Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 47 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Muallim Naci, nam-ı diğer Ömer, sekiz yaşına kadarki çocukluk hatıralarını pek sevimlice, neredeyse o yaşından anlatıyor. Babası, abisi, annesi, kedisi Fındık, Hoca Efendi, mahalledeki komşular... Bir çocuğun çevresindeki herkes var bu anlatıda. Sokakta karşılaştığı köpeğin saldırması üzerine yaşadığı korku, eve alınan oğlakla bahçede geçirdiği keyifli vakitler, oynarken düşüp yaralanması, babasıyla ders çalıştığı saatler, mektepte falakaya yatıran Hoca Efendi’den ve karanlıktan korkusu, bilmediği bir yerde
“Hırkayı sırtımdan çıkardım. Biçarenin haline baktım. Gözlerimden yeniden yaş boşandı. Ne hazin manzara! Ne büyük üzüntü! Hırka koltuğumun altında olduğu halde eve ulaştığım zaman ağlamanın devamı olarak içimi çekmekteydim. Valide beni o durumda görünce telaşla, ‘Sana ne oldu oğlum? Ne ağlıyorsun? Hırkanı niye çıkardın? Vah vah! Nedir bakayım söyle!’ diye üzüntüsünü göstermeye başladı. Hırkayı koltuğumun altından aldığı sırada dedim ki: ‘Köşe başında kuyruksuz bir köpeğe rast geldim de... Üzerime atladı.’
Çocukluk, insanın kayıp cenneti gibidir. Muallim Naci için de öyle. Naci, Ömer’in Çocukluğu adlı anılarında, çocukluğunun Saraçhanebaşı Mahallesini; dergâhları, mezarlığı, okuluyla iç içe girmiş mütevekkil İstanbul halkını anlatır. Bu içli çocuğun gözünün önünden babası, annesi, kardeşi, komşuları, okulu bir film şeridi gibi geçer. Eserde Naci, çocuk ruhunu ve dilini çok güzel yansıtmakta, devrin sosyal hayatına, aile ve komşuluk ilişkilerine, insanların giyim kuşamlarına ve bazı geleneklere dair önemli bi
Tükendi
Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eserin önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, okuyan toplum olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır. İlköğretimde 100 Temel Eserin bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı
Edebiyatımızın önemli temsilcilerinden biridir Muallim Naci. Eserlerinde döneminin entelektüel birikimini başarıyla yansıtan yazar, özellikle Medrese Hatıraları´ında kendisinin dikkatini çeken konuları başarıyla göz önüne sermiş ve aydınlatıcı açıklamalarda bulunmuştur. Medrese Hatıraları modern dünyada unuttuğumuz bir çok konuya dikkat çekmekle kalmamış, aynı zamanda içi boşaltılmış kavramlara da yaklaşık yüz yirmi yıl öncesinden bir bakış denemesini içermektedir. Türk düşünce dünyasının gelişiminde öneml
Tükendi
O adama ne demeli? Ne merhametliymiş ama! Susmadı, ‘'Hoşt!" dedi. Ama yardıma da gelmedi. Ey adam, bir köpek bir çocuğa saldırıyor, hem de o köpeğin kuduz olma olasılığı da var, sen sadece pencereden seslenmekle yetiniyorsun. Dünyada insanın ancak kendi işiyle uğraştığı zaman mutlu olabileceğini düşündüğü için sadece kendi işiyle meşgul olmayı pek sevmiştir. Behçet Bey edepli, zarif, tatlı dilli bir kişidir. Babam kendisini çok severdi. Böyle kişilere "baba dostu" derler. Babaları vefat etmiş oğullar bunlar
Ömerin Çocukluğu, Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatının önemli simalarından olan Muallim Naci'nin çocukluk anılarını ihtiva eden bir eserdir. Asıl adı Ömer olan Muallim Naci, bir çocuk gözüyle çocukluk anılarını acısıyla tatlısıyla samimi bir havada kelimelere dökmüş, dönemin sosyal hayatına dair renkli panaromaları bir çocuk kalbiyle önümüze sermiştir. Türk Edebiyatının çocuklara yönelik ilk eserlerinden biri olan Ömer'in Çocukluğu, sizi çocukluğunuzun o temiz anılarına bir kuple de olsa götürecektir. Muallim
Emsal-i Ali - Hazret-i Ali'nin Hikmetli Sözleri Muallim Nâcî Hazırlayan: Prof. Dr. Âdem Ceyhan (21 x 13.5, iki renk, 144 sf, karton kapak) Kalem sahiplerinin daima umumî ahlâkı ıslaha ve yükseltmeye çalışmaları, en mühim medenî vazifelerdendir diyen Muallim Nâcî, 1303 (Milâdî 1885-86) yılında Hz. Ali'nin bazı vecizelerini "Emsâl-i Alî" adı altında mensur olarak dilimize tercüme etti. Onun, "Kitabhâne-i Ebü'z-Ziyâ" dizisi¬nin ilk kitabı olan bu eserde Arapça asılları karşısında Türkçe tercümelerine yer verdi
Tükendi
Ömer'in Çocukluğu, Tanzimat Edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Muallim Naci'nin (1850-1893), sekiz yaşına kadar yaşadığı günleri anlatan bir hatıra kitabıdır. Naci, çocukluk günlerini anlatırken, içinde yaşadığı toplumun inançları, gelenekleri, hassasiyetleri konusunda pek çok bilgiyi de okuruna aktarır. Çocukluk yıllarına ait, acı tatlı tüm hissiyatını bir çocuk kalbinin samimiyeti ve saflığıyla kelimelere dökmüş ve yazmıştır.
Tükendi
Ömer, sizin yaşlarınızda bir çocuk. Ama taa 150 yıl önce yaşamış bir çocuk. Ne televizyon ne telefonun olduğu, hatta elektriğin bile evlere girmediği bir çağda yaşamak nasıl bir şeydi acaba? Hayal bile edemiyorsunuz belki de... Öyleyse Ömer'le birlikte zamanda bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Onunla İstanbul sokaklarında, meyve ağaçlarıyla dolu bahçelerde dolaşın. Ömer'in arkadaşları, ailesi ve öğretmeniyle tanışın. Kimbilir, belki siz de bir gün anılarınızı yazarsınız ve 150 yıl sonra onları başka çocukl
Muallim Naci'nin daha önce yayımladığımız Edep Eğitimi kitabına ek olarak sonradan kaleme aldığı Vezâif-i Ebeveyn isimli bu kitap büyükler için yazılmış bir eser. Her çocuk ilk önce çocuk olması sebebiyle masumiyetin, saflığın canlı bir örneği olarak Allah'ın insanlara en güzel lütuflarından biri. Allah'ın, varlığıyla her eve sevinçler, ümitler bahşettiği mucizevi bir tecellisi. Çocuk ilâhi bir muştu, geleceğe ilişkin en güzel bir haber. Bu muştuyu ve bu güzel haberi gerçekleştirmek çocuğu eğiten anne-baba
Tükendi
Tanzimat Dönemi edebiyatımızın çok yönlü kalemlerinden Muallim Naci'nin sekiz yaşına dek çocukluk hatıralarını anlattığı değerli eseri Ömer'in Çocukluğu genç okurlarla buluşuyor. Dilin sadeleşmesine ve edebiyatın yenilenmesine hizmet etmiş bir yazar olan Muallim Naci son derece yalın ve duru bir dil kullanarak sadece 19 yüzyılın ortalarında yaşamış bir çocuğun anılarını değil, aynı zamanda İstanbul'da o dönemki yaşayışı, aile hayatını, akrabalık ve komşuluk ilişkilerini, okullardaki eğitim sistemini de içte
Tükendi
Muallim Naci, bir çok insanın hatırlamakta güçlük çekeceği erken çocukluk dönemini hatırat şeklinde kaleme alır "Ömer'in Çocukluğu"nu. 1800'lü yılların İstanbul sokaklarında dolaştırır. Aile hayatından esnaf ilişkilerine, dönemin eğitim sisteminden dini ve sosyal hayata kadar birçok konuda derinlikli tahliller yapar. Karbon Kitaplar; Muallim Naci'nin İstanbul ile Varna arasında geçen çocukluğunu, yazarın diline sadık kalarak okura sunuyor.
Tükendi
Muallim Naci, nam-ı diğer Ömer, sekiz yaşına kadarki çocukluk hatıralarını pek sevimlice, neredeyse o yaşından anlatıyor. Babası, abisi, annesi, kedisi Fındık, Hoca Efendi, mahalledeki komşular... Bir çocuğun çevresindeki herkes var bu anlatıda. Sokakta karşılaştığı köpeğin saldırması üzerine yaşadığı korku, eve alınan oğlakla bahçede geçirdiği keyifli vakitler, oynarken düşüp yaralanması, babasıyla ders çalıştığı saatler, mektepte falakaya yatıran Hoca Efendi'den ve karanlıktan korkusu, bilmediği bir yerde
Muallim Naci'nin hacim bakımından küçük olmakla birlikte ismini günümüze kadar taşıyan, çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de hitap eden tek bir eseri vardır: Ömer'in Çocukluğu. Muallim Naci'nin asıl ismi, bu kitabın başlığında yer alıyor; kendisi ise küçük bir çocuk olarak bu hatırat kitabında yaşıyor. Ömer'in Çocukluğu Türk edebiyatında hatırat türünün, çocukluk ve gençlik hatıralarını ihtiva eden ilk örneklerinden biridir. Muallim Naci, Ömer'in Çocukluğu'nda ilk çocukluk yıllarını, çocukluğunun geçtiği
Tükendi
Muallim Naci, Ömer'in Çocukluğu'nda çocukluğun neşesini, hüznünü ve yalnızlığını, dönemin toplumsal yaşamının portresini kendi anılarıyla çizerek, naif bir dille anlatıyor.
Edep, güzel ahlâk, güzel terbiye, utanma, zarafet, insanlara söz ve fiil olarak güzel davranışta bulunmak şeklinde tanımlanmıştır. Sözlerimizde ve davranışlarımızda hepimizin ortak amacı nasıl ki iyiyi gerçekleştirmek, kötülükle mücadele etmek ise bu amacı uygulamada ilk hareket noktamız da edep olmaktadır. Onun eğitiminden geçmedikten sonra ne iyi, iyi olarak kalabilir ne de kötülükler ortadan kalkabilir. Şekil olarak hepimiz insan suretindeyiz. Fakat ruhumuzla, kalbimizle, aklımızla, söz ve davranışlarımı
Tükendi
Asıl adı Ömer olan Naci'nin, babasının ölümüne rastlayan sekiz yaşına kadar olan çocukluk dönemini anlattığı kitabı "Ömer'in Çocukluğu", hem döneminin hem de bugünün okurlarına 1800'lü yılların çocukluğuna tanıklık etme fırsatı sağlıyor.
Tükendi
Muallim Naci'nin sekiz yaşına kadar olan hayat hikâyesinden meydana gelen Ömer'in Çocukluğu, onun Sünbüle adlı eserinin üçüncü cüzünü teşkil etmektedir. Muallim Naci bu eserinde doğup büyüdüğü aile çevresi, muhiti, yetiştirilme tarzı ve çocukluğunda geçen bazı olayların zihninde bıraktığı hâtıraları yıllar sonra dile getirmektedir. Eser, dilindeki sadelik ve tabiîlik bakımından olduğu kadar üslubundaki samimiyet itibariyle de Türk edebiyatının türündeki ilk başarılı örnekleri arasında yer almaktadır.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 47 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1