Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 51 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Rus şirketinin Batumdan gelen ticari vapuru Tophane önlerinde demirledi. Vapurun gelmesini sandallarda sabırsızlıkla bekleyen birkaç kişi hemen güverteye atladı. Bunlardan biri uzun boylu, geniş omuzlu, siyah seyrek bıyıklıydı; etekleri ayaklarına kadar uzun, beli gayet dar bir Çerkez paltosu giymişti. Başında kendi milletine özgü bir kalpak, elinde gümüş saplı bir kırbaç buluna Çerkeze Hoşgeldiniz, dedi, cariyeler nerede? Evinden ve yurdundan acımasızca koparılan küçük Çerkes kızı Dilber, bir esir gemisine
Tükendi
Kafkasya'dan kaçırılıp esir olarak İstanbul'daki konaklara satılan hor görülen esir Dilber Asaf Paşa Konağı'mn küçük beyi Celal'e aşık olur. Celal Bey de Dilber'e aşıktır. Fakat arada engeller vardır. Bakalım bu iki genç aşık tüm engelleri aşıp kavuşabilecek midir? Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanı olarak kendine yer edinen Sergüzeşt dramatik yapısıyla farklı bir serüvenin kapılarını aralıyor.
Tükendi
İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.
Tükendi
Edebiyatımızın bütün klasik değerlerini okuyucularımızla buluşturmak istiyoruz. Klasik eserler bir milletin varlık mühürleridir. Silinmesi ya da unutulması birvatan toprağının kaybı kadar büyüktür. Kurgan Edebiyat bu bilinçle hareket etmekte ve Türk edebiyatının definelerini gün yüzüne çıkarmak amacını samimiyetle taşımaktadır. Kurgan Edebiyat bütün değerlerimizi olduğu gibi edebi mirasımızı da müzeleştirmekya da kütüphanelerimizin görünmez raflarına terk etmemek için onu bugüne uyarlayarak büyük bir kültü
Yazın uzun günlerinde daha çok çalıştığı hâlde, akşamları evine önceki gibi yorgun olarak değil, büyük bir coşku ve neşe ile gelirdi. Yürürken koşar, söylerken güler, önceleri geldiği zaman bir parça dinlenmek için üzerine düştüğü iskemlelerin hiç birinde oturamaz, evin içinde sürekli dolaşır dururdu. Yüzünde, pırıldamak için zamanın en küçük iznini bekleyen gençliğin taze rengi peyda oldu. Yirmi yaşında iken kendisini güçsüz bırakan böyle bir tebessümün karşısında hiç bulunmadınız mı?
Sergüzeşt, dokuz yaşında Kafkasyadan kaçırılıp esircilerin eline düşen Dilberin hüzünlü hikayesini anlatır. Evinden uzak bir köle hayatı yaşayan Dilber, değişik konaklarda yaşadığı serüvenlerden sonra Asaf Paşanın konağına satılır. Burada, paşanın oğlu Celal ile tanışan genç halayık ve eğitimli ve iyi kalpli bu gence aşık olur. Celal de Dilberin duygularını karşılıksız bırakmaz, ancak bu aşkın farkında olan yalnızca onlar değildir. Aynı zamanda köleliğe karşı toplumsal bir eleştiri niteliği de taşıyan roman
Tükendi
Kafkaslardan küçük yaşta köle olarak İstanbul 'a getirilen bir kız çocuğu. Satıldığı konaklarda eziyet içinde yetişir. Tam rahat edebileceği bir konağa satıldığında köle kız konağın delikanlısına aşık olursa ne olur? Delikanlı da köleye aşık olabilir mi? Üstelik statü budalası bir ailesi varken. Kader ağlarını küçük Çerkez kız için örmektedir. Kafkaslardan İstanbula ve İstanbuldan Mısıra uzanan sürükleyici bir öykü. Genç ve güzel bir kızın yıllar yılı hayallerini süsleyen genç kızlık emellerini gerçekleştir
Tükendi
Sergüzeşt romanında Türk okuyucunun ilgi duyduğu esaret konusu ele alınır. Dilber Kafkasyadan Türkiyeye getirilmiş genç bir kızdır. Halayık olarak çalıştığı konaklarda çeşitli zorluklarla karşılaşır. Samipaşazâde Sezai Dilberin Kafkasyada başlayıp Mısıra kadar uzanan hüzün dolu sergüzeştini anlatır. Sevgilisi Celâl Beyin Dilbere kavuşmak için önüne gelene onu sorması, her ağlayan insanı sevgilisi sanması, Mısırda kapatıldığı yerden kendisini içten içe seven harem ağası Cevher tarafından kurtarılması insanı
Sergüzeşt, yazarın işlediği "esaret" teması itibariyle önem arzeden bir romanıdır. İlk defa yayımlandığı 1889 yılında, II. Abdülhamid dönemi şartları içinde esaret temasını işlediği için yazarının göz hapsinde tutulmasına sebep olur ve Sezai Bey, 1901 yılında Paris'e kaçar. Bu roman yayımlanmadan önce romantizm tecrübesini yaşayan Türk romanı, Sergüzeşt'le realist tavrın örneğini sunar. Sergüzeşt, Sami Paşazade Sezai'nin adını edebiyatımıza perçinlemiş bir romanıdır. Gerek işlediği tema, gerek yarattığı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 51 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3