden yaşadığı mahalle, aile çevresi, okulunun anlatıldığı bu anılar çocuk dünyasının saf bakışıyla yansıtılıyor. Yüz yıldan fazla bir zaman dilimi öncesine ait olsa da, kitapta anlatılanlar çocuk dünyasının değişmez özelliklerini yansıtıyor. Yanı sıra toplumsal hayata ilişkin gözlemler, anıları daha da ilginç kılıyor. Ömer'in Çocukluğu'nun bir özelliği de Türkçesine yansıyan dil tadı. Yalın an

Ahmed Rufâî'nin günümüze kadar gelmiş tek eseri. Zamanla çok çeşitli şerhleri yapılan bu "Hikmetler Hazinesi"ndeki sekiz hikmetin çevirisi ve şerhi Muallim Naci tarafından meydan getirilmiştir. Medeniyetimizin iyilik, mütevazılık kutbu ve hakikatin şaşmaz pusulası olan Ahmed Rufâî'nin, adeta özün özü halinde damıtarak dile getirdiği sözleri bâtından zâhire, zâhirden bâtına birbirini kucaklayarak ve tamamlayarak kelimelere dökülen ve açılımları birer öğretiye dönüşecek ilkelerdir. Muallim Naci'nin usta kale

Mektuplar, insanların iç dünyalarını belgeyen önemli vasıtalardandır. Kültür ve sanat dünyamızda mektuplarından tanıdığımız çok sayıda değerimiz vardır. Mektup satırları arasından bize intikal eden duygu ve düşünceler, bir insanı daha iyi tanımamıza vesile olduğu gibi, bir dönemin gözden kaçan bilgilerini, henüz bilinmeyen taraflarını günümüze taşır. Bu kitap, Ahmet Mithat Efendi ile Muallim Naci arasındaki bilgi, kültür, sanat, dostluk, arkadaşlık üzerine kurulu bir dünyanın kapılarını açıyor. Haklarında

Muallim Naci, Sakız'da görevli iken Tercüman-ı Hakikat'e yazılar gönderir; Ahmed Midhat Efendi de bunları gazetesinde yayımlar. Naci'nin tayiniyle kesilen yazışmaları, Ahmed Midhat Efendi'nin birkaç girişiminden sonra tekrar başlar ve aralarında oniki mektup gidip gelir. Muallim Naci'nin Sakız'dan gelip de Tercümân-ı Hakikat'ın yazı işlerini üstlendiği zamana kadar geçen süre içerisinde teati edilen mektuplar önce, Tercümân-ı Hakîkat'te yayımlanır. Bazı dostlarının isteği üzerine daha sonra da kitap halind

"Bu hatıraları niçin yazdığımı sorsalar belki de hiçbir cevap vermem, bunu gereksiz görürüm. istedim, yazdım. Diyelim ki; bu da bir çeşit çocukluktur." Ömer'in Çocukluğu, Muallim Naci'nin çocukluk anılarını içeriyor. Bir dönemin yaşayışına, eğitim sistemine dair pek çok ayrıntı barındırmakla beraber, çocuk ruhunu, çocuk psikolojisini ve bir çocuğun heyecanlarını etkili bir şekilde aktarmasıyla da değer kazanıyor eser. Ömer, yani çocuk Muallim Naci, her şeyiyle, tüm yaşamıyla bu küçücük kitabın sayfaları ara